hürriyet gazetesi yazarı.
bugünkü yazısı 10.04.2010
abdurrahman
adı üstünde...
allahın kulu demek.
rahmet sahibi demek.
dinsiz deseler...
dedesi, hacı, nakşi şeyhiydi.
büyük dedesi, medrese müderrisi.
başörtüsüne karşı deseler...
sekreteri bile türbanlı.
elit deseler...
şanlıurfanın gariban köyünden.
asker deseler...
sivil.
dtp yi kapattı, ırkçı deseler...
ana tarafından kürt.
hukuk bilmiyor deseler...
ankara hukuk mezunu.
savcı ama hâkim değil deseler...
acıpayam hâkimliği yaptı, bulanık hâkimliği yaptı, gürün ağır ceza mahkemesi başkanlığı, adli yargı adalet komisyonu başkanlığı, silifke hâkimliği, yargıtay tetkik hâkimliği yaptı.
tecrübesiz deseler...
12 sene önce yargıtay üyeliğine seçildi, yargıtay ceza dairesi üyeliği yaptı, yargıtay cumhuriyet başsavcıvekilliği yaptı, yargıtay cumhuriyet başsavcısı.
koltuk sevdalısı deseler...
seneye emekli.
paragöz deseler...
milletvekilinden az alıyor.
anayasaya aykırı deseler...
madde 148, anayasal görevi.
uyarıyorum dedi...
bakalım ne diyecekler?
yılmaz özdil
böyle
***
böyle
***
böyle
***
yazmasa daha bi
***
güzel
***
olacak sanki
***
sçs
***
aeo
***
kib
***
bye
***
böyle
***
böyle
***
yazmasa daha bi
***
güzel
***
olacak sanki
***
sçs
***
aeo
***
kib
***
bye
(bkz: enter)[ybkz]swh[/ybkz]
bugünkü yazısı oldukça anlamlı olan yazar.ince ince dokundurmalar tabi anlayanlara..
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14574142.asp?yazarid=249&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14574142.asp?yazarid=249&gid=61
bugünkü yazısının son paragrafındaki cümleylr herşeyi anlatan yazar.
--- alıntı ---
Öğretmen göndereceğine, buzdolabı gönderdiğin coğrafyadan, getire getire anca şehit getirirsin.
--- alıntı ---
(http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14591885.asp?yazarid=249)
--- alıntı ---
Öğretmen göndereceğine, buzdolabı gönderdiğin coğrafyadan, getire getire anca şehit getirirsin.
--- alıntı ---
(http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14591885.asp?yazarid=249)
hürriyet gazetesi yazarı. yazım tarzı ile, sözünü esirgememesi ile kalplerde ayrı bir yerdedir. her ne kadar hürriyette çalışıyor olsa bile.
--- 25.05.2010 ---
bey'an...
öğrenci, türkçe dersinde "parti" kelimesini harf harf kodluyormuş, "paris'in p'si, ankara'nın a'sı dede'nin r' si, trabzon'un t'si, izmir'in i'si..." öğretmen müdahale etmiş, "evladım, dede'de r yok ki" demiş... "nasıl yok?" demiş öğrenci, "benim dedemin adı recep!"
*
akp' ye akp denmesini yasaklayan akp, şimdi de, isimlerinden biri recep olan başbakan'a "recep bey" denmesine kızıyor iyi mi...
*
çorabına " milli eğitim bakanı hüseyin çelik" kartviziti yazdıran hüseyin çelik, "recep bey" denmesini "yakışıksız" bulmuş mesela...
"gandi oldu dandi" diyen bülent arınç ise, recep bey ifadesinin " küçültücü" olduğunu söylüyor.
*
halbuki, çankaya meselesi tartışılırken, aynen şöyle demişti başbakan: "abdullah bey'le bülent bey'le istişare ederim."
*
"sen türkiye'sin büyük düşün" afişleri asıp... sonra da, "sen" diye hitap edene, "sen bana sen diyemezsin" demeleri gibi bi şey yani.
*
chp'ye yıllardır "elit" diyen yandaş medya ise, topluca lordlar kamarası'na geçti... kalemlerinden asalet damlıyor, "chp avamlaşt" diyorlar!
*
osman hamdi bey, hacı arif bey, çakabey, kiziroğlu mustafa bey, tamburi cemil bey hakaret midir? beyoğlu'na sayınoğlu mu diyeceğiz bu saatten sonra?
emel sayın'da sorun yok da...
beylerbeyi sarayı'na ne diyeceğiz?
*
(milli eğitim bakanlığı yapan hüseyin çelik'in kalbini kırmak istemem ama, sakarya'da "recep bey endüstri meslek lisesi" var... yakışıksız mıdır?)
*
işin daha enteresan tarafı...
*
"hukuktan anlamıyor" diyor.
"ekonomi bilmiyor" diyor.
"rüşveti bitireceğiz" diyor.
"soydular memleketi" diyor.
"hesap soracağız" diyor.
"bunların dokunulmazlığını kaldıracağız, siyasi ahlak yasası çıkaracağız, parlamentoda vurguncunun talancının yeri yok, naylon faturacıdan, ali dibo'dan bakan olmayacak" diyor.
*
"kalpazan" diyor.
*
çıt yok.
*
vay efendim "bey" dedi...
işte orası gücüne gidiyor.
--- yılmaz özdil ---
--- 25.05.2010 ---
bey'an...
öğrenci, türkçe dersinde "parti" kelimesini harf harf kodluyormuş, "paris'in p'si, ankara'nın a'sı dede'nin r' si, trabzon'un t'si, izmir'in i'si..." öğretmen müdahale etmiş, "evladım, dede'de r yok ki" demiş... "nasıl yok?" demiş öğrenci, "benim dedemin adı recep!"
*
akp' ye akp denmesini yasaklayan akp, şimdi de, isimlerinden biri recep olan başbakan'a "recep bey" denmesine kızıyor iyi mi...
*
çorabına " milli eğitim bakanı hüseyin çelik" kartviziti yazdıran hüseyin çelik, "recep bey" denmesini "yakışıksız" bulmuş mesela...
"gandi oldu dandi" diyen bülent arınç ise, recep bey ifadesinin " küçültücü" olduğunu söylüyor.
*
halbuki, çankaya meselesi tartışılırken, aynen şöyle demişti başbakan: "abdullah bey'le bülent bey'le istişare ederim."
*
"sen türkiye'sin büyük düşün" afişleri asıp... sonra da, "sen" diye hitap edene, "sen bana sen diyemezsin" demeleri gibi bi şey yani.
*
chp'ye yıllardır "elit" diyen yandaş medya ise, topluca lordlar kamarası'na geçti... kalemlerinden asalet damlıyor, "chp avamlaşt" diyorlar!
*
osman hamdi bey, hacı arif bey, çakabey, kiziroğlu mustafa bey, tamburi cemil bey hakaret midir? beyoğlu'na sayınoğlu mu diyeceğiz bu saatten sonra?
emel sayın'da sorun yok da...
beylerbeyi sarayı'na ne diyeceğiz?
*
(milli eğitim bakanlığı yapan hüseyin çelik'in kalbini kırmak istemem ama, sakarya'da "recep bey endüstri meslek lisesi" var... yakışıksız mıdır?)
*
işin daha enteresan tarafı...
*
"hukuktan anlamıyor" diyor.
"ekonomi bilmiyor" diyor.
"rüşveti bitireceğiz" diyor.
"soydular memleketi" diyor.
"hesap soracağız" diyor.
"bunların dokunulmazlığını kaldıracağız, siyasi ahlak yasası çıkaracağız, parlamentoda vurguncunun talancının yeri yok, naylon faturacıdan, ali dibo'dan bakan olmayacak" diyor.
*
"kalpazan" diyor.
*
çıt yok.
*
vay efendim "bey" dedi...
işte orası gücüne gidiyor.
--- yılmaz özdil ---
tayyip erdoğana ayar vermekten bıkmayan adam.severek takip ediyoruz
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15784209.asp?yazarid=249&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15784209.asp?yazarid=249&gid=61
badem bıyıklar lütfen bunada cevap versin;
MHP
ülkücülere ambargo uygulanıyordu, bırak ekrana çıkarmayı, telefonla bağlanıp iki kelime görüşleri bile alınmıyordu, miting görüntülerine karartma uygulandı, yok sayıldı.
*
Ya şimdi?
Saatlerce canlı yayınlara çıkartıp, karşılıklı oturtup, söz hakkı tanıyoruz ayaklarıyla birbirlerini dövdürüyorlar.
*
Haliyle soruyorsunuz...
MHPde ne oluyor?
*
Aslında...
MHPye ne yapılıyor?
Böyle sormanız lazım.
*
Dökelim hele...
*
Ecevit hastaydı, yürüyemiyor, bırakmıyordu, ismail Cem ile Hüsamettin özkan gidişatı değiştirmek için ayrıldı, yeni parti kurdu, sol için umut oldu... O da ne? ABDden gelen arkadaş ben de varım dedi, işin içine girdi, noluyo demeye kalmadan, ben artık yokum dedi, çarşı karıştı tabii, kaçan kaçana, lider adayı ismail Cem aniden bertaraf oldu.
*
Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu, ortak oldu, barajı geçmelerine kesin gözüyle bakılıyordu, tarih başka akacaktı, bi katakulli, darmadağın, ikisi de tasfiye.
*
Cem Uzan, parti kurdu, bismillah, üç ayda langırt diye yüzde 7yi geçti, faktör oldu... Ve, hızar çalıştı, onu da biçti.
*
Tuncay özkan, partisi marjinaldi ama, milyonları sokağa dökmeyi başarıyordu, doooğru Silivriye... Doğu Perinçek, milyonları sokağa dökemiyordu ama, ne diyecek diye milyonlar onun ağzına bakıyordu, takır takır anlatıyordu çünkü...
Tuncayın yanına.
*
Muhsin Yazıcıoğlunun helikopteri düştü. Herkes dinleniyor, herkesin o anda nerede olduğu biliniyor, kokpitteki gazetecinin imdat çığlıkları canlı yayında, köylüler düşse düşse şuraya düşmüştür diyor, nafile, öldüğünden emin olunana kadar kıç kadar arazide bulunamadı.
*
Deniz Baykala komplo; cezaevine gönderilemediği için, evine gönderildi.
*
Açın haritayı, Tanganikadan Yeni Zelandaya, Güney Afrikadan Norveçe kadar, son 8-9 senesindeki siyaset sahnesinde, bu kadar tesadüfü olan bir başka ülke gösterebilir mi kimse?
*
Gösteremez... çünkü, bizim manzarayı görmek için devrimci ülkücü gazeteci filan olmaya gerek yok, haritacı olmaya da gerek yok... Bakarkör olmak yeterli.
*
Sıradaki hedef... Devlet Bahçelidir.
yılmaz özdil
MHP
ülkücülere ambargo uygulanıyordu, bırak ekrana çıkarmayı, telefonla bağlanıp iki kelime görüşleri bile alınmıyordu, miting görüntülerine karartma uygulandı, yok sayıldı.
*
Ya şimdi?
Saatlerce canlı yayınlara çıkartıp, karşılıklı oturtup, söz hakkı tanıyoruz ayaklarıyla birbirlerini dövdürüyorlar.
*
Haliyle soruyorsunuz...
MHPde ne oluyor?
*
Aslında...
MHPye ne yapılıyor?
Böyle sormanız lazım.
*
Dökelim hele...
