1982 yılında dünya sağlık örgütü tarafından,18-24 arası şeklinde belirttiği gündür. diğer tüm "özel gün" saçmalıkları gibi bu da eminim bir çıkar için yapılandırılmıştır. şubatta sevgilimiz,haziranda babalarımız,mayısta ise annelerimiz bizim için değerli olmalıdır,bu ne kadar insancıldır?
bir değeri anlayabilmek,sevebilmek,saygı duyabilmek için bir yılın 1 gün veya 1 haftasını ayırmak düpedüz sahtekarlık,ikiyüzlülüktür.
yeni dönem televizyon zihniyetinin popülerleştirdiği,bir yandan insanların acılarını kullanan,diğer yandan seyircinin vicdanını sömüren ve bunlardan para kazanan insanımsıdır.
eskiler zamanlarda,hem rus veya bulgar hükümdarı olup,hem de avrupa sınırlarında soylu veya bir düklük sahibi olmanın beraberinde tek kelime haline getirilmiş rütbe veya makam sözcüğüdür.
---------------ayırıcı---------------
kelimenin işlenişi;
çar - dük,
çarük,
çrük,
çük.
---------------ayırıcı---------------
not:aman sözlük,çük sözlüğünü halkımızın iğrençliklerine muhattap etmeden değiştirdim,bozmayın.
---------------ayırıcı---------------
kelimenin işlenişi;
çar - dük,
çarük,
çrük,
çük.
---------------ayırıcı---------------
not:aman sözlük,çük sözlüğünü halkımızın iğrençliklerine muhattap etmeden değiştirdim,bozmayın.
masaya bırakma tavrına göre tanımı ve açıklaması değişen harekettir. örneğin; bu üç obje masanın herkesin görebileceği bir yerine doğru hafif fırlatılarak gerçekleştirilirse sırası ile "param,arabam ve tarzım" var şeklinde mesaj vermeyi amaçlamıştır,bir başka örnek ile; eğer bu üç obje cepten zorlanarak çıkartılıp masanın bir köşesine dikkat edilmeden konulmuşsa burda sadece rahatsız oldunduğu izlenimini bırakır.
ilk örnek için ki durum dr. david j. leiberman'ın "aklındakini okuyabilirim!" adlı kitabında kişinin özgüven veya ego sorunu olduğunu işaret etmektedir. örneğin su içmek gibi çok basit bir iş yaparken dikkatını elinden ayıramıyor ise bu insanda özgüven sorunudur. ilk örnek için ise kişinin dikkati objelere çekmeye yöneldiği için,özgüven sorununun yanında birde yüksek ve kontrol edilemez ego sorunu olduğunu açıkça belirtmektedir.
ilk örnek için ki durum dr. david j. leiberman'ın "aklındakini okuyabilirim!" adlı kitabında kişinin özgüven veya ego sorunu olduğunu işaret etmektedir. örneğin su içmek gibi çok basit bir iş yaparken dikkatını elinden ayıramıyor ise bu insanda özgüven sorunudur. ilk örnek için ise kişinin dikkati objelere çekmeye yöneldiği için,özgüven sorununun yanında birde yüksek ve kontrol edilemez ego sorunu olduğunu açıkça belirtmektedir.
sözlükteki bilgi ve kültür düzeyi yüksek olan yazarların yokluğunda,sıkılmaya başladığım platform.
ismini yeni gördüğüm,godfather filmini sevdiği aşikar olan yazarımız.
bir ülkenin sanatçılarının,o ülkenin gerçeğinde nasıl kaybolmaması gerektiğini herkese göstermiş önemli bir şahsiyettir. sanatçının görevi topluma 'pembe gözlük' takarak bakmak değil,gerçeği olduğu gibi yansıtmaktır.
medyanın 'korkudan' konuşamadığı bu dönemde,bir beyefendinin çıkıp bu kadar yüreklice konuşabilmesi,bu ülkenin geleceği açısından umut verici bir ışıktır.
bana kalırsa uyuşturulmuş ve sindirilmiş televizyon ve gazete medyasını bir kenara bırakıp,gerçekten halkın elinin değdiği sosyal medya kurumunu, sözde 'porno' yasaklarına kanmayarak korumaya çalışmamız,bu gibi beyefendilerin arkalarında güç hissedip,halkın yararına konuşmasına da büyük etken olacaktır.
yanlız herşeyi içine sürüklediğimiz gibi 'rutkay aziz fan clup' açıp,duruşu zedelememek ve ciddiyeti bozmamak gerekir.
medyanın 'korkudan' konuşamadığı bu dönemde,bir beyefendinin çıkıp bu kadar yüreklice konuşabilmesi,bu ülkenin geleceği açısından umut verici bir ışıktır.
bana kalırsa uyuşturulmuş ve sindirilmiş televizyon ve gazete medyasını bir kenara bırakıp,gerçekten halkın elinin değdiği sosyal medya kurumunu, sözde 'porno' yasaklarına kanmayarak korumaya çalışmamız,bu gibi beyefendilerin arkalarında güç hissedip,halkın yararına konuşmasına da büyük etken olacaktır.
yanlız herşeyi içine sürüklediğimiz gibi 'rutkay aziz fan clup' açıp,duruşu zedelememek ve ciddiyeti bozmamak gerekir.
orhan gencebayın senelerce insanları ağlatarak para kazanmasına,müslüm gürsesin jilet dağıtarak köşeyi dönmesine,sezen aksunun hayattaki herşeyi ajite ederek dudaklarını silikonlatmasına ithafen tepkisini ortaya koyan müzisyen,sanatçıdır.
bu ülkede acı çekerek ilgi çekmeye çalışan egosu tavanlarda insanlar bulundukça daha fazla para kazanacakları gün kadar aşikar.müziğe ve dolayısı ile sanata verilen değer; tiyatroları yıkmak,heykellere "ucube" demek şeklinde olduğu için bu insanlara sanatın ne oldğunu anlatmaya çalışmak bile abestle iştigal.
bu ülkede acı çekerek ilgi çekmeye çalışan egosu tavanlarda insanlar bulundukça daha fazla para kazanacakları gün kadar aşikar.müziğe ve dolayısı ile sanata verilen değer; tiyatroları yıkmak,heykellere "ucube" demek şeklinde olduğu için bu insanlara sanatın ne oldğunu anlatmaya çalışmak bile abestle iştigal.
çokonat;500 bin lira.
(bkz: sözlük formatı)
---------------ayırıcı---------------
a) entry tanım olmalı ve başlığı tanımlamalıdır. tanım içermeyen entryler silinecektir. başlığın ilk entrysi bakınız olamaz, ilk entry kesinlikle tanım olmalı ve başlığı tanımlamalıdır
e) yazarın kendisine ya da 3. kişilere ait özel bilgilerin paylaşıldığı başlık ve entryler silinir.
---------------ayırıcı---------------
---------------ayırıcı---------------
a) entry tanım olmalı ve başlığı tanımlamalıdır. tanım içermeyen entryler silinecektir. başlığın ilk entrysi bakınız olamaz, ilk entry kesinlikle tanım olmalı ve başlığı tanımlamalıdır
e) yazarın kendisine ya da 3. kişilere ait özel bilgilerin paylaşıldığı başlık ve entryler silinir.
---------------ayırıcı---------------
sokakta çılgınca savrulup koşarken, arkadan elinde kurufasulye kabağı ile koşan anneanne.
lise dönemlerinde kızlarla arası iyi olan erkeğin,kızlarla arası hiç olmayan erkeği özendirme amaçlı yokluğunu öne sürdüğü bahanedir.çoğunluklu kalıp "ya bir boş ev olsa varya uff" şeklindedir.
ama suç kesinlikle beyni sadece genital bölgeye çalışan lise talebesinde değildir.suç bu erkeğe cinselliğin sadece 'seks' olduğunu empoze eden zihniyettedir.insanın cinsiyetini tanımasına izin vermeden,oluşan baskıdan 'tavlamak' adında bir olgu oluşur,sonrasında bu eğer erkek,kız tavlıyorsa çapkın,eğer kız,erkek tavlıyor ise orospu olarak anılır.
14-18 yaş arası insanların hayal etmelerine bırakılan 'cinsellik' ,bireyin hayatı boyunca taşıyıp,bir sonraki nesile aktaracağı tabuyu doğurur.bu döngünün kırılması için toplum ve çoğunlukla gençler bilgilendirilmeli ve 'abazan' diye nitelendirilen dönemi sonlandırmalıyız toplum olarak.
ama suç kesinlikle beyni sadece genital bölgeye çalışan lise talebesinde değildir.suç bu erkeğe cinselliğin sadece 'seks' olduğunu empoze eden zihniyettedir.insanın cinsiyetini tanımasına izin vermeden,oluşan baskıdan 'tavlamak' adında bir olgu oluşur,sonrasında bu eğer erkek,kız tavlıyorsa çapkın,eğer kız,erkek tavlıyor ise orospu olarak anılır.
14-18 yaş arası insanların hayal etmelerine bırakılan 'cinsellik' ,bireyin hayatı boyunca taşıyıp,bir sonraki nesile aktaracağı tabuyu doğurur.bu döngünün kırılması için toplum ve çoğunlukla gençler bilgilendirilmeli ve 'abazan' diye nitelendirilen dönemi sonlandırmalıyız toplum olarak.
çoğunlukla annelerin; memnuniyetsizlik belitmek için kullandığı cümleye giriş kalıbıdır.giriş yapılmadan evvel bazı annelerde opsiyonel olarak "bak" işaretçisi kullanır,"bir düşün" ifadesinin kısaltılmış versiyonudur.
türk milleti olarak hepimiz hayatımızda yüzlerce kere 'elalemin çocuğu' olduğu iddia edilen kişilerle; emeklememiz,konuşmamız,oturuşumuz,kalkışımız,ders çalışmamız,sınav notlarımız,karnemiz,sevgilimiz,işimiz,paramız,tipimiz vesaire gibi özel ve kıyaslanmak istemeyen konularda kıyaslanmışızdır.
hayatta kıyaslanmak istediğim ve kıyasladığım tek konu olan 'düşünce' hususunda ise tesadüfi olsa bile karşılaşamamışımdır.bu sonuç ile beraber 'elalemin çocuğu' kıyasının amcası olan 'türk halkının' tabiri ile ne kadar sığlaştığımızı görmek için allame-i cihan olmaya gerek yok sanırım.
bir halk röportajında,sınavdan çıkan orta yaşlı bir abinin "beyin bedava,çalıştım" demesiyle bile hiç sorgulamadan,günlerce tabiri caiz ise "taşşak geçtik".ve gene isimleri hatırlayamadığım bir halk röportajında genç iki arkadaşın "okuyacak çocuk değilim,zekalıyım ama çalışmıyorum,meslek olarak inşaat ameleliği istiyorum" sözlerine de gülüp geçtik.
bu kadar seviye altamış! bu toplumda sonuç olarak,artık anamızı alıp gidebiliyor,senin oğlun da çalışmasın lafını çabucak yiyebiliyor,kaç çocuk yapacağımıza yasa karar verebiliyor ve biz durmadan ilerliyoruz ama minibüsçü mantığı ile...
(bkz: arkaya doğru ilerlemek)
türk milleti olarak hepimiz hayatımızda yüzlerce kere 'elalemin çocuğu' olduğu iddia edilen kişilerle; emeklememiz,konuşmamız,oturuşumuz,kalkışımız,ders çalışmamız,sınav notlarımız,karnemiz,sevgilimiz,işimiz,paramız,tipimiz vesaire gibi özel ve kıyaslanmak istemeyen konularda kıyaslanmışızdır.
hayatta kıyaslanmak istediğim ve kıyasladığım tek konu olan 'düşünce' hususunda ise tesadüfi olsa bile karşılaşamamışımdır.bu sonuç ile beraber 'elalemin çocuğu' kıyasının amcası olan 'türk halkının' tabiri ile ne kadar sığlaştığımızı görmek için allame-i cihan olmaya gerek yok sanırım.
