2013-2014 sezonu beşiktaş futbol takımı

1 /
itudeki konyali
dengesizlik ve istikrarsızlık gösteren takım. en büyük suçlusu bilic.
kimse başkana veya önder özen'e çatmasın.

başkanın belki de tek suçu önder özen'e rahat çalışma ortamı sunamaması. basiretsiz yöneticilerin transfer çalışmalarına karışması falan.

şimdi tanıma geri dönersek oldukça yeterli bir kadromuz yok ama 2.lik için yeterli bir oyuncu topluluğu var elde.

tolga-cenk(iyi bir yedek)
serdar(sabri'den ya da mehmet topuz'dan kötü değil)
motta-ismail(lig için yeterli)
ersan-pedro-escude(lig için yeterliler)
atiba-veli-necip(orta halli bir 3'lü)
olcay-kerim-gökhan-uğur-holosko(ligin üstünde kanatlarımız var)
oğuzhan-muhammed(hem yerli hem kaliteli orta alan oyuncuları)
almeida-ömer-mustafa(ortanın üstünde ileri uç oyuncuları)
şutmesafesişutpozisyonu
18. hafta itibariyle 1 maçı eksik lider fenerbahçeden 11 puan fark yemiştir.Bununla kalmayıp sivas kasımpaşa gibi takımlarında gerisinde kalmayı başarmıştır.lig 9. düşermi düşmez mi diye düşünülen karabükspor ile arasında 3 puan fark vardır. köfte sponsorluğunda yoluna devam eden akhisarın gençlik sporu ile arasında sadece 5 puan fark vardır. ligin son 13. maçında yenebildiği 3 takım kayseri,elazığ ve konya'dır. inanılmaz başarısız bir sezon geçirmektedir. bunun en büyük sorumlusu basiretsiz hoca ve bu hocayı beşiktaşa layık gören direktör çakmasıdır. yoksa bu takım ve kadronun yeri asla bu değil. önünde ki erciyes maçı çok önemli zira dişimize göre bir rakip umarım kazanırız , zira benim açıkça sonrası sıra gelen antep,bursa ve galatasaray maçları ile ilgili pek bir ümidim yok.
genckartal301
sezon başında fikstüre bakan herkes " abi ilk haftaları az puan kaybıyla atlatırsak kralız" hesapları yapıyordu. ilk 4 hafta muhteşem geçti. aslında iyi top oynamadan maç kazandık ama takım bi havaya girer gibi olmuştu. taraftarın sahaya girdiği olimpiyat stadında oynanan gs maçı sonrası takım eridi bitti mahvoldu. daha doğru hasta adamın hasta olduğu ortaya çıktı. o dönem biz yine bir umut belki düzelir diye düşünüyorduk ama takım atlatamadı bu çöküşü. neyse zaten umutsuz başladığımız sezonda ilk 4 hafta galibiyetleri umutları tavan yaptırınca ardından gelen kötü performanslar taraftarı iyice çileden çıkardı. e beşiktaş bu.. golü atamaz atamaz ama atınca illa ki herkesi ters köşeye yatırır. aynen böyle oldu, umutlandırıp göklere çıkardılar taraftarı sonra o yükseklikten aşağı attılar taraftarı. bu düşüş döneminde umudu az olan taraftar yere sert çakıldı ve bunun acısını yönetimden çıkarttı. benim gibi umudu olan taraftar ise pek ne olduğunu anlamadan yavaş yere çakılmaya doğru ilerlemekteyiz. umut var ya bu umut kötü olayları göze göstermiyor. sevdiğin kıza duyduğun aşk nasıl kızın hatalarını görmene engel oluyorsa bu umut da öyle ediyor işte beşiktaş'ın hatalarını göstermiyor.

ben futbolda başarı konusunda yönetimden çok şey beklemiyorum. zaten başarı bir süreç sonucu oluşur. yeni gelmiş yabancı teknik adam ilk senesinde direk şampiyon olabiliyorsa bu biraz şans eseridir. ligimiz izleme zevki düşük bir lig olsa da kolay bir lig değil. türk futbolunun dinamikleri avrupa futboluna göre çok farklı. o sebeple her ne kadar önünde zeki önder özen gibi türk futbolunu bilen bir klavuz kaptan olsa da slaven bilic'e bu sene kızmayacağım.

