ozdemirozdemir

öncelikle iyi bir insan,güçlü bir kişilik,ince esprili düşünce yöntemi olan biridir.ayrıca hala göremediğim,ama çok sevdiğim haluk poyraz'ımın da babasıdır.
(bkz: o artık bir baba)

bir zamanlar cinconun teknik direktörü olan kişinin, başarısızlığı karşısında internette manşet olarak gördüğüm yazıdır. çok gülmüşlüğüm var aklıma geldikçe, dur lan yine gülüyorum galiba.

insanın karşılaşmak istemediği bir olayla karşılaştıktan sonra,neden kendisinin başına gelmiş olabileceği ihtimallerini hesaplayıp buna sinirlenmesi ve daha sonra bu sinirlerin yükünü kaldıramaması üstüne etrafa psikolojik veya fiziksel olarak saldırmasıdır.kişinin düşüncesi kendine zarar vermek olmadığı için,beyin acı merkezini kapatır ve saldırgan kendine de zarar vermiş olur.dolayısı ile sadece teorik olarak bilinmesi gereken olaydır.

ele alınabilecek necmilerin etnik kökeni kürt olacak şekilde kısıtlanmasıdır.başka birşey ifade etmez.

yaratılan bir görüşü desteklemek için yapılan olaydır.medyada spekülasyon yaratıp bir taraf oluşturma amacı içindedirler bu kişiler.

insanın anlık düzenleyebildiği hareketleriyle mümkün değildir.örneğin gülmesi,bakışı,el hareketleri gibi...yanlız insan düzenleyemediği çok küçük hareketler eğer görülebilir ise bu mümkündür,örneğin mutlu olduğunda gözlerinin yanında çok küçük kırışıklıklar oluşması gibi...tabi eğer bir insanı çözmek istiyorsak konuşma yöntemini denemek en akıllıcasıdır.

türk televizyonunun sadece rating ve para kazanmaya değer verdiğinin bir sembolü olan adamdır.bir deprem mi olmuş? bu adam hemen canlı yayında bir programda konuk.insanları bilgilendirmek için evvelinden bu tarz programlar koymak varken,tv üzerinden 24 saat dizi izleyebilen bir kitle yaratabildikleri için dizi çekmeyi yeğ tutuyorlar.
sadace bu değil;ramazan gelir oruç tutulur,tüm kanallarda "iftar bekleme" programları başlar.bir şike olayı mı patlar? tüm kanallarda spor programları çoğalır.bazılarına rasim ozan kütahyalı gibi iktidar yalakası adamları bile koyuyorlar,sahi yahu bu adam neci...

doğal bir farklılık içinde bulunan kişi veya kişilerin,birbirine benzeyen kişilerden kendine veya kendilerine bir sınıf oluşturma çabasıdır.sebebi daimi bir açıklığa sahiptir;ya diğer tüm insanları ezerek kendini mutlu ve huzurlu hisseden büyük bir ego yada ceplerde bulunan kağıt veya demir türevi birşeydir.söz konusu olan ırkçılık veya faşizm insanın nereli olduğunu söylemesi ile değil;aradaki farklılığı,bahsettiğim amaçlar çerçevesinde kullanması ile ortaya çıkacağına inanıyorum.
çünkü farklılık herşeydir;tüm dünyanın tek düze ve fabrikasyon malı insanlara ihtiyacı yoktur,bolca renkli,çok çeşitli,her sesten ama bütüniyle saygılı ve uyumlu insanlara ihtiyacı vardır.
sonuçta birkaç entry evvelinde verilen facebook videosunun da göstermiş olduğu gibi daha en küçüğümüzden başlayarak bu düşünceyi temizlemeli,olağanca yok etmeliyiz.

vurmalı ve yaylı çalgılar için (keman,gitar,ud,bağlama,mandolin vs.) nota değerleri üretmek ve değiştirmek açısından tasarlanan kısımdır.perdeli veya perdesiz şekli vardır.
perdesiz klavyenin bir elektro gitar üzerindeki en iyi örneğini görmek için youtube a steve vai yazılması yeterlidir.

bakış açısı bakımından;
(bkz: hurremsoultan )

karşılıksızca sevip,siyah-beyaz renklerinde yaşam stili ve dünya görüşü keşfettiğimiz Beşiktaş'ı sadece "futbol" olarak görmeyen erkekte olabilir.

adama sorarlar;basketbolcular,voleybolcular,hentbolcular vs. erkek değil mi?

arabesk kültürü ve hatta düşünce yöntemi ile yetiştirilmiş kompleksli bir toplumun yaratıp;asla uygulayamayacağı bir yönelimdir.en sığ duygular ve düşünce yöntemleri ile lakaplandırılmış "müslüm baba" veya "orhan baba" gibi ve niceleri kişilerin rant elde etmek amacıyla toplumu acı çekmeye şartlardırması,acıdan keyif alır hale sokması bu tür tanımlama ve yönelimlerin varoluş sebebidir.

izah etmek gerekir ise;ortada bir aşk var ise ilk düşünülecek şey uğrunda ölebilmek değil,aşk hissiyatı içinde olunan kişi ile bir bütün olabilmeye çalışmak aşk kavramının daha olgun ve gerçek bir yapıya dönüştürecektir.az evvelde bahsi geçen "şartlandırma" konusunu da işin içine katar isek,bilinçaltı ve beyin kuramlarının babası sayılan joseph morphy'den küçük bir alıntı ile olayı netleştirmek ve noktalamak mümkün.

"dünyanın her ülkesinde gecekondu mahalleleri bulunur,bu mahalledekileri alıp villalara da yerleştirseniz,bilinçaltlarındaki şartlanma,bu insanları orayı gecekonduya çevirmeye mahkum bırakacaktır"

not:söz konusu alıntı kelimesi kelimesine değil,hatırladığım kadarı iledir.

kemal kılıçdaroğlu tarafından,son 8 yıl ile ondan önceki 80 yılın, ekonomik faaliyetlerinin değerlendirildiği,40 sayfalık,grafiklerle ve istatistiklerle,en doğru verilerle desteklenerek hazırladığı dökümandır.bu ülkede yaşayan herkesin okuması şarttır bu dökümanı.

okuyun,paylaşın,paylaştırın;
http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/kilicdaroglu-soruyor.pdf

not:adamın soyadı kılıçdaroğlu tabiki,başlığın editlenmesini talep ediyorum.

"teğet geçmek" terimini "iki eş parçaya bölerek ortasından dikme indirmek" tanımıyla birleştirmesinden yapılan çıkarımdır.
kemal kılıçtaroğlundan bir alıntı ile pekiştirmek istiyorum;
(bkz: yahu bu recep bey matematikte bilmiyor)

beğenilmeyen tanımlar için yazılabilecek bkz cümlesi.direk bu sayfaya yönlenmesi de ayrı bir şekerdir.neden? şimdi bu tanım beğenilmezse ve bunun altına bu bkz yazılırsa pir paradoks oluşuyor.
bu paradoks için; (bkz: büyükbaba paradoksu)

çok başıma gelen bir hadisedir kendisi...örnekse sudan sebepler başlığına girdiğimde birkaç dakika önce,başlığın "sudan sebepler nedir?" mi,"sudan sebepler nelerdir?" mi olduğunu anlayamadığımdan bir açıklamada bulunamadım.

dipnot:bu entry de geçen başlıklar tamamiyle hayal ürünüdür,gerçekle hiçbir alakası yoktur.
dipnot2:özdemir a.ş
moderatörden sonra gelen düzenleme:bu başlık sadece anlık çelişkimi anlatmak için açılmıştır...

bu olayın temellerini atan bizim ali abidir..."büyüt büyüt nereye kadar" şeklindeki tezi "nereye kadar?" şeklinde sınamaya kalkmasıylada meşhurdur...olay üstüne yapılan baskıyla belirli bir bölgenin skaler olarak genişlemesi yada büyümesi şeklinde gerçekleşir...

1760 playstation 3 alıp,hepsinden bir bilgisayar çıkartan abdlilerin çılgınlığıdır.dünyanın en iyi 33 bilgisayarı arasına girmişlerdir.insaf be biz bir tane alıp deneyemedik...

türk gencinin başbakandan memnun olma hakkının olmadığının göstergesidir.daha otobüsle gelirken engellenilmiş,biber gazı sıkılmış ve "dövülmüş" olması olayıdır.biz 1 mayıslardan insanlara yapılan eziyeti çok gördüğümüz için alışmış gözlerimiz sanki...

rönesans döneminde fazlaca güce sahip olmuş,tarihin bilinen ilk mafyasıdır.
(bkz: Alfonso de Borgia)
(bkz: Cesare Borgia)
(bkz: Lucrezia Borgia)
(bkz: Francisco de Borgia)