sunay akının en beğendiğim şiirlerindendir;
çay bardağında
bırakılan dudak payı
kadar bile
uzak kalamam
gözlerine
yakın olsun isterim
ellerime ellerin
yanındaki beton binaya
yaslanması gibi
köhne bir evin
seni bir çivi
gibi çaktım
çünkü beynime
ve toplayıp
bütün kerpetenleri
attım denize
dudak payı
şeker için ayrılan kısımdır.
bardak taşınırken dökülmesin ki ele alındığında üzerimize veya örtüye çay vb. sıvı dökülmemesi amaçlanmıştır. atılan şekerin taşırmaması bir diğer amaçtır. öteki amaçsa içilen şey çok sıcak ise direk dudak temasını engellemek ve aşırı sıcaklığı düşürmektir.
kahvecilerin bazı insanları eşek olarak gördüğünden midir nedir bazen bu dudak payını eşek dudağına göre ayarlayıp çayı yarım bardak doldurabiliyorlar.
bırakılmasını saçma buluyorum. dökülürse dökülsün, çay tabağı niye var sonuçta ?
kimi zaman, ince bellinin[ybkz]swh[/ybkz] belden yukarısının çıplak olarak önünüze bırakılmasına sebebiyet veren kavram.
hepimiz zenciyiz sanırım.
hepimiz zenciyiz sanırım.
(bkz: kardeş payı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