tek derdim yönetimin işleyen bir yönetim sistemi kurması. öyle bir sistem ve kurum kültürü oluşturulmalı ki yeni gelen her teknik hoca ve direktör bunu kolayce değiştiremesin. bir istikrar olsun. kurumsallaşma dediğimiz mevzuyu gerçekleştirsin yani fikret başkan. sene başında kulüpten içeri menajerleri almayacaklarını söyleyen menajerlerle iş yapmaya çalışınca canı sıkılıyor insanın. önder özen'e bıraktıysan bütün futbol işlerini, müdahale etmeyecek ve hiçbir yöneticine ettirmeyeceksin. önder özen o işte sıçsa da ettirmeyeceksin, kurumsallık bunu gerektirir. zaten senin kurduğun sistemde yöneticilerin ve ekibin hatalarında hemen alarm çalmaya başlayacak ve onlar kendilerine çeki düzen vereceklerdir.

neyse her yazımda olduğu gibi konuyu yine dağıttım ama şöyle bağlayıp bitireyim;

futbol olarak avrupa kupalarına katılmakla başarılı bir sezon geçirdiğimizi kabul edeceğim sezon, yönetim alanında ise fikret başkanın bu sene sonuna kadar seçildiği günden beri anlattığı sistemi oturtması gereken sezon.
champion
2013-2014 sezonu 24. hafta itibariyle yalnızca bir kez penaltı atışı kullanan ekip.

http://kafehaber.net/2014/03/14/24-haftada-1-penalti/
şutmesafesişutpozisyonu
geçen sene 25. hafta itibariyle liderden 4 puan geride ikinci iken, toplam puanı 43'dü . bu sezon liderden 10 puan geride ligde 3. sıradadır. puanı 47'dir. bu takım için bu kadar puan çok azdır ve ortada bir başarısızlık kesin olarak mevcuttur.umarım kalan haftalarda galatasaray'ı geçme şansımız olur.bana göre bu başarısılığın en büyük sebebi, yanlış transferler ve önder özen'dir.
sezon başı olduğu gibi devra arası transferlerde tam bir fiyasko oldu, zaten böyle olacağı belliydi. ikinci yarının 8. haftası bitti, ara transferlerden bırakın müspet bir katkıyı, sadece zarar gördük.
ikinci büyük hata ise biliç'in rotasyon yapamaması. işte örnek mustafa bu adama asla şans vermiyordu, kerim frei ,ismail köybaşı diğer örnekler. iddia ediyorum oğuzhan'a verilen bu şans muhammed'e verilseydi takıma katkısı çok daha fazla olurdu mami'nin ama ona da asla şans verilmiyor.

not: bu saaten sonra kişisel fikrim beşiktaşın format değiştirip klasik 4-4-2'ye dönmesi ve orta sahada veli-atiba-gökhan-olcay dörtlüsünün oynamasıdır. oğuzhan ile her maçı bir eksik oynuyoruz, fernandes'den de umut yok, mami'ye de hoca şans vermiyor dolaysıyla o bölgede oynayacak başka oyuncuda yok . dolayısı ile ileri ikilide de mustafa-almeida ikilisi çok daha faydalı olabilir, bunun sinyallerini gördük.
zikerberk
Yıllardır yapılan yanlış transferlerin ve takımı yaşlandırma politikalarının bittiği ve artık geleceğe umutla baktıran futbol takımı. her nekadar 3. de olsak , kızsakta maçlara 23-27 aralığında yaş ortalamasıyla çıkan ve yabancılara olan bağımlılığı büyük nebzede atlatmış bir takımımız var artık. yönetim geldiği günden beri bir kaç hata yapsada genel anlamda canavar gibi çalışıyor güzel işler yapıyor , elimizdeki para ve borç miktarını düşünürsek en iyi transferleri en uygun şekilde bitiren , geçtiğimiz sezonlarda ki "yıldız" oyuncuların topladığı puandan daha fazla toplayan , quaresmaları simao ları konuşmak yerine , mami olcay oguzhan gökhan diye kolay söylenir isimleri dilimize dolayan takım . güzel günler göreceğiz güneşli günler
skender
ben özellikle ligin 2. yarısında dengesizlik ve istikrarsızlık gösterdiğini düşünmüyorum.

şimdi yeniden yapılanma genç takım filan... bunların hepsi bir faktör ancak esas bu seneki ana sıkıntı stad sorunu.şimdi beşiktaş'ın kendi evinde kaybettiği puanlara baktım, 11 puan kaybetmiş.yarıştığı rakiplere bakalım, fenerbahçe 4, gs 4.

kendi evinde oynamanın avantajı şudur(bilmeyen varsa diye yazıyorum):

kendi semtinde oynarsın.sahayı tanırsın, taraftarı tanırsın, görevlileri tanırsın.taraftarın seni destekler, karşıyı bozar.hakem etki altında kalır.senin aleyhine düdük çalmaya çekinir.karşı takım çekingen oynar.falan filan.senin normal atıyorum %65 olan yenme şansını %85-90 a kadar çeker.bu da sana puan olarak döner.

bir kere takım bu çok önemli bir avantajdan mahrum durumda oynamakta.

ikincisi kadro sıkıntımız var hakkaten.bunun ilk sebebi sakatlıklar.şu sorun bir türlü çözülemiyor.bu da kadro sıkıntısı çektiriyor bize.tabi buna bir de takımın en üretken oyuncularından birinin oyundan düşmesi de eklendi.iyi kötü birşey demeyeceğim ama fernandes ya da daha iyisi olmadan beşiktaş hiçbir zaman istediği ofans gücüyle oynayamadı.çok iyi oynadığı maçlar da genelde olcay-gökhan-oğuzhan-almeidanın hepsinin birlikte iyi oynadığı maçlardır.birisi oynayamadımmı sıkıntı çıkmaya başlıyor.

fernandes'in yerine muhammed, olcay'ın yerine frei filan diyen arkadaşlar var.arkadaşlar bir kere muhammed'i geçin.muhammed kiralık falan verilmedikçe beşiktaş'ta kolay kolay olgunlaşacak bir adam değil.bir kere çok güçsüz, oyunda hemen kayboluyor.takım savunmasını zaafa uğratıyor.kısacası oyuna girdiği hiçbir maçta bir fark yaratabilmiş, hatta akılda kalan herhangi bir hareket bırakabilmiş değil.benim hatırladığım sadece direkten dönen bir tane serbest vuruşu var.
frei ise olcay'ı kesebilecek bir adam değil an itibariyle.olcay dediğin adamın 7 golü 4 asisti var.140 dol girişiminde bulunmuş bu sezonda.son birkaç hafta dışında ise çok formda ve en önemlisi sakatlanmıyor.sen bunu kesip kerim'i alamazsın şu anda.ha diyeceksin ki nasıl kullanacaksın bu oyuncuyu.olcay sakatlanırsa ya da cezalı olursa kullanacaksın.ya da maç garantiye binmişse.onun dışında olcay'ı kesip kerim'i oynatırsan adamın hamuga korlar.

gelelim slaven bilic'in yeterliliği / yetersizliği konusuna.geçen sezon konuşuyor olsak bilic kesinlikle yetersiz derdim.çünkü takım ikinci yarılarda oyundan düşüyordu.en ufak bir krizde oyuncular dağılıyordu ve oyuncu değişikliklerinde sıkıntılar yaşanıyordu.ancak bence bilic devre arasını boş geçirmemiş.ikinci devre sendromlarını çözdü, takımın özgüven sorunlarını aştı, artık kadro dizilişi ve oyuncu değşiklikleri konusunda da benden tam not alıyor.duruşunu filan değerlendirmiyorum bile.ancak dediğim gibi elinde ozzy'nin arkasında oynayacaj fernandes tipi bir ofansif orta saha eksikliği var.tabi bir de yine bu pozisyonda kullanılabilecek. "yetişmiş muhammed" tipi bir oyuncu eksikliği.ben beşiktaş'ın bundan başka bir eksikliği olduğunu düşünmüyorum.

bir de geçen senenin beşiktaşıyla filan kıyaslamayın.geçen sene hiçbir taktiksel planı olmayan, it gibi koşan, 3 atıp 4 yiyen bir takım vardı.ha diyeceksin aşağı yukarı bununla aynı puandaydılar, doğru.ancak geçen seneki takım 10 yıl aynı performansta oynasa şampiyon olamayacak takımdır.ancak şu andaki beşiktaş'ın iyi takviyeler ve stad işini çözmesiyle şampiyonlar liginde bile çatır çatır oynayabileceğini düşünüyorum.takımda dengesizlik görenler ise bence maçları izlemiyor ve hatta özetleri bile izlemiyorlar.

bir de önder özen'e sektiren arkadaşlar şunu bilsin ki, o gidince gelmesi muhtemel tipler beyaz tv'de program yapıyorlar.çok mu özlediler bilmiyorum ama ben kurtulduğumuza şükrediyorum.önder özen'e zaman verilirse beşiktaş'a çağ atlatacaktır.o kadar netim bu konuda.

edit:şöyle birşey var bir dehttp://www2.sporx.com/futbol/superlig/besiktas/onder-ozenin-dedigi-olmadi-SXHBQ374494SXQ
şutmesafesişutpozisyonu
esas sıkıntı stad olduğuna asla ve asla katılmıyorum bu tam bir klişe ve gerçek ile alakası yok. bunun kanıtı son 4 yıldaki puanlardır. beşiktaş son 4 yıldır çok ilginç bir şekilde sezon sonu istatistiklerinde evinde oynadığı maçlar sonucunda her sezon en başarılı 6. takım yani ciddi anlamda inönü'de bir başarısılık var , ancak sırasıyla deplasmanda bu katagoride 2.,5.,4. ve 3. ,yani son 5 yıldır bu aynı şekilde gelişiyor, beşiktaş oyun yapısı gereği, oyun çözücü adamı olmadığı için her sezon iç sahada deplasmana göre daha başarısız. yani bu sezon başarısızlığı stad'a yıkmak anlamsız. Bundan haberi olmayıp klişe yazarlar için yazıyorum.
muhammed'i sahada 3 maç arka arkaya görmeden, onun ne vereceğini söylemek, tamamen sallamaktır. oğuzhan 8 haftadır sahada, yürüyecek hali yok. aynı şeyleri mustafa pektemek içinde söyleyen bir klişeciler gurubu mevcut.bir genç futbolcuya arka arkaya şans verilmeden eleştirmek büyük haksızlıktır. olcay'ın 7 golü 8 asisti (4 değil) var , ama son haftalarda formsuz olduğunu, yorulduğunu gerçeğini değiştirmez bu, kerim bir 90 dakika oynayabilir, ama bizim büyük hocamız +90'da oyuna holoskoyu sokuyor sonra eleştirmeyelim.
geçen seneki beşiktaş ile asla kıyaslanmamalı doğur, geçen sene emre özkanlar, gökhan süzenler, sinan kurumuşlar vardı, bu sezon tolga, atiba,dany,franco,ömer,jones,motta,gökhan gibi bir sürü oyuncu katıldı takıma ve çoğu maçta gol atamayan bir beşiktaş var sahada.
önder özen'i eleştirmek demek, sinan engin'i beğeniyoruz anlamına gelmez. haa siz 3.lüğü danny,eneramo,jones gibi adamları içinize sindiriyorsanız orasını bilemem. o çok eleştiren beyaz tv yorumcusu zamanında bu kulübe girenler bile zago,guinti,pancu,cordoba,tümer,ilhan mansız gibi adamlardı, gerisini siz düşünün.
oslokartali
vereceksin hocanin eline 3. kalite futbolculari, stadin yok, taraftarin yok, futbolcularin kalitesiz ve hoca yeni olacak puan durumuna bakacaksin ayrica hakemlerle bogusacaksin ve hala elestiri yapacaksin. korkarim carpilirsin.
genckartal301
25. hafta itibariyle başarılıdır, sezon sonu başarılı da olacaktır.

lan valla diyom ben yeminlen bir kaç sezondur top oynamıyorduk. artık saldırıyoruz da atamıyoruz. ki atamıyoruz dediğime rağmen o kadar da kötü değiliz. q7'li guti'li dönemde bile bu takım böyle oynamadı. bilic'in daha ilk sezonu. la bi durun biz seneye çok güzel bir harman yapıyoruz şu anda. ayık olun ya.

(vurgula: benim umudum var!)
şutmesafesişutpozisyonu
3. başarı olarak gören bir yeni nesil olabilir, ama bence beşiktaş'ın 3. kabul edilemez. ayrıca ses kayıtları falan bugün ortaya çıkmış gibi göstermeye, bunu futbol takımının başarısızlığına bahane olarak kullanmaya gerek yoktur, bunlar zaten bilinen gerçekler.Gezi olaylarında fikret orman'ı eleştirenler şimdi anlamışlardır adamın neler ile mücadele ettiğini, biz neden fikret orman'ın arkasındayız ve olmalıyız, çünkü biliyoruz ki adam batık bir kulüp devir aldı ve bu zorluklar ile bir stat yapmaya çalışıyor.
zaten kendisi çok başarılı, başarısız olan futbol direktörüdür. ben biliç içinde direkt başarısız diyemem çünkü çoğu transfer fiyasko ( onu eleştirdiğim tek nokta rotasyon yapamaması) ama önder hoca için derim hatta çok eleştirilen sinan engin'den bile başarısız kendisi.
blackeagle1903
an itibariyle başarısızdır. ama hakem hataları olmasaydı demek saçmalıktır, beşiktaş'ın hakkı ne zaman yenmedi ki ? stad meselesine gelince de istatistiğe bakmadan bile iç sahada son yıllarda kötü olduğumuzu biliyoruz.[ybkz]swh[/ybkz] yapabileceğimiz tek bahane stad olmadığı için elimize para geçmemesi, bu yüzden de devre arasında gerekli transferlerin yapılamamasıdır.
skender
beşiktaş için 2.lik veya 3.lük hiçbir zaman başarı değildir.beşiktaş'ın 1. olması her zaman bir gerekliliktir.bunun dışındaki bütün durumlar başarısızlıktır.

sezon başında bir çok transfer yapıldı,bunları şöyle sıralayalım(eksiğimiz olursa düzeltin lütfen):

-pedro
-sezer
-atiba
-tolga
-motta
-gökhan
-serdar
-eneramo
-kerim
-ömer
-günay


12 transfer.bunlardan 6 tanesi ilk 11 oyuncusu şu anda(pedro-atiba-tolga-motta-gökhan-serdar),2 tanesi hamle oyuncusu (ömer-kerim),2 tanesi elimizde patladı (sezer-eneramo),12 tanesi zaten geliştirme amaçlı alınan kaleci.

bu tranferler için 13 400 000euro bonservis ücreti 350 000 euro kiralama bedeli çıkmış.yani 14 milyon euro diyelim.
fenerbahçe için bu ücret 30 milyon 250bin euro (5 futbolcu)
galatasaray için 22milyon 750bin euro (5futbolcu)

takıma gelen bu ucuz oyuncular ne mi yaptı?25. hafta itibariyle savunmacılar takımın 11 gol daha az yemesini sağladı.ayrıca hücuma alınan g.töre takımına 10 gol sağladı(gol+asist), ömer sonradan girdiği 4 maçta 2 gol atmıştır.

transferde %100 başarı olmaz, %70 başarı başarılı sayılır.hesabını siz yapın.

bilici eleştirenlere birşey demiyoruz, biz de eleştiriyoruz.ancak ben kendi adıma umut beslediği için kalması gerektiğini düşünüyorum.açıkçası böyle zor bir dönemde takımın bu halini de başarısızlık olarak görmüyorum, yazının başında belirttiğimin aksine.

stad konusuna gelince, zaten stadı gerekli verimi ve geliri alamadığımız için yeniliyoruz:) o yüzde son 4 seneye bakarak değerlendirmek yanlış bence.

not:dany-eneramo-sezer patlak transferlerdir.ancak jones'a aynısını söylemek için daha erken diye düşünüyorum.ancak bu oyuncu neticede defansif orta sahadır.ofans istatistikler beklemek yanlış olur.
şutmesafesişutpozisyonu
2012-2013 sezonunda harcanan 3 milyon euro bonservis bedeline göre yaklaşık 5 kat fazla harcanmıştır. kerim, sezer, eneramo, danny, jones( ikinci yarı bitecek adam ne zaman katkı verecek, zaten en önemli haftalar geride kaldı, tamamen yanlış bir transfer) hiç bir katkı vermedi bu da yaklaşık %40'a tekabül eder. serdar tek sağ bek olarak planlandı ki performansı ortada, toroman itin götüne sokuldu. kadro planlamasında yer alan escude ve holosko en ufak bir katkı vermediler. etti sana 8 adam. 8 adam ve katkıları neredeyse sıfıra yakın.
8 adam katkı vermiyor ve bu planlamayı yapan adam eleştirilmiyorsa, lütfen artık kimse kimseyi eleştirmesin her şeyi sineye çekelim 3. sevinelim olsun bitsin.
Biliç her şeye rağmen bir sene daha kalmalı, çünkü kendi evlatlarımıza vermediğimiz şansı en azından biliç'e vermeliyiz.

nartallonun saçı
her sene şampiyon olan beşiktaş taraftarını memnun etmeyen takımım. bir durun la. bi bekleyin amk. zırt diye olmaz böyle şeyler. stadın bile yok. stad o kadar da önemli değil diyenlerin ağzına kürekle vururum. neden mi? gese ve febe deplasmanlarda nasıl oynuyor, evlerinde nasıl? o yüzden bi bekleyin.
skender
sezer:1500000 euro
eneramo:bedelsiz
dany:bedelsiz kiralık
jones:200000 euroya kiralık
kerim:3 150 000 euro (gelecek vadeden futbolcu olduğu için zamanı gelince kadroya alınacağına eminim, pedro örneği ortada)

escudenin katkı yapmadığını düşünen sene başında beşiktaş maçı izlememiştir.
toraman yıllarca "ben beşiktaş çocuğuyum para konuşmam rererörö" edebiyatı yaparak yılların cukkasını yapmıştır.bence yıllardır gereğinden yüksek paralara oynatıldı ve gereğinden fazla değer gördü.kaldı ki bu açıdan bakıyorsak sir samet'de quaresmayı, simaoyu yolladı.carvalhal gutiyi yolladı.

beşiktaş'a en çok "beşiktaş'ın çocuğuyum" diyenler zarar vermiştir.feda edebiyatı yapıp görev yapmadığı halde dava açmışlardır.bu kadar da severler camiayı.

önder özen'i eleştiriyorum bilic'i eleştiriyorum ama başarıdan ziyade temiz bir beşiktaş sayfası istediğimden dolayı kendilerini destekliyorum.bizleri yıllardır özlenen duruşa kavuşturdukları için, geleceğe dair umutlar verdikleri için...
şutmesafesişutpozisyonu
kendi hatalarını başkasına yüklememesi gereken takım. kimse yok önümüzü kesiyorlar, yok pislik falan demesin. misal dün sen son 20 dakika çekilmesen, ayağında topu tutsan alacaksın maçı bitecek.
bu yaklaşım suçu hep başkasında aramak, öz eleştiri yapmamak en kolayı ve yanlış olanı. tembel öğrencinin, hoca bana taktığı mantığı ile kimse başarıya gidemez. nerelerde hata yapılıyor neden 3 sezondur maçın sonlarında hep puanlar kaybediliyor bunlara çözüm bulunması lazım. yoksa hakemleri baskı altına almak ile, ağlamak ile asla başarı gelmez.

Not: tabi ki belirli güç odakları önümüz kesmeye çalışıp, renklileri kayırıyor, ama bu tarihten beri böyle. biz güçlü olsak kimse karşımızda duramaz. artık bu mağdur edebiyatından tüm camia olarak sıyrılmalıyız.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol