Robinho gelicek diye girişe resmini koyup taraftarı gaza getiren
Beşiktaşa yanlış anons faciası yaşatan acıklı site
Yeni nesil pascal, kadıköy inleyecek be quaresma quaresma diye
Gutili quaresmalı bir transferin anca nazarı çıksın diye alındığına inandığım göbekli futbolcu
önceden bu adı taşıyan küçük krakerler vardı..
çocukluğum geldi aklıma
çocukluğum geldi aklıma
Meşhur Osmanlı Türk seyyahı Evliya çelebi, seyahata ve birçok ülkeyi gezmesine başlamadan evvel başından geçen bir hadiseyi seyahatine vesile olarak gösteriyor ve şöyle anlatıyor:
Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak ıcin Tiklayiniz...
Yemiş iskelesi yakınlarında Ahi çelebi Camii denilen bir cami vardı. Bir gece rüyamda kendimi o camide gördüm. Derhal caminin kapısı açılıp içeri nur yüzlü, silâhlı bir kısım asker doldu. Sabah namazının sünnetini kılıp salavat getirmeye başladılar.
Aradan bir müddet geçtikten sonra, ben yanımda duran askere:
Sultanım sizi tanıyabilir miyim? dedim.
Aşere-i Mübeşşere'den Sa'd ibni Ebi Vakkas'ım, deyince mübarek elini öptüm.
Bu nurlu adamlar kimdir? diye sorduğumda, bana onların nebilerin ruhları olduğunu söyledi. Ve arkadakileri göstererek, bunlar da diğer evliyaların, eshabın, Kerbelâ şehitlerinin ruhlarıdır... diye anlattı. Ve bana Hazreti Peygamberimizin gelip namaz kıldıracağını, Bilâl-i Habeşi hazretlerinin de müezzinlik yapacağını söyledi. Bana namazdan sonra mihhraptan kalkmadan Resûlullah'ın elini öper, «şefaat Ya Resûlallah» diyerek şefaat dilersin diye de öğretti Ebu Vakkas hazretleri.
Biraz sonra Hazreti Peygamber Efendimiz teşrif ettiler... «Esselâm-u Aleykûm Ya ümmetîm» buyurdular. Oradakiler selâma mukabele ettiler. Bilâl-i Habeşi Hazretleri ile beraber müezzinlik ettik. Namazları kıldıktan sonra Hazreti Ebi Vakkas beni Resûlüllah'ın huzuruna getirdi ve:
Ya resulullah evliya kulun şefaat diler. buyurdular. Bana da «mübarek ellini öp!» dediler.
Ben, ağlayarak Resûlûllah'ın mübarek eline sarıldım ve öpmek üzereyken heyecandan kendimden geçmiştim. «şefaat Ya Resûlallah» diyeceğim yere, «Seyahat Ya Resûlallah» demişim.
Hemen Hazret tebessüm edip, «şefaati, seyahati, ziyareti, sıhhat ve elametle kolay eyle Ya Rabb!» buyurdular ve «elfatiha» dediler... Bütün eshap ve orada bulunanlar fatiha okudular, ben de teker teker hepsinin elini öperek oradan ayrıldım.
Ondan sonra Evliya çelebi seyahata başlamıştır. Ve dünyanın birçok yerini gezmiş ve, haccı da eda etmiştir.
Evliya çelebi'nin meşhur seyahatnamesinden anladığımıza göre, Evliya çelebi sadece gezmekle kalmamış, gezdiği yerleri karış karış hesap ederek her haliyle kitabına almıştır. Bazı tenkidciler Evliya çelebi'nin fazla mübalağa ettiği görüşünü savunurlarsa da hepsinde bir hakikat payı bulunmaktadır. Her şeyden evvel Seyahatname misline rastlanmayan bir tarih kitabıdır
Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak ıcin Tiklayiniz...
Yemiş iskelesi yakınlarında Ahi çelebi Camii denilen bir cami vardı. Bir gece rüyamda kendimi o camide gördüm. Derhal caminin kapısı açılıp içeri nur yüzlü, silâhlı bir kısım asker doldu. Sabah namazının sünnetini kılıp salavat getirmeye başladılar.
Aradan bir müddet geçtikten sonra, ben yanımda duran askere:
Sultanım sizi tanıyabilir miyim? dedim.
Aşere-i Mübeşşere'den Sa'd ibni Ebi Vakkas'ım, deyince mübarek elini öptüm.
Bu nurlu adamlar kimdir? diye sorduğumda, bana onların nebilerin ruhları olduğunu söyledi. Ve arkadakileri göstererek, bunlar da diğer evliyaların, eshabın, Kerbelâ şehitlerinin ruhlarıdır... diye anlattı. Ve bana Hazreti Peygamberimizin gelip namaz kıldıracağını, Bilâl-i Habeşi hazretlerinin de müezzinlik yapacağını söyledi. Bana namazdan sonra mihhraptan kalkmadan Resûlullah'ın elini öper, «şefaat Ya Resûlallah» diyerek şefaat dilersin diye de öğretti Ebu Vakkas hazretleri.
Biraz sonra Hazreti Peygamber Efendimiz teşrif ettiler... «Esselâm-u Aleykûm Ya ümmetîm» buyurdular. Oradakiler selâma mukabele ettiler. Bilâl-i Habeşi Hazretleri ile beraber müezzinlik ettik. Namazları kıldıktan sonra Hazreti Ebi Vakkas beni Resûlüllah'ın huzuruna getirdi ve:
Ya resulullah evliya kulun şefaat diler. buyurdular. Bana da «mübarek ellini öp!» dediler.
Ben, ağlayarak Resûlûllah'ın mübarek eline sarıldım ve öpmek üzereyken heyecandan kendimden geçmiştim. «şefaat Ya Resûlallah» diyeceğim yere, «Seyahat Ya Resûlallah» demişim.
Hemen Hazret tebessüm edip, «şefaati, seyahati, ziyareti, sıhhat ve elametle kolay eyle Ya Rabb!» buyurdular ve «elfatiha» dediler... Bütün eshap ve orada bulunanlar fatiha okudular, ben de teker teker hepsinin elini öperek oradan ayrıldım.
Ondan sonra Evliya çelebi seyahata başlamıştır. Ve dünyanın birçok yerini gezmiş ve, haccı da eda etmiştir.
Evliya çelebi'nin meşhur seyahatnamesinden anladığımıza göre, Evliya çelebi sadece gezmekle kalmamış, gezdiği yerleri karış karış hesap ederek her haliyle kitabına almıştır. Bazı tenkidciler Evliya çelebi'nin fazla mübalağa ettiği görüşünü savunurlarsa da hepsinde bir hakikat payı bulunmaktadır. Her şeyden evvel Seyahatname misline rastlanmayan bir tarih kitabıdır
Genellikle kalp ok sevgilinin baş harfi elleri yumruk yaparak çizilen ayak izlerinden ibaret olup yer yer küfür etme amaçlı otobüs camlarındada favorilik kazanan zaman geçirme olayı
Pembe formayı üstüne geçirip futbolcu arkadaşlarıyla selena'yı çağıran şahıs.
Ne tıkırtı var ne sıkırtı var cümlesiyle tarihe altın harflerle geçmesi gereken bir garip amca
türklerin gördüğünde anaa messi lan dediği günümüz top cambazı olmakla beraber yok lan böyle topçu dedirtcek bi zati insan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?