ne zaman geri geldik abiler? haberim yoktu, özlediğimden ve nostalji yapmak istememden dolayı tamamen boşluk içerisinde kartalsozluk yazdım url çubuğuna... çok mutluyum lan, sanki yıllar evvel unuttuğum duygularımı buldum, sanki tekrar aşık oldum.
tanım şeysi: iyi ki var olan bir aile, büyüdüğüm yer.
formatın içine edeceğim üzgünüm;
yazdıklarımızı nasıl yedek alıyoruz, yardımcı olabilecek kişi var mı? en azından yazdıklarım kaybolmasın istiyorum.
yazdıklarımızı nasıl yedek alıyoruz, yardımcı olabilecek kişi var mı? en azından yazdıklarım kaybolmasın istiyorum.
madem gidiyoruz açık açık takılalım buradan... sonra demeyin siktin formatı eyledin viran (bkz: swh)
seni çok seviyorum selin! aptal ve kapital bulduğum sevgililer günü bile seninle paylaşamadığım için acı veriyor şu saatlerde. lan harbiden seviyorum; eksik bir şey mi var?
hani tanıştığımız kurs var ya, arada hoca yok diye derslere benim girdiğim gitar kursu orası benim hapishanem oldu, her taraf sen... biliyor musun o grup derslerinde diğer tüm öğrencileri erkenden postalamaya çalışmam sadece seninle ilgilenmek istediğim için. aptal bir adamım biliyorum ama ne yaparsın; insan kaç kere aşık olur ki?
sigara içtiğimiz o merdivenleri her gün ziyaret ediyorum, ne gülüyorduk beraber be... yürüdüğümüz yollar, karşılaştığımız köşeler çok tuhaf be kızım... hem bilmiyorsun odamın penceresinden senin yaşadığın binayı görüyorum her gece; uykusuzluğumun sebebi ne şimdi anlıyor musun?
iyi zamanlar geçirdik seninle selin...
merak etme ısrar etmek gibi bir niyetim yok, istesem de yapamam gücüm yok...
bir şey diyeceğim selin, beni neden sevmedin?
seni çok seviyorum selin! aptal ve kapital bulduğum sevgililer günü bile seninle paylaşamadığım için acı veriyor şu saatlerde. lan harbiden seviyorum; eksik bir şey mi var?
hani tanıştığımız kurs var ya, arada hoca yok diye derslere benim girdiğim gitar kursu orası benim hapishanem oldu, her taraf sen... biliyor musun o grup derslerinde diğer tüm öğrencileri erkenden postalamaya çalışmam sadece seninle ilgilenmek istediğim için. aptal bir adamım biliyorum ama ne yaparsın; insan kaç kere aşık olur ki?
sigara içtiğimiz o merdivenleri her gün ziyaret ediyorum, ne gülüyorduk beraber be... yürüdüğümüz yollar, karşılaştığımız köşeler çok tuhaf be kızım... hem bilmiyorsun odamın penceresinden senin yaşadığın binayı görüyorum her gece; uykusuzluğumun sebebi ne şimdi anlıyor musun?
iyi zamanlar geçirdik seninle selin...
merak etme ısrar etmek gibi bir niyetim yok, istesem de yapamam gücüm yok...
bir şey diyeceğim selin, beni neden sevmedin?
uzun zamandır aktif olmadığım için pek söz hakkım yok, ancak, başladığı günden bu yana bana arkadaşlık etmiş sözlüğüme veda etmek biraz hüzünlü... başaramadık galiba; bir içerik yaratamadık. güzel başlamıştı gerçi; diğer sözlük oluşumlarından daha samimi paylaşımlar ve beşiktaşlı duyarlılığı içeriyordu, yazarız bu gezegeni dedik o zamanki bol siyahlı kırmızılı temayla kayıt olup yazmaya başladık. bir dönem iyi gittik bence ama sözlük altyapısı oluşturamadık. nik altı döşemeler ve övmeler de artınca iş yavaş yavaş boka sarmaya başladı bence.
uzun bir zamandır girmiyordum sözlüğe; bence son hali gerçekten "yazarız bu gezegeni" değildi. sol frame bahis bültenleri gibi, entryler hangi maçın kaçıncı dakikasında gol olduğunu anlatıyor falan rezalet yani.
kimseye kızmıyorum, suç bizim 1.nesil, biz bıraktık işi... üretmedik, düşünmedik, yazmadık falan; böyle olacağı belli değil miydi? zaten bir kere daha bu karar çıkmıştı ve biz ilk yazarlar gitmeyin diye ağlamıştık burada. şimdi yine aynı yüzsüzlüğü yapmamam lazım ama gitmeseniz iyi olurdu!
özleyeceğim sözlükle dertleşmeyi...
hadi çoook iyi davranın kendinize hacılar! çıff fıçı çıff fıçı tıss
not: ismail abi efektidir, lmciler anlar.
uzun bir zamandır girmiyordum sözlüğe; bence son hali gerçekten "yazarız bu gezegeni" değildi. sol frame bahis bültenleri gibi, entryler hangi maçın kaçıncı dakikasında gol olduğunu anlatıyor falan rezalet yani.
kimseye kızmıyorum, suç bizim 1.nesil, biz bıraktık işi... üretmedik, düşünmedik, yazmadık falan; böyle olacağı belli değil miydi? zaten bir kere daha bu karar çıkmıştı ve biz ilk yazarlar gitmeyin diye ağlamıştık burada. şimdi yine aynı yüzsüzlüğü yapmamam lazım ama gitmeseniz iyi olurdu!
özleyeceğim sözlükle dertleşmeyi...
hadi çoook iyi davranın kendinize hacılar! çıff fıçı çıff fıçı tıss
not: ismail abi efektidir, lmciler anlar.
söz ve müziği cengiz tekin'e ait olan, müslüm gürses "konseri" albümünden harika parça. müslüm'ün jiletli konseri dedin mi ilk akla gelen parçadır. sözlerini de yazayım;
kanserojen--
yıllar yılı elimden bir tutanım olmadı
ne talihsiz bir kulum hala çilem dolmadı
şu üç günlük alemde bir sevenim olmadı
vazgeçtim ben sevmekten dostum bile kalmadı
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
gerçek olan neyin varki yalansın dünya
fanisin dünya
felek vurdu insafsız sabır kalmadı bende
bilmem ki dertten başka ne buldum ben sevmekte
şu gencecik ömrümü yazık boşa harcadım
şimdi haram oldu bana yaşamakta gülmekte
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
gerçek olan neyin varki yalansın dünya
ganisin dünya
kanserojen--
kanserojen--
yıllar yılı elimden bir tutanım olmadı
ne talihsiz bir kulum hala çilem dolmadı
şu üç günlük alemde bir sevenim olmadı
vazgeçtim ben sevmekten dostum bile kalmadı
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
gerçek olan neyin varki yalansın dünya
fanisin dünya
felek vurdu insafsız sabır kalmadı bende
bilmem ki dertten başka ne buldum ben sevmekte
şu gencecik ömrümü yazık boşa harcadım
şimdi haram oldu bana yaşamakta gülmekte
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
yaktın beni dünya yıktın beni dünya
gerçek olan neyin varki yalansın dünya
ganisin dünya
kanserojen--
zamanla kafa, karaciğer ve çoluk çocuk üçgeninde delirtecek delikanlılık örneği. hayat 12,5 yaşından bakıldığı gibi devam etmiyor neticede.
hor görülmüş adamdır. aşkı rakıyla açıklamakla, pilot kalemle tanrıyı tanımlamak arasında fark arıyorum şu ara.
(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
sözlüğe gerekli ilgili gösterecek yazar. bilgisi kadar, günde en az on adet entry girmek gibi bir hedefi var.
japon yapımı televizyon programı. kütüphane ortamında ki bir masada oturan altı kişinin oynadığı sessiz kalma oyunu. oyun şöyle;
-masaya altı adet kart konur. bir tanesinin arkasında bir kurukafa figürü vardır.
-yarışmacılar hızlıca bir kart seçer; seçtiği kartın arkasında bu figür bulunan oyuncu kendisine çıkan cezayı sessizce çekmek zorundadır.
-bu ceza sürecinde cezalının ve arkadaşlarının minimum ses çıkarması ve kahkaha atmaması gerekir.
-cezalar fiziksel açıdan acı ve bazı iğrençlikler içerir.
-oyuncu cezasını doğru bitirebilir ve arkadaşları sessizlik kuralına uyarsa masaya bir miktar para kazandırır.
-tüm oyunlar başarı ile tamamlanırsa toplam 6000$ yani kişi başı 1000$ kazanılır.
https://www.youtube.com/watch?v=eosrW9fOxO4
-masaya altı adet kart konur. bir tanesinin arkasında bir kurukafa figürü vardır.
-yarışmacılar hızlıca bir kart seçer; seçtiği kartın arkasında bu figür bulunan oyuncu kendisine çıkan cezayı sessizce çekmek zorundadır.
-bu ceza sürecinde cezalının ve arkadaşlarının minimum ses çıkarması ve kahkaha atmaması gerekir.
-cezalar fiziksel açıdan acı ve bazı iğrençlikler içerir.
-oyuncu cezasını doğru bitirebilir ve arkadaşları sessizlik kuralına uyarsa masaya bir miktar para kazandırır.
-tüm oyunlar başarı ile tamamlanırsa toplam 6000$ yani kişi başı 1000$ kazanılır.
https://www.youtube.com/watch?v=eosrW9fOxO4
hediye almak mantığını kavrayamamış heyecanlı sevgililer için üretilmiş kapital ürünlerdir. farz-ı misal, belki kızın bir monta ihtiyacı var; belki ayakkabısı eskidi?
erkeklerin (hemcinslerimin) düşüncesizliklerini kapatma çabasıdır.
erkeklerin (hemcinslerimin) düşüncesizliklerini kapatma çabasıdır.
kadınları, erkeklerden ayrıştırma işlevi olan sözlerden biri. direkt olarak kadını ikinci sınıfa itme manasıyla kullanılmıyor olabilir ama topluma etkisi bu.
cahil işidir. aynı anlama gelen kelime varken diğer dillerden kelime aşırmak gerizekalılıktır. eskiden 'ingilizce biliyorumculuk' oynamak için kullanılırdı ama artık teknik terimler sözlüğü gibi bir saçmalıkla kullanılır.
örn. change etmek, swap motor, brief vermek, location atmak.
yakında tinerciler give me five bro diye gelirse şaşırmam.
örn. change etmek, swap motor, brief vermek, location atmak.
yakında tinerciler give me five bro diye gelirse şaşırmam.
ingilizce: small (veya socialist) man under the red flags olduğu söylenir. bu ise yaşam tarzlarından anlaşılacağı üzre komünizme bir göndermedir. zaten çizgi filmin yaratıcısı pierre culliford komünist düşünceleri olduğu bilinen bir adamdır.
ayrıca aradan kaç yıl geçerse geçsin sıkılmadan anılabilecek ve izlenebilecek bir çizgi filmdir.
ayrıca aradan kaç yıl geçerse geçsin sıkılmadan anılabilecek ve izlenebilecek bir çizgi filmdir.
bir sosyal yaşamın en önemli duygusudur. vicdan, kendine ve kendine yakın olanla kıyaslama durumudur diye düşünüyorum. insan bu kıyası yaptığında, eğer yabancının kendinden veya kendine yakın olandan zayıflığını görürse acır. bu açıdan acımak bir iletişim becerisidir. bu hissiyattan sonra ki adımınız sizin kimliğinizdir. uzaktan acımak, ekmeğini paylaşmamak sizi kişiliksiz yapar.
paylaşın!
insan sosyal bir varlıktır; bu her an onu destek arayışına veya daha doğru bir tabirle sosyal onaya yöneltir.
evet paylaşın ama herkesle paylaşın. yabancıyla paylaşın; evinizin önüne sokak kedileri için su ve yiyecek bırakın mesela. mahallenizde ki köpeklerle dost olun; onlarla yaşamayı öğrenin. camınızın önündeki mermerlere bir kap su bırakın ya da; yazık değil mi o güzel kuşlara?
paylaşın!
insan sosyal bir varlıktır; bu her an onu destek arayışına veya daha doğru bir tabirle sosyal onaya yöneltir.
evet paylaşın ama herkesle paylaşın. yabancıyla paylaşın; evinizin önüne sokak kedileri için su ve yiyecek bırakın mesela. mahallenizde ki köpeklerle dost olun; onlarla yaşamayı öğrenin. camınızın önündeki mermerlere bir kap su bırakın ya da; yazık değil mi o güzel kuşlara?
sağlamasını yapmaktır. hayat ne kadar uğraşırsanız uğraşın güvensizliklerle doludur ve böyle güzeldir. yine de bazen akla gelmiyor değil; önce tatlıyı bitirip sonra mı yemek yesek?
bir insanın yanında bulununca entelektüelliğin tanımını oluşturur.
kitap büyük öğretmendir; binlerce hayat tecrübesi değerindedir. insanın bilişsel kabiliyetini arttırır ve ona hayatı boyunca kılavuzluk yapar.
kedi ise; anlaşması ve uyumlu hale getirilmesi mümkün olmayan bir varlıktır; ne yaparsanız yapın, benliği ve tecrübe dolu genetik kodlarını uygulamaktan alıkoymasına engel olamazsınız. kediyle yaşamak ruhu geliştirir; kendinden başkasını sınırlamaya çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunu, sahiplik hissiyatının aciziyetle alakasını, kabullenişi ve saygıyı ve tüm bunların dışında bir sevgi anlayışının ne demek olduğunu insana öğretir.
kitabın kapağını açık, kedinin yemeğini ve suyunu dolu tutun.
kitap büyük öğretmendir; binlerce hayat tecrübesi değerindedir. insanın bilişsel kabiliyetini arttırır ve ona hayatı boyunca kılavuzluk yapar.
kedi ise; anlaşması ve uyumlu hale getirilmesi mümkün olmayan bir varlıktır; ne yaparsanız yapın, benliği ve tecrübe dolu genetik kodlarını uygulamaktan alıkoymasına engel olamazsınız. kediyle yaşamak ruhu geliştirir; kendinden başkasını sınırlamaya çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunu, sahiplik hissiyatının aciziyetle alakasını, kabullenişi ve saygıyı ve tüm bunların dışında bir sevgi anlayışının ne demek olduğunu insana öğretir.
kitabın kapağını açık, kedinin yemeğini ve suyunu dolu tutun.
gribi ve vodkayı hatırlatan bir meyvedir. c vitamini diye ötürene kadar yenen bir yiyecektir aynı zamanda. görülebilecek en estetik meyvedir; kabuğu muhteşem bir hediye paketini, rengi özlüğü, meyvesi küçük parçaların oluşturduğu bütünün dayanışma ve birlikteliğini, ekşiliği en efsane aromayı anlatır. sonuçta be mandaline my friend.
olmayan admindir. bu platformun bir lideri değil, ailesi vardır. ilk geldiğimden beri sadece bir kere görüşebildiğim bütün bu insanlar her geleni o kadar samimi karşılamışlar ki, kırk senedir tanışıyoruz zannettirirler insanı.
nonnntt (yansıma ses kullanmayı seviyorum) : bu entry yeni üye olacak arkadaşlarımıza veya henüz kimseyle tanışmaya fırsat bulamamış yazarlarımıza klavuz olsun diye yazılmıştır.
nonnntt (yansıma ses kullanmayı seviyorum) : bu entry yeni üye olacak arkadaşlarımıza veya henüz kimseyle tanışmaya fırsat bulamamış yazarlarımıza klavuz olsun diye yazılmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?