kendimi bir garip hissetmeme neden olmuştur. 12 senem ankara'da geçmiş ve şimdi tüylerim diken diken olup hüzünlenmeme neden olmuştur.
ne yaptın ssm?
ankaralı olmak
ssk iş hanı...
sabahın köründe daha insanların afyonu patlamadan Ankara havası dinlemek...
(bkz: behzat ç)
behzat ç izlerken buna ne, nasıl konuşuyor bu adamlar dememektir
hele bir de istanbul da yaşayan ankaralıysanız, vefasızlıkla sonuçlanabilecek durumdur.
dile kolay 22 sene, kütükte yazan baba memleketini bile reddedip, doğma büyüme havasını soluduğun şehir. bebekliğin, çocukluğun, gençliğin, ilk aşkın, ilk reddedilişin, ilk platonikin, ilk beşiktaş maçın, ilk kez statta yediğin cop, ilk gördüğün şampiyonluk maçı, ankaray, simit, çiftlik dondurması, çiftlik kokoreci, ilk anıtkabir ziyareti, ilk atakule ve dreamland heyecanı, kurtboğazı piknikleri, bahçeli de içilen ilk nargile, odtü, kampüs, dostlar, şenlikler, devrim stadında güzelleşen kafalar, odtülükartallarla ilk tanışma, uzaktan yaşanan beşiktaşk.
çok ilginizi çekmedi değil mi? buydu işte benim için ankaralı olmak. ne öyle tunalı da fink atmak, ne kurtuluş parkı, ne amerikan pasajı bilirim. üniversite yıllarına kadar arjantin caddesinin ne olduğunu bile bilmezdim ben. sonra istanbula geldik ekmek davası uğruna.öyle işveli bir fahişe ki, ne ankara bırakıyor akılda ne başka şehir. ankara öyled değildi. karşılıklı severdik birbirimizi, siz onu sevmeseniz de onun hep yakınınızda olmasını istersiniz, öyle bir kadındır ankara.izmir gibi dillere destan güzelliği de yoktur, ilgi çekmeyi beceremez, sizin görmenizi bekler sakladığı güzellikleri.bizim de hayatımız onları keşfetmekle geçti işte.
ama tuhafıtr ki özleyemiyorum şehrimi, gittiğim zaman bir yabancı hissediyorum o yanımdayken. istanbul mu döndürdü başımı, yoksa ulaşamadığım taş hatun izmir mi? bilemiyorum. ama behzat ç izlerken adı geçen mekanların en azından ismini duymuş olmak, yabancı hissetmemek, bir gün bizim evin oralarda da çekim olacağını, çocukluğumu izleyeceğimi bilmek heyecanlandırıyor beni. ankara ile kalan bağım ailem ve behzat ç den ibaret. yeniden özlemeye başlıyorum sanırım. ondan kaçmasaydım, şimdi bol kazanan, 8-5 mesaili bir üstdüzey memur olacaktım. belki de aradığım kadını çoktan bulmuştum. kürk mantolu madonna daki raif efendi olmuştum şimdiye.
pişman olmalı mıyım? bilmiyorum. şu 5 senede yaşadıklarımı o 5 senede yaşar mıydım? sanmıyorum. angaralı mıyım? hayır ankaralıyım. o değil de bir hosta döneri vardı noldu ona?
dile kolay 22 sene, kütükte yazan baba memleketini bile reddedip, doğma büyüme havasını soluduğun şehir. bebekliğin, çocukluğun, gençliğin, ilk aşkın, ilk reddedilişin, ilk platonikin, ilk beşiktaş maçın, ilk kez statta yediğin cop, ilk gördüğün şampiyonluk maçı, ankaray, simit, çiftlik dondurması, çiftlik kokoreci, ilk anıtkabir ziyareti, ilk atakule ve dreamland heyecanı, kurtboğazı piknikleri, bahçeli de içilen ilk nargile, odtü, kampüs, dostlar, şenlikler, devrim stadında güzelleşen kafalar, odtülükartallarla ilk tanışma, uzaktan yaşanan beşiktaşk.
çok ilginizi çekmedi değil mi? buydu işte benim için ankaralı olmak. ne öyle tunalı da fink atmak, ne kurtuluş parkı, ne amerikan pasajı bilirim. üniversite yıllarına kadar arjantin caddesinin ne olduğunu bile bilmezdim ben. sonra istanbula geldik ekmek davası uğruna.öyle işveli bir fahişe ki, ne ankara bırakıyor akılda ne başka şehir. ankara öyled değildi. karşılıklı severdik birbirimizi, siz onu sevmeseniz de onun hep yakınınızda olmasını istersiniz, öyle bir kadındır ankara.izmir gibi dillere destan güzelliği de yoktur, ilgi çekmeyi beceremez, sizin görmenizi bekler sakladığı güzellikleri.bizim de hayatımız onları keşfetmekle geçti işte.
ama tuhafıtr ki özleyemiyorum şehrimi, gittiğim zaman bir yabancı hissediyorum o yanımdayken. istanbul mu döndürdü başımı, yoksa ulaşamadığım taş hatun izmir mi? bilemiyorum. ama behzat ç izlerken adı geçen mekanların en azından ismini duymuş olmak, yabancı hissetmemek, bir gün bizim evin oralarda da çekim olacağını, çocukluğumu izleyeceğimi bilmek heyecanlandırıyor beni. ankara ile kalan bağım ailem ve behzat ç den ibaret. yeniden özlemeye başlıyorum sanırım. ondan kaçmasaydım, şimdi bol kazanan, 8-5 mesaili bir üstdüzey memur olacaktım. belki de aradığım kadını çoktan bulmuştum. kürk mantolu madonna daki raif efendi olmuştum şimdiye.
pişman olmalı mıyım? bilmiyorum. şu 5 senede yaşadıklarımı o 5 senede yaşar mıydım? sanmıyorum. angaralı mıyım? hayır ankaralıyım. o değil de bir hosta döneri vardı noldu ona?
#83654
7/24 araba teybi takmış motosikletlerin gürültüsüne katlanabilmektir
Eğer akün sinemasından zar zor yer bulup film seyrettiyseniz,amerikan pasajından taklit kot aldıysanız,levis ve mcdonalds açıldığında kapılardaki kuyruğu gördüyseniz hatta girdiyseniz,zafer çarşısının altından elden düşme kitap ve dergiler aldıysanız,kurtuluş parkında bir buz pateni sahası olduğunu biliyorsanız ve kaydıysanız,ilk kumpiri tunalıda,ilk döneri sakarya yada konurda yediyseniz,körfez pastahanesini hatırlıyorsanız,9 da karar verip 9.15 seansına yetişebiliyorsanız,kuğuluda parkta sallandıysanız,vakkonun dostun ykmnin önünde buluştuysanız arkadaşlarınızla,okul gezilerinizde mütemadiyen anıtkabir ve anadolu medeniyetleri müzesine götürüldüyseniz,gençlik parkında nikah a gidip sonra eğlendiyseniz,aoc daki kafeteryadan fındık fıstık alıp maymunlara attıysanız,sakaryada bira bahçelide nargile içtiyseniz,çiftlikteki filin o çivileri atlayıp atlayamayacağını hesap ettiyseniz,atakulenin açıldığındaki işlek halini hatırlıyorsanız,ankara dışında hiç bir yerde simit yemekten zevk almıyorsanız,anıttepe size anıtkabir kadar havuz u da hatırlatıyorsa bu saydıklarım içinizi titrettiyse ve son cümleyi tahmin edebiliyorsanız ankaralısınız demektir bunlar değilmiydi ankara sizce ?
edit:alıntıdır
edit:alıntıdır
sözlüğün sol frame'inde zaman zaman zuhur eden aktivite başlıklarını gördüğünüzde isyan etmenize sebep olan durumdur.
boş vakitlerinde bir araya gelen sözlükçü arkadaşlarımın karşılarına geçip; çiviyle cam çizmek, porselen tabağa çatalımı sürtmek istiyorum sözlük. inşallah çok eğlendikleri anlardan birinde aniden güldüklerinde burunlarında sümük baloncuğu olur.[ybkz]swh[/ybkz]
boş vakitlerinde bir araya gelen sözlükçü arkadaşlarımın karşılarına geçip; çiviyle cam çizmek, porselen tabağa çatalımı sürtmek istiyorum sözlük. inşallah çok eğlendikleri anlardan birinde aniden güldüklerinde burunlarında sümük baloncuğu olur.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?