türkiye futbolunun karakteristiklerini yansıtan nitelikte bir maç.
40 yıllık tek adam iktidarı ile ticarethane gibi yönetilip, bir bok başaramamış, küçük takımın, 3 günlük plan bile yapamayan büyük takıma karşı maçını izledik. küçük takım kaotik hücum organizasyonlarını nispeten kaliteli ayakları ile gole çevirmek isterken bir yandan da 8 kişilik klişe tabirle çanakkale'yi geçirtmemeye çabalıyordu. duran toptan da bir gol bulunca fauller, yere yatıp zamana oynamalar tam "profesyonelce" idi. bu profesyonel ortamda, büyük takımın her şeye rağmen golü bulması bile takdire şayandı.
quaresma bir takımla oynadığını fark edemeden dışarı alındı. töre, atiba'nın onu defalarca uyarmasına rağmen koşu yapan arkadaşlarına pas vermemek için elinden geleni yapsa da yine bir şekilde maçın kaderine etki yaptı. atiba ile töre maç boyu didişti. bu maç puan kaybedildi diye söylemiyorum ama gökhan töre bu şekilde oynadığı sürece takımın el freni olmaya devam edecek. yeteneklerini oyun zekasıyla ve takım oyunuyla birleştirmedikçe yarardan çok zarar verecektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?