7 eylül 2012 hollanda türkiye maçı

yenebilecek ve eleme gruplarına çok çok iyi bir başlangıç yapabileceğimiz bir maçtı. zira bu maçta oynadığımız hollanda milli futbol takımını bir daha bulamayız. dişimize göre bir rakibe 3 puanı, bedavadan verdiğimiz maç oldu

şanssızlığımız ve beceriksizliğimiz nedeniyle kaybettiğimiz maçlardan bir tanesi daha. hem de defansı ve orta sahası belki de hiç olmadığı kadar kötü olan ve sadece çok da etkili olmamalarına rağmen robben, sneijder, van persie den ibaret olan hollanda ya...

türkiye a milli futbol takımının rakiplerinden önce abdullah avcıyı yenmesi gerektiğini gözümüze sokan maç.

bir lafım da arda turan'a. atletico madrid forması altındayken golden çok pası düşünüyorsun, bizim buralara gelince aklın fikrin bencillikte. senin egolarına, örnek alıyorum dediğin emre abine.....neyse.

son yılların en sarsak,vasat hollandasını yakalamamıza rağmen fırsattan yararlanamadığımız,üstüne üstlük portakalları hayata döndürdüğümüz maç.

berbat savunmalarına rağmen arda'nın bire biri dışında doğru düzgün atağımızın olmayışı, gökhan gönül dururken hamit'in sağ bekte mundar edilmesi, tunay torun'un kredisinin selçuk inan'dan fazla olması,arda'nın kanatta değil ortada oynaması rezaletler arasındaydı. maalesef abdullah avcı geniş oyuncu havuzundan ideal bir kadro belirleyememiş halen. daha kadroyu oturtacağız sonra da oyun mantalitesini belirleyeceğiz...

en korktuğumsa estonya,romanya ve macaristan üçlüsüne karşı yapacağımız deplasman maçları. estonya inanılmaz bir gelişme kaydetti, kendi sahalarında bize zorluk çıkarabilirler, macaristan iyi bir jenerasyona sahip oldu, romanya ise restorasyon döneminde. geçmişte hep bu çantada keklik gördüğümüz takımlara puan verip zora girdiğimiz için korkuyorum.