confessions

rölanti

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 756
  2. takipçi 0
  3. puan 17325

biz de tam senden konuşuyorduk

rölanti
ben de tam seni arayacaktım'ın bir diğer versiyonu.

- aaa biz de tam senden konuşuyorduk nereden çıktın!
+ sabahtan beri arka masadayım hiç benim adım geçmedi lan.
- konuşuyorduk mu dedim? hay allah düşünüyorduk diyecektim. biz de tam senden düşünüyorduk.
+ o ne demek lan.
- yani seni düşünüyorduk topluca, o ara sen geldin.
+ oğlum istemiyorsanız beni açık açık söylesenize lan.
- istemiyoruz.
+ çok ani oldu lan.

ben de tam seni arayacaktım

rölanti
bazen gerçeklik taşısada, yalan olma ihtimali yüksek olan cümledir.hemen arkasından "kalp kalbe karşı bak" şeklinde kelime ve cümleler sarf edilir.
iç ses "ne gerek var bu gereksiz muhabbetlere" desede, ne yazık ki hala önüne geçilememektedir.

kolpaçino replikleri

rölanti
+Göç etmek için doğdular, ya göç edecekler yada ölecekler korkunç tehlikelere rağmen ilerliyorlar yaşlılar bunu defalarca yaşadı gençler sürüden ayrılmama gereğini biliyorlar büyük tehlikelere rağmen ilerliyolar yollarına devam etmeliler..dünya onlara fısıldadı, harekete geç harekete geç ve yaşa.

-Sen ne konuşuyorsun lan değişik !!

+Son dörtyüzlüğe girilirken Gülbatur birinci şahbatur sondan geliyor Gülbatur birinci şahbatur geliyor Gülbatur birinci geliyor onuncu yıl gazi koşusunu Süleyman Atlı'yla Gülbatur kazanıyor.

-Oğlum bunlar kendilerini deliliğemi vuruyor..

mutluluk denen ibne

rölanti
ibnelerin en önde gidenidir.pratikteki ibnelerden değil, teoridekinden bahsediyorum..ilginç olsa da umut ile beraber elele verip kıçı başı oynayan sahnesinde yavşakça bir oyun koyarlar sahneye..olmaz derken mantığın, gönül denen 22 numaradaki vesikalı çeler beynini..
doğacak güneşe dair efsanelerle pohpohlarlar beynini topluca, kandırırlar seni. fazla kaptırma diyen tecrübelilere küfür edersin ne biliyorsunuz lan siz diye. hep peşinde koşarsınız yorulana kadar, kanaat denen ilâhe güneşi kaplayan kanatlarıyla inene kadar gecene..

8 haziran 2012 anadolu efes beşiktaş milangaz maçı

rölanti
son saniyeleri inanılmaz çekişmeli geçen maç. beşiktaş kanserini tekrar tekrar yaşatan ve normal süresi 73-73 biten maçta. 4.periyotta 11 sayı farkı anadolu efes çok çabuk eritti. uzatma anlarında efes'in iyi oyunu devam etti. uzatma anları öyle böyle bir şekil geçip son 10 saniyeye efes 2sayı önde giriyor. umutlar azaldı derken hawkins serbest atış kazandı. ilki kaçtı. arada hala 2 sayı fark var. saniyeler azaldı.beşiktaş ikinci atışı da kaçırıp hucüm ribaundını alması gerekiyor. hawkins topu girmemesi için potaya yollayıp, ileriye hareketleniyor ve potada seken topa ilk uzanıp alan isim oluyor. pota altında 2lik atış için zıplıyor ve atış isabetli, üstelik bir de müdahale var.son 3-4 saniye basket faul. durum eşit 82-82. kemoterapi hemşiremiz hawkins yanlış ilaç taktı yine ve atışı kaçırdı. top efeslilerde. mola geliyor hemen. dansçı kızların şovunu izliyoruz. son 2 saniye. top tekrar oyunda. kerem tunçeri koşuyu çok iyi görüyor attığı pasın doğuş balbay ile buluşması 1 saniye ve balbay'ın topla buluşup elinden çıkarmasıyla bizim yüzümüzdeki o sevimsiz bakışın oluşması 1 saniye sürüyor. durum 84-82, efes seride durumu 3-2'ye getiriyor.sercn, başta zouros,kerem,ermal olmak üzere tüm efeslilere küfrede küfrede eve doğru ilerliyor..evin önündeki tekel bayine uğramadan geçemiyor bir kaç bira daha alarak eve geçiyor. alkolün de etkisiyle sinirleri yatışıyor. herşeye rağmen biliyor ki, pazartesi günü bu beşiktaş bu efesin ebesini sikecek..

the beatles

rölanti
dünyanın gelmiş geçmiş en efsane grubu. üyeleri şöyledir;

john lennon (gitar, vokal)
paul mccartney (bas gitar, vokal)
george harrison (gitar, vokal)
ringo starr (bateri, vokal)

tayfur havutçu

rölanti
cemil çok iyi ve saf bir çocuktu.ama duyduğuma yinede inanamadım.

"abi tayfur napıyodur şimdi?" demişti.

uzun süre cevap veremeden ona baktım.. ve sonra dedim ki; "siktir git yat cemil"

"peki abi" dedi ve uyudu cemil..iyi uykular cemil. tatlı rüyalar.

sözlük yazarlarının itirafları

rölanti
bir insanın kendi dirseğini yalayamayacağını savunan bilimsel bir makale okudum.bence bilim adına çok üzücü bir tablo bu.oysa bugüne kadar bir insanın kendi dirseğini yalayabilmesi sağlanmalıydı.bu kadar fon nereye harcandı? vergilerim nereye gitti? ben kendi dirseğimi yalayamayacaksam,kendi dirseğime hakettiği ilgiyi gösteremeyeceksem nasıl çağdaş bir insan olabilirim? teknolojik ilerlemeler bir insanın kendi dirseğini yalamasını mümkün kılana kadar herkesi bilim adamlarını protestoya davet ediyorum.beyaz önlüklü demogoji ustalarının "e sen de arkadaşının dirseğini yala,o da seninkini yalasın,o onun o onun derken toplumsal dayanışma doğsun" dediğini duyar gibiyim.yok öyle efendim.sen şişe dibi gözlüklü,ak saçlı biri olarak yan gelip yatacaksın ben de senin açığını bir başkasının dirseğinde kapayacağım? adama sorarlar.size köşe ayıran gazetelerin arka sayfalarına yazıktır.
buradan sesleniyorum, derhal toparlanın.dirsekleri ve dilleri düşünün. işiniz ne.
11 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol