siyah beyaz renkleri ile gönlümüzde yer tutan futbol takımı. sevinmek için sevmedik biz seni.
beşiktaş taraftarının yüreğinden kopan en güzel bestelerden biri.
erkek tarafından hayal kırıklığı ile sonuçlanan durumdur. biseksüel olsa belki bir umut görürsün, hatta farklı fantaziler bile kurabilirsin, ama lezbiyense ve sadece kadınları hayatına kabul ediyorsa uzaktan bakmaktan başka bir şey yapamazsın.
bazı durumlarda karşımızdakilere verilecek en güzel cevaptır.
rize kartallar tarafından yapılan güzel bir beste. tam sözleri şöyledir;
Senin sevgindir bize Atadan kalan
Hep şerefinle oyna Hakkinla kazan
Bizi siyah beyaz renklere Bağlayan
Beşiktaş göğsünde taşıdığın arman
Yürü sen korkma haydi engelleri aş
Damarımda kanım ol gözlerimde yaş
İster Şampiyon olma yeterki savaş
Aşığız Renklerine Büyük BEŞİKTAŞ..
Yüreğim Hasrete de senle Teselli
Olmuştur bir ay tutulması misali
Sana Özlemli,sevdalı, sana Deli
Yaşıyorum Beşiktaş'ım inan Seni
Ağaçlı Yollarında Dolmabahçe'de
Söylediğim Besteler Yine Seninle
Ağır ağır Adım Adım Sevginle
Yanıyorum Senin İçin BEŞİKTAŞ'ım..
Senin sevgindir bize Atadan kalan
Hep şerefinle oyna Hakkinla kazan
Bizi siyah beyaz renklere Bağlayan
Beşiktaş göğsünde taşıdığın arman
Yürü sen korkma haydi engelleri aş
Damarımda kanım ol gözlerimde yaş
İster Şampiyon olma yeterki savaş
Aşığız Renklerine Büyük BEŞİKTAŞ..
Yüreğim Hasrete de senle Teselli
Olmuştur bir ay tutulması misali
Sana Özlemli,sevdalı, sana Deli
Yaşıyorum Beşiktaş'ım inan Seni
Ağaçlı Yollarında Dolmabahçe'de
Söylediğim Besteler Yine Seninle
Ağır ağır Adım Adım Sevginle
Yanıyorum Senin İçin BEŞİKTAŞ'ım..
ayağa cinsel bir arzu duymaktır. genellikle erkeklerde bulunur. hiç anlam verememişimdir bir ayak nasıl çekici gelebilir. tamam küçük ve sevimli görünebilir belki, ama cinsel ilişki sırasında ayakla ilgilenmek garip.
Beşiktaş'ın unutulmaz forvet oyuncusu. Barcelona'ya attığı goller hala aklımızda. biraz daha kendine dikkat etseydi, avrupanın üst düzey futbol takımlarında forma giyerdi.
beşiktaş unutulmazları arasında yerini alan ve ismi geçtiği zamanlar ahh ahh bir zamanlar ilhan Mansız vardı dedirten futbolcu.
bir bayan ismi.
beşiktaş'ın efsane futbolcusu. unutmadık, unutmayacağız.
gerçek adı Zinedine Yazid Zidane olan futbolcu. Pele'nin fifa için hazırlamış olduğu en iyi 125 futbolcu listesinde ilk sıralarda yer almayı başarmıştır.
2004-2005 sezonu öncesinde Beşiktaş'a transfer olan, asıl adı mehmet ali güneş olan futbolcu.
ayrıcalıklı bir hayat duruşuna sahip olmaktır. ve bir de;
Her zaman bestelerde dedik de inanmadılar ya; senin için geldik inan bizler bu şerefsiz dünyaya… ceplerimize gelenekten doldurup o küçük ellerimizle, geleceğe vermek için o asil sevdanın kardelen tohumlarını.
Sevdamızı genlerimize işleyenler bizi hep getirdiler, Beşiktaş özsuyuyla vaftiz etmeye. Ruhun gizli haznesinin kurdelasını açıp çılık çılığı vermek için BEŞİKTAŞ’a.
Yürümeyi öğrenmeden Beşiktaş demeyi öğretenler, onlarda dedelerinden böyle gördüler. Sen henüz yürümesende sesin o sahadaki siyahlılara beyazlılara güç olsun diye…
Paylaştıkça çoğalan sevda sofralarında doyurduk ruhumuzu. Biz ona gülüş veriyorduk o bize sevda, hepimiz bir olup sevda ekmeğimizinden bölüp bölüp doyuruyoruz Beşiktaşımızı.
Pembe hayaller kuramadık hiç bir zaman siyah beyaz dünyanın çocukları olarak. Ya siyahı oynadık ya beyazı seslendirdik. Ama hiç bir zaman umutsuz bakmadık O’na; Beşiktaşımıza.
2 beden büyük kıyafetler giyip o bacak kadar boyumuzla kafa topuna çıktık, abilerimiz kaçırırsa biz tamamlayalım diye.
O minicik dünyamızda çözmeye çalışırken bıyıklı amcanın dediği şerefli ikinciliğin ne olduğunu, göğüsünü gere gere Şerefimizi anlatan Babamızın Hakkı olan umut dolu günlere el ele yürek yüreğe yürüdük hep beraber, sırtımıza değil de yüreğimize biniyordu dünyanın tüm yükü. Ama Babamız bize anlatmıştı birgün gelip bir kartalın pençeleriyle bizi göklere çıkaracağını.
Güç alıp sevda yumruğundan, babamın dediği o son barikattan hayatını Beşiktaş’a adamış o amcaların yanında “Beşiktaşım Hayat Sensin” diye haykırıyordum, kendimi Beşiktalılığın asilliğine emanet edip.
Hayatın hayat olduğunu öğrenmeye başladığımızda hüzünleride tattık o küçük dünyamızda. Yeni sökmüşkem okumayı; 3 gol attığımızı gece rüyalarda görüp sabahları gazeteden okuyunca yenildiğimizi, ciğer nasıl cız eder terimini öğrendik biz.
Hep gizledik sevdamızı, imrenipte sevmesin diye. Utanmıştık, aynı havayı paylaştığımız insanların zamanında akıl dağıtırken şemsiye açmalarından, o giydikleri garip renkli formalardan. Gururumuzu formamıza iğneleyip yürüdük kalbimizin doğrultusunda.
Bazıları umutsuzlukla bakarken dünyaya, biz hep umut taktık oltamızın ucuna. Hayalimizde ne düşler büyüttük de üşüdük, ne oltalar salladıkta boş çektik, vazgeçmedik ne gülüşten, ne düşten, ne de umut kaynağı Beşiktaş’tan.
Ne bir yıldız, ne bir kupa, senin sevgin yeter bize, içtik anamızın ak sütü gibi helal sevdamızı. Yalan karıştırmadan ihanet karıştırmadan. Umutla baktık her zaman Beşiktaş’a, onurla baktık dünyaya.
Özsuyuyla vaftiz edilmiş evlatları olarak ibadethanemiz olarak belirledik o tarih kokan yuvamızı. Her siyah diye haykırışımızın yankısı, her zaman beyaz oldu.
Ruhumuzla ısıttığımız evimizde yaşadık herşeyi, sevinçleri, hüzünleri, en tatlı gülüşleri ve asi göz yaşlarımızı orada tattık biz sevdayı.
Bir yüreğim vardı; onu verdim, onu koydum ortaya bu yolda yürüyenlerin yoluna.
Her zaman ona döndük yönümüzü, bir olmuş yürekleri, sevda duasına açılmış elleri, yıllardır aynı şarkıyı söyleyen dilleri…
Zalimin zulmünün kafasına sevenin balyoz gibi yumruğunu indirdik her zaman, önlerde onlar gelenek, biz arkada gelecek. Kim gelirse sevdamızın üstüne bilsin ki; her daim hepimizden, o cesur sevdadan, o yumruğu yiyecek.
Kainat dahilinde karşı olmadığımız tek önderin yolunda yürüyerek yaşadık bu siyah beyaz sevdayı ve o bayrağı armada taşıyan tek olma gururunu…
İsyanımıza karşı koyamayanların silahları hep kurusıkı her daim karavana. Sevdayı kazıdığımız duvarlarda noktalama işaretleri oldu her daim alın teri, emek ve adalet…
Dönüp baktığımızda sağlamasını yapmak için yürüdüğümüz yola; her adımda bir umut fazla koyduğumuzu gördük, sevdamızı tekrar tekrar böldük, her işlemde “1” gördük “9” gördük “0” gördük “3” gördük… Doğdumuz günden itibaren geleneğimizin gölgesinden geleceğe BEŞİKTAŞLILAR olarak yürüdük.
Yüreklere sığmayan bu sevdayı hep biz yaşadık.
Biz Beşiktaş’a doğduk, sevdasına büründük, hep uygun adım yolundan yürüdük. Kaybeden hep dünya oldu biz Beşiktaşlılar hep kazandık!
Çarşı..
ASLOLAN HAYATTIR, HAYATTA BEŞİKTAŞ.
Her zaman bestelerde dedik de inanmadılar ya; senin için geldik inan bizler bu şerefsiz dünyaya… ceplerimize gelenekten doldurup o küçük ellerimizle, geleceğe vermek için o asil sevdanın kardelen tohumlarını.
Sevdamızı genlerimize işleyenler bizi hep getirdiler, Beşiktaş özsuyuyla vaftiz etmeye. Ruhun gizli haznesinin kurdelasını açıp çılık çılığı vermek için BEŞİKTAŞ’a.
Yürümeyi öğrenmeden Beşiktaş demeyi öğretenler, onlarda dedelerinden böyle gördüler. Sen henüz yürümesende sesin o sahadaki siyahlılara beyazlılara güç olsun diye…
Paylaştıkça çoğalan sevda sofralarında doyurduk ruhumuzu. Biz ona gülüş veriyorduk o bize sevda, hepimiz bir olup sevda ekmeğimizinden bölüp bölüp doyuruyoruz Beşiktaşımızı.
Pembe hayaller kuramadık hiç bir zaman siyah beyaz dünyanın çocukları olarak. Ya siyahı oynadık ya beyazı seslendirdik. Ama hiç bir zaman umutsuz bakmadık O’na; Beşiktaşımıza.
2 beden büyük kıyafetler giyip o bacak kadar boyumuzla kafa topuna çıktık, abilerimiz kaçırırsa biz tamamlayalım diye.
O minicik dünyamızda çözmeye çalışırken bıyıklı amcanın dediği şerefli ikinciliğin ne olduğunu, göğüsünü gere gere Şerefimizi anlatan Babamızın Hakkı olan umut dolu günlere el ele yürek yüreğe yürüdük hep beraber, sırtımıza değil de yüreğimize biniyordu dünyanın tüm yükü. Ama Babamız bize anlatmıştı birgün gelip bir kartalın pençeleriyle bizi göklere çıkaracağını.
Güç alıp sevda yumruğundan, babamın dediği o son barikattan hayatını Beşiktaş’a adamış o amcaların yanında “Beşiktaşım Hayat Sensin” diye haykırıyordum, kendimi Beşiktalılığın asilliğine emanet edip.
Hayatın hayat olduğunu öğrenmeye başladığımızda hüzünleride tattık o küçük dünyamızda. Yeni sökmüşkem okumayı; 3 gol attığımızı gece rüyalarda görüp sabahları gazeteden okuyunca yenildiğimizi, ciğer nasıl cız eder terimini öğrendik biz.
Hep gizledik sevdamızı, imrenipte sevmesin diye. Utanmıştık, aynı havayı paylaştığımız insanların zamanında akıl dağıtırken şemsiye açmalarından, o giydikleri garip renkli formalardan. Gururumuzu formamıza iğneleyip yürüdük kalbimizin doğrultusunda.
Bazıları umutsuzlukla bakarken dünyaya, biz hep umut taktık oltamızın ucuna. Hayalimizde ne düşler büyüttük de üşüdük, ne oltalar salladıkta boş çektik, vazgeçmedik ne gülüşten, ne düşten, ne de umut kaynağı Beşiktaş’tan.
Ne bir yıldız, ne bir kupa, senin sevgin yeter bize, içtik anamızın ak sütü gibi helal sevdamızı. Yalan karıştırmadan ihanet karıştırmadan. Umutla baktık her zaman Beşiktaş’a, onurla baktık dünyaya.
Özsuyuyla vaftiz edilmiş evlatları olarak ibadethanemiz olarak belirledik o tarih kokan yuvamızı. Her siyah diye haykırışımızın yankısı, her zaman beyaz oldu.
Ruhumuzla ısıttığımız evimizde yaşadık herşeyi, sevinçleri, hüzünleri, en tatlı gülüşleri ve asi göz yaşlarımızı orada tattık biz sevdayı.
Bir yüreğim vardı; onu verdim, onu koydum ortaya bu yolda yürüyenlerin yoluna.
Her zaman ona döndük yönümüzü, bir olmuş yürekleri, sevda duasına açılmış elleri, yıllardır aynı şarkıyı söyleyen dilleri…
Zalimin zulmünün kafasına sevenin balyoz gibi yumruğunu indirdik her zaman, önlerde onlar gelenek, biz arkada gelecek. Kim gelirse sevdamızın üstüne bilsin ki; her daim hepimizden, o cesur sevdadan, o yumruğu yiyecek.
Kainat dahilinde karşı olmadığımız tek önderin yolunda yürüyerek yaşadık bu siyah beyaz sevdayı ve o bayrağı armada taşıyan tek olma gururunu…
İsyanımıza karşı koyamayanların silahları hep kurusıkı her daim karavana. Sevdayı kazıdığımız duvarlarda noktalama işaretleri oldu her daim alın teri, emek ve adalet…
Dönüp baktığımızda sağlamasını yapmak için yürüdüğümüz yola; her adımda bir umut fazla koyduğumuzu gördük, sevdamızı tekrar tekrar böldük, her işlemde “1” gördük “9” gördük “0” gördük “3” gördük… Doğdumuz günden itibaren geleneğimizin gölgesinden geleceğe BEŞİKTAŞLILAR olarak yürüdük.
Yüreklere sığmayan bu sevdayı hep biz yaşadık.
Biz Beşiktaş’a doğduk, sevdasına büründük, hep uygun adım yolundan yürüdük. Kaybeden hep dünya oldu biz Beşiktaşlılar hep kazandık!
Çarşı..
ASLOLAN HAYATTIR, HAYATTA BEŞİKTAŞ.
şu sıralar beşiktaş ile adı yeniden anılan teknik adam. umarım teknik direktör olarak takımın başına getirilir ve bu sefer kıymeti bilinir.
içerisinde lateks maddesi bulundurmayan, lateks alerjisi insanların gönül rahatlığı ile kullanabileceği prezervatif.
astroloji kitaplarında seks düşkünü olarak anlatılan burç.
zevkten ağlamaktır.
whatsapp'dan farklı özellikleri bulunan mesajlaşma uygulaması. Öncelikle birini eklemek için telefon numarasını almanıza gerek kalmıyor. Herkesin kendine özgü bir pin kodu var.
kaleyi gördüğünde affetmeyecek kişidir. kendini harcamamalı ve videosuyla beraber, en yakın futbol kulübünün kapısını çalmalıdır.
genç ve yetenekli kaleci. şans verilmesine inandığım, ileride beşiktaş'ın değişmez kalecesi olacak futbolcu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?