20'li yaşlar

en güzel yaşlardır. yaptığınız hataların acısı çıkar ve bu acılar sizi daha bi olgunlaştırır. önemli kararlar almanızı isteyenlere "ben sorumluluk alamıyorum çünkü yaşım tutmuyor" deyin yeter. kendiniz büyüyeceğim veya büyüdüm diye çok yormayın yazık edersiniz. [ybkz]swh[/ybkz]

i. kişi ilk perdede saçma tercihler, angutça hatalar yapar; ikinci perdedeyse bu hatalarının bedellerini ömrü billah ödemek zorunda olduğunu fark eder.
ii. ayaklarının üzerinde çarpıkça durmalar başlar.
iii. idealizm histerisi çöküş öncesi son kez yükselir.
iv. yetişkin gibi davranır.
v. fizyolojik olarak en muktedir yaş aralığı. vücutla yapılabilecek extreme şeyler denenmeli: çiftli paraşüt, üçlü burgu, dörtlü seks, beşli shot

bireyin "teenage" döneminden çıkıp, yetişkinliğe adım attığı süreç. hayatı çözdüğünü sanma, büyük konuşma gibi davranışların ayyuka çıktığı dönemdir. özellikle ilk yıllarında, 30'lu, 40'lı yaşlar çok uzak görünür. bunun getirdiği bir kibir de vardır hafiften. bir yandan da toplum baskısıyla beslenen bir telaş vardır: 30'a gelmeden evlenme telaşı. nice evlilikler, daha 2 yılını bile doldurmadan heba oldu bu uğurda. yani diyeceğim o ki, ileride pişman olacağınız şeyler yapmaya/söylemeye en meyilli olduğunuz dönemdir bu dönem. ergenlik döneminde, ergen olmak gibi bir mazeretiniz vardır, o yüzden 20'li yaşlarda yapılan aptallıkların acısı daha büyük olur. o yüzden, ne olur ne olmaz, çok da büyük konuşmamaya çalışın. 30'lu yaşlara henüz adım atmanın artistliğiyle rahatça ahkâm kesen bir sözlük yazarı tavsiyesi olsun bu da. [ybkz]swh[/ybkz]