kazanmak adına hiçbir şey yapmadığımız, doğal olarak 3 puanı rakibe hediye ettiğimiz karşılaşma.
takımın bir maçı, bir maçını tutmaz oldu yine. alan daraltan rakibe karşı nasıl top oynayacağımızı hâlâ aklımıza yerleştiremedik. top bizdeyken, herkes çakılı vaziyette pas bekliyor. 5 kişilik orta saha ve ofansif kanat oyuncu topluluğu topa bön bön bakarken, demba ba orta sahaya kadar gelip, top almaya çalışıyor. kanat organizasyonu falan zaten hak getire... ne oynadığımız hiç belli değil, işin özeti. pres yapmak konusunda dahi beceriksizdik. ön alanda 1-2 futbolcu rakibe basmaya kalkışsa, arkasındakiler seyre dalıyor ve rakip, oyun kurmakta hiç zorlanmıyor böylece.
bülent yıldırım ise yine bildiğimiz gibiydi. gösterdiği kadar, göstermediği kartlarla da oyunu saçma sapan bir hâle gelmesinde diğer bir etken oldu. sağa sola "fuck off" savuran emre belözoğlu sarı kartla ödüllendirildi örneğin. fenerbahçe takımında ise, yerde yatıp da ortalama 1 dakika kıvranmayan futbolcu kalmadı. çoğunun, buna karşın herhangi bir ceza almadığını belirtmeye gerek yok sanırım. olcay şahan'ın oyundan atılması, ne yazık ki, doğru bir karardı. mesele "aynı hareketi fenerli oyuncu yapsa, ikinci sarıyı gösterebilir miydin?" değil, olcay'ın o amatörlüğü yapmış olmasıdır.
fakat, başta da belirttiğim gibi; oyunu kazanmak adına hiçbir çözüm, akıl üretemeyen ve o arzuya sahip olmayan bir takımın, maçı 11 kişi tamamlayabilse dahi, puan alması mucizeden öteye geçemeyecekti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?