bir halk röportajında,sınavdan çıkan orta yaşlı bir abinin "beyin bedava,çalıştım" demesiyle bile hiç sorgulamadan,günlerce tabiri caiz ise "taşşak geçtik".ve gene isimleri hatırlayamadığım bir halk röportajında genç iki arkadaşın "okuyacak çocuk değilim,zekalıyım ama çalışmıyorum,meslek olarak inşaat ameleliği istiyorum" sözlerine de gülüp geçtik.
bu kadar seviye altamış! bu toplumda sonuç olarak,artık anamızı alıp gidebiliyor,senin oğlun da çalışmasın lafını çabucak yiyebiliyor,kaç çocuk yapacağımıza yasa karar verebiliyor ve biz durmadan ilerliyoruz ama minibüsçü mantığı ile...
(bkz: arkaya doğru ilerlemek)
sunuculuğunu beyazıt öztürkün yaptığı 6 aralık 1996 da ilk programı yapılan ve bu sene 15. senesi olan programdır.daha ilk okul çağlarımdan beri televizyonda tek izlediğim programdı.programdı diyorum çünkü birkaç senedir tam anlamı ile izlemiyorum ve hatta izlemeyi reddediyorum.
beyaz show da bir zamanlar küçük skeçler ve tiplemeler olurdu diğer programlardan biraz daha farklı şekilde.sanki o zamanlar en orjinal zamanlarıydı,okan bayülgenin insanlara itici geldiği,sürekli suratlara kapatılan telefonların olduğu bir dönem.
belki büyüme ve olgunlaşma çağından veya belki de medyanın, daha doğrusu televizyonun büyük rantlar elde etmeye olan istediğinin aşırılığından kaynaklanan yandaşçı yavşak tutum ile birlikte beyaz show "konuk övme ve yüceltme" programı oldu çıktı ve bütün orjinalliğini kaybetti galiba.
beyaz show un bu durumuda suç abim gibi sevip değer verdiğim beyazıt öztürk te değildi sanırım, insanların televizyonlarında ne görmek istediğindeydi.kişisel bir sorun olmamakla beraber şuan televizyonda program yapan müge anlı isimli şahısın,insanların gerçek acılarını sömürerek para kazanması;yalçın çakır isimli 'halk kahramanının' "japon balığına aşık olan adam" veya "tülay seni seviyom geri dön diyen adam" gibi karakterler çıkarması;ismini bilmediğim ve bilmek istemediğim birçok bayan oyuncunun "yaşlı ve azmış amcaları birleştirelim" içerikli programlarını televizyona koyan zihniyette ve onu izleyen zihniyetteydi.
yanlış anlaşılmasın beyaz abinin espri anlayışım konusunda ,konuşma biçimimde ve hatta ceketimin önünü iliklememde büyük payı vardır.
diyeceğim o ki "beyaz show" bitti fakat beyazıt öztürk benim için asla bitemez.
beyaz show da bir zamanlar küçük skeçler ve tiplemeler olurdu diğer programlardan biraz daha farklı şekilde.sanki o zamanlar en orjinal zamanlarıydı,okan bayülgenin insanlara itici geldiği,sürekli suratlara kapatılan telefonların olduğu bir dönem.
belki büyüme ve olgunlaşma çağından veya belki de medyanın, daha doğrusu televizyonun büyük rantlar elde etmeye olan istediğinin aşırılığından kaynaklanan yandaşçı yavşak tutum ile birlikte beyaz show "konuk övme ve yüceltme" programı oldu çıktı ve bütün orjinalliğini kaybetti galiba.
beyaz show un bu durumuda suç abim gibi sevip değer verdiğim beyazıt öztürk te değildi sanırım, insanların televizyonlarında ne görmek istediğindeydi.kişisel bir sorun olmamakla beraber şuan televizyonda program yapan müge anlı isimli şahısın,insanların gerçek acılarını sömürerek para kazanması;yalçın çakır isimli 'halk kahramanının' "japon balığına aşık olan adam" veya "tülay seni seviyom geri dön diyen adam" gibi karakterler çıkarması;ismini bilmediğim ve bilmek istemediğim birçok bayan oyuncunun "yaşlı ve azmış amcaları birleştirelim" içerikli programlarını televizyona koyan zihniyette ve onu izleyen zihniyetteydi.
yanlış anlaşılmasın beyaz abinin espri anlayışım konusunda ,konuşma biçimimde ve hatta ceketimin önünü iliklememde büyük payı vardır.
diyeceğim o ki "beyaz show" bitti fakat beyazıt öztürk benim için asla bitemez.
bir kase içine konulmuş sütün içine atılabilen ve lezzetle yenilen [ybkz]swh[/ybkz] benzersiz tattır.italyan bisküvilerinde olan "ağızda dağılma" olayını neredeyse yakaladığı için maç izlerken çerez niyetine de yenilebilir.özenin,özendirin.
doğrusunun kendini fasülye gibi nimet sanmak veya fasülye gibi kendini nimetten saymak mı olduğu hala bilinmeyen bir yöresel deyim.birbiriyle çelişen iki düşünce çıkan bu sonuçta, kendini fasulye gibi nimet sanmak:düz mantık olarak;fasülyeyi öven,yücelten ve ona benzeyen kişinin,benzetme unsuru olan "övgüye layık","yüce" sıfatlarına uygun olmadığını belirtir.
fasülye gibi kendini nimetten saymak ise önce fasülyeyi yerer,sonra bezetilen kişiyi bu yergiye layık görerek bir "küçümseme unsuru" yaratır.
başlığımız olan kendini fasulyeden nimet sanmak ise benzeyenin kendini bir fasülye türü sanması ile ilgili olarak bir "duruma uygunluk" sorgusu yapar, ve şeması şu şekildedir;
---------------ayırıcı---------------
?
foreach($fasulye as $tür){
if($benzeyen==$tür){
print "Fasülyeden Nimet sayılabilir.";
}
else{
print "Fasülyeden Nimet değilsiniz!";
}
}
?
---------------ayırıcı---------------
not:bu ara phpye sardım kusura bakmayın sözlük yazarları.
fasülye gibi kendini nimetten saymak ise önce fasülyeyi yerer,sonra bezetilen kişiyi bu yergiye layık görerek bir "küçümseme unsuru" yaratır.
başlığımız olan kendini fasulyeden nimet sanmak ise benzeyenin kendini bir fasülye türü sanması ile ilgili olarak bir "duruma uygunluk" sorgusu yapar, ve şeması şu şekildedir;
---------------ayırıcı---------------
?
foreach($fasulye as $tür){
if($benzeyen==$tür){
print "Fasülyeden Nimet sayılabilir.";
}
else{
print "Fasülyeden Nimet değilsiniz!";
}
}
?
---------------ayırıcı---------------
not:bu ara phpye sardım kusura bakmayın sözlük yazarları.
bir insanda birşey ne kadar eksikse o şeyi isteme eğilimi o kadar artar ise;
kendilerini hiçbir zaman büyük göremeyen,hayatları boyunca fenerbahçeliliğin ezikliğini taşıyan insanların doğal olarak kullanıkları kelimelerdir.
kendilerini hiçbir zaman büyük göremeyen,hayatları boyunca fenerbahçeliliğin ezikliğini taşıyan insanların doğal olarak kullanıkları kelimelerdir.
dün akşam izlediğim,tvde yayınlanan en kültür içerikli programdı.yaşar nuri öztürk ordan girip ordan çıktı yahu,takip etmek zordu.bu tempoyla devam ederse hiç kaçırmayacağım kesin.
eski kartallardan yeni kartallara,hoşgeldin.
crouch'u üfleyerek yere düşürüp penaltı yaptırabilen şahsiyettir.hakemin maç boyunca yapılan kemik kırma operasyonlarına seyirci kalıp osurukla düşen bir oyuncu için penaltı çalması anlayamadım bir nokta.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?