roll a joint

hep sikayet edilen kafa tutma hareketini her 5 yapisindan 3unde faul alan, organize atak yapma kabizi besiktas takimini bu hareketiyle on tarafa tasiyan iyi forvet.

pek misafirsever hos muhabbetli yazar, sozlugun bursa kolu. yakinlarindan geciyorsaniz ve gitme ihtimaliniz varsa mutlaka haber verip ugrayin yanina. kendisine hugo almeida'nin iyi bi forvet oldugunu kabul ettiricem. [ybkz]swh[/ybkz]

Benim icin besiktasta oynadigi ucretin ucte dortte birine leverkusen formasi giymeyi tercih eden futbolcu, fazlasi degil.

Bir suru olu sikiciyi hazirda bekleten saf ve buyuk yetenek.

Gelecek sezon besiktasi calistirmayacagina dair acik cek sundugum efsane, ev araba ne derseniz varim. entry numaram 53. turkiyede bir takimi calistirmasi cok acik bir kapi, ancak ben onun da gerceklesecegini sanmiyorum. 68 yasindaki bu efsane donetsk ile sozlesme yenilemedigi takdirde kendisine en az yarim sezon yahut 1 sezon kafa izni verecektir diye dusunuyorum, ancak bunda iddiali oldugum soylenemez.

2-3 sene önce gelmesi için çabalandığında "ben bıraktığımda oğlum devam eder" şeklinde şart koyan efsane adam. o tren kaçalı çok oldu.

takımın pozisyon bulma kısırlığı yüzünden abartılı eleştirilen futbolcu. sağ açık yok denebilir, gökhan gelişimini tamamlayana kadar. oyun kurucu oğuzhan'ın fiziği ve tecrübesi yetersiz forvet arkası için, üstüne olcay'ın kötü performansı eklenince maçta 1 pozisyonu atamadı diye 86. sınıf ilan edilmesine gerek yok hatasız kul olmaz daha beterini kaçıran daha klas topçular olmadı sanıyorsanız en azından youtubedaki komik futbol videolarını izleyin zira diğer ligleri hiç izlemediğiniz bariz ortada. üçüncü olduğumuz takdirde kendisinden iyi bir forvet alacağımıza dair umudum pek yok, pişince daha iyi olan birini alacağız muhtemelen.

özet; hugo almeida iyidir.

sakatlanıp çıktığı fenerbahçe maçı ve cezasından oynayamadığı sivasspor maçı hariç beşiktaş 3 gol yememiştir, reisin askerleriyiz. takımın yarısı.

aha sezon başında kendisi hakkında tespitin dibine vuruşum ;http://www.kartalsozluk.com/sozluk.php?t=%23289785

sezon bitiminde yaklaşık 15 gol yeyip yaklaşık 3-5 puan fazla alacağımız için şimdiden isabet sayıyorum o entry'yi. inancı mı kaybetmiş miydim? sanırım evet. ama sonra motta transferiyle tüm basını pazara yollayıp isabet sağlayınca tekrar umutlandım galiba, netice olarak in özen we trust.

geceyi birlikte geçirdiğim arkadaşlar. kendimi necip uysal arkadaşları da paf takımdan atınç ve muhammed gibi hissettim. yazsanıza olom, buralar hep bizim bağ bahçe.

canım. bütün işlerin erteleyicisi. ben sözlükte bi arkadaşa bakıp çıkacaktım bi ton işim vardı. ama işte şu son açıklamaya insanlar ne diyor, önce beşiktaş hakkında sonra başkan orman hakkında ne düşünüyor diye ekşide gezerken fikret orman'ın 55 dakikalık röportajına denk geldim;http://www.youtube.com/watch?v=9baUsRe2kic biliyorum başkan aynı şeyleri tekrar edip duracaksın ama ben senin özgüvenini kararlılığını ve beşiktaşlılığını bir kez daha duyup tescillerken huzurlu bir uykuya yelken açacağım. e kalktığımda da maç olacak marşlar türküler derken bütün işlerin amk tapıyorum sana.

edit : bu nabız yoklamasını yaparken en etkilendiğim sözü de sözlüğe iliştireyim;

alıntı--

"resmen olmasa da ruhen süleyman seba imzası içerir" [ybkz]swh[/ybkz]

alıntı--

fbjk diyen ergen sesler kulağına gitmeyen adam. fbjk muhabbetini çorçocuk döndürür, daha ben bi insanın ağzından duymadım bunu ki bu işlerin içinde olan adamlar, yöneticiler başkanlar nasıl duysun? çok şık bir hareket yapmış, 2013-2014 sezonu şampiyonu beşiktaş diyemediğinize göre eksilemenin veya yermenin bir mantığı yok. ben ki ilk kombinemin ilk maçında sivasspor ile seyircisiz oynadık gidemedim diye uzun süre eksikliğini çektim. şampiyon olmuş takım taraftarlarının kutlamasını yapamamasını onaylayanlara lafım yok. ben istanbul'dan gidiyorum, inş seneye şampiyon olduğumuz gece stada gidemezsiniz mi diyeyim yoksa demiyeyim mi bilemedim. yok yok demiyim, sadece biraz empati diyim. büyüklük böyledir işte, rakip de olsa dostunun hak ettiği yolu açmaya çalışırsın. neydi o gs-fb açıklamaları şu son haftalarda bi gün içinde yaptıkları, facebook'tan sevgilisine trip atar gibi. bi o onu yeriyor, bir o onu. eh geçiniz; şık kulüp, şık başkan. gurur duydum.

not : lütfen tartışırken hassas olmayın yazar arkadaşlarım. bir de tartışmak dediğime bakmayın, benim için bilgi&fikir alışverişinden ibarettir bu konu.

samsung'un pek yakın zamanda çıkan yeni amiral gemisi. 2 gündür kullandığım bu cihaz hakkındaki şimdilik eyyorlamam;

(vurgula: olumlu:)
- ultra güç moduna alınca şarj %10 bile olsa 1 günün üzerinde kullanılabiliyor. arkadaşlarla dağa mağa çıkınca herkes biter siz kalırsınız, aksi durumlar için çok önemli bi özellik. bunun haricinde de tam kullanımda 7-8 saat kadar şarj kullanımı baya iyi.

-kamerasındaki bolca çeşitlilik ve ultra hd video çekim yapabilmesi.

- çocuk moduna alınabilmesi. yeğen torun torba rahatça oynarken "lan şunu siler mi" , "şunu yanlışlıkla açar mı" gibi düşüncelere kapılmadan çocuk moduna alınca oyunlu gezmeli şeylere dönüyor telefon, çok hoş.


(vurgula: olumsuz:)
-parmak okuyucu ile kilit açma muhabbeti güzel. ama bunun sanki kullanıcıya uzay aracı kilidi açma hissi veriyor gibi tek bir yerden sadece işaret parmağıyla açılabilmesi bok gibi. ne o öyle zahmetli zahmetli, artist gibi açmalar? yapın şöyle baş parmağı ortaya koyunca açılmalı bişey evet diyelim, koyunca laps diye açılmasa da olur ekranın üstünde baş parmağı gezdirince al işte parmak izini. uyuz oldum amk cihazına yok tam koyunuz yok eliniz nemliyse siliniz. "bak şimdi napıcam" diye takılanlar için iyi bi özellik, benim için değil.

-hoparlörün yeri. telefonun tam tutulacağı yere hoparlör yapmışlar koskoca samsung üste koyalım da gençler telefonu tutarken hoparlörü kapamasın diye düşünememiş ya vay anasını serhad.

laneti bir yana, son şampiyonluğumuzun mimarı olan takım. 2008-2009 sezonunda 15. ve 31. haftalar arasında tam 16 hafta liderlik koltuğunu kimseye bırakmayan sivasspor'u sahasında 2-1 devirerek 31. hafta beşiktaş'ımızın liderliği almasını sağlamış, malum gerisi geldi zaten.

edit : 2008-2009 sezonu için tıklayın;http://www.tff.org.tr/Default.aspx?pageID=898&hafta=15#grp

1987 doğumlu amerikan basketbolcu. kariyeri hiç parlak değil, en ve tek bilindik takım 2012 yılındaki boktan new orleans hornets. şimdi new orleans pelicans olarak değiştiler de güçlendiler bilmiyorum kimi aldılar beni çok yatırdı ipneler, olmayacak takımları yendiler toronto raptors gibi çakma memphis dahil. neyse konumuz jerome dyson ise detaylı bilgi için şöyle alalım;
http://en.wikipedia.org/wiki/Jerome_Dyson

ukteyi veren: champion
imza: kartal sözlük ukte doldurma timi[ybkz]swh[/ybkz]

uktelerini doldururken fark ettiğim "özleten" yazar.

1943 doğumlu italyan futbolcu. 1 sezonda 26 maçlık alessandria kariyerinden sonra 501 maç milan formasını giyip 122 gol atmış. orta saha oyuncusu olan rivera'nın lakabı italyan futbolu'nun altın çocuğu imiş.[ybkz]swh[/ybkz] detaylı bilgi için;

http://tr.wikipedia.org/wiki/Gianni_Rivera

ukteyi veren: ederson
imza: kartal sözlük ukte doldurma timi[ybkz]swh[/ybkz]

1942 doğumlu hollandalı hoca. tam bi kurt hoca; çalıştırdığı takımları saymaya kalksam burdan antalya'ya yol olur. istanbulspor'dan tutun real madrid'e, ajax'tan guadalaraja'ya kadar bir yaklaşık 20 takım çalıştırmıştır.

ukteyi veren: ederson

imza: kartal sözlük ukte doldurma timi

tam adı borislav biserov mikhailov[ybkz]swh[/ybkz] olan bulgar kaleci. reading'in efsane kalecisi shaka hislop yerine 1995 yılında kulübün rekor transfer ücreti [ybkz]swh[/ybkz] vermesiyle bu kulübe transfer olmuş. 24 maç formasını giydiği reading'den ayrılınca kariyeri pek parlak seyretmemiş, 24 maç slavia sofia ve 1 maç da zürich'in kalesini koruduktan sonra 333 maçla kariyerini tamamlamış. kariyerinde en çok formasını giydiği takım 180 maç ile levski sofia. detaylı bilgi için;http://en.wikipedia.org/wiki/Borislav_Mikhailov

ukteyi veren: ederson
imza: kartal sözlük ukte doldurma timi[ybkz]swh[/ybkz]