kurabiye yapmasını bilmeyen ama yemesini iyi bilen taraftar.hep potasyum eksikliğinden bunlar.http://tinyurl.com/cad636k
3 mayıs 2012 beşiktaş fenerbahçe maçını Beşiktaş'ın kazanmasıyla liderliğini devam ettiren,bu galibiyete neredeyse bir beşiktaş'lıdan daha çok sevinecek kafaya ulaşan galatasaray taraftarına ithafen beşiktaş'lılar tarafından söylenen söz.bi nevi kapakhttp://tinyurl.com/bm74flm
beşiktaş'a,yeryüzündeki herhangi bir fanatik renkliden çok daha fazla zarar veren bir beşiktaş'lının,yaptığı rezaleti örtbas edebilmek adına kaçtığı federasyon başkanlığı koltuğundan takip edeceği,
tarihindeki onlarca şaibe ile yaşamayı içselleştiren ve sarıyı kırmızıyla sevenlerin hasetlik derecesinde izleyeceği,
eline yüzüne bulaştırdığı şike ile amı götü dağıtan ve sarıyı lacivertle sevenlerin kardeşimsin ayağına yatacağı,
maç.
tarihindeki onlarca şaibe ile yaşamayı içselleştiren ve sarıyı kırmızıyla sevenlerin hasetlik derecesinde izleyeceği,
eline yüzüne bulaştırdığı şike ile amı götü dağıtan ve sarıyı lacivertle sevenlerin kardeşimsin ayağına yatacağı,
maç.
2012 yılının bitimine 242 gün olmasına rağmen yılın golünü şimdiden atan futbolcu.
ayağına sağlık.http://tinyurl.com/d5v7ya3
ayağına sağlık.http://tinyurl.com/d5v7ya3
içindekileri indirip içimdekileri bindirdiğim,inenlere hoşgeldin binenlere güle güle dediğim ve her defasında ayaklarımı kanatırcasına basıp giderken
"o öküzlere bir kere de sen selam ver amk oğlu" diyerek uğurladığım trenleri,çaresizce bekleyen bir istasyon gibiyim..
gelenler, gidenler ve öküzlerle geçen bir ömür.sonra hayat,vapurlar garipmiş falan.ne vapuru amk,tren diyorum öküz diyorum.öküz.
"o öküzlere bir kere de sen selam ver amk oğlu" diyerek uğurladığım trenleri,çaresizce bekleyen bir istasyon gibiyim..
gelenler, gidenler ve öküzlerle geçen bir ömür.sonra hayat,vapurlar garipmiş falan.ne vapuru amk,tren diyorum öküz diyorum.öküz.
tff'ye aba altında sopa gösteren kurtuluş.tabiri caizse hatta türkiye futbol federasyonuna ''senin sikin kalkmıyorsa benim ki fazlasıyla kalkıyor'' mesajı veriyor.
hissedilene karşılık vermeyendir..
yıllar önce sanırım atv ana haber'de,aldatmak konulu halk arası röportajın bel kemiğidir..
spiker hatun önüne gelene sorar;
''-hiç aldatıldınız mı ?''..
spiker hatunun önüne gelenlerden herbiri,kendine ait özellerini paylaşmaya çalışır..en son genç birine sorar..
''-devamlı aldatılıyorum''..der genç adam..
spiker hatun yakışıklı gence, birazda meraklanarak -hayırdır nerden biliyorsunuz- gibisinden bir söz söyler..
genç,''beşiktaş'lıyım ordan biliyorum''..der..
spiker hatun,çalışma hayatındaki en büyük aptallaşmalardan birini yaşar..
televizyon başında, ağzının dibindeki çatalın üstünde zeytinle bakakalınır..kalakalınır.
ilah mısın lan allahsız ?
ne çok sevmişim ben seni..
yıllar önce sanırım atv ana haber'de,aldatmak konulu halk arası röportajın bel kemiğidir..
spiker hatun önüne gelene sorar;
''-hiç aldatıldınız mı ?''..
spiker hatunun önüne gelenlerden herbiri,kendine ait özellerini paylaşmaya çalışır..en son genç birine sorar..
''-devamlı aldatılıyorum''..der genç adam..
spiker hatun yakışıklı gence, birazda meraklanarak -hayırdır nerden biliyorsunuz- gibisinden bir söz söyler..
genç,''beşiktaş'lıyım ordan biliyorum''..der..
spiker hatun,çalışma hayatındaki en büyük aptallaşmalardan birini yaşar..
televizyon başında, ağzının dibindeki çatalın üstünde zeytinle bakakalınır..kalakalınır.
ilah mısın lan allahsız ?
ne çok sevmişim ben seni..
Once upon a time there was a tavern
Where we used to raise a glass or two
Remember how we laughed away the hours
And dreamed of all the great things we would do
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes those were the days
Then the busy years went rushing by us
We lost our starry notions on the way
If by chance I'd see you in the tavern
We'd smile at one another and we'd say
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes those were the days
Just tonight I stood before the tavern
Nothing seemed the way it used to be
In the glass I saw a strange reflection
Was that lonely woman really me
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes those were the days
Through the door there came familiar laughter
I saw your face and heard you call my name
Oh my friend we're older but no wiser
For in our hearts the dreams are still the same
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes, those were the days
http://tinyurl.com/72a54xa
(bkz: 29 nisan 2012 fenerbahçe beşiktaş maçı)
Where we used to raise a glass or two
Remember how we laughed away the hours
And dreamed of all the great things we would do
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes those were the days
Then the busy years went rushing by us
We lost our starry notions on the way
If by chance I'd see you in the tavern
We'd smile at one another and we'd say
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes those were the days
Just tonight I stood before the tavern
Nothing seemed the way it used to be
In the glass I saw a strange reflection
Was that lonely woman really me
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes those were the days
Through the door there came familiar laughter
I saw your face and heard you call my name
Oh my friend we're older but no wiser
For in our hearts the dreams are still the same
Those were the days my friend
We thought they'd never end
We'd sing and dance forever and a day
We'd live the life we choose
We'd fight and never lose
For we were young and sure to have our way.
La la la la...
Those were the days, oh yes, those were the days
http://tinyurl.com/72a54xa
(bkz: 29 nisan 2012 fenerbahçe beşiktaş maçı)
(bkz: dedikodu)
yuvarlak dünyanın en sikindirik durumlarından biri.
şahit olunup insanın içini en çok parçalayan hali ise; anne ve babaların çaresizliğidir.
şahit olunup insanın içini en çok parçalayan hali ise; anne ve babaların çaresizliğidir.
kamuya açık alanlarda içki satışı ve tüketiminin afyonkarahisarda yasaklanması olayı.
"dürzüler iş başında!" mı desem,"dindarlığın da suyunu çıkarttınız!" mı desem yoksa "kadehimi ebenizin amına kaldırıyorum!" mu desem bilemedim.
http://bianet.org/bianet/diger/137925-valinin-icki-yasagi-yargiya-tasinmali
"dürzüler iş başında!" mı desem,"dindarlığın da suyunu çıkarttınız!" mı desem yoksa "kadehimi ebenizin amına kaldırıyorum!" mu desem bilemedim.
http://bianet.org/bianet/diger/137925-valinin-icki-yasagi-yargiya-tasinmali
dondurulmuş bir pizza'yı mikrodalga fırına koyup servis eden bir insan dan farksızdır.maharet hamuru açıp evde kendin yapmaktır.barcelona'yı bıraktığı andan itibaren sonu werner lorant olması çok olasıdır.
uzak kalmadan değerini anlayamadığın yer.
dik durmayı bilemedikleri için,üzerlerine pek gidilimemesi gerektiğini düşünüyorum..
yerlerde sürünmeyi çok seveceklerine,ulan bu başkandım dediğim aziz bile benim bütün samimi duygularımla oynamış,yapmadığı pislik kalmamış,ben kime nasıl inanayım demesi gerekendir..
ha der mi demez..
varsa yoksa aziz yıldırım.ömrünüz boyunca şikeci bir takım olarak anılmanızı sağlayan adama karşı, bitmek tükenmek bilmeyen biat kültürünüzü sikeyim lan..
mantık yoksunu gafiller..
yerlerde sürünmeyi çok seveceklerine,ulan bu başkandım dediğim aziz bile benim bütün samimi duygularımla oynamış,yapmadığı pislik kalmamış,ben kime nasıl inanayım demesi gerekendir..
ha der mi demez..
varsa yoksa aziz yıldırım.ömrünüz boyunca şikeci bir takım olarak anılmanızı sağlayan adama karşı, bitmek tükenmek bilmeyen biat kültürünüzü sikeyim lan..
mantık yoksunu gafiller..
Borussia Dortmund'un 2.02 boyundaki efsanevi forveti..dortmund forması altında çıktığı 157 maçta 89 gol atmıştır.
6-7 yıl önce 'borussia dortmund deyince aklına ne geliyor?' diye sorsalar sadece jan koller gelirdi akıllara..
şimdilerde ise (vurgula: şampiyonluk),(vurgula: özkaynak) ve (vurgula: taraftar) ..
başta beşiktaşımızın olmak üzere türkiye liglerindeki tüm takımların örnek alması gereken futbol takımı..
şampiyonluk diyorum özkaynak diyorum taraftar diyorum örnek alın lan ibneler !
şimdilerde ise (vurgula: şampiyonluk),(vurgula: özkaynak) ve (vurgula: taraftar) ..
başta beşiktaşımızın olmak üzere türkiye liglerindeki tüm takımların örnek alması gereken futbol takımı..
şampiyonluk diyorum özkaynak diyorum taraftar diyorum örnek alın lan ibneler !
isminin hakkını sonuna kadar veren pek çok yazara sahip olduğunu gördüğüm sözlük.
ibrahim toraman'dan tek farkı ispanyolca konuşması.mesela ikisi de,futbol topu ile evlerinin koridorlarında duvara değdirmeden ilerleyemezler.biri beşiktaş'ta oynuyor,biri real madrid'te.vapurlar falan tabii.
bir yaz günü klasiğidir.
önemsiz görünse de öyle yerleşmiştir ki beynimize,şimdi düşünün bakalım;
mutfak lavabosunun içinde anne tarafından bırakılmış kesilmiş karpuz kabuğu,piknik alanında market poşetinin içinde kısmen görünen karpuz kabuğu,çöplerin arasından kokusu gelen karpuz kabuğu..ha bu sonuncusunun üzerinde genelde çöpe dökülen çay tanecikleri yer alır siyah siyah..
önemsiz görünse de öyle yerleşmiştir ki beynimize,şimdi düşünün bakalım;
mutfak lavabosunun içinde anne tarafından bırakılmış kesilmiş karpuz kabuğu,piknik alanında market poşetinin içinde kısmen görünen karpuz kabuğu,çöplerin arasından kokusu gelen karpuz kabuğu..ha bu sonuncusunun üzerinde genelde çöpe dökülen çay tanecikleri yer alır siyah siyah..
(bkz: milica dabovic)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?