ozdemirozdemir

dünya barışını sağlar mı bilinmez ama bir elini uzatıp destek çıkabilir her türlü.dünya barışı şahsın işi değil kurumun işidir.ha sen yinede kendine yeticek paradan daha fazlasına sahipsen;ama bir ama iki aile sevindirebilirsin.hala çok mu zor?o zaman egonu ve para aşkını yenmen gerekir.

toplum yaşantısından zerre anlamayan,anlamak için gayret göstermeyip bilgi dağarcığını her daim sıfırda tutmayı başarmış insan söylemidir.toplum belirli bir ideoloji altında ancak ve ancak sömürülebilir.bu bir hegemonyanın büyük doğuşudur.bununla birlikte bir inanç,ırk,din,dil veya insanı birbirinden tekil veya çoğul şema ve geleneklerle ayırmak ancak toplumsal beyin cinayeti olmuş ülkelerde mevcut olacaktır.

bu insanlara küfür etmek yersizdir.nitekim aziz nesin kendilerini %60 şeklinde isimlendirmiştir.bu %60 kendini defalarca ispat etmesi ile başlığın konusu olan "keşke şeriat çıksa" arzusunun bu ülke sınırlarında ne kadar tehlikeli olduğu ortadadır.

ne yapmalıyız?bahsettiğim bu "ütopik ve tamamen hayal ürünü" ülkede bizim ellerimizden çıkan onay ile bizi "yönetmeye" çalışan hegemonyayı iyice çözmeli ve demokrasinin temel ilkesi olan "halkın kendi kendini yönetme biçimi"ni iyice özümsemeli ve bizim bunu hakketiğimizi düşünmeliyiz.

not:amaç birşeyler öğretmek değil,paylaşımdır.sözlük formatının dışına çıkmamaya da gayret ederek yazıya bir yorumsallık katmaya gayret ediyorum.umarım bu herhangi bir kötü tepkiye yol açmaz.

bir gerçek üstücülük veya realiteyi kaçırmak anlamında söylenmiş ise "çarşı nükleere karşı" gibi pankartlarımızı hemen örnek göstermek isterim.onun dışında bir sürü merkeze kolayca çekilebilen bu "sürrealizm" olayını bizimle bağdaşdırmak çok kolay iken bir o kadar da zordur.

iğrenç,çirkin görünmeye aldırış etmeyip,çılgınca devam eden kişilerin eylemidir.insanlarda en samimi bulduğum özelliktir ayrıca.

ne dününden hicap;ne bu gününden ilgi-merak ne de yarınından şüphe duymak.%50 civarı aptal kitlesi barındıran ülkeme yakışan lider sözüdür.senelerce sömürünüz efendim.

"şerefli ikincilikler bize yeter"
not:sersemlik buysa ortak olunur.

altıncı yazarın "en büyük beşiktaş" demesiyle devam eder.

bir zamanlar dershanede sürekli yediğim ve hatta tek yediğim çikolatadır.ufaktık o zaman hey gidi hey...iftarda bana çokonat almışlardı arkadaşlarım.ulen nerde şimdi öyle insanlar,büyüdük selam veren yok.

hayatım boyunca yapamadığım olaydır.rekorum 7 olmakla beraber bu rekoru kırdığım gün mahalle arkadaşlarım bana bir top hediye etmişlrtdir.ne yalan söyleyeyim;iyi izler iyi yorum yaparım ama oynayamam.hani ilk okulda,lisede millet top oynarken kadroya alınmayıp maçı hep pencereden izleyen çocuk varya işte o benim!hayır benim! hayır benim!la hıyar benim işte ne dırdır ediyorum.

içten içe hep binmek istediğim fakat sonunda hep tırstığım oyunlardan biridir.canım mı biraz tatlı,çok mu ödleğim ? [ybkz]swh[/ybkz]

hiç kimsedir.bir kişinin yaptığından ötürü ona böylesi bir hakarette bulunmak bana sorarsan suçtur sevgili sözlük.daha doğrusu annesine...şöyle savunulabilir "ama yok yani orospu çocuğu derken annesine değil yani ,öyle değil aslında".yada savunulmayabilir oda savunanır sorunu.

artık eskisi kadar zevk aldığım programları yapamayan adam.bunun bir koskoca okan bayülgen ile alakası yok elbette.ben mi tatmin olma duygumu kaybettim?yapabilecek onca şeyim varken elimde ben "canımım istememesi" ni bir bahane olarak mı kullanıyorum acaba?

kendilerini küfürbaz haydo'ya bıraktığım gruptur.ne sebeple olursa olsun güzel kardeşim, 8-9 senede anlamamışsa küfür de etsen anlamaz, "ananı al git" de desen anlamaz. ancak 2 kutu bulgurdan anlar bu insanlar.

işyerinde yaş olarak en ufak oluşunuz ile sosis,patates gibi bilimum ürünün kızartımının sorumluluğunun size verilişi ile dostunuz olan yağ damlalarıdır.

beşiktaşlının birbirine kazık atmasıyla birlikte hiç hoşuma gitmeyen durumdur.adam-kadın veya kim olursa olsun o beşiktaşlı ise ayrı bir saygı duyulması gerektiğine inanıyorum [ybkz]swh[/ybkz].zira abimin bana sürekli söylemiş olduğu ve belli ki kendi döneminde yoğun şekilde yaşamış olduğu "beşiktaşlının beşiktaşlıdan başka dostu yoktur" felsefesine ihanet ettiğimizi düşünmeye başladım.

şuan ona hitaben yapılmış sözleri "HASTA SIEMPRE,COMANDANTE CHE GUEVARA" şeklinde olan şarkıyı dinlemekteyim [ybkz]swh[/ybkz].bu şarkıyı yapan cübalıya veya her nereliyse işte çok özenmekteyim aslında.hem gitar ile biraz ilgim olduğundan arkadaki armoniler hoşuma gidiyor hem de bizim liderlerimiz gibi "haydi aslan kaplan yürü be kim tutar seni heeeyyt" kıvamında olmadığı için ayrı bir keyif alıyorum.bizim liderlerimizle che yi benzetmek ne kadar doğrudur bilmem lakin...

keşke demokrasinin tek ayıbı bu olsa dediğim olaydır.nitekim bu sistemde profesör olmuş, yüzlerce kitap okumuş olan adamın oyuda 1 dir;yıllarca evinde seda sayan izlemiş ,iktidar için sadece "dindar adam ya" yorumunu yapabilecek kadar bilgiye sahip olan adamında oyu 1 dir.bunu söylediğimiz zaman atatürkün "köylü milletin efendisidir" sözünü yüzümüze vurmaya çalışsan yok mu? var,bende şunu söylüyorum atatürk halkının ili kömüre kandığını bilse kemikleri sızlardı.

karşı olduğum yönetim sistemidir.bir yönetim bir ideolojinin,bir düşüncenin temellerinde kurulmamalıdır.bu ideolojilerin herhangi birinin vatanda olmaması anlamına gelmez tabiki,isteyen insan istediğini yaşar.ama sen din deyip halkı sömürürsen başörtüsünü kullanlar olur,ırk deyip yine halkı sömürürsen ayrıcalık,yeni devlet sesleri yükselmeye başlar.sonra elin amerikası,çini,ingilteresi,fransası gelir sende ne iç kaynak bırakır,ne sermaye bırakır ne insanlık bırakır.

şu yönde merakımı arttırmış yasaklarıdır;örnekse ben "8 senedir hiç memnun değilim,anamız ağladı" diye bir yorum getirsem bu "seçmen iradesini etkilemek" mi oluyor?diyelim ki olmuyor,bu yorumumun üzerine başbakan çıkıp "ananı da al git" derse bu suç mu oluyor? diyelim ki olmuyor,o zaman Atatürk'ün 23 nisan 1923 kurduğu meclisin bu güne kadar savundukları demokrasi nerede? bütün bunları söylemek için gerçek olaylara dayanabilmek seçmeni yönlendirmek ise ben yönlendiriyorum arkadaş.

baba olmuş yazardır.canım yiğenime mutlu bir ömür diliyorum.