yakışan var mıdır bilmem ama varsa da görmedim. hiç sevemediğim gözlük.
sana süprizler hazırlıyorum tatlım, hoşlanmayacağın.
göründüğüm kadar umursamaz değilim, sadece öyle sanması gerekenler öyle sanıyor. saatlerce felsefe yapıyorum içimde. depresif değilim ama ne bileyim. öyle işte.
Alışana kadar çok zordur. hele ki ilk zamanlar öksüz, yetim gibi hissettirir. yeni şehre alışmak bi yandan, aile ve arkadaşlardan uzak olmak bi yandan... geri dönesin, okulu bırakasın gelir. alıştıktan sonra da evine dönesin gelmez. kendi başına yaşamanın hazzı, zorluğunun yanında hiç gelir. hayatın bölünür iki şehirde de tam anlamıyla yaşıyorum diyemezsin, bi elinde valizin git gel yaparsın sürekli. otobüs firmaları hakkında tez yazabilecek konuma gelirsin.
Ürünleri bu denli tutulan başka bir market yoktur kendisinden başka. Ucuzdur, güzeldir ama ürün isimleri fiyaskodur.
(bkz: le cola)
(bkz: gofgof)
(bkz: le cola)
(bkz: gofgof)
Yüzde elliyi evinde tutarlarsa, gerisinin aksini yapmayacağını düşündüğüm cümle.
Girdiğim her yeni ortamda çok az yanılma payıyla yaşadığım durumdur. fenerliyi galatasaraylıyı ayırt edemiyorum ama beşiktaşlı olanı fark edebiliyorum çoğunlukla da doğru çıkıyor. neye dayanarak, nasıl varıyorum o insanın beşiktaşlı olduğu kanısına bilmiyorum ama oluyor işte. kan mı çekiyor nedir.
"sen nasıl bir dizisin?" dediğimdir. senaryosuyla, oyuncularıyla, her şeyiyle hayran olduğumdur. arka sokaklar hala devam ederken bitmemesini istediğimdir.
kriz sebebidir. her an her saniye peşinde dolanır, her hareketini inceler. enteresan sorular sorar.
beğendiği bir kıyafetin varsa dener ve o kıyafetin kendisine olduğunu, büyük gelmediğini iddia eder. çok çok büyükse küçüldüğünde ona vermeni ister. bütün eşyalarını karıştırır, gizlin saklın kalmaz.
büyüyene kadar katlanmak zorundasındır ve bir yandan kötü örnek olmamak için çabalarsın. yine de çok seversin. tüm gün didişirsin, günün sonunda koltukta uyuyakalır masum masum. bakarsın, için gider. kızdığına sinirlendiğine pişman olursun. ta ki ertesi gün olup tekrar bir eşyana el atana kadar. (bkz: kısır döngü)
beğendiği bir kıyafetin varsa dener ve o kıyafetin kendisine olduğunu, büyük gelmediğini iddia eder. çok çok büyükse küçüldüğünde ona vermeni ister. bütün eşyalarını karıştırır, gizlin saklın kalmaz.
büyüyene kadar katlanmak zorundasındır ve bir yandan kötü örnek olmamak için çabalarsın. yine de çok seversin. tüm gün didişirsin, günün sonunda koltukta uyuyakalır masum masum. bakarsın, için gider. kızdığına sinirlendiğine pişman olursun. ta ki ertesi gün olup tekrar bir eşyana el atana kadar. (bkz: kısır döngü)
teker teker, aheste aheste çıkıyormuş gibi yapıp acı çektiren lanet olası 4 adet diştir. işkence veya eziyet olarak da adlandırılabilir.
içinde biriken bütün küfürleri bir patlama noktasında ve küfür etmenin abes kaçmayacağı, hak edilen bir noktada püskürten kızdır. bu tepkiye maruz kalmamak adına dikkatli olunmalıdır.
sebebi sadece olayların takım farklılığı düşünülmeyecek durumda olmasıdır. kimse sen fenerlisin birlikte direnmeyelim demediği gibi lig başladığında biz birlikte direndik gel kardeş olalım omuz omuza maçımıza gidelim demeyecektir bana kalırsa. diyenler olsa bile çok sürmeyeceğine eminim, rekabet olduğu gibi devam edecek diye düşünüyorum.
ciddi anlamda başbakanın duyunca ne tepki verdiğini, yüz ifadesini, o an ne hissettiğini merak ettiğim deyimdir. görmek isterdim.
gereksizdir. ilgi çekmenin en kestirme yolunu denemiştir, bedenle dikkat çekmek ayrıdır beyinle dikkat çekmek ayrı. beyinle dikkat çekmek içinse: (bkz: duran adam)
bilmiyorum sorun bende mi ama gişe rekorları kıran "recep ivedik" tiplemesinden tabiri caizse iğrendiğim oyuncudur.
belli etmese de başbakanı korkutmuş, anlamamazlıktan gelse de mesajını çok iyi aldığı direniştir. yaptığı mitinglerin başka bir açıklaması olamaz, insan engellemek istediği korktuğu şeyin üzerine oynar çünkü.
gerçek terör örgütünün başındaki kişiye sayın öcalan diye hitap edilirken, bir taraftar grubunu bu şekilde yargılamak enteresandır, türkiyede yaşanılası bir durumdur.
"polise saldırdılar, her yeri kırıp döktüler" gerekçesiyle gözaltına alınan eylemcilerden sonra gerçekleştiren kişileri gözaltına almak için ne bahane üretileceğini merak ettiğim durumdur.
ısrar edilsin diye beklerler çoğunlukla, zevk alırcasına. ya hiç ortaya atma ya da söyle be kardeşim.
çok nadir insanda denk geldiğim, bende var olan ve genellikle garipsenen bir durum. zevk alınır o yaranın kabuğu kalkarken. yara bir an önce kabuk bağlasın diye beklenir, iyileşme süresi uzasın diye ne gerekiyorsa yapılır. yani ben öyle yaparım. [ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?