--alıntı--
bi iki antrenman yaptık.
ilhan abi benden rapor istiyor. rapor da rapor. dedim ilhan abi bi dur gözünü seveyim üç günde neyin raporunu yazayım. bu sağlıklı olur mu? tamam ama madem istiyorsun şu önümüzdeki maçı oynayalım hem benim de bi fikrim oluşmuş olur. neyse maçı oynadık. istatistikleri de ortada. rakip şu şu şu kadar şunları yapmış, biz bu kadar yapmışız (hakaten de gençler ezmiş geçmiş yalnız). sonra toplantı yapacağız. bi dişçi randevum vardı istanbul'a gittim, toplantıya da uçağa atlar gelirim hemen öğleden sonra dedim. istanbul'dayım telefon çaldı. ilhan abi "yaw işte yılmazcım zor durumlardayız. bi karar aldım. görevine son veriyorum" dedi. hayırdır başkan dedim. bir hatamız mı oldu, neden? yaw işte yılmazcım oyuncuların 15-16 tanesi seni istemiyormuş, bir de sen rapor vermişsin 13-14 tane oyuncu almamız gerekiyor. ben hesapladım şu kadar milyon euro tutuyor. bu durumda nasıl alırız falan. dedim abi kim dedi sana 13-14 oyuncu almamız gerekiyor dediğimi? falanca söyledi. yaw arkadaş sen benden rapor istemedin mi? faydalanamayacağımız oyuncuları yaz demedin mi? hatta bana kendisi bizzat saydı 12 oyuncudan bir halt olmaz diye. bir çoğu genç arkadaşlarımız. konuştuk bunları. işte hacettepe'ye verelim oynasınlar gibisinden. sonra arkadaş ben daha oyuncuların adını öğrenemedim. soyunma odasından antrenör odama yolu bile bilmiyorum. ne ara beni görmüşler tanışmışlar da istememişler ben bir şey anlamadım bu işten. kaptanı aradım. kaptan dedim beni istememişsiniz. yaw işte hocam biz küme düşmemeye oynuyoruz sen bizi hücum oynattın. bir de bazı yabancılar 4 gün tatil istiodu sen 2 gün verdin. çok rahatsız oldular falan diyor. oğlum dedim sen kaç yaşındasın. 21. sen bu yaşta antrenöre nasıl oynatması gerektiğini mi anlatacaksın yavrum dedim.
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?