confessions

yazık oldu süleyman efendiye

6. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 831
  2. takipçi 0
  3. puan 12958

mario gomez

yazık oldu süleyman efendiye
Seneye Beşiktaş futbol takımında oynamaz.

Fiorentina, bu çocuğu satar. Ücretin yarısı Beşiktaş'a gider. Beşiktaş yönetimi, bu durumdan memnun olur.
Umarım Almanya şampiyon, Gomez gol kralı olur. Biz de daha yüksek paralar kazanırız.

Ekleme: Beşiktaş'ta oynamak, Gomez'in isteğine göre olacak iş mi? Mesela Schalke 04, Gomez'i istedi. Para da var, 20 önerdi. Fiorentina, Gomez'i 3-4'e Beşiktaş'a bırakır mı o zaman?

nazım hikmet ran

yazık oldu süleyman efendiye
53 yıl önce yaşamı son bulmuştur. Memleket şairi olarak tanımlansa da, benim için vicdan şairidir.
(bkz: Özledik reis)

alıntı--
Kapıları çalan benim,
Kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem,
Göze görünmez ölüler.

Hiroşima 'da öleli,
Oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım.
Büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
Gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
Külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
Hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
Kaât gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
Teyze,amca bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
Şeker de yiyebilsinler.


alıntı--

ismail köybaşı

yazık oldu süleyman efendiye
Kademesi zayıftır. Biraz ileri geri yapan, rahatlıkla İsmail'i etkisizleştirebilir. Savunmada, topsuz oyunda 0 kaliteye sahip olsa da, ikili mücadelelerde çok da zayıf sayılmaz. En azından rakibine ayağını uzatmadan bir iki yokluyor.
Hücumda, sık sık kendini unutturur. Çizgide topu alınca, yakınında kimseyi göremeyebilirsiniz. Bu konuda ustadır. Topu aldığı vakit, 2 olasılık vardır: a)Topa bir iki kez dokunur. Rakip dibine girene kadar, orta açmaz. Tam rakip geldi, işte o zaman topu ayağından çıkarır. Top, ya rakipten seker ya da ilgisiz bir noktaya gider. Katkı yoktur. B)pas yerine çalımı tercih eder. İçeriye yönelir. Ya topu ayağında açarak kaybeder ya da kısa mesafeden yolladığı topu, ceza sahası içindeki oyuncularla buluşturamaz.

Bana göre;
İsmail'in savunma kalitesi: 5/10
İsmail'in hücum puanı: 1/10

Not: 1 puanı vermemin sebebi, ön bölgede ara ara kalabalık yapıp, bir rakibini üzerine çekmesi ve Olcay'ı rahatlatmasıdır.

beşiktaş futbol takımı

yazık oldu süleyman efendiye
Geleceği hiç de öyle parlak değildir. Yani demem o ki, kimsenin makineyi fişe sokup, tatlı tatlı seyretme lüksü yok.

Önümüzdeki sezon Atiba, yeniden zirve performansını ortaya koyabilecek mi? Atiba 1983 doğumlu. Atiba'nın yokluğunda, göze batmayacak alternatif oyuncuya sahip miyiz? Veli mi, Tolgay mı; başkası mı gelecek?

2 yarım kaleciye(Tolga-Boyko) 2 milyon euro ücret ödemek ne kadar akıllıca? Tolga ile sözleşme uzatılacak. Peki ücretinde nasıl bir değişme olacak? Boyko gönderilip, yenisi alınmak isteniyor. Boyko'nun satışından kazanılacak para, yeni kaleci için ödenecek ücretten çok mu olacak, az mı? Boyko'ya ödenen 1 milyon euroyu, yeni kaleci kabul edecek mi? Kabul etmezse, ne kadar fazlasını isteyecek?

İsmail Köybaşı ve Gökhan Gönül'le sözleşme imzalanacak mı? İmzalanırsa, basında yazıldığı gibi, 1.4 ve 3 milyon eurolar mı ödenecek? Sol tarafa bir adam daha alınacakmış. İsmail'e 1.4 ödenecekse, onu yedek bıraktıracak futbolcuya ne kadar ödenecek? Gökhan'a 3 ödenecekse, 1.4 alan Beck, kulübede mi oturacak? Sağ bek pozisyonuna, sezonluk 3+1.4=4.4 milyon euro mu ödenecek?

Oğuzhan ve Cenk, euro 2016'da başarılı olur ve avrupa kulüplerinden teklifler alırlarsa, gitmek isteyecekler mi? Bu oyuncular gönderilecekse, yerlerine kimler bulunacak? Gitmek isterlerse ve Gökhan ve İsmail'in olası maaşlarını bahane eder ve zam şartı koyarlarsa, bu işin sonu nereye varacak?


Uzun lafın kısası, yapılacak çok hamle var. Bu hamleler doğru yapılmazsa, çöküş başlar. Doğru yapılırsa, uçarız.

kenan evren

yazık oldu süleyman efendiye
konjonktürün beslemeyip de astığı eski cumhurbaşkanı.

12 Eylül askeri müdahalesi, Kenan Evren'in şahsından daha ziyade öne çıkarılıyor; bu gerçek. Bunun bir numaralı nedeni, bireylerin aktörleri hedef almaktan ürken, adi yapısı; sözlü saldırıları örgütler, kurumlar, zihniyetler, hareketler vb üzerine yürütmeleridir. Benim anladığım bu... Yoksa 12 eylül'e yapılan vurgu ve Kenan Evren'in sürecin merkezinden adeta dışlanması, bir tuhaflık doğurur. Şüphesiz ki, Kenan Evren 12 eylül'ün lideridir. Günahı da sevabı da onun üstüne kalmıştır.

Türk solunun ya da Türkiye solunun(hangi tabir işinize gelirse) TİP ile başlayan süreci, MDD fikriyatıyla yaygınlık kazanmış, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi eceliyle ölmeyen aktivistleri sembolleştirerek, siyasetten ziyade çatışmacı araçlarla, bir devrim gerçekleştirme arzusuna dönüşmüştür. MDD çizgisi çeşitli bölünmeler yaşamış, ancak yöntem farklılıkları meydana çıksa da, yöntemlerin ortak öznesi şiddet olagelmiştir.

Sol terörizm gibi sağ terörizm de çeşitli dönüşümler geçirmiştir. Alparslan Türkeş'in CKMP kadrosuna katılması, partinin Bölükbaşı anlayışından bir kopuşunun miladıdır. Esasında solun alternatifi ve tam zıddı(?) sayılabilecek siyasi ideal, siyasi konjonktürde, eksik olan parçayı tamamlamıştır. Sola karşıtlık üzerinden konumlanan sağ hareket, önceleri TKMD içinde örgütlenmiştir. TKMD, temsil yetkisini, zamanla Ülkü Ocaklarına bırakmıştır. CKMP ise MHP'ye dönüşmüş, daha tutarlı görüntüye ulaşılmıştır. Sağ hareket, sol harekete nazaran daha homojen yapıdaydı. Kurumlarda değişim oldu ama bu değişim, tabanda kopmalara ya da çatlak seslere ortam sağlamamıştır. Sağ düşüncenin otoriter yapısı, bu yekpare görünümde etkili olmuştur.

Sol hareketin kuvvetlenmesi, karşıtı sağ harekette de benzer çalışmayı zorunlu kılmış, tabanda değil ama sokakta iki güçlü düşman, denetimini sağlamıştır. Bu kutuplaşma, çatışmalara sahne olmuş, yaklaşık 5000 insanın ölümüne, yüzlerce binanın tahrip olmasına sebep olmuş; sıkı yönetim uygulamalarıyla, yaşamsal faaliyetler engellenmiştir. Devlet baskısı olmaksızın bile halk zaten korkudan sokağa çıkamaz olmuş, bireyler psikolojik sorunlar yaşamıştır.

Sosyalist hareketi ya da MDD hareketini temsil eden tek siyasal parti TİP idi. Kimi bağımsız adayların da sol düşünceye sahip olduğu kabul edilir.
Sağ hareketi temsil eden siyasal parti MHP idi.
1977 genel seçimlerinde tip ve bağımsızların toplam oy oranı %2.6 olmuştur. Mhp'nin oy oranı %6.4... Sağ ve sol hareketin toplam oyu ise %9 olmuştur. Ayrıca MSP ve TBP gibi marjinal partilerin toplam oy oranı %9'da kalmıştır. Kalan %82 oy, merkezi temsil edenlere akmıştır.

12 eylül askeri darbesi, %82'nin güvenliğini sağlarken, %9'a acı çektirmiş, halkın büyük bir kısmı darbeyi bayram havasında karşıladığı gibi yeni anayasayı onaylamıştır. Kenan Evren %82'nin sesi olmuş, can güvenliğini ve huzuru sağlamıştır. Artık kahvehaneler silahlarla taranmayacak, üniversiteler işgal edilmeyecek, bombalar patlamayacaktır.
O günün masum insanları Kenan Evren'e teşekkür ederken, bugünün masum insanlarının 12 eylül'e küfrü, bana biraz bilisizce geliyor. halktan öte siyasiler, yazarlar ve basın-yayın kuruluşları bu tuhaflığı sergilemektedir. Bir siyasetçi görüyorum, dönemin teröristlerinin adını mecliste anarken gözyaşlarını tutamıyor. Bir televizyon kanalı görüyorum, darbeye saldıran belgeseller hazırlayıp yayınlıyor. Ne istiyorlar ki? O süreçler yeniden mi yaşansın?

şovenizm

yazık oldu süleyman efendiye
Bize, kısaca ''kendi ulusunun en yüce olduğuna duyulan kuvvetli inanç'' tanımında öğretilmişti. Sırf ulus değil; devlet, toprak, coğrafya, tarih, halk yüceltimi anlamında da kullanılabilir. Bence aşırı milliyetçilikten daha tehlikelidir. Kapsadığı kitle daha geniş olabilmektedir.
(bkz: Ertem Şener)

mehmet demirkol

yazık oldu süleyman efendiye
alıntı--

Şampiyonlar Ligi’nde transferde sınır olmaz. Geçen yılın en iyi takımı da olsanız her pozisyona transfer yapabilirsiniz. Sınır yoktur. Gomez’den de iyisi var, Oğuzhan’dan da.
Dolayısıyla bir transfer deliliğine kapılmamak gerekir. Zaten Fikret Orman da, Şenol Güneş de bu minvalde konuşuyor.

O zaman sorun yok...


Bu takımda öncelikle yapılması gereken oyunun çekirdeğini sağlam tutmak. Yani Atiba, Oğuzhan ve Sosa’yı.

Sonrasında tabii ki ilk bakılacak yer savunma...

Beşiktaş O’nu hiç reddetmedi


Gökhan Gönül’ün bir süre önce Beşiktaş’la bir protokol imzaladığı ciddi ciddi konuşuluyor. Tecrübeli oyuncu bunu reddetse de Beşiktaşlı yöneticilerin bunu reddettiğini duymadık. Ahmet Bulut’un açıklamaları ve gelen tekliflerin mahiyetine bakarsak bu iş büyük oranda bitmiş gibi duruyor. Beşiktaş, 1 milyon 750 bin Euro teklif ederken imza parası ve maç başılarla Gökhan yıllığı 2,5 milyon Euro’ya yakın olacak.

Gökhan bu ülkenin en iyi sağ beki mi bilmiyorum. Ama en iyi ve çok yönlü oyuncularının başında geldiği kesin.

Gökhan kazanan olmayı unuttu!


Dezavantajı, 2010-11 sezonunda ligde 3 gol 8 asist yaptığından bu yana performansının eski seviyeye çıkmayışı. Tabii bunda, daha sonra devreye giren Caner’in varlığıyla Fenerbahçe’nin soldan daha fazla gitmeye başlamasının da rolü var. Bu yıl başta yerini Şener’e kaptırması ve sonrasında Pereira’nın savunma ağırlıklı oyuna takılması işini zorlaştırdı. Ancak ligin ikinci yarısında ondan beklenen, onun alışıldık oyunu olduğunda da istenen seviyeye çıkamadı. Genç bir oyuncu olsa Pereira onu kullanamadı diyebiliriz. Bu yaşta sporcu önce kendisinden mesuldür. Aralık’ta Gaziantep’e attığı güzel gol dışında bu yıl ligde sadece 1 asist yapabildi Gökhan. Bu, onun standardının çok altında.

Lider oyuncu olarak lige damgasını vuramadı. Sıradanlaştı. Gökhan da tıpkı Oğuzhan gibi vasat oynama hakkı olmayan oyunculardan. O bir yıldız ve bunu sergilemeli. Lider oyuncu olarak 2.’liklere alışmaya başlayan Fenerbahçe’de bir oyuncudan fazla rolü var. Biraz kazanan olmayı unuttu.

Bu çerçevede eğer Gökhan, Şenol Güneş’in Beşiktaşı’na değil başka bir büyüğe ya da başka bir hocanın yanına gidiyor olsa, ‘bu iş kesinlikle yürümez’ derdim. Onun duygusallığı da bu yükü kaldırmasını çok zorlaştırırdı.

Ancak Şenol Güneş’le bir ihtimal daha var. Güneş ikinci şansların kralı ve Gökhan da yeteneğiyle bu tedrisattan geç de olsa yararlanıp vasatlıktan kurtulabilir. Yeniden Türkiye’nin tartışmasız en iyisi olabilir.

Kaleci de antrenörü de çok önemli


Sambade, Beşiktaş’a geldiğinde yaşanan heyecan, kendisine has çalışma metotlarının kalecilik dünyasından aldığı övgülere dayanıyordu. O dönem birçok kalecinin onunla çalışmak istediğini biliyoruz. Giderken bu heyecanın karşılığı olan üzüntü yok. İstenen alınamadı. Şenol hocanın ülke tarihinin en iyi kalecilerinden biri olması seçim yaparken yanılma payının düşük olduğunu gösteriyor.

Fakat birebir çalışma yapan kişinin önemi de çok büyük. Bu isim Cordoba olabilir mi? Bilmiyorum. Çünkü onun metotlarını test etmek mümkün değil. Şenol Güneş Trabzon’da iki harika kaleciyle çalışırken Alper hocanın bundaki rolü büyüktü. Beşiktaş’ın kaleciden önce doğru kaleci antrenörünü bulması lazım. Sonrası gelir. Ospina da alınır, Ospina da yaratılır. Bunun dışında kalecilik meziyetlerinden ziyade alınacak olan kalecinin en önemli özelliğinin ayakları olması şart.

Misal Cordoba ayarında el ve ayaklarını kullanan bir kaleci Beşiktaş’ın hücum gücüne belirgin yüzdeyle katkı yapar. Herkes Tolga’nın zaman zaman yaptığı sakarlıkların sorun olduğunu düşünüyor. Oysa kurtardıkları kat be kat fazlası. Ancak asıl sorun Tolga’nın ayaklarında. Doğru bir pası atamamak Beşiktaş’ın tüm oyununu etkiliyor.

Robben’e itiraz edeni dinlemem


Şu anda Gökhan Töre Beşiktaş’ın bir taraftan da para kazanabilme politikasının en uygun enstrümanı. 2. yarıyı neredeyse onsuz geçirerek şampiyon olduysanız ve bu adam 15 milyon Euro’dan fazla ediyorsa satılabilir. Hele de gitmek istiyorsa. Oğuzhan, Atiba, Sosa ya da Gomez için bunu söylemek imkansız. Yerleri kolay dolmaz. Bir taraftan da Robben ihtimali varsa finansal denge gözetilerek bu iş yapılır. Eğer sağlık durumu müsaitse çok değil 14-15 sezonunda 21 maçta 17 gol 8 asist yapmış bir devi transfer etmek harika bir iştir. Bu transfere futboldan biraz anlayan kimse itiraz edemez. Ben dinlemem. Ama muhasebecilerin ve ortopedistlerin her dediklerini harf ve harf dinlemek lazım. Kazığı ancak buradan yersiniz.

Persie’den sekip Gomez’i buldular ama...


Gomez’e sadece bir futbolcu, bir santrfor maaşı vermek yetmez. Bir de öğretmen maaşı vermek lazım. Çünkü salt pivot oynamanın yeterli olduğunu düşünmeye başlayan bir ülkede bu pozisyona bakışı değiştirdi. Öte yandan transferinin Temmuz’a kalacak gibi görünmesi problem. Gomez kalacaksa sorun yok. Hemen gidecekse sorun ama giderilebilir. Ancak Temmuz’un sonlarında gideceğini açıklaması işi zorlaştırır. Beşiktaş geçen yıl Van Persie’den sekip Gomez’i buldu. Her sene 12’den vurmak kolay değil.

alıntı--

ismail köybaşı

yazık oldu süleyman efendiye
Kendisine Beşiktaş dışında hangi tip kulüplerin talip olduğunu merak ediyorum. Mesela Fenerbahçe ve Galatasaray ismail'i ister mi? İsterlerse, ismail'i sahada mı görmek isterler, yedek kulübesinde bir seçenek olarak mı? Fenerbahçe ve Galatasaray dışında ismail'i kadrosunda görmek isteyecek kulüpler, -yani anadolu kulüpleri- ismail için ne kadar bir ücreti gözden çıkarırlar?
İsmail yıllardır Besiktaş'tan para kazanıyor. Uzun sakatlıklar yaşamasına rağmen Besiktaş ona sabretti. Bu sabrın karşılığını alamadık. Artık 27 yaşında ve kendisine karşı beslenen bir umut yok. Haliyle açgözlü olmamalı. 6 haneli bir ücrete "tamam" demeli.
12 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol