beşiktaş taraftarının basketbola yabancılığı

kaerin
12 ekim 2012 beşiktaş partizan euroleague maçı'nda etkisini gösteren durum. destek harika olsa da bu insanı çıldırtıyor. partizan hücumda ıslıklayacağına koy partizan'a diye bağırıyor. ya sen salak mısın? hiç mi avrupa tribünü görmedin, hiç mi basketbol maçı izlemedin? serbest atışta rakip oyuncu leo westermann, ıslıklayacağına beşiktaş senin ölmeye geldik diye bağırıyor. yanımdakileri uyarmaya çalışıyorum elbette ama tek tek çözülecek bir olay değil bu. maalesef bizim de basketbol ekolü olmamız uzun bir süre alacak sanırım.

edit: gün doğdu değil, yeni uyandım kafa gitmiş.
gunese yuruyen adam
pek de gerçeklik payı olmayan yabancılıktır. gündoğdu marşı futbolda 85. dakikada, basketbolda son iki dakika kala söylenir. zaten o sırada maç kopmuş 15 sayı fark olmuş, ıslıklamanın bir manası yok. ki maçın tamamında gereken yapıldı. rakip ataktayken ıslık, top bizdeyken tüm salon müthiş tezahüratlar. olay budur.
forzaquila
beşiktaş'ın her sene euroleague'de final four oynamasına rağmen taraftarının akıl almaz eksikliği.

basketbolu en iyi bilen seyirciler olan boston celtics taraftarlarından ders almak gerekir sanırım. hani top rakipteyken 'defence,defence' diye bağırılır falan.

eleştirilen seyirci yarı yarıya dolu olan salonda o gelmeyen yarının yokluğunu hissettirmedi,sadece birkaç partizan hücumunda ıslık yerine tezahürata devam edildi,taraftarın da buna hakkı vardır. beşiktaş seyircisinin mot a mot belirli kavramlar çerçevesinde takım desteklemesine gerek yok, binlerce basketbolla işi olmayan taraftar geçen sene coşkuya kapılıp sinan erdem'i inletti galatasaray ve efes maçlarında, aynı şekilde hentbol kurallarından bihaber o kadar insan geçen seneki finalde ateşledi takımı. bazen ortamdan keyif almak gerekiyor kekremsi olmaksızın.

edit: gündoğdu kısmını çıkardım. ayrıca geçen sene olympiacos taraftarının birçok maçta salonu bomboş bıraktığını da biliyoruz, o takım euroleague şampiyonu olup taraftara da ayar verdi. ne olursa olsun zamanla taraftar kendine gelecektir. cska maçı bambaşka olacak.
artin
üzerinde durulmaması gereken yabancılık.dertlerimizin son halkası olması gereken durum.

çok sessizlikte iki serbet atışın kaçtığını salonun ıslıktan yıkıldığı anlarda çok kritik serbet atış diye tabir edilen atışlarda rakibin her ikisinide attığı anları senelerdir defalarca yaşamış biri olarak çok dert edilmemesi gerekir diye düşünüyorum yabancıları ve bazen ben de yabancılaşmak istiyorum.
oyunbozan
anlık hücum ve anlık defans odaklı bir oyuna, futbol ateşi ile beslenen taraftarımızın armayı desteklemeye geldiği düşünülürse yabancılığın gayet normal karşılanması gereken durum.
zira hep unuttuğumuz bir detay;
hangi spor dalı olursa olsun kendi sürekli destek modeline oyuncularımızın da alışık olduğunu unutmamamız gerekiyor , hiç susmadan takıma her saniye destek vermekte iyi bir tribüncülük örneğidir. taraftarın yarattığı sinerji oyuncuya muhakkak yansıyordur belki rakip takımı durdurmaya çok yönelik olmasa da kendi takımına verdiği enerji asla göz ardı edilemez. beşiktaş seyircisinin yavaş yavaş basketbola olan merakı ile kendini zamanla toparlayacağı aşikar. taraftarın başarıya 12 ekim 2012 beşiktaş partizan euroleague maçında yaptığı katkı ise azımsanamaz.
leia
bazı beşiktaş taraftarıının az basketbol bilgisinden kaynaklı durumdur. bilmediği bir şeye de yabancı kalması normaldir. desteklemeye gider o ayrıdır ama bilmediği bir konuda biliyormuş gibi davranmasından daha iyidir. [ybkz]swh[/ybkz]
kaerin
dün gece[ybkz]swh[/ybkz] bütünüyle ortaya çıkan durum. sanki ''lan başlığı açılmış, hemen tanımı verelim'' diye kararlaştırılmış.

(vurgula: beşiktaş taraftarı rakibin hücumunda ''sevinmedik için sevmedik biz seni'' söylemeye başladığında 3.çeyreğin bitmesine 6 dk 15 saniye vardı. salondaydım ama adım gibi eminim, dikkat ettim zamana. tarih bu ihaneti, cahilliği de unutmayacak.)
systemfailed
çok hoş ve örnek alınması gereken yabancılıktır.kültürle tecrübesizlikle alakasızdır.hiç kimse beşiktaş taraftarından oturarak maç izlemesini bekleyemez.
kaerin
rekorunu geliştiren taraftarların neden olduğu yabancılık. dün gece 30 kasım 2012 beşiktaş barcelona regal maçı'nda takım daha ikinci periyotta 15 sayı geriye düşünce, o saniye başladılar ıslığı bırakıp saçma sapan şarkılar söylemeye. ben artık yoruldum eleştirmekten. dostum, yenme ''ihtimalimiz'' olup olmaması önemli değil. hiç önemli değil hem de. geçen sene galatasaray da düştü 15-20 sayı geriye abdi ipekçi'de barça'ya karşı, ıslıkladılar hep maçın içinde kaldılar. 3 farkla bitti maç. keza tüm avrupa tribünleri de böyledir, fark ne olursa olsun son saniyeye kadar ıslık ve maçtan asla kopmama. basketbolda bir ekol olmamız çok uzun süre alacak sanırım, ben umudumu kestim. basketbol tribünlerinde maalesef kalitesiz bir profil var.
cobarde gallina ortega
bi ara deplasman marşı ''bırakmam beşiktaş'ım seni '' yi söyleyerek had safhaya çıkmıştır, edilen onca küfürde cabası- nasılsa ceza vermiyorlar ya durdurabilene aşkolsun- salon takımlarının maçları için ayrı bi oluşuma ne kadar ihyiyaç duyduğumuzun en net kanıtıdır.
ala rase
yaşadığım ve duyduğum olaylarla desteklenen yabancılık. hemen başıma gelen ve arkadaşlarımının yaşadığı birkaç anektod aktarayım,

-kız yanındakine sorar "smaç 2 sayı mı?"
-yanımdaki adam arkadaşıyla konuşmaktadır "geçen seneki kadroyu dağıttılar. onlar olsa şimdi final four'daydık" [ybkz]swh[/ybkz]
-yine yanımdaki biri "biz hiç markaj yapamıyoruz"
-dolmuşta eve dönerken "13 numara hiç serbest atış atamıyor" [ybkz]swh[/ybkz]


ama yine de kızamıyorum kendilerine. arma için gelmişler ne olursa olsun. böyle devam ederse kemik 5000 taraftar kazanabiliriz.
ihtiyar kartal
basketbolun harika bir spor olmasına rağmen var olan durum. gençlerimiz biraz daha ilgi duysa. gereken desteği verse şu spora, türkiye basketbolun başkenti olur başkenti.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol