21 eylül 2015 gençlerbirliği beşiktaş maçı

ikinci yarıda quaresma ve olcay yerine, cenk ve necip ile başladığımız maç.

gökhan töre'nin golüyle 1-1 olan maç. böylece ligdeki 3000.golümüzü gökhan atmış oldu.

1-1 sona eren maç.

düşme hattındaki takıma 2 puan bıraktığımız maç. bu oyunla derbi falan kazanamaz bu takım.

yönetimin ön libero transfer etmeyerek puan kaybetmemize neden olduğu maç. öncesinde bir 10 numara olan sosa'dan ön libero yaratmaya çalıştık, sonra da yetenekleri kısıtlı olan necip'ten. yazık.

1 puan kazandığımız maç. iyi oynamadık net. bu 1 puan önemli.

dağınık, organizasyonsuz, beceriksiz bir maç çıkardık. buna rağmen 1 puanı almış olmalarına sevinmeliler. atiba bir köşeye; alayı yeterizdi.

7802 biletli taraftarın izlediği ilk 20 dakikasında topun sürekli bizde olduğu ancak pozisyon bulamadığımız veya rakibin pozisyon vermediği sonrasında gençlerbirliği`nin stancu ile kaleyi mesafe tanımaksızın yoklamaya başladığı devrenenin ortasında dakika 23. de el kebir ile gençlerbirliğinin golü bulduğu (her ne kadar gol tosic`e yazılsada) devreninin bu skorla tamamlandığı ilk devre sonunda rakibin faul sayısına bakıldığında arada bariz bir fark olduğu ancak bu farkın kart olarak rakibe dönmediği gökhan töre ve q7 `nin çok top ezdiği ikinci yarıya olcay şahan ve quaresma`nın yerine necip ve cenk ile başladığımız necip`in vasat cenk tosun ùn ise olumlu işler yaptığı kırmızı kart görme sinyalleri veren irfan can kahveci`ın 61. dakikada mehmet özdilek tarafından oyundan alındığı 67. dakikada gökhan töre ile beraberliği yakaladığımız son dakikaları baskımız altında gecen ancak 1-1 biten maç.

şenol güneş'in özel çabalarıyla puan kaybettiğimiz maç.

yanlış 11'le maça başlamak pahalıya mal oldu ve derbi öncesi önemli 2 puan daha kaybettik. bu stresle fenerbahçe'yi nasıl yeneceğiz bilemiyorum.

ligin en çok gol yiyen 4 takımından birine koca ilk yarı böylesi hücumcuları olan beşiktaş gol atamazsa doğal olarak da kazanamaz. karaktersiz şifo mehmet de takımını iyi hazırlamış. yanınızdan beşiktaşlı geçince yatın yere demiş herhalde.

türkiye futbolunun karakteristiklerini yansıtan nitelikte bir maç.
40 yıllık tek adam iktidarı ile ticarethane gibi yönetilip, bir bok başaramamış, küçük takımın, 3 günlük plan bile yapamayan büyük takıma karşı maçını izledik. küçük takım kaotik hücum organizasyonlarını nispeten kaliteli ayakları ile gole çevirmek isterken bir yandan da 8 kişilik klişe tabirle çanakkale'yi geçirtmemeye çabalıyordu. duran toptan da bir gol bulunca fauller, yere yatıp zamana oynamalar tam "profesyonelce" idi. bu profesyonel ortamda, büyük takımın her şeye rağmen golü bulması bile takdire şayandı.
quaresma bir takımla oynadığını fark edemeden dışarı alındı. töre, atiba'nın onu defalarca uyarmasına rağmen koşu yapan arkadaşlarına pas vermemek için elinden geleni yapsa da yine bir şekilde maçın kaderine etki yaptı. atiba ile töre maç boyu didişti. bu maç puan kaybedildi diye söylemiyorum ama gökhan töre bu şekilde oynadığı sürece takımın el freni olmaya devam edecek. yeteneklerini oyun zekasıyla ve takım oyunuyla birleştirmedikçe yarardan çok zarar verecektir.

gökhan töre'nin müthiş oynadığı maç. el freni necip, top ezme ustası quaresma, sahada saklanan sosa, 5 metre yanındaki adama top vermekten aciz atiba'nın olduğu bir takımda her boku yapmış, üstüne üstlük birde gol atmıştır. gomez ve olcay'ın da yetersiz olduğu bir maça tek başına 1 paunı beşiktaş'ın hanesine yazmıştır. halen bu adamı eleştirenler, baksınlar bakalım gizli kahraman sosa ne yaptı 90 dakika boyunca.

golden sonra spikerin, 'beşiktaş taraftarı inönü stadı'nda gole seviniyor' dediği maç.