bu haftasonu için programı belli olmuş branşlar bütünü.http://www.kartalbakisi.com/haber/amator-branslarda-hafta-sonu-programi/4725/
amatör branşlar
(bkz: arma aşkı)
dünya kulübü olabilmek için gerekli olan futbol dışında kalan branşlardır. başkanımıza hatırlatmakta fayda var
beşiktaş jimnastik kulübü içerisinde, 2011-2012 sezonunda özellikle yeni yönetim eşliğinde, daha bir ivme kazanan branşlardır
http://tinyurl.com/7j46n8j
bir de şu var, belki alâkalıdır:
(bkz: bir grup işadamının ansızın kasımpaşaspor yönetimine girmesi)
bir de şu var, belki alâkalıdır:
(bkz: bir grup işadamının ansızın kasımpaşaspor yönetimine girmesi)
beşiktaş jimnastik kulübünün 12 dalda mücadele ettiği spor dallarının toplamıdır. diğer büyükler ise 9 dalda ve 8 dalda mücadele etmektedir.
sadece adı amatör olan aslında son derece profesyonel işlerin yürütüldüğü braşlar
dünya kulübü barcelona'nın resmi ismi Futbol Club Barcelona olmasına rağmen basketboldan hentbola hatta yakın zamana kadar beyzboldan sürat patenine kadar geniş bir yelpazede branşlara sahip olduğu düşünülürse beşiktaş için bir yük olarak görülmesini anlayamıyorum.
ayrıca borussia dortmund'un görüleceği üzere oldukça güzel kadınlardan oluşan bir kadın hentbol takımı bile vardır;http://www.bvb-handball.de/
her neyse, ingiliz kulüplerinin sadece futboldan ibaret olmasını önemli bulmuyorum. ingiltere'de futboldan sonra rugby gelir ve neredeyse her şehrin önemli sayıda destekçiye sahip rugby takımı vardır. özellikle wigan'ın rugby takımı futbol takımından daha fazla seyirci çeker maçlara. ingiltere'deki basketbol liginin çok amatör olduğunu da belirtelim.
toplam maliyeti futbol takımının ortalama bir oyuncusuna denk amatör branşlara göz dikmek beşiktaşlı olmanın özüne yakışmaz. bu takım için en ihtiyaç duyulan anlarda kaybolan, atlético madrid karşısında koşmaya tenezzül etmeyen quaresma için binlerce adam evlat acısı yaşarken onun yıllık ücretinin onda biri kadar maliyeti olmayan, üstelik o maaşlarını da aylarca alamayan ama buna rağmen fedakarlıkta bulunup sırf beşiktaş'ın ismini lekelememek için kalıp savaşan bütün kupaları kazanan beşiktaş hentbol takımının bana yaşattığı mutluluğu nasıl gözardı ederim?
adı bile jimnastik kulübü olan bir kulübün sadece futbola odaklanmasından nasıl utanç duymayız?
amatör branşlar beşiktaş'ın hayat damarlarıdır. gerçek beşiktaşlının gurur vesilesidir. amatör olan o sporcular değil onların amatör branş olarak adlandırılmasına sebep olan futbol topu kafalı yöneticilerdir ve taraftarlardır.
ayrıca borussia dortmund'un görüleceği üzere oldukça güzel kadınlardan oluşan bir kadın hentbol takımı bile vardır;http://www.bvb-handball.de/
her neyse, ingiliz kulüplerinin sadece futboldan ibaret olmasını önemli bulmuyorum. ingiltere'de futboldan sonra rugby gelir ve neredeyse her şehrin önemli sayıda destekçiye sahip rugby takımı vardır. özellikle wigan'ın rugby takımı futbol takımından daha fazla seyirci çeker maçlara. ingiltere'deki basketbol liginin çok amatör olduğunu da belirtelim.
toplam maliyeti futbol takımının ortalama bir oyuncusuna denk amatör branşlara göz dikmek beşiktaşlı olmanın özüne yakışmaz. bu takım için en ihtiyaç duyulan anlarda kaybolan, atlético madrid karşısında koşmaya tenezzül etmeyen quaresma için binlerce adam evlat acısı yaşarken onun yıllık ücretinin onda biri kadar maliyeti olmayan, üstelik o maaşlarını da aylarca alamayan ama buna rağmen fedakarlıkta bulunup sırf beşiktaş'ın ismini lekelememek için kalıp savaşan bütün kupaları kazanan beşiktaş hentbol takımının bana yaşattığı mutluluğu nasıl gözardı ederim?
adı bile jimnastik kulübü olan bir kulübün sadece futbola odaklanmasından nasıl utanç duymayız?
amatör branşlar beşiktaş'ın hayat damarlarıdır. gerçek beşiktaşlının gurur vesilesidir. amatör olan o sporcular değil onların amatör branş olarak adlandırılmasına sebep olan futbol topu kafalı yöneticilerdir ve taraftarlardır.
şimdi bu konuda şunu bir açıklığa kavuşturalım;
kartal sözlük'ün demirbaşı haline gelmiş ya da sözlükte belirli bir süredir yazan herkes çok büyük saygıyı hakketmekte ve yabancıların 'gloryhunter' dediği iyi gün taraftarı olmadığı aşikar insanlardır.
kartal sözlük, hali hazırda bir amatör branşlar tayfasına sahiptir ve bu tayfa elinden geldiğince hentbol maçlarına gider, antrenmanları ziyaret eder, gerekirse rakı masasında dahi beşiktaş'ın istikbalini düşünür, buna kafa yorar.
ha, beşiktaş taraftarı dediğin kümede, ki en azından 5-6 milyon insan vardır bu kümede, amatör branşları kambur olarak göreni de olur, quaresma'yı tüm yaptıklarına rağmen savunanı da olur, olcay şahan'ı, oğuzhan özyakup'u guti'ye quaresma'ya değişmeyeni de olur. homojen bir kitle olmamız söz konusu değil, herkesin de kendi doğrusu var.
x kişi amatör branşları gereksiz bulmasına rağmen her sene formasını kombinesini alıp futbol takımını karda çamurda destekleyebilir, ayrıca merak etmesin x kişisi, biz de fırsatını bulduğumuzda dondurucu soğukta takımı tribünden destekleyen insanlarız.
hentbol takımı her önemli maç kazandığında onlar kutlamalarını bitirip soyunma odasına gidene kadar salonu terketmeyen insanlarız. bunu övünerek söylemiyorum, çünkü onların fedakarlıklarına karşılık bizim salonu doldurup destek olmamız, maçın en kritik anında duyabilecekleri şekilde motive edici şeyler söylememiz bizim boynumuzun borcu. ama bu sözlükte amatör branşları takip eden hiç kimsenin samimiyetinden şüphe duyulamaz.
erkek basketbol takımı konusuna hiç girmeyelim isterseniz, basketbol takımı şampiyon olurken de yollardaydık, takım dağıtılıp kanatsız kuşa çevrildiğinde, avrupada fark yediğinde hala yollardayız. üstelik basketbol üzerine uzman yorumu şeklinde yazılar yazan yazarlara, bunu gerçekten dert edinmiş değerli insanlara sahip bu sözlük. ha ayrıca, ben kar yağışından dolayı yaşadığım ilçe istanbul'dan soyutlandığı için efes maçına gidemezken bu sözlüğün değerli yazarları kar kış dinlemeden, gerekirse trene binerek o salona gittiler, bunu sözlükte hiç dillendirmeden.
hayatında bir kere voleybol maçı izlemeyi geçin, olimpiyatları takip edip sözlüğe aktaran insanlar var bu sözlükte. yeni yıla nba maçı izleyerek giren, olimpiyatlarda brezilya ile oynadığımız kadın voleybol maçını izlemek için sabah 6'da uçağı olmasına rağmen uykusuz kalan var, var oğlu var, kartal sözlük çok değerli insanları, değişik görüşleri barındıran bir oluşum.
ben bir entryde kullandığım 'top kafalı taraftarlar ve yöneticiler' tanımı herhangi bir yazarı incittiyse özür dilerim. ama yöneticilerden dilemem, o ayrı, bu ingilizcede sıkça kullanılan '-head' ile kelime oluşturma durumudur. footballhead dersin, işi gücü futbol olan anlamına gelir, potterhead dersin harry potter hayranı, metalhead dersin metal müzik tutkunu, bu asla bir hakaret değildir.
beşiktaş'ın elbette işi gücü,algısı futboldan ibaret taraftarları olabilir. ben onlara kırgın olsam da görüşleri budur ve asla onlara hakaret etme hakkım yoktur, ama yöneticilerin böyle olma lüksü yoktur.
sözlerim bunlardan ibarettir.
kartal sözlük'ün demirbaşı haline gelmiş ya da sözlükte belirli bir süredir yazan herkes çok büyük saygıyı hakketmekte ve yabancıların 'gloryhunter' dediği iyi gün taraftarı olmadığı aşikar insanlardır.
kartal sözlük, hali hazırda bir amatör branşlar tayfasına sahiptir ve bu tayfa elinden geldiğince hentbol maçlarına gider, antrenmanları ziyaret eder, gerekirse rakı masasında dahi beşiktaş'ın istikbalini düşünür, buna kafa yorar.
ha, beşiktaş taraftarı dediğin kümede, ki en azından 5-6 milyon insan vardır bu kümede, amatör branşları kambur olarak göreni de olur, quaresma'yı tüm yaptıklarına rağmen savunanı da olur, olcay şahan'ı, oğuzhan özyakup'u guti'ye quaresma'ya değişmeyeni de olur. homojen bir kitle olmamız söz konusu değil, herkesin de kendi doğrusu var.
x kişi amatör branşları gereksiz bulmasına rağmen her sene formasını kombinesini alıp futbol takımını karda çamurda destekleyebilir, ayrıca merak etmesin x kişisi, biz de fırsatını bulduğumuzda dondurucu soğukta takımı tribünden destekleyen insanlarız.
hentbol takımı her önemli maç kazandığında onlar kutlamalarını bitirip soyunma odasına gidene kadar salonu terketmeyen insanlarız. bunu övünerek söylemiyorum, çünkü onların fedakarlıklarına karşılık bizim salonu doldurup destek olmamız, maçın en kritik anında duyabilecekleri şekilde motive edici şeyler söylememiz bizim boynumuzun borcu. ama bu sözlükte amatör branşları takip eden hiç kimsenin samimiyetinden şüphe duyulamaz.
erkek basketbol takımı konusuna hiç girmeyelim isterseniz, basketbol takımı şampiyon olurken de yollardaydık, takım dağıtılıp kanatsız kuşa çevrildiğinde, avrupada fark yediğinde hala yollardayız. üstelik basketbol üzerine uzman yorumu şeklinde yazılar yazan yazarlara, bunu gerçekten dert edinmiş değerli insanlara sahip bu sözlük. ha ayrıca, ben kar yağışından dolayı yaşadığım ilçe istanbul'dan soyutlandığı için efes maçına gidemezken bu sözlüğün değerli yazarları kar kış dinlemeden, gerekirse trene binerek o salona gittiler, bunu sözlükte hiç dillendirmeden.
hayatında bir kere voleybol maçı izlemeyi geçin, olimpiyatları takip edip sözlüğe aktaran insanlar var bu sözlükte. yeni yıla nba maçı izleyerek giren, olimpiyatlarda brezilya ile oynadığımız kadın voleybol maçını izlemek için sabah 6'da uçağı olmasına rağmen uykusuz kalan var, var oğlu var, kartal sözlük çok değerli insanları, değişik görüşleri barındıran bir oluşum.
ben bir entryde kullandığım 'top kafalı taraftarlar ve yöneticiler' tanımı herhangi bir yazarı incittiyse özür dilerim. ama yöneticilerden dilemem, o ayrı, bu ingilizcede sıkça kullanılan '-head' ile kelime oluşturma durumudur. footballhead dersin, işi gücü futbol olan anlamına gelir, potterhead dersin harry potter hayranı, metalhead dersin metal müzik tutkunu, bu asla bir hakaret değildir.
beşiktaş'ın elbette işi gücü,algısı futboldan ibaret taraftarları olabilir. ben onlara kırgın olsam da görüşleri budur ve asla onlara hakaret etme hakkım yoktur, ama yöneticilerin böyle olma lüksü yoktur.
sözlerim bunlardan ibarettir.
