"Akatlar'da spor salonu var. başkan seçildiğim takdirde O salonu başka yere taşıyacağız. Beşiktaş'ın Akatlar'da Etiler'in göbeğindeki o arazisi çok değerli. Bizim orayla ilgili projemiz var.
Geçici olarak Sinan Erdem'de oynarız. Salon da yapılır ama ilk etapta finansman ayırmanın manası yok."
beşiktaş akatlar spor kompleksi
15 ekim 2016 beşiktaş sompo japan muratbey uşak maçı ile kapılarını tekrar bize açan salon. özlediğimizi pek söyleyemem ama sonuçta salonumuz, evimizdir. ortamı bile başka güzel
(bkz: israf)
Başkanın bugün yaptığı açıklamaya göre 15bin kişilik yeni spor salonun yapılacağı yer.
sahne platformu bulunan pota arkası tarafında düzenlemelere gidilecek olan salon. söz konusu sahne oradan kaldırılıp 250 kişilik tribün yapılacak.
küçücük tefecik olmasına rağmen sevdiğim spor salonu. tribün küçük olmasından dolayı bayağı etkili, ama yetersiz bir yer mi evet.
asla bir ahmet fetgeri spor salonu değildir.
#337060
sanırım maçın gerginliğiyle tam anlatamamışım ne demek istediğimi. ankara'da veya başka deplasmanlardaki taraftarın etkisizliğini vurgulamak için yazmadım bunu. mesela geçen sezon, euroleague'de oynuyor olmamız sebebiyle, tüm iç saha maçlarımızı abdi ipekçi spor salonu'nda oynadık. ancak, sezon başlangıcındaki cumhurbaşkanlığı kupası maçı haricinde, tek bir maçta bile o salonu tamamen dolduramadık (galatasaray ve fenerbahçe derbileri dahil). nispeten dolu olan derbilerde ise, bench arkası tribününün orta yukarı kısmında toplanan kitle, çoğunlukla maçtan tamamiyle kopuk bir şekilde goygoy yaptı. bir tek euroleague top 16 turunun son haftasında oynadığımız fenerbahçe ülker maçında takıma etki edebildi taraftar. koca sezonda bir tek maç, o da zaten "şeref galibiyeti"ydi. yani demek istediğim, beşiktaş taraftarının basketbola yabancılığı. mesela, destekleyenlerini taraftardan saymadığımız anadolu efes'in euroleague'deki iç saha maçlarını, gidip salonda izleyin bir. ben en son real madrid ile oynadıkları maçı izledim ve sayıyla sonuçlanan her hücumda, artı rakip takımın her hücumunda, kulakları sağır eden bir gürültü oluyordu salonda. çünkü efes'i destekleyen insanların çoğu, basketol âşığı insanlar. hatta bu sebeple, maç bitiminde real madrid'i de ayakta alkışladılar. tamam, kabul, onlar "taraftar" değiller, takım aşkı falan söz konusu değil, tamam. ama basketbolda oyuna etki etmek, tam olarak öyle bir şey işte. kaybettiler, o ayrı; efes'in mallığı ve rakibin, tüm turnuvalarda namağlup devam eden real madrid olması sebebiyle. türkiye'den örnek vereyim diye efes'i seçtim, ha bir de karşıyaka taraftarı var, onlar da bu konuda oldukça iyiler. ama en iyisi için, partizan tribünlerine bakmak lazım elbette.
edit: akatlar'da da sezonda 1, bilemedin 2 maçta etkili olabiliyoruz ayrıca. onda da salonun kıç kadar, tribünlerin de sahanın dibinde olmasının etkisi büyük. o kadar yakın ki, tribünlerin en ön sırasına güvenlik görevlilerini oturtup, seyircinin oturmasına izin vermiyorlar. rakip de ergin ataman'ın beşiktaş milangaz karması olunca, o etki zaten kaçınılmaz oluyor. ama sürekliği, ne yazık ki yok. bilakis, ben çoğu maçta, pota arkasındaki goygoycu grup yüzünden saç baş yoluyorum. hatta bir gün o tarafa doğru bağırıp isyan bile etmiştim, o derece.
sanırım maçın gerginliğiyle tam anlatamamışım ne demek istediğimi. ankara'da veya başka deplasmanlardaki taraftarın etkisizliğini vurgulamak için yazmadım bunu. mesela geçen sezon, euroleague'de oynuyor olmamız sebebiyle, tüm iç saha maçlarımızı abdi ipekçi spor salonu'nda oynadık. ancak, sezon başlangıcındaki cumhurbaşkanlığı kupası maçı haricinde, tek bir maçta bile o salonu tamamen dolduramadık (galatasaray ve fenerbahçe derbileri dahil). nispeten dolu olan derbilerde ise, bench arkası tribününün orta yukarı kısmında toplanan kitle, çoğunlukla maçtan tamamiyle kopuk bir şekilde goygoy yaptı. bir tek euroleague top 16 turunun son haftasında oynadığımız fenerbahçe ülker maçında takıma etki edebildi taraftar. koca sezonda bir tek maç, o da zaten "şeref galibiyeti"ydi. yani demek istediğim, beşiktaş taraftarının basketbola yabancılığı. mesela, destekleyenlerini taraftardan saymadığımız anadolu efes'in euroleague'deki iç saha maçlarını, gidip salonda izleyin bir. ben en son real madrid ile oynadıkları maçı izledim ve sayıyla sonuçlanan her hücumda, artı rakip takımın her hücumunda, kulakları sağır eden bir gürültü oluyordu salonda. çünkü efes'i destekleyen insanların çoğu, basketol âşığı insanlar. hatta bu sebeple, maç bitiminde real madrid'i de ayakta alkışladılar. tamam, kabul, onlar "taraftar" değiller, takım aşkı falan söz konusu değil, tamam. ama basketbolda oyuna etki etmek, tam olarak öyle bir şey işte. kaybettiler, o ayrı; efes'in mallığı ve rakibin, tüm turnuvalarda namağlup devam eden real madrid olması sebebiyle. türkiye'den örnek vereyim diye efes'i seçtim, ha bir de karşıyaka taraftarı var, onlar da bu konuda oldukça iyiler. ama en iyisi için, partizan tribünlerine bakmak lazım elbette.
edit: akatlar'da da sezonda 1, bilemedin 2 maçta etkili olabiliyoruz ayrıca. onda da salonun kıç kadar, tribünlerin de sahanın dibinde olmasının etkisi büyük. o kadar yakın ki, tribünlerin en ön sırasına güvenlik görevlilerini oturtup, seyircinin oturmasına izin vermiyorlar. rakip de ergin ataman'ın beşiktaş milangaz karması olunca, o etki zaten kaçınılmaz oluyor. ama sürekliği, ne yazık ki yok. bilakis, ben çoğu maçta, pota arkasındaki goygoycu grup yüzünden saç baş yoluyorum. hatta bir gün o tarafa doğru bağırıp isyan bile etmiştim, o derece.
sıfırdan salon yapıyorsun neden sadece 3500 kişilik yapıyorsun sorusunu akıllara getiren salondur.
tamam dolunca etkisi güzel oluyor, genel olarak bunu bile dolduramıyoruz da bazı liselerin salonu gibi yapmaya da gerek yok. yap 10 bin kişilik kullan adam gibi de elin salonuna ihtiyaç duyma.
ayrıca her yıl adam gibi takımlar kurarsak o salon da dolar ya da en azından iyi bir sayıya oynarız.
tamam dolunca etkisi güzel oluyor, genel olarak bunu bile dolduramıyoruz da bazı liselerin salonu gibi yapmaya da gerek yok. yap 10 bin kişilik kullan adam gibi de elin salonuna ihtiyaç duyma.
ayrıca her yıl adam gibi takımlar kurarsak o salon da dolar ya da en azından iyi bir sayıya oynarız.
ankara arena'da maçların peş peşe olmasından dolayı tribünlerin organizasyon tarafından bölünerek beşiktaş'ın seyirci gücünün azalmasından mütevellit akıllara hayıflanmayla ve özlemle gelen spor salonudur. dünkü maçta sadece pota arkası bizimdi, yan tarafı çekirdekçi numaralı tribündü zaten ve yarısı ayrılmıştı. orada da insanlar ellerinden geleni yaptılar.
tabii salon, hayatlarında hiç maça gitmemiş ya da 1-2 kere gitmiş genç arkadaşlarımızla, eşiyle çocuğuyla seyrek olan maçların coşkusunu yaşamak isteyen ailelerle dolu olunca gerçek çarşı desibeline ulaşılamamış olunabilir, doğrudur ancak bu beşiktaş semti kültürüyle yetişmeyen ya da beşiktaş'a hiç maç izlemeye gitmemiş, gidememiş ya da 1-2 kere gidebilmiş insanların desibel rekoru kırmalarını beklemek de biraz acımasızcadır diye düşünüyorum.
türkiye'nin neresine giderseniz gidin beşiktaş'a mabedinden yani akatlar spor kompleksinden daha fazla desibelle seyirci desteği gelmeyecektir. çünkü ne her iki haftada bir maçları vardır ne de semt kültürü. ve çarşı ankara gibi vasat, kendini aşamamış bir oluşum da olunca istanbul'dan bakanların tatmin olması kolay da değil. ama o heyecanı insanlarda görmek, gözlerindeki parıltıyı hissetmektir aslolan.
tabii salon, hayatlarında hiç maça gitmemiş ya da 1-2 kere gitmiş genç arkadaşlarımızla, eşiyle çocuğuyla seyrek olan maçların coşkusunu yaşamak isteyen ailelerle dolu olunca gerçek çarşı desibeline ulaşılamamış olunabilir, doğrudur ancak bu beşiktaş semti kültürüyle yetişmeyen ya da beşiktaş'a hiç maç izlemeye gitmemiş, gidememiş ya da 1-2 kere gidebilmiş insanların desibel rekoru kırmalarını beklemek de biraz acımasızcadır diye düşünüyorum.
türkiye'nin neresine giderseniz gidin beşiktaş'a mabedinden yani akatlar spor kompleksinden daha fazla desibelle seyirci desteği gelmeyecektir. çünkü ne her iki haftada bir maçları vardır ne de semt kültürü. ve çarşı ankara gibi vasat, kendini aşamamış bir oluşum da olunca istanbul'dan bakanların tatmin olması kolay da değil. ama o heyecanı insanlarda görmek, gözlerindeki parıltıyı hissetmektir aslolan.
basketbolda beşiktaş taraftarının oyuna katkısının maksimuma ulaşabileceği 1 numaralı salondur. tek salon mu sanmıyorum umarım değildir o zaman bu deplasmandaki beşiktaş taraftarının beşiktaş'a hiçbir katkısı yoktur anlamına gelir. bu acıtır.
4 kupalı şampiyonluk sezonundaki sinan erdem performanslarını saymazsak, basketbolda beşiktaş taraftarı'nın oyuna katkısının maksimuma ulaşabildiği tek salondur. ki orada da işte anca derbi maç olursa.
çarşamba günü 2 basketbol maçına ev sahipliği yapacaktır.
(bkz: 25 aralık 2013 beşiktaş ceyhan belediyesi maçı)
(bkz: 25 aralık 2013 beşiktaş integral forex aliağa petkim maçı)
(bkz: 25 aralık 2013 beşiktaş ceyhan belediyesi maçı)
(bkz: 25 aralık 2013 beşiktaş integral forex aliağa petkim maçı)
pazar günü2 voleybol maçın a ev sahipliği yapacaktır.
(bkz: 15 aralık 2013 beşiktaş bornova anadolu lisesi maçı)
(bkz: 15 aralık 2013 beşiktaş bursa bşb maçı)
(bkz: 15 aralık 2013 beşiktaş bornova anadolu lisesi maçı)
(bkz: 15 aralık 2013 beşiktaş bursa bşb maçı)
#312655. söz konusu üç karşılaşmayı 5 tl ödeyip seyredebileceğiniz spor kompleksi.
pazar günü arka arkaya 3 maça ev sahipliği yapacaktır.
(bkz: 1 aralık 2013 beşiktaş tofaş maçı)
(bkz: 1 aralık 2013 beşiktaş ilbank maçı)
(bkz: 1 aralık 2013 beşiktaş homend antakya belediyesi maçı)
(bkz: 1 aralık 2013 beşiktaş tofaş maçı)
(bkz: 1 aralık 2013 beşiktaş ilbank maçı)
(bkz: 1 aralık 2013 beşiktaş homend antakya belediyesi maçı)
Akatlar kartalın sımsıcak yuvasıdır öncelikle.
deli murat'ın uçuşu, salako ferhat'ın ve ciğerci'nin performansları salona basketbol maçlarında ayrı bir hava katar.
2013-2014 sezonundan itibaren 3 yıl boyunca her yıl antlaşmayı fesih hakkını sponsor firmaya veren bir sponsorluk(?) antlaşmasıyla Beşiktaş İntegral Arena ismini almıştır.
Gerek 3.200 kişilik kapasitesi gerekse ulaşımın ve park sorunun olduğu bir yerde bulunması eleştirilmesine neden olmuştur.
58A, 59B ve 52 otobüs hatları akatlar arenaya ulaşmanın yollarından bazılarıdır.
Önceki senelerde kulüp Zincirlikuyu Otobüs Durağından salona otobüs kaldırmaktaydı ama şuan gelinen durumda salona nasıl gelineceği bile yazmamakta ve bu bizler için hayal kırıklığı oluşturmaktadır.
Umalım ki Basketbol takımımız iyi bir hava yakalasın ve bu arena(?) dolup taşsın.
deli murat'ın uçuşu, salako ferhat'ın ve ciğerci'nin performansları salona basketbol maçlarında ayrı bir hava katar.
2013-2014 sezonundan itibaren 3 yıl boyunca her yıl antlaşmayı fesih hakkını sponsor firmaya veren bir sponsorluk(?) antlaşmasıyla Beşiktaş İntegral Arena ismini almıştır.
Gerek 3.200 kişilik kapasitesi gerekse ulaşımın ve park sorunun olduğu bir yerde bulunması eleştirilmesine neden olmuştur.
58A, 59B ve 52 otobüs hatları akatlar arenaya ulaşmanın yollarından bazılarıdır.
Önceki senelerde kulüp Zincirlikuyu Otobüs Durağından salona otobüs kaldırmaktaydı ama şuan gelinen durumda salona nasıl gelineceği bile yazmamakta ve bu bizler için hayal kırıklığı oluşturmaktadır.
Umalım ki Basketbol takımımız iyi bir hava yakalasın ve bu arena(?) dolup taşsın.
beşiktaş erkek basketbol takımının 2013-2014 sezonunu geçirmesi gereken salon. sinan erdem'in galatasaray liv hospital'a tahsis edileceğini düşünürsek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?