*
Ecevit hastaydı, yürüyemiyor, bırakmıyordu, ismail Cem ile Hüsamettin özkan gidişatı değiştirmek için ayrıldı, yeni parti kurdu, sol için umut oldu... O da ne? ABDden gelen arkadaş ben de varım dedi, işin içine girdi, noluyo demeye kalmadan, ben artık yokum dedi, çarşı karıştı tabii, kaçan kaçana, lider adayı ismail Cem aniden bertaraf oldu.
*
Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu, ortak oldu, barajı geçmelerine kesin gözüyle bakılıyordu, tarih başka akacaktı, bi katakulli, darmadağın, ikisi de tasfiye.
*
Cem Uzan, parti kurdu, bismillah, üç ayda langırt diye yüzde 7yi geçti, faktör oldu... Ve, hızar çalıştı, onu da biçti.
*
Tuncay özkan, partisi marjinaldi ama, milyonları sokağa dökmeyi başarıyordu, doooğru Silivriye... Doğu Perinçek, milyonları sokağa dökemiyordu ama, ne diyecek diye milyonlar onun ağzına bakıyordu, takır takır anlatıyordu çünkü...
Tuncayın yanına.
*
Muhsin Yazıcıoğlunun helikopteri düştü. Herkes dinleniyor, herkesin o anda nerede olduğu biliniyor, kokpitteki gazetecinin imdat çığlıkları canlı yayında, köylüler düşse düşse şuraya düşmüştür diyor, nafile, öldüğünden emin olunana kadar kıç kadar arazide bulunamadı.
*
Deniz Baykala komplo; cezaevine gönderilemediği için, evine gönderildi.
*
Açın haritayı, Tanganikadan Yeni Zelandaya, Güney Afrikadan Norveçe kadar, son 8-9 senesindeki siyaset sahnesinde, bu kadar tesadüfü olan bir başka ülke gösterebilir mi kimse?
*
Gösteremez... çünkü, bizim manzarayı görmek için devrimci ülkücü gazeteci filan olmaya gerek yok, haritacı olmaya da gerek yok... Bakarkör olmak yeterli.
*
Sıradaki hedef... Devlet Bahçelidir.
yılmaz özdil
referandumda "evet" diyeceğini açıklayan ve kürt açılımına destek veren sezen aksuya "o hepimizin sezen'iydi artık ak'sudur. diyen kişi
bugünkü yazısıyla hem akp hükümetine hem referanduma hem melih gökçek'e hem ankaragücüne hemde bursaya giydiren yazar büyüksün be özdil.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15815628.asp?yazarid=249&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15815628.asp?yazarid=249&gid=61
kenan evren şakşakçılığı betimlemesiyle beni benden alan güzel kalem.
besmelesiz adı ağza alınmayacak şahsiyet.bir sözü de yanlış olmaz mı be kardeşim.
ota boka "adam gibi adam" diyorlar ama şu cihanda bu sıfatı ondan başka hakedecek insan göremiyorum.
ota boka "adam gibi adam" diyorlar ama şu cihanda bu sıfatı ondan başka hakedecek insan göremiyorum.
bazen kantarın topuzunu kaçırsa da halihazırda kalemini egemenin eline satmamış,halen dik durabilen nadir yazarlardandır..bekir coşkun yerine getirildiği hürriyet'te o'ndan bile daha sağlam muhalefet yapmayı başarmıştır.
bugün ki yazısını özellikle paylaşmak istediğim köşe yazarıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16592107.asp
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16592107.asp
bugünkü yazısıyla ak parti'ye gönül vermiş sanatçıları deşifre etme gayreti içerisine girmiş yazar. toplumu ayrıştırmanın en güzel örneklerinden birini sergilemiştir.
demagoji ustasıdır.
Zaytung'un direkt olarak kendisiyle olmasa da dalga geçtiği,facebookta her hafta birkaç kişi tarafından yazısı paylaşılmazsa kendini eksik hissedeceğini düşündüğüm köşe yazarı.
her gün okuduğum nadide yazarlardan bir tanesi.
keşke herkes yazdığını anlayabilse
keşke herkes yazdığını anlayabilse
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?