15 mart 2015 beşiktaş sai kayseri erciyesspor maçı

2 /
isyan devrim beşiktaş
beşiktaşımızın 5-1'lik üstünlüğüyle sonuçlanan maçtır. ikinci yarı başında drenthe'nin muhteşem frikik golüyle fark ikiye indi. drenthe bu sezonun en güzel gollerinden birini attı gerçekten. ardından biraz durulduk fakat mustafa ve motta'nın golleriyle rahatladık. maçla ilgili en güzel haberlerden biri de cezasız atlatmış olmamız.

maçın son anlarında ankara'daki beşiktaşlılar çok güzel bir şov sergiledi ve klasikleri "ankara sizlere deplasman değil" sloganlarıyla inlettiler. en sonunda gelen "bu takım bu sene ankara'da şampiyon" sesleri harikaydı.

mustafa'nın golü ardından demba ba ve diğer tüm takım arkadaşlarıyla yaşadığı sevinç görülmeye değerdi. ayrıca maç sonundaki üçlü de çok güzel oldu. tribünler başta olcay'ı çağırdı, ardından gökhan töre sesleri yükseldi. bu sırada veli kavlak mustafa'yı öne doğru yaka paça itti ve bütün takım tribüne mustafa'yı gösterdi ve üçlüyü mustafa'ya yaptırdılar.

netice itibariyle güzel bir dönüş oldu, darısı brugge ve fenerbahçe maçlarına.
roberto baggio
bu takımın çift forvet oynayınca neler yapabildiğini gösteren maç olmuştur,tek santrafor oyunuyosun atıyosun demba ba yı 4 kişinin kucağına ee ondan sonra bu takım neden sidik zoruyla maç kazanıyo neden ecel terleri döktürüyo son dakikalarda,kardeşim sen büyük takımsın çık çift santrafor yenilirsende büyük takım gibi yenil.
mrkela
beşiktaşımızın iştahlı bir oyunla 5-1 aldığı, hafızamda bilic'in necip'e kendini öptürdüğü görüntüyle kalacak maç.
4-2-3-1 şablonu sahayı 4'e böldüğü için daha çok alan kaplandığı hissi verir bana hep. 4-4-2 sanki oyun boyunu kısaltıp, orta sahada eksiklik hissi verir. ama bugün şunu gördüm. bir takım ne kadar bütünlüklü, birbirine yakın, ayık ve dayanışmacı oynarsa şablonların pek bir anlamı kalmıyor. yek vücud on bir kişi gördüm. zaman zaman aksasa da bu uyum, genel anlamda vardı. rakip ofansif orta saha üçlüsü çok süratli ve tehlikeli adamlardan oluşuyordu. royston drenthe, serdar gürler ve cenk ahmet alkılıç. ama onlara top taşıyacak adamları çok canlı karşılayan bir beşiktaş ön hattı vardı. özellikle, bence maçın görünmez kahramanı, tolgay arslan mükemmel işler çıkardı. rakip, takım oyunu anlamında zayıftı. belki bu galibiyeti kolaylaştıran bir etmendi ama bu takımın bu sene liverpool'u yendiğini, feyenoord'a iki maçta 5 gol attığını unutmamak gerek. haydi beşiktaşım, yürü güneşe...
huzur tribünde
(gbkz: slaven bilic--

“Çok canlı oynadılar. Güzel bir zeminde güzel bir taraftar desteği ile oynadık. İlk dakikadan itibaren başarılıydık. Bazı hatalarımız vardı. Bunlar oyunun içinde hep olan şeyler. Oyun 3-1'e geldikten sonra oyunun kontrolünü yine ele aldık ve 5-1 kazandık. Harika bir galibiyet ve çok önemli bir 3 puan aldık. Önümüzde çok önemli bir hafta var. İki önemli maça çıkcağız. Önce Perşembe günü Club Brugge ile sonra Fenerbahçe ile oynayacağız. Bugün çok iyi bir oyunla farklı bir şekilde kazandık ve liderliği geri aldık. Bu özgüvenimizi yükseltecek. İki maçı da kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu bizim için bir görev. Bu maçları kazanacak gücümüz var. Oyuncularımız cezalı durumda değil Fenerbahçe maçı için. Öncelikle hedefimiz ve düşüncemiz Club Brugge ardından Fenerbahçe maçını düşünüyoruz. Hem sezon içinde hem de maçlarda bazen çift forvet oynuyorduk. Mesela Feyenoord'a karşı böyle oynamıştık. Sakatlıklardan dolayı bazen çift forvet oynayamadık. Mustafa Pektemek uzun süredir oynamıyordu bugün oynadı ve gol attı. Artık bu gibi seçeneklerden yararlanacağımız için mutluyuz. Atiba ve Tolga'nın son durumunu Ankara'ya geldiğimiz için göremedim. Tolga, Atiba ve Sosa'nın oynama şansı yüksek. Serdar MR'a gitti. Necip'in ciddi bir şeyi yok. Neyse ki oyuncularımızın ciddi sakatlıkları yok ve Club Brugge karşısında hepsinden yararlanabilirsek daha güzel olacak.”

(gbkz: slaven bilic--
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol