kartal roman

nickbulmakdanezorişmiş
emekçi futbolcumuz ibrahim üzülmez geldi aklıma.hemen bir replica çubuklu forma aldım -işçi çocuğu,halkın takımıyız param o kadarına yetti.- arkasına q19 ibrahim üzülmez yazdırdım.
dingoc
göğüs reklamı kısmını da sıkı sıkıya kapatıp, tam üzerinde yeni-rakı yazısını monte etmiştim.
kaptan
artık hayata karşı 1-0 öne geçmişçesine bir gülümseme kondurabilirdim yüzüme...
hava soğuktu, öyle ki nefesim, bindiğim otobüsün camını buğulandırmış...
bende en ortasına optik barikatı yazmıştım...
yanımdaki amca neyin ne olduğunu fark etmemişti...
oysa optik barikatı, renklilerle renksizleri...
doğruyla yanlışı...
haklıyla haksızı ayıran bir kaleydi...
amca bilmiyordu, ama ben biliyordum ya önemli olan da oydu...
gözüme hemen koltuğun yanına sıkıştırılan gazete ilişti...
şerefsiz basına transferlerimizle bir parça kemik atmamızdan mıdır...
akılları başlarına geldiği için midir bilinmez...
ilk sayfada bizim haberlerimiz vardı...
güldüm..!
köpeklerin karnını doyurduğumuz için güldüm...
ağzımda fiyaklı bir "bir gün değil her gün beşiktaş" ıslığı...
çektim montumun fermuarını...
sardım atkımı boynuma...
ıslığıma uygun adımlarımın ilkini attım...
evime doğru giden yolda...
konuşkankartal
karşıdan renkli olan birkaç haddini bilmezin elimdeki kartal yuvası poşetine bakarak birşeyler söylediğini gördüm.öncelikle muhatap olup,içerisinde bulunduğum ruh halini bozmak istemedim ancak halen aynı küstahlıklarına devam ettiklerini gördüğümde artık ok yaydan çıkmıştı.kaç kişi olursa olsunlar gerekeni yapmak zorundaydım.
reina el aguila
yuvasından çıkan kartalıma bedenimde can verip, pençelerimi havalandırdım ve güzel bestelerimizden biriyle gücümün yettiğince inlettim caddeyi...

sevdalı yüreklerde beyaz sürgünler
halayla türkülerle sevdi bu kalpler
yıldızlar tutuştu siyah beyazla
marşlarımız ağlasın kartal aşkıyla
beşiktaş seninle ölmeye geldik beşiktaş
gücüne güç katmaya geldik
formanda ter olmaya geldik
beşiktaş seninle ölmeye geldik beşiktaş
barbaros meydanında dün gibi sevdan
derin bir nefes çektik abbasağadan
bir umudum sensin anlıyor musun
hayat yaşanmıyor ki senle olmadan
beşiktaş seninle ölmeye geldik beşiktaş
gücüne güç katmaya geldik
formanda ter olmaya geldik
beşiktaş seninle ölmeye geldik beşiktaş
konuşkankartal
uzun süreden beri resmedildiği yerden ayrılmanın heyecanı ve şevkiyle kanatlarını sonuna kadar açarak,karşıdan gelen renkli grubun üzerine doğru uçtu.
renklilerin üzerinde tüm azametiyle süzülürken bakışlarıyla da başlarına gelecekleri hakkında ipuçları veriyordu.
ürkek kanarya,hımbıl aslan,titrek hamsilerden oluşan renkliler grubu ücra köşelere doğru kaçmaya başlasalar da artık nafileydi,kartal artık takibe başlamış ve gökyüzünde izlerini sürmekteydi.ben ise bulunduğum yerden tüm bu olanları gururla izliyordum.kartalın bu renkli gruba ne yapacağını merak ediyordum ki..
alleenje
Aklima 92-93 sezonu geldi.ınonude hakem dudugu calmis o anda radyodan GS nin gol haberini almistik.Gerisini herkesin bildigi hikaye.8-0 biten maclari hani.Bizim Genclerbirligin 3-1 yendigimiz ama bir ise yaramayan galibiyet.Gozumde yaslar,basim ellerimin arasinda sahaya atilan koltuklari izliyordum.40 bin kartal disari dagilmisti bir rengi kirmizi olan renkliler taksimde sampiyonluk kutlayamiyordu.Taksim "gercek sampiyon Besiktas" sesleri ile inliyordu.Birden kendime geldim Gokyuzunde iz suren kartala baktim ve...
koca ayak
bitirmeye kalmadı, birden onu gördüm! birkaç metre ötemdeydi, hiii böyle bir şey olamaz, allah allah, boyu on metre... on metre değilse de beş metre var, yani aslan kadar aslan, allahtan üstümde çakı var. hemen çektim çakıyı, açtım, atladım aslanın üstüne, karnına, tak tak tak... bacaklarını ayırdım aslanın.. ama hıncımı hala alamamıştım...
dingoc
ne yalan mı söylüyorum? anlattıklarımı yapamaz mıyım? o zaman bir dönün bakalım 2003 yılına, hatırlayın ibrahim üzülmezin sağ ayağını. ee ne oldu sustunuz? babanızı mı hatırladınız?

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol