Başarıların,kupaların,madalyaların peşinde değil armanın,formanın,renklerin peşinde olan gerçek taraftarın bestesidir.Beşiktaş taraftarını farklı kılan etmenlerden birisi de budur.En ağır mağlubiyetlerden sonra bile sevgisinden birşey kaybetmez,aksine takımına daha çok sahip çıkması,zor günlerinde arka durması gerektiğini bilir.Çünkü saf sevgi koşulsuzdur ve Beşiktaş sevgisi de böyle naif ve karşılıksız bir sevgidir.
(bkz: siyah ulan)
yenilsen de yensen de taraftarın senle üzüntünde sevincinde seninle birlikte
sadece ruhta hissedilmesi gereken ve tribünde söylenmemesi gereken marştır. tribüne yakışan bi marş değil kanımca.
söyleyene gurur, söylenene tarifi imkansız hisler yaşatan tezahürat.
18 temmuz 1997 beşiktaş galatasaray maçı sonrası 6-0 yenilen yedek ağırlıklı takımı kapalıya çağırıp bu tezahüratı yaptığımızda sahada bazı futbolcuların[ybkz]swh[/ybkz] ağladığını gördü bu gözler.
biz ise söylerken çok değişik duygular yaşıyorduk gerçekten. gurur, öfke, sevgi hepsi vardı içinde.
18 temmuz 1997 beşiktaş galatasaray maçı sonrası 6-0 yenilen yedek ağırlıklı takımı kapalıya çağırıp bu tezahüratı yaptığımızda sahada bazı futbolcuların[ybkz]swh[/ybkz] ağladığını gördü bu gözler.
biz ise söylerken çok değişik duygular yaşıyorduk gerçekten. gurur, öfke, sevgi hepsi vardı içinde.
thy euroleague top 16 maçlarında, 11 maçta 11 mağlubiyet alan beşiktaş erkek basketbol takımının, kalan euroleague ve lig maçlarına halen koşarak giden ve umudunu inatla kaybetmeyen taraftarın benimsediği düşüncedir.
maç bitmeden tribünden çıkmak eylemi ile aynı doğrultuda çalışamayacak destekleme metodu. kimin ne sebeple stadyumdan çıktığı zerre beni enterese etmiyor tabi, kimseyi büyük bir vicdansızlık ve gaddarlık hatta acımasızlık içinde eleştirecek yetkiye sahip değilim. benim görüşüme göre; iyi günde takıma yanındayız diyorsam, onlar sahada oldukça ben tribünde olmalıyım. ama ben tabi.
bilmem kaç senesi kadıköy'de fenerbahçe gaziantep maçını anımsatan tezahürat. 0-3 den 4-3e gelen ilk yarısı şerefiyle oynan, ikinci yarısı sahibinden satılığa çıkartılan maçta fenerbahçe tribünlerinin ikinci yarı saha çıkan futbolcularını karşıladığı bestedir ayrıca.
özellikle bu sezon olması gereken durumdur.
(bkz: iyi günde kötü günde)
taraftarın asli görevi olan durumdur. tribünde küfür etmek, her hafta teknik direktörü çağırmak yerine yapmamız gerekendir. 3 kuruş bilet parası verdik diye götümüzü yırtacağımıza, bunu söylemek gerekir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?