3 ocak 2013 anadolu efes panathinaikos maçı

gidiyorum bu
türkiye saati ile 21.45'te başlayacak ve ntvspor'dan canlı yayınlanacak olan euroleague top 16 e grubu ikinci hafta karşılaşması. dimitris diamantidis, sakatlığı nedeniyle bu mücadelede yoncaların kadrosunda yer alamayacak.
fani madida
anadolu efes'in kazanarak ilk 8'e kalma yönünde önemli bir adım atacağı müsabaka olacaktır muhtemelen. dimitris diamantidis'in eksikliği oldukça önemli pana açısından.
avcarlıçürük
çok iyi götürdüğü maçı son çeyrekte verme hastalığına çözüm bulmadıysa, efes'in kazanmasının zor olduğunu düşündüğüm karşılaşma.
gidiyorum bu
1990'ların ortalarında karşı karşıya geldiklerinde ülkelerinde zamanın durduğu iki takımın şimdilerde çok da heyecan yaratmayan maçlarından birisidir.
forzaquila
anadolu efes'in kadrosuyla ağır bastığı fakat istikrar açısından pao'nun ön plana çıktığı maç.
ancak pao'da diamantidis oynamayacak ki bu büyük bir eksik, zalgiris'i 67-66 yenmeyi başaran pao, savunmayla ayakta kalmaya çalışacaktır, yoksa efes vurur geçer.

(bkz: alt)
avcarlıçürük
anadolu efes'in 78-64 kazandığı karşılaşma. çok rahat 30 fark atabileceği bir maçtı, o kadar kötüydü panathinaikos. fark da çoğu kez 20'yi geçti ama bunu koruyamadılar. maçı murat kosova anlattı, ibrahim kutluay yorumladı ve ben, bizim murat kosova tepkimizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha, net bir şekilde gördüm. bir kere kesinlikle "efes" denmiyor, "biz" diye bahsediliyor sürekli. beşiktaş maçlarında kosova'nın bunu yaptığını hatırlayan varsa, bana da söylesin. ben ismail şenol'dan başka, beşiktaş'ı bu şekilde benimseyerek maç anlatan birini hatırlamıyorum çünkü. zaten top 16 öncesi, yine aynı ikilinin, f grubundan "fenerbahçe ülker'in grubu" diye bahsettiğini düşününce, şaşırmamak lazım aslında. umarım bu akşam maçımızı [ybkz]swh[/ybkz] bu adam anlatmaz.
forzaquila
vujacic'in felaket bir yüzdeyle oynamasına rağmen [ybkz]swh[/ybkz] efes'in çok rahat kazandığı maç. özellikle josh shipp çaldığı toplarla attığı üçlüklerle çok etkili oldu. savunma da sağlam olunca galibiyet rahat geldi.

yalnız benim takıldığım birkaç nokta var naçizane, paylaşayım, belki birileri beni aydınlatır;

salonda devre arası yayını.
beşiktaş maçlarında devre arasında salonda roksan kunter-ihsan bayülkenli bir devre arası analizi yapılıyor mu? yapılıyorsa da biz kaçırıyoruz demek ki.

tüm yorumcuların efes'i tabir-i caizse pırıl pırıl yapması. farklı yenilse dahi eleştiri dozajını düşük tutması.

şovenizm. evet, yıl olmuş 2013, ama anadolu efes, devre arasında dansçı kızlara 10. yıl marşıyla bayrak şov yaptırıyor. kendileri de biliyordu herhalde karşılarında bir yunan takımı olmasa o salonun o kadar dolmayacağını, ama sırf böyle küçük kazançlar için bayrak gibi 10.yıl marşı gibi önemli değerleri meze etmek çok büyük ayıp. yıl olmuş 2013 yahu, kardak krizi günlerinde miyiz allah aşkına?

imkanlar, imkanlar, imkanlar.
anadolu efes, gazetelere yarım sayfa ilan veriyor; 'komşu kusura bakma gürültülü olacak' falan diye klasik türk-yunan çekişmesi yaratıyor, sonra ücretsiz otobüs seferleri düzenliyor, ücretsiz bayraklar şunlar bunlar derken salonu dolduruyor. buna kızmıyorum, imkan var ve yapılıyor. ben de işim gücüm olmasa, evim uzak olmasa yanımda arkadaşımla gider keyifle maçı izlerdim.
benim en üzüldüğüm nokta tarihinde ilk kez euroleague oynayan beşiktaş'ın yarı yarıya boş salonda top 16 oynuyor olması. tamam efes maddi güce sahip iyi hoş da, sen beşiktaşsın yahu. sen bu salonu doldurabilmelisin, doldurman için illa galatasaray veya fenerbahçe'ye karşı oynamamız mı lazım?

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol