1 aralık 2014 kardemir karabükspor beşiktaş maçı

3 /
leia
ilk yarıda her 2 dakikada 1 faulün olduğu maçtır.
karabükspor maça oldukça sık bir faul anlayışı ile beşiktaşa oyun oynatmamış ve biz maçı izleyen tüm futbolseverlere iğrenç bir ilk yarı sunmuştur. son barcelona maçındaki toplam faul sayısıyla sadece bugünkü maçın ilk yarısındaki karabükspor'un yaptığı faul sayısı aynıdır. ben böyle bir taktik hiç duymadım sayın tolunay kafkas?
ba'nın gölüyle[ybkz]swh[/ybkz] tam goooooooooool diye bağırmış sevinç çığlıkları atarken hemen ardından 2. golü[ybkz]swh[/ybkz] gelmiştir. fakat asıl güzellik bu gollere asist yapan (vurgula: jose ernesto sosa)'dır.
bilic, ba'yı oyundan çıkarır çünkü sarı kart görmesi halinde trabzonspor maçında cezalı durumuna düşecekti aynı şey veli kavlak içinde geçerli olmasına rağmen veli o sarı kartı görmüş ve trabzonspor maçında oynayamayacaktır. fakat yine asıl problem bilic neden sosa'yı oyundan almıştır? o kısmı gerçekten çözemedim.
anadolu takımlarının taktik anlayışı, son 7 dakikaya kadar beşiktaş'ı oynatmayalım ama bu arada biz hiçbir bok yapmayalım tek amacımız beşiktaşa az gol hatta hiç gol attırmayalım futbolun içine bile sıçabiliriz bu anlamda ama o son 7 dakika götümüze motorları takalım ve kale önünde karambolden gol atmaya çalışalım ve en azından maçtan 1 puan kapalım! zaten beşiktaş'ta hata yapmaya müsait oyuncular da var bize yardım da ederler hiçbir şey olmazsa duran toptan kaleye topu gönderelim yeter zaten herkes elinden geleni yapıyor!
offff beşiktaşım offff...hem içimi acıtıyorsun hemde deli gibi seviyorum..

ve elbette o iğrenç -1 averaja sahip galatasaray'dan liderlik koltuğunu geri aldığımız maçtır.
pepük
karabükspor'un buz gibi golü ofsayt gerekçesiyle verilmemiş maçtır. üzüldüm açıkçası. bu şekilde skora direkt etki eden hakem hatalarının bizim lehimize olmasına tahammülüm yok.
saniyede yirmidört kare
(bkz: lider buraya)

1-2 olmuşken, dejavu yaşadım. 27 ekim 2014 sai kayseri erciyesspor beşiktaş maçında olduğu gibi, 2 gol atmışken, maç sana döner sanıyorken bir de ne göresin maç gitmiş 3-2! üstelik kendi ellerimizle verecektik maçı. son haftalara ve maçların son bölümlerine bakınca, -tamam beşiktaş kanseri dedik güldük eğlendik bitti, biraz eğri oturup doğru konuşalım şimdi- açıkcası ben rakip takım olsam ''beşiktaş zaten son dakikalarda maç veriyor, biz iyisi mi gol attırmayalım, kapanalım, iyice bir yorulsunlar, zaten karambolden ya da savunma hatasından mutlaka gol atarız'' derim. zaten değişiklik yapması olası futbolcular da maçı alıp daha yukarılara taşımayacak (geçen haftalarda necip biraz umutlandırdı, o da bugün oyuna girdi ve dokunduğu ilk topta faul yaptı, mustafa pektemek desen, sinirinden kasaba bağladı) ki ben şu kadarcık futbol anlayışımla bunu diyorsam adamlar mutlaka diyorlardır.

neyse biraz daha sosa asistlerine ve demba ba gollerine sevinceğim. bu problemi son düşünürüm.
gidiyorum bu
beşiktaş'ın son 15 dakika skoru tutmakta sıkıntı çektiği maçlardan biri daha olmuştur. bir takım savunmaya bu kadar yaslanıp bu kadar net pozisyonlar veriyorsa ve bu tek bir müsabakaya özgü olmayıp hemen her karşılaşmada yaşanıyorsa üzerinde düşünülmesi gerekir. bazen öyle rakiplere denk gelirsiniz ki vaziyeti slaven bilic'in çok iyi bir insan olması da kurtarmaz. zira böyle durumlarda yakışıklılıktan ziyade stratejik hamle yapabilme, gidişatı okuyabilme gibi vasıflar öne çıkar.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol