vujacic'in felaket bir yüzdeyle oynamasına rağmen [ybkz]swh[/ybkz] efes'in çok rahat kazandığı maç. özellikle josh shipp çaldığı toplarla attığı üçlüklerle çok etkili oldu. savunma da sağlam olunca galibiyet rahat geldi.
yalnız benim takıldığım birkaç nokta var naçizane, paylaşayım, belki birileri beni aydınlatır;
salonda devre arası yayını.
beşiktaş maçlarında devre arasında salonda roksan kunter-ihsan bayülkenli bir devre arası analizi yapılıyor mu? yapılıyorsa da biz kaçırıyoruz demek ki.
tüm yorumcuların efes'i tabir-i caizse pırıl pırıl yapması. farklı yenilse dahi eleştiri dozajını düşük tutması.
şovenizm. evet, yıl olmuş 2013, ama anadolu efes, devre arasında dansçı kızlara 10. yıl marşıyla bayrak şov yaptırıyor. kendileri de biliyordu herhalde karşılarında bir yunan takımı olmasa o salonun o kadar dolmayacağını, ama sırf böyle küçük kazançlar için bayrak gibi 10.yıl marşı gibi önemli değerleri meze etmek çok büyük ayıp. yıl olmuş 2013 yahu, kardak krizi günlerinde miyiz allah aşkına?
imkanlar, imkanlar, imkanlar.
anadolu efes, gazetelere yarım sayfa ilan veriyor; 'komşu kusura bakma gürültülü olacak' falan diye klasik türk-yunan çekişmesi yaratıyor, sonra ücretsiz otobüs seferleri düzenliyor, ücretsiz bayraklar şunlar bunlar derken salonu dolduruyor. buna kızmıyorum, imkan var ve yapılıyor. ben de işim gücüm olmasa, evim uzak olmasa yanımda arkadaşımla gider keyifle maçı izlerdim.
benim en üzüldüğüm nokta tarihinde ilk kez euroleague oynayan beşiktaş'ın yarı yarıya boş salonda top 16 oynuyor olması. tamam efes maddi güce sahip iyi hoş da, sen beşiktaşsın yahu. sen bu salonu doldurabilmelisin, doldurman için illa galatasaray veya fenerbahçe'ye karşı oynamamız mı lazım?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?