vefatının 24. yıl dönümünde de özlemle anılmaktadır.
yusuf tunaoğlu
temmuz'un bizden çaldığı büyük değerlerimizden.
#290226 burada da yeteneğinin ışığını hissetmek mümkün.
#290226 burada da yeteneğinin ışığını hissetmek mümkün.
beşiktaş efsanesi.
http://www.bjkonline.com/haber/4346/yusuf-tunaoglu.html
http://www.bjkonline.com/haber/4346/yusuf-tunaoglu.html
15 yıl önce kaybettiğimiz efsanemiz.
ne temmuzmuş be arkadaş.
ne temmuzmuş be arkadaş.
sevdiği kadın duygu ankara hastanede yatarken -ki pankreas kanseri teşhisi konduktan 15 gün sonra vefat etmiştir- yanından bir an bile olsun ayrılmayan, o hayata veda ederken ellerini bırakmayan ve yanına geleceğim dedikten, 4 yıl sonra bir temmuz öğleden sonrası, arkadaşlarının ısrarı sonucu halı sahada güneşin alnında maç yaptıktan sonra hayata gözlerini yuman güzel bir insanmış. nurlar içinde yatsın.
yokluğunun 15.yılında bulunduğumuz efsane.
http://www.youtube.com/watch?v=MYq5h7hiI-w
--spoiler--
düzensiz yaşanan bir hayatın elinden aldığı virtüözler arasına girmiştir işte. futbolu dünya çapında olsa da yaşantısı türk tadında bitmiştir. ağızlara bir parça bal sürmüş , tadı damaklarda bırakmıştır.
eminim ki hepinizin sergen gibisi gelmedi lafından sonra büyüklerinizden " sen bir de yusuf'u izleseydin , onun gibisi bir daha gelmez" lafını duymuşsunuzdur.. İşte budur bu yazıyı yazdıran , aranızda hala sergen'den daha iyisi gelmedi diyenler varsa eğer.
--spoiler--
sergen yalçın'ın, beşiktaş asbaşkanı uğur ekşioğlu ile tartışması sonucu beşiktaş'tan gönderilmesi konuşuluyordu. işte o günlerde , o zamanlar yönetim kurulunun demirbaşlarından olan rahmetli şevket belgin klüpten çıkmış arabasına doğru giderken, gazeteciler kapıda ağzına mikrofonu dayamışlardı;
gazeteciler, "şevket bey sergeni satacak mısınız? bunu yapabilir misiniz?" anlamında sorular sorunca, şevket belgin "çocuklar sergen de kim? bu klüp zamanında yusuf tunaoğlu'nu bile satmıştı gerektiğinde." demişti.
o gün anlamıştım rahmetli yusuf tunaoğlu'nun büyüklüğünü.
gazeteciler, "şevket bey sergeni satacak mısınız? bunu yapabilir misiniz?" anlamında sorular sorunca, şevket belgin "çocuklar sergen de kim? bu klüp zamanında yusuf tunaoğlu'nu bile satmıştı gerektiğinde." demişti.
o gün anlamıştım rahmetli yusuf tunaoğlu'nun büyüklüğünü.
bugün, sanlı sarıalioğlu'nu tek başına bırakalı tam 13 yıl olmuştur. ruhun şad olsun futbolun gerçek sihirbazı.
beşiktaş'ın yakışıklı efsanesi. baba hakkı'dan sonra keşke oyun stilini canlı izleyebilseydim diye hayıflandığım ikinci futbolcu.
beşiktaş'ın efsane futbolcusu. unutmadık, unutmayacağız.
17 yaşına kadar fenerbahçe taraftarı olan tiyatro sanatçısı (vurgula: tarık ünlüoğlu), bir maçta kendisini izledikten sonra beşiktaş'ı tutmaya başlamış ve bir daha bırakmamıştır.
zincirlikuyu mezarlığında vedat okyar ile paralel hizzada ebedi uykusunda olan efsanemiz. hani sanki; bir ara topla vedat kaptanı kaçıracakmışçasına..
babamın anlattıgına göre oynanamış ağzımıza bir miktar bal çalıp gitmiş futbolcu.
---------------alıntı---------------
Yusuf, ilk kez ayrılır çok sevdiği Beşiktaş formasından. Alışmıştır siyah-beyaz renklere bir kere. izmir'in siyah-beyaz takımı Altay'a gider bir seneliğine. Egeli futbolseverlere sergileyecektir bir süre için ayaklarındaki sihri, izmir sahnesinde. Ve istanbul'da bir başka forma altında, ilk kez Beşiktaş taraftarının önüne çıkacağı gün gelir, çatar. Onur meselesi yapmıştır, yıllar boyunca oynadığı oyunun sahneden indirilmesini. Bir oyun sergiler ki çok sevdiği Beşiktaş'a karşı, hallaç pamuğu gibi dağıtır, darmadağın eder Beşiktaş defansını. Kendisini Niko ve ünal tutmaya çalışmaktadır. Ama ne mümkün. Bir çalım ona, bir çalım öbürüne. Beşiktaş kalesinin dibine kadar gelir. Sabri ile karşı karşıyadır. Vursa golü atacak. Vurmaz ama. Vuramaz. içi kaldırmaz. Geriye doğru çıkarır topu.
Beşiktaş tribünleri inlemektedir: "Yusuf... Yusuf..." diye. Bu Beşiktaş taraftarı değil midir, Yusuf'un kadro dışı bırakılıp, Beşiktaş amatör takımıyla idmana çıkarıldığı günlerde, aynı saatlerde Mithatpaşa Stadı'ndaki Beşiktaş'ın 1. lig maçı 5 bin taraftara oynanırken, Ali Sami Yen Stadı'ndaki Beşiktaş amatör maçında sırf Yusuf'u izlemek için 15 bin kişiyle tribünleri dolduran?
---------------alıntı---------------
http://sairlerparki.blogspot.com/2012/07/buyuk-yetenek-yusuf-tunaoglu.html
Yusuf, ilk kez ayrılır çok sevdiği Beşiktaş formasından. Alışmıştır siyah-beyaz renklere bir kere. izmir'in siyah-beyaz takımı Altay'a gider bir seneliğine. Egeli futbolseverlere sergileyecektir bir süre için ayaklarındaki sihri, izmir sahnesinde. Ve istanbul'da bir başka forma altında, ilk kez Beşiktaş taraftarının önüne çıkacağı gün gelir, çatar. Onur meselesi yapmıştır, yıllar boyunca oynadığı oyunun sahneden indirilmesini. Bir oyun sergiler ki çok sevdiği Beşiktaş'a karşı, hallaç pamuğu gibi dağıtır, darmadağın eder Beşiktaş defansını. Kendisini Niko ve ünal tutmaya çalışmaktadır. Ama ne mümkün. Bir çalım ona, bir çalım öbürüne. Beşiktaş kalesinin dibine kadar gelir. Sabri ile karşı karşıyadır. Vursa golü atacak. Vurmaz ama. Vuramaz. içi kaldırmaz. Geriye doğru çıkarır topu.
Beşiktaş tribünleri inlemektedir: "Yusuf... Yusuf..." diye. Bu Beşiktaş taraftarı değil midir, Yusuf'un kadro dışı bırakılıp, Beşiktaş amatör takımıyla idmana çıkarıldığı günlerde, aynı saatlerde Mithatpaşa Stadı'ndaki Beşiktaş'ın 1. lig maçı 5 bin taraftara oynanırken, Ali Sami Yen Stadı'ndaki Beşiktaş amatör maçında sırf Yusuf'u izlemek için 15 bin kişiyle tribünleri dolduran?
---------------alıntı---------------
http://sairlerparki.blogspot.com/2012/07/buyuk-yetenek-yusuf-tunaoglu.html
çok önceleri iskenderun'un yerel liginin en ünlü ve en iyi futbolcularından olan amcamın "bırakın bu çapulcu futbolcuları, siz yusuf'u görecektiniz yusuf'u. gol yerdik, gider alırdı defanstan topu herkesi çalımlar gol atardı. kimse tutamazdı onu. çok büyük oyuncuydu. çok büyük" dediği efsane futbolcu.
mekanın cennet olsun
https://www.facebook.com/video/video.php?v=1506779519765&oid=115132055184642
mekanın cennet olsun
https://www.facebook.com/video/video.php?v=1506779519765&oid=115132055184642
en ters çalımını atalı tam 12 sene olmuştur.
erman toroğlu'nun vakti zamanında goal dergisi'ne verdiği mülâkattan;
- Sizin için gelmiş geçmiş en iyi Türk futbolcusu kimdi?
"Bence Beşiktaşlı Yusuf Tunaoğluydu. İnanılmaz bir topçuydu. Kedi yumakla nasıl oynar, topla öyle oynardı. Avrupa'ya gitse dünyaca ünlü olurdu. Zamanında Anderlecht onu almak içn gelmiş ama yaşantısını öğrenince vazgeçip gitmişler. Beraber oynadık, arkadaşımdı. çok yakışıklı bir çocuktu. çok düzgün, hani derler ya adam gibi adam, öyleydi. Biz bir maçta kavga ettik on yıl küs kaldık Yusufla.
Yusuf Tunaoğlu'nun ölmesine TSYD neden olmuştur. Biz Sabah'ta yazıyorduk o zaman. Spor Yazarları Derneği o dönem futboldan gelenlerin spor yazarı olmasının önünü kesmek için bazı şartlar getirdiler. Masturbasyon yapmak için biraz da. Oysa bırak, herkes yazsın. İyi yazan kalır, yazamıyorsa zamanla tasfiye olur zaten. Ama onlar ekmek paralarını ellerinden alacağımızı düşünüp korktular. Haklı oldukları yerler de vardı ama futboldan gelen adamlar netice de yalnızca yorum yapıyorlardı. Gazeteci olacak adam işin mutfağından gelmek durumundadır. Onların rakibi değildiler yani. Tamam, onlardan iyi para alabilirler, onlardan daha iyi şartlarda çalışabilirler. Neyse, bunlar bizim stada girmemizi engelliyorlar. Yusuf bir gün maça gidiyor, bunu almıyorlar basın tribününe. Bu da kızıp geri dönüyor. Ben, "Yapma, Yusuf bunlar bizi zorluyor, gel uğraşalım," dedim. Gururlu çocuk, mücadeleyi de sevmiyor, "Ben uğraşamam bunlarla, inemem onların seviyesine"dedi, küsüp gitti. Ben de gittim Ankara'dan parasını bastırıp şeref tribününe giriş kartı aldım, Ordan seyrediyorum. Yusuf bir daha gelmedi. Yusuf bir gün berberine gittiğinde diyor ki, "benim kolum ağrıyor, göğsüm ağrıyor." "Yusuf Abi sen de kalp falan olmasın," diyorlar. Kuyruğu düşürmüyor, bir sürü doktor tanıdığı var gidip gösterse çıkacak ne arıza varsa. O aralar parasızlık da çekiyor. Gazeteden aldığı para ile geçinirken, o para da kesilince iyice maddi sıkıntıya giriyor. O zamanki spor yazarları kına yaksınlar Tunayı öldürdükleri için. Bunu da ilk defa söylüyorum. "
- Sizin için gelmiş geçmiş en iyi Türk futbolcusu kimdi?
"Bence Beşiktaşlı Yusuf Tunaoğluydu. İnanılmaz bir topçuydu. Kedi yumakla nasıl oynar, topla öyle oynardı. Avrupa'ya gitse dünyaca ünlü olurdu. Zamanında Anderlecht onu almak içn gelmiş ama yaşantısını öğrenince vazgeçip gitmişler. Beraber oynadık, arkadaşımdı. çok yakışıklı bir çocuktu. çok düzgün, hani derler ya adam gibi adam, öyleydi. Biz bir maçta kavga ettik on yıl küs kaldık Yusufla.
Yusuf Tunaoğlu'nun ölmesine TSYD neden olmuştur. Biz Sabah'ta yazıyorduk o zaman. Spor Yazarları Derneği o dönem futboldan gelenlerin spor yazarı olmasının önünü kesmek için bazı şartlar getirdiler. Masturbasyon yapmak için biraz da. Oysa bırak, herkes yazsın. İyi yazan kalır, yazamıyorsa zamanla tasfiye olur zaten. Ama onlar ekmek paralarını ellerinden alacağımızı düşünüp korktular. Haklı oldukları yerler de vardı ama futboldan gelen adamlar netice de yalnızca yorum yapıyorlardı. Gazeteci olacak adam işin mutfağından gelmek durumundadır. Onların rakibi değildiler yani. Tamam, onlardan iyi para alabilirler, onlardan daha iyi şartlarda çalışabilirler. Neyse, bunlar bizim stada girmemizi engelliyorlar. Yusuf bir gün maça gidiyor, bunu almıyorlar basın tribününe. Bu da kızıp geri dönüyor. Ben, "Yapma, Yusuf bunlar bizi zorluyor, gel uğraşalım," dedim. Gururlu çocuk, mücadeleyi de sevmiyor, "Ben uğraşamam bunlarla, inemem onların seviyesine"dedi, küsüp gitti. Ben de gittim Ankara'dan parasını bastırıp şeref tribününe giriş kartı aldım, Ordan seyrediyorum. Yusuf bir daha gelmedi. Yusuf bir gün berberine gittiğinde diyor ki, "benim kolum ağrıyor, göğsüm ağrıyor." "Yusuf Abi sen de kalp falan olmasın," diyorlar. Kuyruğu düşürmüyor, bir sürü doktor tanıdığı var gidip gösterse çıkacak ne arıza varsa. O aralar parasızlık da çekiyor. Gazeteden aldığı para ile geçinirken, o para da kesilince iyice maddi sıkıntıya giriyor. O zamanki spor yazarları kına yaksınlar Tunayı öldürdükleri için. Bunu da ilk defa söylüyorum. "
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?