yiğiter uluğ

gidiyorum bu
--alıntı--

"Sporda profesyonel bir yöneticinin yaptığı işi değerlendirmek için öncelikli iki kriter olabilir. Birincisi, yönettiği takımların sahada başarılı olması. Taraftarların ve taraflı-tarafsız sporseverlerin beklentileri doğrultusunda sonuçlar alması… İkincisi, birlikte ekip oluşturduğu profesyonellere mutlu ve huzurlu bir çalışma ortamı yaratarak, herkesten aldığı verimi en yüksek düzeye çıkarabilmesi…

Geride kalan bir yılda Beşiktaş Basketbolu’nda bu iki kriterde de dişe dokunur bir şey yapamadık. Sanırım, ikinciyi beceremediğimiz için, ilk kriterde hedeflere ulaşılamadı…

Sonuç olarak, sezonu noktaladığımız gün ayrılmak istediğimi yöneticilerimize söyledim. Bu isteğim kabul edilmedi, yakın gelecekte koşulların değişeceği sözü verildi. Aradan geçen 45 günde olumsuzdan olumluya doğru herhangi bir gelişme göremedim. Bu şartlarda, hem Beşiktaş Basketbolu’nun geleceğe dönük kararlarını hızlandırabilmek, hem de Basketbol Direktörlüğü koltuğunu gereksiz yere daha fazla işgal etmemek adına ayrılma kararı aldım.

Ne yazık ki, Yiğiter Uluğ ismi için 30 yılda yaptıklarımın çoğunu alıp götüren bir yıl geçirdim Beşiktaş çatısı altında… Bunca yıldır beni takip eden, seven ve bana güvenen insanlara özür borçluyum. Geride kalan 390 günde bana verdiğiniz destekten ötürü hepinize teşekkür ederim."

--alıntı--

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol