barış için akademisyenler, toplumsal olaylara ilişkin bir akademisyenler inisiyatifidir. on yıllardır türkiye cumhuriyetinin azınlık ulus kürtlerle olan şiddetli geçimsizliğini çözme gayesiyle hükümetçe yaratılan çözüm süreci adlı diyalog ortamına politik sebeplerle son verilmişti. buna müteakiben başlayan şiddet olaylarında türk devletinin evrensel hukuka uygun davranmadığı ve tekrar müzakere koşullarının sağlanması gerekliliği iddiasıyla 1128 akademisyen bu suça ortak olmayacağız diyerek bir bildiriye imza attılar.
tartışma yaratan bildirinin sonucunda akademisyenler özellikle politikacılar tarafından hedef gösterilmelerinin ardından oluşan infial dalgasıyla öğrencilerinden dahil yoğun saldırılara maruz kalmışlar, disiplin cezaları almış ve en sonunda da hiçbir kritere, kanuni bir dayanak olmadan keyfi şekilde fişlenerek ohal khk’leriyle okullarından ihraç edilmişlerdir. kamusal özellik taşıyan ve tüzel kişiliğe sahip okulları dahi kanuni dayanaksız kişisel açıklamalarla bildiriyi ve akademisyenleri kınamıştır. bu açıklamalar hukuk çevrelerince, üniversite yönetiminin bir futbol müsabakasında hakemin gösterdiği kırmızı kart hakkında açıklama yapmasının önünde ne gibi engeller olduğu yönünde soruların sorulmasına sebep olmuştur.
bildiri metni:
"bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!
türkiye cumhuriyeti; vatandaşlarını sur’da, silvan’da, nusaybin’de, cizre’de, silopi’de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.
bu kasıtlı ve planlı kıyım türkiye’nin kendi hukukunun ve türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir.
devletin başta kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.
müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.
devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz.”
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?