75. dakikada oğuzhan özyakup un fernandes in yerine oyuna girdiği maç. bakalım fernandes siz nasıl olucak
1 eylül 2012 kdç karabükspor beşiktaş maçı
an itibariyle veli beyniyle şut attı.
sezonun ilk üç puanına 7 dakika kalan maç
keşke bitmeseydi ama 0-3 biten maçımız. helal olsun.
2012/13 sezonundaki ilk galibiyetimiz.
maçı erken koparmamız ikinci yarıda mehmet akyüz, erkan kaş ve oğuzhan'ı da izlememizi sağladı. özellikle erkan teknik ve rahat adam geçebilen bir oyuncu gösterdi. üzerinde durulursa beşiktaş iyi bir kanat oyuncusu kazanabilir.
allan mcgregor sanırım sadece bir pozisyonda zorlandı, çaprazda açıyı iyi daraltarak kurtarışını yaptı.
ikinci yarı rölantide geçti, tıpkı bugün ilk yarısı 3-0 biten west ham-fulham maçındaki gibi,ikinci yarıda hareket olmadı. yolumuz açık olsun.
maçı erken koparmamız ikinci yarıda mehmet akyüz, erkan kaş ve oğuzhan'ı da izlememizi sağladı. özellikle erkan teknik ve rahat adam geçebilen bir oyuncu gösterdi. üzerinde durulursa beşiktaş iyi bir kanat oyuncusu kazanabilir.
allan mcgregor sanırım sadece bir pozisyonda zorlandı, çaprazda açıyı iyi daraltarak kurtarışını yaptı.
ikinci yarı rölantide geçti, tıpkı bugün ilk yarısı 3-0 biten west ham-fulham maçındaki gibi,ikinci yarıda hareket olmadı. yolumuz açık olsun.
uzun bir aradan sonra gol yemeden kapattığımız karşılaşma. sizi bilmem ama ben son saniyeleri yine yüreğim ağzımda izledim. bir gol yeseydik çok üzülürdüm. tebrikler kartalım. ama yeterli değiliz. daha çok çalışmamız daha çok pas yapmamız lazım. bu kadar rahat kazandığımız bir maçta dahi 58den fazla top kaybı hiç hoş durmayan bir istatistik.
1-0 öndeyken,"o" pozisyonda karabüklü oyuncu golü kaçırmasaydı acaba bu maçı yine alabilir miydik diye beni derin düşüncelere daldıran maç.
yorumlamaya nereden başlayacağımı kestirme konusunda tarafıma sıkıntılar yaşatan; 3-0'lık net bir sonuçla sezonun ilk galibiyetini almış olduğumuz karşılaşmadır.
Sinyallerini 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında almış olmakla birlikte, hemen hemen hepimiz endişeliydik: oyuncularımız aynı performansı gösterebilecek miydi, yoksa söz konusu maçın ikinci 45 dakikalık dilimi bizim için bir illüzyon olarak mı kalacaktı?
maçın başlaması ile birlikte izlediğimiz gayretli pres ve futbol oynamaya istekli görüntü; beşinci dakika içerisinde manuel henriques tavares fernandes'in, batuhan karadeniz'in rakip takım stoperlerini dağıtmasının da yardımıyla, attığı gol ile süslenince derin bir oh çektik şüphesiz. öne geçmiş olmamıza rağmen ödün verilmeyen savunma anlayışı ve orta sahadaki pres, olumlu bir gelişmeydi. bu dönemde, defansın yapmış olduğu yerleşim hatası nedeniyle rakibe çok net bir gol şansı tanıdık; fakat şansımız yanımızdaydı. zira rakip oyuncu, tahminimce, 3 metre gibi bir mesafeden topu direğe nişanladı. kontrolünü elinde tuttuğumuz maçta önce uğur boral, ardından tekrar manuel henriques tavares fernandes'in golleriyle fark bir anda üçe yükseldi, otuz dördüncü dakika itibariyle.
ikinci yarıda, yine oyun disiplininden taviz vermeyen bir beşiktaş futbol takımı vardı sahada. orta sahada veli kavlak ve necip uysal büyük bir özveriyle savaştılar. hâl-i hazırda bol miktarda hücum oyuncusuyla sahada olan rakip takıma, net bir gol fırsatı vermedik. hücuma çıkışlarda biraz daha ağırkanlı oluşumuz, bu devredeki eleştirilebilecek tek noktaydı sanırım. önce batuhan'ın sakatlığı, ardından fernandes'in yorgunluğu derken; oyuna giren iki taze kan mehmet akyüz ve oğuzhan özyakup ile tempoyu tekrar yukarı çekmeyi başardık. maçın sonlarına doğru oyuna giren erkan kaş, görev aldığı 7-8 dakika içerisinde, oynadığı süreden çok daha büyük işler yaptı. mehmet akyüz yine bildiğimiz gibi; fakat oğuzhan ve erkan'ı ben beğendim bugün. kumaşlarının iyi olduğu, ayaklarının yere sağlam basışı ve top sürme şekillerinden dahi, anlaşılıyor.
özetle; bir michael skibbe klasiği olarak, rakibin çok sayıda hücum oyuncusuyla sahaya çıkması; bir önceki haftada düşülen haksızlığın verdiği başkaldırı hâli ve yakalanan olumlu ritmin sâyesinde; erken kopartarak, net bir galibiyete ulaştık diyebilirim. bu ritmi yakalamışken, milli maçlar nedeniyle verilecek ara her ne kadar bizim için negatif bir durum olarak görünse de; özellikle yeni[ybkz]swh[/ybkz] kalecimiz allan mcgregor'un savunma oyuncuları ile uyum yakalaması, aynı zamanda oyun sistemine ve varyasyon anlamında hâlen birtakım eksiklerimizin bulunduğu hücum organizasyonlarına ait çalışmaların yapılması anlamında; enseyi karartmamak gerektiğini düşünüyorum.
tebrikler çocuklar; bugünümüzü, yarınımızı güzelleştiren kartal yürekliler.
Sinyallerini 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında almış olmakla birlikte, hemen hemen hepimiz endişeliydik: oyuncularımız aynı performansı gösterebilecek miydi, yoksa söz konusu maçın ikinci 45 dakikalık dilimi bizim için bir illüzyon olarak mı kalacaktı?
maçın başlaması ile birlikte izlediğimiz gayretli pres ve futbol oynamaya istekli görüntü; beşinci dakika içerisinde manuel henriques tavares fernandes'in, batuhan karadeniz'in rakip takım stoperlerini dağıtmasının da yardımıyla, attığı gol ile süslenince derin bir oh çektik şüphesiz. öne geçmiş olmamıza rağmen ödün verilmeyen savunma anlayışı ve orta sahadaki pres, olumlu bir gelişmeydi. bu dönemde, defansın yapmış olduğu yerleşim hatası nedeniyle rakibe çok net bir gol şansı tanıdık; fakat şansımız yanımızdaydı. zira rakip oyuncu, tahminimce, 3 metre gibi bir mesafeden topu direğe nişanladı. kontrolünü elinde tuttuğumuz maçta önce uğur boral, ardından tekrar manuel henriques tavares fernandes'in golleriyle fark bir anda üçe yükseldi, otuz dördüncü dakika itibariyle.
ikinci yarıda, yine oyun disiplininden taviz vermeyen bir beşiktaş futbol takımı vardı sahada. orta sahada veli kavlak ve necip uysal büyük bir özveriyle savaştılar. hâl-i hazırda bol miktarda hücum oyuncusuyla sahada olan rakip takıma, net bir gol fırsatı vermedik. hücuma çıkışlarda biraz daha ağırkanlı oluşumuz, bu devredeki eleştirilebilecek tek noktaydı sanırım. önce batuhan'ın sakatlığı, ardından fernandes'in yorgunluğu derken; oyuna giren iki taze kan mehmet akyüz ve oğuzhan özyakup ile tempoyu tekrar yukarı çekmeyi başardık. maçın sonlarına doğru oyuna giren erkan kaş, görev aldığı 7-8 dakika içerisinde, oynadığı süreden çok daha büyük işler yaptı. mehmet akyüz yine bildiğimiz gibi; fakat oğuzhan ve erkan'ı ben beğendim bugün. kumaşlarının iyi olduğu, ayaklarının yere sağlam basışı ve top sürme şekillerinden dahi, anlaşılıyor.
özetle; bir michael skibbe klasiği olarak, rakibin çok sayıda hücum oyuncusuyla sahaya çıkması; bir önceki haftada düşülen haksızlığın verdiği başkaldırı hâli ve yakalanan olumlu ritmin sâyesinde; erken kopartarak, net bir galibiyete ulaştık diyebilirim. bu ritmi yakalamışken, milli maçlar nedeniyle verilecek ara her ne kadar bizim için negatif bir durum olarak görünse de; özellikle yeni[ybkz]swh[/ybkz] kalecimiz allan mcgregor'un savunma oyuncuları ile uyum yakalaması, aynı zamanda oyun sistemine ve varyasyon anlamında hâlen birtakım eksiklerimizin bulunduğu hücum organizasyonlarına ait çalışmaların yapılması anlamında; enseyi karartmamak gerektiğini düşünüyorum.
tebrikler çocuklar; bugünümüzü, yarınımızı güzelleştiren kartal yürekliler.
son yıllarda izlediğim en rahat maç, aferin çocuklar!
afyon gibi maçtı.
kıçı başı yaydım izledim. bugünleri de görecekmişiz meğer.
kıçı başı yaydım izledim. bugünleri de görecekmişiz meğer.
(bkz: hücum pres)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?