başı boş kalmış bir başlık. beşiktaş taraftarının periyodik olarak gerçekleştirdiği eylemdir. son olarak bu eylemi, rakip takımı alkışlamakla perçinlediler. kendi takımını ıslıklayıp, rakibi alkışladılar. gerekli tabi bunlar, insan psikolojisi için hep çok lazım. önemli şeyler bunlar. aferin, devam.
"her maç sonrası oyuncuları eleştirip, onların üzerinde baskı kurmayın. siz destekleyin, baskıyı biz kurarız." (erman kunter) bu da, sporcuya ayar vermeyi üzerine vazife zanneden taraftarlara ithaf ettiğim bir serbest çağrışım.
maç devam ederken kendi takım futbolcusunu ıslıklamak
Taraftar neden var? Bu soruyu kendine sormamış insanların ve futbolun ruhundan anlamayanların eleştirdiği kavram. Yok maç devam ederken değil , oyuncular duştayken veya evdeyken mi ıslıklayalım ?
Taraftar iyi günde kötü günde takımına destek verir, ama bu destek her koşulda karşılıksız olamaz. Şimdi soruyorum ey sevgili sözlük, hanginiz sevgilinize veya eşinize her koşulda destek verirseniz, hiç mi uyarmazsınız onu , yada hangi anne baba çocuğunu hiç uyramaz her zaman aferin der.
Dünyanın en medeni ülkeleri sayılan ingiltere, fransa gibi ülkelerde bile bırakın futbol maçlarını, beğenilmeyen tiyatro oyunlarında konserlerde bile ıslıklamak gelenektir.
Ancak futbolun ruhundan anlamayan bazı insanlari bu ıslıklamayı çok ayıpmış gibi düşünüyor. Eskiden fulyada antreman sahalarında antreman yapılırken, çarşıda kovalanan futbolcular, (ferdinand anılarında ben koşmayı beşiktaşta öğrendim der ironiyle karışık), 3.000 kişinin izlediği ve yeri geldiğinde baklava ikram ederken ayağınızı denk alın laflarıyla karşı karşıya gelen futbolcular bu klübe altın çağını yaşatmıştır.
Sen milyon dolarlı alacaksın, soğuk kar kış demeden oraya , cebinde bazen su bile alacak parası olmadan gelen taraftar, aptallıkları ve vurdumduymazlıkları ile klübe zarar vermeye başlayan oyuncuya tepki koymayacak , hadi ordan , hadi ordan.....
Taraftar iyi günde kötü günde takımına destek verir, ama bu destek her koşulda karşılıksız olamaz. Şimdi soruyorum ey sevgili sözlük, hanginiz sevgilinize veya eşinize her koşulda destek verirseniz, hiç mi uyarmazsınız onu , yada hangi anne baba çocuğunu hiç uyramaz her zaman aferin der.
Dünyanın en medeni ülkeleri sayılan ingiltere, fransa gibi ülkelerde bile bırakın futbol maçlarını, beğenilmeyen tiyatro oyunlarında konserlerde bile ıslıklamak gelenektir.
Ancak futbolun ruhundan anlamayan bazı insanlari bu ıslıklamayı çok ayıpmış gibi düşünüyor. Eskiden fulyada antreman sahalarında antreman yapılırken, çarşıda kovalanan futbolcular, (ferdinand anılarında ben koşmayı beşiktaşta öğrendim der ironiyle karışık), 3.000 kişinin izlediği ve yeri geldiğinde baklava ikram ederken ayağınızı denk alın laflarıyla karşı karşıya gelen futbolcular bu klübe altın çağını yaşatmıştır.
Sen milyon dolarlı alacaksın, soğuk kar kış demeden oraya , cebinde bazen su bile alacak parası olmadan gelen taraftar, aptallıkları ve vurdumduymazlıkları ile klübe zarar vermeye başlayan oyuncuya tepki koymayacak , hadi ordan , hadi ordan.....
olayın kendisine bakıldığında sahalarda görmek istemediğimiz hareketler yanında oldukça masum kalan tepki biçimi. bunu yapmayı hoş görmesem de yapanları hor görmek de bana ters. sonuçta bu diğer olaylar yanında oldukça medeni.
eğer bir tepki koyulacaksa tüm takıma konulması daha doğru bir tercih olacaktır.
eğer bir tepki koyulacaksa tüm takıma konulması daha doğru bir tercih olacaktır.
devam eden maçı sona erdirme niteliğine sahip bir davranış şeklidir.
okulda, işyerinde, yanlış yaptığınız veya beceremediğiniz herhangi bir görev nedeniyle, insanların gözü önünde yoğun bir şekilde çemkirse hocanız, küfretse patronunuz mesela; kaçacak, ağlayacak yer ararsınız değil mi siz? o sizin göreviniz oysa ki, o yetiye sahip olmanız gerekli ne de olsa. hele bir de aynı hatayı tekrarladığınızı düşünün...
taraftar olarak duygusalız. evet, oyuncular hatrı sayılır miktarda para alıyorlar her yıl ama; bu, onları alenen rencide etme yetkisi vermez bize. her şeyin olduğu gibi; bunun da yeri, zamanı ve bir üslûbu vardır.
tabii, ıslıklamayla takımı ateşleyeceğini düşünen bir zihniyet varsa; ona benim yapabileceğim hiçbir şey yok. mühendisiz oğlum biz, anlamayız o işlerden; ama türk doktorlarına emanet edebiliriz kendilerini.
edit: birkaç zamazingo, birkaç imlâ falan filan...
okulda, işyerinde, yanlış yaptığınız veya beceremediğiniz herhangi bir görev nedeniyle, insanların gözü önünde yoğun bir şekilde çemkirse hocanız, küfretse patronunuz mesela; kaçacak, ağlayacak yer ararsınız değil mi siz? o sizin göreviniz oysa ki, o yetiye sahip olmanız gerekli ne de olsa. hele bir de aynı hatayı tekrarladığınızı düşünün...
taraftar olarak duygusalız. evet, oyuncular hatrı sayılır miktarda para alıyorlar her yıl ama; bu, onları alenen rencide etme yetkisi vermez bize. her şeyin olduğu gibi; bunun da yeri, zamanı ve bir üslûbu vardır.
tabii, ıslıklamayla takımı ateşleyeceğini düşünen bir zihniyet varsa; ona benim yapabileceğim hiçbir şey yok. mühendisiz oğlum biz, anlamayız o işlerden; ama türk doktorlarına emanet edebiliriz kendilerini.
edit: birkaç zamazingo, birkaç imlâ falan filan...
futbol oynayanlar üzerinde en ufak bir olumlu etkisi olmayan, sözüm ona, lafıyla futbolcuyu çizgiye getirdiğine inananlara geçici rahatlama sağlayan boşalma şekli. misal ankaragücü taraftarı
(vurgula: oyna oyna oynasana lan) şeklinde bir tezahürat yaparak geçirdi son 5 seneyi. yetmedi; sahaya inip futbolcularına saldırdılar 3 sene önce. ama bi sike yaramadı görüldüğü üzere.
tepki vermek gerekir; hatta rahatsız olduğunuz konuyu yetkililerin gözüne sokmak fazlasıyla gerekir. ama bizim son senelerde yaptığımız gibi başı kesilmiş tavuk misali saçma sapan tepkilerle değil.
(vurgula: oyna oyna oynasana lan) şeklinde bir tezahürat yaparak geçirdi son 5 seneyi. yetmedi; sahaya inip futbolcularına saldırdılar 3 sene önce. ama bi sike yaramadı görüldüğü üzere.
tepki vermek gerekir; hatta rahatsız olduğunuz konuyu yetkililerin gözüne sokmak fazlasıyla gerekir. ama bizim son senelerde yaptığımız gibi başı kesilmiş tavuk misali saçma sapan tepkilerle değil.
Haberde de yer aldığı üzere, ıslıklanan İskoç Mcgregor'un bile nomal karşıladığı, insani ve medeni tepki.
http://www.haber1903.com/Besiktas-9544-taraftar_cok_hakli.html
http://www.haber1903.com/Besiktas-9544-taraftar_cok_hakli.html
Bir örneğini daha 16 şubat 2013 beşiktaş gaziantepspor maçı nda yaşanmıştır.
Kanımın donduğunu söyleyebilirim.Sezon başında beklentilerimiz neydi. Şuan içinde bulunduğumuz durum ne? Yazacak bir dolu şey var aslında, lanet olsun.
Kanımın donduğunu söyleyebilirim.Sezon başında beklentilerimiz neydi. Şuan içinde bulunduğumuz durum ne? Yazacak bir dolu şey var aslında, lanet olsun.
20 mayıs 2013 beşiktaş banvit maçında erman kuntere istifa diye bağıran takım elbiseli adamın değişik bir örneğini sunduğu eylem. evet küfür etmedi; sadece istifa dedi. her taraftarın bireysel özgürlüğüdür bunu dile getirmek ve susturulamaz. benim takıldığım hatta maç sonıu delirdiğim nokta; bu adamın maç içinde hiç bir şekilde takıma destek olacak bir tek ses çıkarmaması, tek bir tezahürata katılmaması. ulan madem bu kadar bağıracaksın, takım için bağırsana?
art niyet arıyorum
art niyet arıyorum
takıma verilebilecek en büyük zarardır.
bir de bir futbolcunun ağzından nasıl bir etki yaptığını dinlemek gereken protesto;
spoiler--
Roberto Mancini döneminde, Fenerbahçe maçını 1-0 kazanmamıza rağmen tribünlerden tepki almıştım. Hocaya beni çıkarmasını rica ettim, ama sonra kavga etti dediler. Formamı da yere atmadım, Tugay hocaya verdim
İki sene şampiyon olmuş, 5 kupa kaldırmıştım. Mancini döneminde, Fenerbahçe maçını 1-0 kazanmamıza rağmen tribünlerden tepki almıştım. Başka insanların, Galatasaray’ın başarısız olması için işe Selçuk’la başlaması normaldi. Evet, ben kötü olursam Galatasaray düşüşe geçecekti. İnsanları etkilediler ve bunu başardılar.
Yuhlanmak, hele ki Fenerbahçe maçında ve 1-0 önde iken yuhalanmak beni çok üzdü. Hayatımda hiç kimseye nankörlük etmedim. Nankör insanlarla da hiç işim olmadı. Hep vefalı oldum. Gittiğim takımlarda da maddiyattan çok; vefaya, hatıra, gönüle önem verdim. Galatasaray’a gelirken de böyleydi. Böyle bir olay yaşandıktan sonra açıkçası ilk defa Galatasaray’dan ayrılmak istedim.
İlk bu olay yaşandığı zaman, ‘İnsanlar herhalde artık beni sevmiyor’ dedim. Çok fazla duygusalım. İnsanların beni sevmediğini, istemediğini düşündüm. Çok kötü bir durumdaydım. Mancini’ye beni çıkarması için rica ettim.
spoiler--
spoiler--
Roberto Mancini döneminde, Fenerbahçe maçını 1-0 kazanmamıza rağmen tribünlerden tepki almıştım. Hocaya beni çıkarmasını rica ettim, ama sonra kavga etti dediler. Formamı da yere atmadım, Tugay hocaya verdim
İki sene şampiyon olmuş, 5 kupa kaldırmıştım. Mancini döneminde, Fenerbahçe maçını 1-0 kazanmamıza rağmen tribünlerden tepki almıştım. Başka insanların, Galatasaray’ın başarısız olması için işe Selçuk’la başlaması normaldi. Evet, ben kötü olursam Galatasaray düşüşe geçecekti. İnsanları etkilediler ve bunu başardılar.
Yuhlanmak, hele ki Fenerbahçe maçında ve 1-0 önde iken yuhalanmak beni çok üzdü. Hayatımda hiç kimseye nankörlük etmedim. Nankör insanlarla da hiç işim olmadı. Hep vefalı oldum. Gittiğim takımlarda da maddiyattan çok; vefaya, hatıra, gönüle önem verdim. Galatasaray’a gelirken de böyleydi. Böyle bir olay yaşandıktan sonra açıkçası ilk defa Galatasaray’dan ayrılmak istedim.
İlk bu olay yaşandığı zaman, ‘İnsanlar herhalde artık beni sevmiyor’ dedim. Çok fazla duygusalım. İnsanların beni sevmediğini, istemediğini düşündüm. Çok kötü bir durumdaydım. Mancini’ye beni çıkarması için rica ettim.
spoiler--
(bkz: ıslıklaya ıslıklaya messi'ye çevirmek) [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: 29 kasım 2015 beşiktaş akhisar belediyespor maçı)
(bkz: tolga zengin)
hala anlayamadığım olay. maç devam ederken kime ne yararı var?
(bkz: tolga zengin)
hala anlayamadığım olay. maç devam ederken kime ne yararı var?
(bkz: linç kültürü)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?