2013-2014 sezonunda futbol takımından beklediklerimizi bize yaşattılar. hentbol, engelli basket ve voleybol hiçbir zaman görmesi gereken desteği göremedi. taraftarı bırak, yönetimden bile. her sene aynı şeyler söyleniyor ama umarım bundan sonra daha çok farkında olunur.
beşiktaş özelinde "taşıma suyla değirmen dönmez" atasözünün canlı kanlı sağlamasını yapan branşlardır.
tablo çok çok karanlık. fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminden bu konuda artık hiçbir beklentim yok maalesef. onlardan beklentim yok da, ben ne yaptım ki bu sezon taraftar olarak? amacım yönetimin vicdani ibraı değil, cehenneme kadar yolları var ama küme düşen bir şuben varsa çanlar çalıyor demektir usta.
kulüp yönetimi nezdinde basit bir tüketici olarak görülmekten rahatsızsan ve bu doğrultuda "tüketici haklarının" ihlal edildiğini düşünüyorsan hesap soracaksın. kabul et ya da etme, sistem böyle. bugün bir t-shirt aldığın zaman iki gün sonra boyası attığında nasıl satıcının ümüğüne çöküyorsan, aynısını kendi yönetimine yapacaksın ya da ortaya çıkan durumdan şikayet etmeyeceksin. eminim ki rahatsız oldukları şeyler konusunda somut tavır alan ve bunu değiştirmeye çalışanlar vardır ve büyük saygı duyarım bu azınlığa; bu grupla hiçbir problemim olamaz zaten.
benim esas vurgulamak istediğim şu; insanlar, kendi rahatsızlıklarını gidermek için çok çok basit de olsa bir şeyler yapıyor olabilirler. onlara sallamanın veya onların çabasını hafife almanın hiçbir anlamı ve getirisi yok. bunun yerine sen de, seni rahatsız eden bir durum varsa bunu değiştirmeye çalışmalısın.
özet : hakkını ara, hakkını![ybkz]swh[/ybkz]
tablo çok çok karanlık. fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminden bu konuda artık hiçbir beklentim yok maalesef. onlardan beklentim yok da, ben ne yaptım ki bu sezon taraftar olarak? amacım yönetimin vicdani ibraı değil, cehenneme kadar yolları var ama küme düşen bir şuben varsa çanlar çalıyor demektir usta.
kulüp yönetimi nezdinde basit bir tüketici olarak görülmekten rahatsızsan ve bu doğrultuda "tüketici haklarının" ihlal edildiğini düşünüyorsan hesap soracaksın. kabul et ya da etme, sistem böyle. bugün bir t-shirt aldığın zaman iki gün sonra boyası attığında nasıl satıcının ümüğüne çöküyorsan, aynısını kendi yönetimine yapacaksın ya da ortaya çıkan durumdan şikayet etmeyeceksin. eminim ki rahatsız oldukları şeyler konusunda somut tavır alan ve bunu değiştirmeye çalışanlar vardır ve büyük saygı duyarım bu azınlığa; bu grupla hiçbir problemim olamaz zaten.
benim esas vurgulamak istediğim şu; insanlar, kendi rahatsızlıklarını gidermek için çok çok basit de olsa bir şeyler yapıyor olabilirler. onlara sallamanın veya onların çabasını hafife almanın hiçbir anlamı ve getirisi yok. bunun yerine sen de, seni rahatsız eden bir durum varsa bunu değiştirmeye çalışmalısın.
özet : hakkını ara, hakkını![ybkz]swh[/ybkz]
basketbol'un dahil olamayacağı branşlar.
basketbol'da milyon avrolar, dolarlar dönerken nasıl oluyorda hala amatör branş diye adlandırılıyor anlamıyorum.
basketbol'da milyon avrolar, dolarlar dönerken nasıl oluyorda hala amatör branş diye adlandırılıyor anlamıyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?