20 temmuz 2012 manchester city beşiktaş maçı

uzun zamandır duymadığım tezahüratları[ybkz]swh[/ybkz], duymama sebep olan sırf bu sebeple bile mutluluğa eriştiren maçtır. sezon başlasın artık nidalarını içimde yankılandırmıştır.
maça gelecek olursak; yediğimiz goller de cenk gönen in savunma ile iletişime geçmediği gözümüze çarpmakta. iki pozisyonda da stoperlerimiz topun bulunduğu bölge de olmasına rağmen, cenk bana gereksiz yere ileri doğru hamle yapmakta.
mücadele gücü ve hücum denemeleri ilerisi için umut verdi

değil maç 2-2, 10-2 yenseydik de aynı şeyi söyleyeceğim maç. o da şu:

cenk'cim verdiğin emekler için teşekkür ederim.

net.

alışmadık götte don durmaz diye boşuna dememişler. adamın 2 sezondur ısrarla aynı golleri yediği yetmiyor, yediği goller konusunda da kendini geliştiriyor. eskiden kaleden açılmak için sudan da olsa bir sebebi oluyordu, artık ona da gerek duymuyor canım benim. kafasına göre yerli yersiz açılıyor..

hiç mi ders alınmaz. alınmazmış arkadaş. hani biz diyoruz ya, -hele de ben, dilimde tüy bitti- daha genç, daha erken öğrencek cak cuk.. yaş oldu 25, yediği gol oldu 855 hala aynı ve bir milim gelişme yok.

tüm degajların ısrarla rakibin ayağına gitmesine konusuna girmicem bile. hatırladıkça ağlayasım geliyo, gözlerim doluyo. bu nasıl bir istikrardır yareppim. yemin ediyorum maçın kinci yarısından itibaren "bari rakibe atmaya niyetlense, o zaman belki bizim adamlara gider top" diye düşündüm ciddi ciddi. hala da düşünmüyor değilim.

onun dışında takım hakkında bir şey demicem. daha erken ama ben umutluyum. ama ufak bir iki şey söylemem gerekirse; q7'yi bu takıma kazandırmak lazım, q7 bu takımda net oynar. ikincisi rüzgar sağnak'ın yorumu ama katılıyorum, necip+veli+olcay 3'ü toplanınca orta sahamız çok kazma oluyor. kazmalıktan ölüyor adeta. necip'in yerine en az ernst kadar teknik biri olsa çok daha iyi olucak...

bunlar ufak tefek olanlar tabi..

asıl en önemli olan, derhal ama derhal ospina ya da muadili bir kaleci. derhalderhalderhalderhal!!! o derece derhal yani.

çünkü adam daha gelecek kampa dahil olacak, adapte olacak, daha cenk'i yedek kulübesine çakacaz, kalkamasın diye iyice zamklicaz, iyice izlesin diye gözüne gözlük eline defter vericez falan filan..

acaba fernandes altıpasın içinde topu kaleciye nişnalamasa mehmet akyüz boş kaleye topu gönderebilse ve maç 2-2 bitse nasıl yorumlar yapılacağını merak ettiğim maç.

takım olma durumu toparlarsak ve biraz daha özgüven aşılanırsa gençlere süpriz sonuçları alabiliriz.cenkin cıkması gereksizdi,adam çapraz ilerliyor yanında defanz var biraz daha geride durması lazım yoksa boyle cok gol yeriz.mücadele edildi,herkes koştu ve birkaç pozisyonuda harcadılar,karşındakı premier lig şampiyonu atamazsan adam affetmez buldumu.benim inanaıcm tam şampiyonşuk beklemıyorum ama 2 ve 3 sırayı bırakmayız,beşiktaş formasını koysan oyle 2 3 sırayı alamaz.lafla peynır gemısı yurumuyor.

manuel fernandes'in ikinci yarıda ne yaptığını merak ettiğim karşılaşma. ikinci yarıyı izleyemedim. kavga falan mı etti sözlük?

