19 mart 2015 beşiktaş club brugge maçında skor 1-1 olunca kendi futbolcusunu yuhalayan taraftar

dingoc
19 mart 2015 beşiktaş club brugge maçının 60.dakikasında golü kalemizde görüp; skor 1-1 olunca tolga'dan başlamak üzere bütün takımı yuhalayan beşiktaş taraftarıdır. en az sahada ki futbolcular kadar bu mağlubiyette suçludurlar, ulan bir gol daha bulsak 2-1 ile maç uzuyor. e zaten kendi evindesin baskıyla 3'ü de bulabilirsin?
ama yok biz çok bağırıyoruz; biz en iyiyiz. en iyi biz biliriz. bak rakip kendi evinde 1-0 geri düştü, taraftar ayağa kaldırdı.
newcastle
15 mart 2012 beşiktaş atletico madrid maçındaki taraftarın aynısıdır. sahaya da girer, yuhalar da. çünkü bir maça geldi ya, her hakka sahiptir takımın üstünde.

bu durum ancak tribünde güçlü bir motor grup ile aşılabilir. başka çözümü yok. biz 1-1'de panik olmuyor muyuz? elbette oluyoruz. o motor grup panik olmayacak abi, uygun beste söylemeye devam edecek. hep beste, gerekirse maç izlemeyecek.

taraftar maç da alır, dünkü gibi maç da verir kardeşim. tolga'ymış, pektemek'miş geç bunları. önce taraftar kendine bakacak. neymiş futbolcu bir maç gol atınca götü kalkıyormuş. ulan sen kendinden bahsediyorsun işte? bir maç aldık, bir tur geçtik götün kalktı senin?.. yani sen ne kadar stabil bir ruh haline sahipsin ki, standart bir oyun bekliyorsun takımından?

hadi bu takım bu sene iyi gidiyor, sen yıllardır böylesin. sen kendini değiştiremezsen takımının gelip gelebileceği en iyi yer 2. tur, hadi bilemedin çeyrek finaldir.
semt bizim aşk bizim
bir hafta sonra aynı takım kazanınca kendi futbolcusunu çağırıp alkışlayacak ve onun adına besteler yapacak olan taraftarlar ile aynı kişilerdir.

anlık kızgınlıkların oluşturabileceği felaketlerden bi haber yaşar giderler işte.
kadıköy panteri
futbolu sevdiğini zanneden ancak futbolla ilgisi olmayan insan davranışı. kendimizi kandırmayalım. türkiye'de sevilen şey futbol değil. ezik ve başarısız bir orta doğu toplumunun kendini futbol aracılığıyla ifade etme çabası. bir nevi mastürbasyon. açın bakın ülkede kaç tane lisanslı sporcu var. güya spor aşkından ölen memlekette.
besiktaskli
sezon boyunca bir iki maça gelip onda da ortalığı hallaç pamuğu gibi dağıtan, içindeki öfkesini kusan kişidir.

gelmeyin arkadaşım maça.
bu takımdan bu kadar nefret ediyorsanız ya sevmezsiniz
ya da maça gelmezsiniz.
bu takım bu,
bu kadar yapabiliyor
elinden bu kadarı geliyor
destek olacaksan gelirsin
ama yok her pozisyonda söveceksen
çek git evinde izle
ne halin varsa gör.
anonymous
skor 1 1 arkadaş 0 0 dan bi farkı yok. at golü al avantajı. nedir bu sessizlik nedir bu dağılmışlık. haftasonları tribün dersleri mi verelim arkadaş size. maçın başında kükreyen taraftar kuzu oldu. yakışmadı.
deniztarafindakikale
perşembe'nin gelişinin çarşamba'dan belli olacağını bilen taraftardır.

daha kadrolar açıklanınca endişelendik tribünde. şansımızın yardımıyla 1-0 öne geçmemize rağmen slaven bilic'in bizim gibi maçı izlemesinden dolayı endişemiz arttı. çünkü defansın arkasına atılan toplar ve rakibin orta sahamızı yürüyerek geçmesi tehlike sinyalleriydi. hepsinin üstüne tolga zengin gibi bu takımın en tecrübeli isminin rakibe "gel gol at" demesi sonrası az olan moral tamamen tükendi ve geldiğinden beri maç kurtaramayan tolga'ya tepkiler başladı. peşine hiç haketmeden yıllık 1,4 milyon avro garanti ücrete imza atan mustafa pektemek çıkarken yoğun protestolara maruz kaldı. toplu halde küfür duymadım ben, küfür varsa ayıptır, lakin yuhalamak bence bu taraftarın hakkı.

beşiktaş taraftarı yuhaladı diye ayıpla, asgari ücretle çalışıp katrilyonluk hırsızlık ve yolsuzlukları savunan akp'li seçmeni ayıpla ! ee nerede bunun mantığı ? herhangi birimizin ömrü boyunca bir araya getiremeyeceği parayı bir yılda ( hiç oynamasa da ) alan adamı savunmak size mi düştü ? herkes işini yapacak kardeşim ! teknik direktör işini yapacak, futbolcu işini yapacak, başkan ve yönetici işini yapacak. en son sıra taraftara gelir. eğer destek vermiyorsa !
blackeagle1903
haftaların birikimidir. takım haftalardır top oynamıyor. bu kadar ofansif oyuncuya rağmen gol pozisyonları üretilemiyorsa, anadolu'da saçma sapan puan kayıpları yapılıyorsa, sahada 1-2 çaba sarf eden oyuncu dışında birşeyler yapmak isteyen yoksa, 1 gol yedi diye bocalayan, tur için kendi evinde gol atması gereken bir takım değil de kapanan bir takım varsa normaldir. beşiktaş'ı bu kadar kutsamayın, nihayetinde topçuları da yöneticileri de hocası da insan. yanlış yapan varsa ıslıklanır da aleyhine tezahürat da yapılır. hiçbir insan o formayı giyiyor diye kutsal değil. tapınmanızı başka yerde yapın, ağlamayın. taraftar psikolojik olarak sustu. maç 1-1 olunca tribünlerin tezahürat yerine endişeli şekilde maçı izlemesi olacakları az çok tahmin etmesindendir, haftalardır yaşanan rezilliklerdendir, eskişehir'de mücadele etmeden gol pozisyonuna girmeden bırakılan 3 puandan, balıkesir'e verilen saçma 1 puandan, sivas'a karşı verilen çaresiz mücadeledendir. yoksa kimse kusura bakmasın ama beşiktaş taraftarı 1 gol yedi diye susacak taraftar değildir. biraz da takımınızda, hocanızda suç arayın beşiktaş'ı böyle ilah gibi göreceğinize.
avcarlıçürük
söz konusu maç özelinde, bana göre kızılacak en son kişilerdir. ben ki taraftarın bu tavrına her fırsatta isyan ederim, şu maçta olanlar yüzünden kimseye kızasım gelmedi. öncelikle, taraftar profilindeki ve ruh halindeki bu bozulma yeni değil, yıllara yayılmış bir sürecin sonucu. dün oraya 70.000'e yakın insan gelmiş, farklı kesimlerden, farklı şehirlerden. ben gidiş-geliş toplam 6 buçuk saatimi harcadım o maça gelebilmek için. bir sürü insan bi' dünya çile çekti. tüm bunlar kimseye, bir insanın ölmüş annesine sövme hakkı vermez, evet. ama olimpiyat stadı gibi bir ortamda da 70.000 insanın tepkilerini kontrol altına alamazsın. orası inönü değil, beşiktaş kapalısı değil. akatlar'da olsa susturursun, inönü'de olsa susturursun ama orada, doğu-batı karşılıklı tezahürat yaparken doğu'nun sesinin karşıya 5 saniye sonra ulaştığı bir yerde hiçbir şeyi kontrol altına alamazsın. insanlarla ilgili çok fazla beklentiye giriyorsunuz. şöyle bir dönüp ülkeye bakarsanız, beklediğiniz şeyin hayal olduğunu görebilirsiniz. futbol her zaman ülkede olan bitenin bir aynası oldu. şu anda da öyle. oraya gelen çoğu kişinin şu boktan ülkede, boktan hayatta tutunduğu tek dal beşiktaş. hayatta kendisini mutlu eden tek şey. bu şekilde sevmek, zaten kontrollü yapılabilecek bir eylem değil. o kadar büyük bir kitleden, ortak bir akıl, mantık ve kontrol bekleyemezsiniz. artık biraz da insanları o noktaya getirenleri sorgulayalım, biraz da onlar baskı altında hissetsin kendini ve çıkıp yüzsüzce "taraftar hayal kırıklığına uğrattı" demek yerine sorumluluk alıp özür dilesin. hatalarını kabul etsin ve bunlardan ders alsın. biz onca çileyi göze alıp, 3 saatlik uykuyla işe gelip 3 kuruş için kendini paralayan insanlarız. biz zaten bugünlere gelene kadar ne ayıplara ne vefasızlıklara imza atmışız ama çuvaldızı da kendimize hep batırmışız. biraz da tepkiyi görenler dönüp baksın kendine.

"bilge bir kuş gökyüzünde
bak ne diyor son sözünde
yıkılma öyle"

ama yıkılıyorlar. daha taraftar tepki göstermeye başlamadan önce dağılmışlardı zaten. maç öncesi, stat çevresindeki meşale şovunu gururla paylaşıp, maç sonrası aynı taraftara trip atamazsın. biz onlarla, hayatımızda kimseyle kolay kolay kurmadığımız empatiyi kuruyoruz. onlar da birazcık taraftarı anlasın bi' zahmet artık.
dingoc
(bkz: 19 mart 2015 beşiktaş club brugge maçı)
(bkz: 12 mart 2015 club brugge beşiktaş maçı)

ilk maçta rakip 0-1 öne geçtiğinde; ev sahibi taraftar ne yaptı? ıslık çaldı mı, futbolcu yuhaladı mı? hocasına yüklendi mi? ne yaptı? soruyu ben sordum; cevabı da yazayım.(vurgula: takımını destekledi) sonuç ne oldu? adamlar turu geçti. biz ne yaptık? 1-1 olunca; bakın geri üdüşünce bile değil; dikkat. ıslık yuhalama bilmem ne.

tanım; belçika takımında olmadığı için turu belçika takımının geçtiği taraftar tipi.
genckartal301
bir sonraki maç fener maçı, önümüzde böylesine önemli bir maç varken sen nasıl olur da hem de maç anında takımı yuhalarsın, futbolcuların zaten diplerde olan moral motivasyonunu yerin dibine sokarsın. hani nerede senin dillere destan taraftarlığın...

19 mart 2015 beşiktaş club brugge maçı beşiktaş tribünlerinin iflas bayrağını çektiği bir maç olmuştur.

bundan sonra o efsanevi tribünleri görür müyüz, belki.. o da ancak büyük kulüplere karşı önde oynadığımız maçlarda gaza gelen skor taraftarlarıyla olur. ben çekirdek işine giriyorum, maç günleri statta satsam kafi. zaten yeni statta artacak olan bilet fiyatlarıyla birlikte tribünlere dolacak olan kesim pek öyle maçlarda boğazımı patlatayım da takım gaza gelsin diyecek olan kesim değil. en azından kendimizi teselli edelim büyük efsane tribünlerin son günleri bize denk geldi de izledik diyelim...
dingoc
ilk iç saha galibiyetinde facebookta; tiwitırda beşiktaş ile taraftar ile ilgili övgüleri sıralayacak, kendisini de fedakar ilan edecek olan taraftardır

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol