türkiye ye gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri taraftarın sevgilisi buna rağmen neden oynamıyosun be olum dünyanın en iyi taraftarı seviyo seni hırbo ya
rust in place albümü ile trash dünyasına damgasını vuran ve marty friedman ın mükemmel takdir e sayan sololarıyla bu albümün güzelliğini daha da perçinleyen uzaydan gelen insanlar topluluğu . lucrecia nın ardından gelen tornado of souls un solusuda dadından yenmicek halde ben sana deyim
eskişehirdendir yarısı en güzel yerinde evin ile sevdiğim takiipçisi oldugu nacizne grup ..bunlarla beraber gevende,bubi tuzak ,korhan futacı ve kara orkestra ...
onu bunu bilmemde çok taş muhabbeti olan aşırı komik ve samimi abimiz .Eskişehir'de mor menekşeler çekilirken dizinin sonlarına doğru peyote açılmıştı çok gelirlerdi oraya güzel günlerdi be
sinifindaki cimbomlulara ve fenerlilere sifiri basip besiktaslilara 5 verdigi icin daha ilk senesinde ogretmenlikten atildigi rivayet edilen besiktas tribun lideri.
5 yıl sonra, kendi anlattıklarıyla düzelteceğim;
" ankara'nın ilçesi çubuk'ta, yatılı çubuk lisesinde bir süre öğretmenlik yaptım. sınıfa ilk girdiğimde, beşiktaşlılığımı gizleyerek, öğrencilerime hangi takımı tuttuklarını sordum. fener, galatasaray ve beşiktaş'ı sırasıyla sordum. beşiktaşlıları çok iyi tespit ettikten sonra beşiktaşlı olduğumu söyledim. ve tekrar beşiktaşlılara el kaldırmasını söyledim. bu kez eller biraz daha fazla kalktı. fakat kimlerin beşiktaşlı olduğunu tespit etmiştim. sonra öğrencilerime dönerek aynen şunları söyledim: "beşiktaşlı olanlara bir not fazla vereceğim, dörtse beş, beşse altı, fenerli ve galatasaraylılara ne bir fazla ne bir eksik not vereceğim'' dedim. bir de pazartesi günleri, beşiktaş yenilmiş veya berabere kalmışsa, kimse kesinlikle futboldan konuşamıyordu. konuşana kızıyordum ve dersleri de ağırlaştırıyordum. beşiktaş kazanmışsa, dersin ilk 20 dakikasını ders yapmadan futboldan bahsederek geçiriyordum. ama şuna inanın bütün öğrencilerim beni çok seviyordu. hepsiyle tek tek ilgileniyordum. çünkü, ben onların hem öğretmenleri, hem de anne ve babaları, sıra arkadaşları gibiydim. çoğuna ihtiyaçları olduğunda, para bile veriyordum. hepsini çok özlüyorum. sonuçta bir yıl öğretmenlik yapıp tekrar beşiktaş'ıma döndüm."
huzur içinde yat...
5 yıl sonra, kendi anlattıklarıyla düzelteceğim;
" ankara'nın ilçesi çubuk'ta, yatılı çubuk lisesinde bir süre öğretmenlik yaptım. sınıfa ilk girdiğimde, beşiktaşlılığımı gizleyerek, öğrencilerime hangi takımı tuttuklarını sordum. fener, galatasaray ve beşiktaş'ı sırasıyla sordum. beşiktaşlıları çok iyi tespit ettikten sonra beşiktaşlı olduğumu söyledim. ve tekrar beşiktaşlılara el kaldırmasını söyledim. bu kez eller biraz daha fazla kalktı. fakat kimlerin beşiktaşlı olduğunu tespit etmiştim. sonra öğrencilerime dönerek aynen şunları söyledim: "beşiktaşlı olanlara bir not fazla vereceğim, dörtse beş, beşse altı, fenerli ve galatasaraylılara ne bir fazla ne bir eksik not vereceğim'' dedim. bir de pazartesi günleri, beşiktaş yenilmiş veya berabere kalmışsa, kimse kesinlikle futboldan konuşamıyordu. konuşana kızıyordum ve dersleri de ağırlaştırıyordum. beşiktaş kazanmışsa, dersin ilk 20 dakikasını ders yapmadan futboldan bahsederek geçiriyordum. ama şuna inanın bütün öğrencilerim beni çok seviyordu. hepsiyle tek tek ilgileniyordum. çünkü, ben onların hem öğretmenleri, hem de anne ve babaları, sıra arkadaşları gibiydim. çoğuna ihtiyaçları olduğunda, para bile veriyordum. hepsini çok özlüyorum. sonuçta bir yıl öğretmenlik yapıp tekrar beşiktaş'ıma döndüm."
huzur içinde yat...
Wile E. Coyote(artık nasıl bi plan yaparsa rütbelilere)
taraftarın renkli medyaya inat geldiği gün atatürk havalimanında karsılamaya hazırlandıgı BEşşiKTAş taraftarının über futbolcusu .. Daha iyisini alamıcaksın o yüzden otur konus oynasın bu adam eger elinde böyle değerler varsa kaybetmiceksin arkadas hem taraftarda cok seviyo daha ne ..
önderilmesi veya kalması mali bir konudur. beşiktaş'ın şartlarına göre değerlendirilmelidir. şahsi fikrim, şu anda kim olursa olsun beşiktaş kadrosunda 3.75 milyon euro garanti para alan bir topçu bulundurma lüksüne sahip değil. gerçi bu konuda quaresma'dan önce ona o sözleşmeyi öneren kafayı eleştirmek gerek ya neyse.
ama mali konuları bir kenara bırakıp takıma faydası hakkında konuşmak gerekirse, 2 sezonluk istatistiğini alt alta yazmak gerek ki, basında ve sosyal medyada oluşturulan takıma sıfır faydası olan sirk topçusu imajını herkes tekrar bir düşünsün.
2010-2011 sezonu: 39 maç - 3067 dk - 11 gol - 16 asist
2011-2012 sezonu: 35 maç - 2724 dk - 7 gol - 11 asist
şimdi bir de ligimizin birkaç kalburüstü futbolcusunu değerlendirelim ve karşılaştırma yapalım. aşağıdaki değerler, lig, türkiye kupası ve avrupa kupaları maçlarını içerir. özel maçlar ve milli maçlar dahil değildir. 2011-2012 sezonunda türkiye'ye gelmiş futbolcuların performansı sadece geçen sezonla değerlendirilmiştir.
stoch;
2010-2011 sezonu: 30 maç - 1906 dk - 3 gol - 7 asist
2011-2012 sezonu: 37 maç - 2500 dk - 12 gol - 6 asist
mehmet topuz;
2010-2011 sezonu: 37 maç - 3241 dk - 1 gol - 10 asist
2011-2012 sezonu: 36 maç - 2792 dk - 3 gol - 2 asist
baroni;
2010-2011 sezonu: 35 maç - 2569 dk - 0 gol - 1 asist
2011-2012 sezonu: 43 maç - 3688 dk - 10 gol - 6 asist
melo;
2011-2012 sezonu: 36 maç - 3066 dk - 10 gol - 1 asist
selçuk inan;
2010-2011 sezonu: 38 maç - 3420 dk - 2 gol - 14 asist
2011-2012 sezonu: 40 maç - 3571 dk - 13 gol - 15 asist
elmander;
2011-2012 sezonu: 36 maç - 2916 dk - 12 gol - 9 asist
şimdi gelelim sadede. bu istatistikleri çok değişik şekillerde karşılaştırabilirsiniz. oyuncuların oynadıkları pozisyonların farklılığı, takımlarındaki görevleri, takımlarının geçen senelerdeki performansları gibi birçok değişken bu değerlendirmeyi doğrudan etkiliyor. ama ben en basit ve en yaygın olanını yapıyorum. asis+gol değerlendirmesi, yani gol pası veya gol vuruşu toplamı olarak "ürettiği gol" diyebiliriz bunun için. oynadığı maç sayısından daha adaletli olması için de dakika bazlı olarak bakalım.
sonuçlar şöyle;
quaresma;
5791 dk - 18 gol - 27 asist
129 dk'da 1 skor
stoch;
4406 dk - 15 gol - 13 asist
157 dk'da bir skor
mehmet topuz;
6033 dk - 4 gol - 12 asist
377 dk'da bir skor
baroni;
6257 dk - 10 gol - 7 asist
368 dk'da bir skor
melo
3066 dk - 10 gol - 1 asist
278 dk'da bir gol
selçuk inan;
6991 dk - 15 gol - 29 asist
159 dk'da bir gol
elmander;
2916 dk - 12 gol - 9 asist
139 dk'da bir gol
sonuçlar sırasıyla:
quaresma 129 dk
elmander 139 dk
stoch 157 dk
selçuk inan 159 dk
melo 278 dk
baroni 368 dk
mehmet topuz 377 dk
görüldüğü gibi quaresma, türkiye'de son 2 senede istatistiki olarak yukarıdaki topçuların hepsinden daha fazla skor üretmiş. hele son 2 sezon beşiktaş'ın ligi 4. ve 5. bitirdiğini düşünürsek bu istatistikler daha da değerli.
dolayısıyla quaresma için "takıma hiçbir katkısı yok, skor üretmiyor, yatıyor" demek doğru değil. quaresma şu anda türkiye liglerinin en kariyerli futbolcusu, ama aynı zamanda en sorunlu futbolcularından da biri. oynatmayı bilmezsen, maaşını öder düz koşu yaptırırsın. oynatmayı bilirsen, takımını alır 1 gömlek seviye atlatır.
ha barcelona, chelsea, inter bu adamı oynatamadı, sen nasıl oynatıcan dersen... haklısın abi ne diyim.
peşin edit 1: bu sıralama quaresma'nın bu topçuların tümünden daha iyi olduğunu göstermez. daha faydalı olduğunu da göstermez. quaresma'nın gördüğü kartlar, ezdiği topları da işin içine dahil etmek gerek, onu da kabul ediyorum
ama mali konuları bir kenara bırakıp takıma faydası hakkında konuşmak gerekirse, 2 sezonluk istatistiğini alt alta yazmak gerek ki, basında ve sosyal medyada oluşturulan takıma sıfır faydası olan sirk topçusu imajını herkes tekrar bir düşünsün.
2010-2011 sezonu: 39 maç - 3067 dk - 11 gol - 16 asist
2011-2012 sezonu: 35 maç - 2724 dk - 7 gol - 11 asist
şimdi bir de ligimizin birkaç kalburüstü futbolcusunu değerlendirelim ve karşılaştırma yapalım. aşağıdaki değerler, lig, türkiye kupası ve avrupa kupaları maçlarını içerir. özel maçlar ve milli maçlar dahil değildir. 2011-2012 sezonunda türkiye'ye gelmiş futbolcuların performansı sadece geçen sezonla değerlendirilmiştir.
stoch;
2010-2011 sezonu: 30 maç - 1906 dk - 3 gol - 7 asist
2011-2012 sezonu: 37 maç - 2500 dk - 12 gol - 6 asist
mehmet topuz;
2010-2011 sezonu: 37 maç - 3241 dk - 1 gol - 10 asist
2011-2012 sezonu: 36 maç - 2792 dk - 3 gol - 2 asist
baroni;
2010-2011 sezonu: 35 maç - 2569 dk - 0 gol - 1 asist
2011-2012 sezonu: 43 maç - 3688 dk - 10 gol - 6 asist
melo;
2011-2012 sezonu: 36 maç - 3066 dk - 10 gol - 1 asist
selçuk inan;
2010-2011 sezonu: 38 maç - 3420 dk - 2 gol - 14 asist
2011-2012 sezonu: 40 maç - 3571 dk - 13 gol - 15 asist
elmander;
2011-2012 sezonu: 36 maç - 2916 dk - 12 gol - 9 asist
şimdi gelelim sadede. bu istatistikleri çok değişik şekillerde karşılaştırabilirsiniz. oyuncuların oynadıkları pozisyonların farklılığı, takımlarındaki görevleri, takımlarının geçen senelerdeki performansları gibi birçok değişken bu değerlendirmeyi doğrudan etkiliyor. ama ben en basit ve en yaygın olanını yapıyorum. asis+gol değerlendirmesi, yani gol pası veya gol vuruşu toplamı olarak "ürettiği gol" diyebiliriz bunun için. oynadığı maç sayısından daha adaletli olması için de dakika bazlı olarak bakalım.
sonuçlar şöyle;
quaresma;
5791 dk - 18 gol - 27 asist
129 dk'da 1 skor
stoch;
4406 dk - 15 gol - 13 asist
157 dk'da bir skor
mehmet topuz;
6033 dk - 4 gol - 12 asist
377 dk'da bir skor
baroni;
6257 dk - 10 gol - 7 asist
368 dk'da bir skor
melo
3066 dk - 10 gol - 1 asist
278 dk'da bir gol
selçuk inan;
6991 dk - 15 gol - 29 asist
159 dk'da bir gol
elmander;
2916 dk - 12 gol - 9 asist
139 dk'da bir gol
sonuçlar sırasıyla:
quaresma 129 dk
elmander 139 dk
stoch 157 dk
selçuk inan 159 dk
melo 278 dk
baroni 368 dk
mehmet topuz 377 dk
görüldüğü gibi quaresma, türkiye'de son 2 senede istatistiki olarak yukarıdaki topçuların hepsinden daha fazla skor üretmiş. hele son 2 sezon beşiktaş'ın ligi 4. ve 5. bitirdiğini düşünürsek bu istatistikler daha da değerli.
dolayısıyla quaresma için "takıma hiçbir katkısı yok, skor üretmiyor, yatıyor" demek doğru değil. quaresma şu anda türkiye liglerinin en kariyerli futbolcusu, ama aynı zamanda en sorunlu futbolcularından da biri. oynatmayı bilmezsen, maaşını öder düz koşu yaptırırsın. oynatmayı bilirsen, takımını alır 1 gömlek seviye atlatır.
ha barcelona, chelsea, inter bu adamı oynatamadı, sen nasıl oynatıcan dersen... haklısın abi ne diyim.
peşin edit 1: bu sıralama quaresma'nın bu topçuların tümünden daha iyi olduğunu göstermez. daha faydalı olduğunu da göstermez. quaresma'nın gördüğü kartlar, ezdiği topları da işin içine dahil etmek gerek, onu da kabul ediyorum
Quaresma'yı mundar etmeye kalkarsanız, oyuncunun vatandaşları ve menajeri olan Mendes'in de bu tip kararları vermesi doğaldır. çünkü oyuncuyu oynatarak satabilirsin. Oynatmadan hiç bir oyuncuyu satamazsın. Quaresma'nın gelişi tamamen Beşiktaş taraftarlarının ısrarı ile oldu. istatistiklere baktığımız zaman Quaresma'nın Fernandes'den daha iyi istatistikleri olduğunu ve daha iyi bir yaşantısı olduğunu görmekteyiz. Yaşam sıkıntısı olan bir insanı disiplinsiz diye iyi olana tercih ederseniz, kontratı yüzünden ceza vermeye kalkarsanız olmaz. Quaresma, dünyanın en önemli oyuncularından bir tanesidir. Sorunlarını giderip oyuncuyu oynatmak yerine oyuncuyu mundar etmeye kalkarsan başınıza bunlar gelir. Beşiktaş yönetimi ve başkanı kısa bir sürede Quaresma sorununu ortadan kaldırıp, oyuncuyu takıma motive etmelidir." diyerek sözlerini tamamladı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?