buldum editi:http://s7.directupload.net/images/120720/3gcvswv3.swf

maç hakkında söylenmesi gereken bir şey de kırmızı formalarımızın aslında düşündüğümüzden de güzel olmasıydı. demek ki futbolcu üzerinde görmek gerekmiş arkadaş. yaka kısmını daha bir sever oldum. ayrıca city'nin umbro yapımı düz bordo forması bizim forma yanında bariz sikindirik kaldı. armamızın kocaman olması da muhteşem. almazsam medyum keto gibi çarpılırım vallahi.

ders çıkarılması gerekn bir karşılaşma oldu.çok koşan bir takım var ama nereye koşacakları nereye dolduracakları konusunda belli açıklar var.buda sezon başlangıcına kadar atlatılacaktır diye düşünüyorum.

Herkes hakkında yorum yapmak şuan çok zor.Bi kaç maç daha görünce taşlar ufak ufak yerine oturacaktır.

Formalarımızda çok güzel duruyor bu arada

bu maça bakarak 'şu lazım bu lazım şu gitsin şu gelsin' diyen beşiktaşlıları görmemizi sağlamış maçtır. ikinci yarının tamamını izleyemedim ama ilk yarı takım kötü değildi, umutsuzluğa gerek yok.

beşiktaş'ın hiç de fena oynamadığı maç oldu.
şimdi arabanız hyundai accent ise onu bir porsche carrera gt ile kıyaslayamazsınız. beşiktaş'ın asıl gücünü city'e karşı değil schalke04, newcastle united, athletic bilbao,psv,anderlecht,marseille gibi takımlara karşı görebiliriz ancak. o açıdan enseyi karartmadan rakibin city olduğunu unutmadan analiz yapmakta yarar var.

maçı 9 yerli oyuncuyla oynadık, hilbert ve fernandes yabancılardan oynayan ikisiydi.

cenk: kötü değildi, ilk golde yapacağı bir şey yoktu, ikinci golde de çıkması gerekirdi ve çıktı, onun dışında ileri çıkışlarda zamanlaması iyiydi. klasik bir cenk performansı, iyidir iyi.

hilbert: standart hilbert performansı koydu ortaya, fena değildi, zaten hilbert sahadaysa elinden geleni yapacağından her zaman emin olabilirsiniz.

ibrahim toraman: normal bir performans.kondisyon yakalaması ve hızlanması lazım.

ersan: fizik olarak istenen seviyeye geldikçe bizi sevindirecektir, o da fena değildi.

uğur boral: sol bek oynadı, aslında sol açıkta kullanılabilecek bir oyuncu. işin hücum kısmında iyi. savunmada bazen hataları oldu.

veli: beni en çok şaşırtan belki de oydu. öncelikle sakal ve bıyık yakışmış, şekil olmuşsun veli, karizma katmış. böyle devam et. savunma yönünü elinden geldiğince oynadı, çok hırslı,istekli bir şeyler yapmaya çalışır haldeydi, hücumda ise çok güzel bir plasesi direkten döndü, o top girseydi harika olacaktı işte. bol bol şut atması gerek çünkü yay civarından çok fazla fırsat bulacak, buralardan goller bulması lazım artık.

fernandes: ben bu adama ne diyeyim? karayip korsanı stilindeki görüntüsünün dışında resmen izlerken keyif aldım. o kadar ince oynuyor ki, tek başına takımı 2 gömlek yukarı taşıyor. birçok kere city savunması kendisini faulle durdurdu. takıma pozisyon hazırladı, harikaydı. kafamdaki tek soru işareti kendisinin bu motive halini bir sezona yayıp yayamayacağı. kendisine ihtiyaç duyduğumuz anlarda da bu performansı göstermesi lazım.

olcay: kötü değildi, iyi diyebileceğimiz bir top tekniği var. tabi karşısındaki oyuncular kompany-toure-kolarov gibi oyuncular olunca net değerlendiremiyoruz ama orta sahada iyi bir alternatif olacak gibi.

necip: standart necip işte. bu dönemde hücum yönünü de geliştirmesi lazım.

mehmet akyüz: çok istekliydi, ikinci yarıda iyi bir pozisyon yarattı, uzaktan iyi şut çıkardı. ısrarla şans bulması taraftarıyım.

mustafa pektemek: takımda fernandes'le beraber heyecanlandıran tek oyuncu. top ayağına gelince çok iyi saklıyor, çalım atabiliyor, pozisyon yaratıyor. ilhan mansız'dan beri eksikliğini çektiğimiz yerli golcü olma ihtimali yüksek.

ilk on bir böyleydi. diğer oyuncular açıkçası pek de iz bırakamadılar. ha bir konu da city'nin gereksiz sert oyunuydu. şu maçı nefret ettiğim manchester united'la yapsak bu görüntüler yaşanmazdı. sürekli dirsekler, sert müdahaleler ekran başında isyan ettirdi. özellike genç oyuncu evans'ın hatalı bir hareketle fernandes'i biçmesinden sonra ferdi'nin 'çakacam tokadı ha' hareketi üzerine gerilerden koşup gelen kavga çıkaran kolarov nefretlikti. zaten tipinden belli tekin olmadığı, üstüne üstlük bulgar ve zamanında lazio'da oynamış bir oyuncu, iyice nefret ettim kendisinden.


samet aybaba maçtan sonra şimdiye kadar hep kondisyon çalıştıklarını bundan sonra işin teknik kısmına odaklanacaklarını söyledi, merakla bekliyoruz bakalım.

almeida, quaresma , simao , holosko gibi oyuncuların geleceği ne olacak, sahada ne verebilecekler bunları da şahsen merak ediyorum. yönetimin ucuz maliyetli transfer yapıp yapmayacağını da.

beşiktaş'ın önemli maçlarda nasıl oynayacağına dair taktik anlayışı ortaya koyan karşılaşma. büyük ihtimal bol defans, kontraatak futbol oynanmaya çalışılacak. takımın genç olmasından dolayı mücadele gücü yüksek, genel itibariyle de kötü değil ama zayıf bir kadromuz var. bu sene fernandes'i göndermemek büyük iş olur. kesinlikle bir sağ açık gerekiyor ve uğur boral çok yetersiz. ya hilbert sağ açık oynayacak ya da birileri alınacak. ayrıca almeida ve pekmetek kesinlikle birlikte oynamalı. yoksa bu takım maç başına ortalama 1 gol atarak sezonu bitirir.

ayrıca parantez: cenk, kesinlikle 3. yılında bile kendini 1 adım ileriye taşıyamadı. bugün yediği gol çok salakçaydı.

vincent kompany ve agüero'nun attığı gollerle 2-0 yenildiğimiz karşılaşma.

cenkin her degajı rakibe her degajı rakibe her degajı rakibe

fernandes in yerine muhammed demirci nin girdiği karşılaşma

veee muhammed dermirci sahnede...

Beşiktaş'a Cenk'ten iyi bir kaleci, Uğur'dan iyi sol açık, bir tane sağ açık, Samet Aybaba'dan daha iyi bir teknik direktör lazım.

ve bu takım bobo'yu çok arar.

an itibari ile kavga çıkan karşılaşma

beşiktaş'ın oldukça iyi mücadele ettiği bir ilk yarı oldu. maalesef dediğimiz gibi oldu, 'biz 10 kere gelir atamayız adamlar tık atar' demiştik, sonuçta karşındaki adam agüero, döndü ve köşeye bıraktı. onun dışında fernandes'in müthiş oynadığı pozisyonlar yarattığı, pektemek'in etkili olduğu ve bu sene ilk on bir oyuncusu olması gerektiğini gösterdiği bir oyun vardı. uğur boral hiç fena değil özellikle ileri çıkışlarda. beşiktaş'ın sorunu fernandes ve pektemek dışında hücum üretkenliğine sahip olmaması. buna yönelik adımlar atılmalı.


maç sonunda bir analiz döşeyeceğiz bakalım.

1-0 geriye düştük.m.pektemegin karşısındaki oyuncuyu premier lig oyuncusu oldugunu unutup halısaha çalımı denemesi sonucu yediğimiz kontrada aguero golu attı.ulan 5 kişi ceza alanındaydı pektemek!

ceza yayın ordan fualı vermedı hakem!

izlemek istediğim fakat linkini bulamadığım karşılaşma.