sabahları daha güzel olan koku.
yani enteresan bir şekilde mütemadiyen sabah rakısı içmek istiyorum, hafif bir kahvaltı sonrası beyaz peyniri azaltmadan asgari seviye de içerek günü akşam edebilir bu keyif pezevengi.
muslukgiller ailesindendir.
konunun açılmasıyla en son kimin kullandığının ortaya çıktığını anlayabilirsiniz.
konunun açılmasıyla en son kimin kullandığının ortaya çıktığını anlayabilirsiniz.
bir john fante kitabı. orjinal adı ask the dust olup türkiye'de toza sor çevirisi ile yayınlanmıştır.
sözlüklerin babası olarak karşımıza çıkan ekşi sözlük ve sonrasında üreyen farklı sözlük platformlarının kendine ait bir takım kuralları vardır ve bu kurallar ışığında sözlüklerin göze daha hoş gelen tarzının oluşması için bir takım uygulamalar ile sözlüklerin formatları meydana gelmiştir.
buna göre bir film, bir kitap veya farklı bir yapıtın yurt dışında, daha doğrusu yurt dışında meydana gelen bir yapıtın, türkçe çevirisine göre başlıklar açabileceğiniz gibi, orijinal ismiyle de başlığı hayata geçirebilirsiniz.
örneğin fight club diyelim ve sözlükler arası araştırmamız yapalım.
ya da toza sor orijinal adıyla ask the dust olan john fante kitabı.
kısacası sözlük formatlarında kati kurallar bu ve buna benzer odaklar değil içerikleridir. içeriğine yazdığınız tanım ve/veya başınızdan geçen olayları titizlikle ve tanımını yaparak istediğiniz zaman oluşturabilirsiniz.
gerekli görüldüğü ve tercih içeriğine bakıldığında yönlendirme bölümünü yöneticilerin kullanmaktan çekinmeyeceğinden emin olabilirsiniz.
bakınız ile yönlendirme yaparak orijinal isminin ne olduğunu belirtmek ayrıca okuyucu kitlenin bilgi dağarcığını genişletebilirsiniz.
evet.
buna göre bir film, bir kitap veya farklı bir yapıtın yurt dışında, daha doğrusu yurt dışında meydana gelen bir yapıtın, türkçe çevirisine göre başlıklar açabileceğiniz gibi, orijinal ismiyle de başlığı hayata geçirebilirsiniz.
örneğin fight club diyelim ve sözlükler arası araştırmamız yapalım.
ya da toza sor orijinal adıyla ask the dust olan john fante kitabı.
kısacası sözlük formatlarında kati kurallar bu ve buna benzer odaklar değil içerikleridir. içeriğine yazdığınız tanım ve/veya başınızdan geçen olayları titizlikle ve tanımını yaparak istediğiniz zaman oluşturabilirsiniz.
gerekli görüldüğü ve tercih içeriğine bakıldığında yönlendirme bölümünü yöneticilerin kullanmaktan çekinmeyeceğinden emin olabilirsiniz.
bakınız ile yönlendirme yaparak orijinal isminin ne olduğunu belirtmek ayrıca okuyucu kitlenin bilgi dağarcığını genişletebilirsiniz.
evet.
acil bir durum olduğunda kar maskeleriyle tüm salonu bayıltıp taraftarlarımızı o staddan can güvenliği ile çıkartacağımız karşılaşma.
kartal sözlük swat ekibi
kartal sözlük swat ekibi
john fante'nin yazdığı roman.
(bkz: yeraltı edebiyatı)
bukowski kitabın arka kapağını grileştiriyor.
derken bir gün bir kitap çektim, açtım ve kalakaldım. birkaç paragraf okudum. sonra çöplükte altın bulmuş biri gibi kitabı masaya götürdüm. cümleler sayfada yuvarlanıyordu, kayıyorlardı. her cümlenin kendine özgü bir enerjisi vardı. cümlelerin özü sayfaya bir biçim veriyordu: sayfaya oyulmuşlardı sanki. duygusallıktan korkmayan birini bulmuştum sonunda. mizah ve acı olağanüstü bir kolaylıkla iç içe geçmişti. o kitabın iç sayfaları benim için çılgın ve büyük bir mucizeydi. evet fante beni çok etkiledi. o kitapları okuduktan kısa bir süre sonra bir kadınla yaşamaya başlamıştım. bazen benden daha ayyaştı ve korkunç kavgalar ederdik. bazen ona "bana orospu çocuğu deme! bandini'yim ben, arturo bandini" diye bağırırdım. fante benim tanrımdı ve tanrıların rahatsız edilmeyeceğini, kapılarının çalınmayacağını biliyordum. ana "angels flight"ın neresinde oturduğunu tahmin etmeye çalışır, hâlâ orada yaşadığını tahayyül etmeyi severdim. camilla'nın tırmandığı pencere bu muydu? lobi bu mu? hiç bir zaman emin olamadım.
ve çevirisi avi pardo tarafından yapılmış olduğuna inanamıyorum.
mutluyum son bir senemin en merak ettiğim kitabı elimde. okuduktan sonra anlatılabilecek kadar cesaret edebilir ya da kıyarsam kitaptan bahsedeceğim sanırım.
yes!
(bkz: yeraltı edebiyatı)
bukowski kitabın arka kapağını grileştiriyor.
derken bir gün bir kitap çektim, açtım ve kalakaldım. birkaç paragraf okudum. sonra çöplükte altın bulmuş biri gibi kitabı masaya götürdüm. cümleler sayfada yuvarlanıyordu, kayıyorlardı. her cümlenin kendine özgü bir enerjisi vardı. cümlelerin özü sayfaya bir biçim veriyordu: sayfaya oyulmuşlardı sanki. duygusallıktan korkmayan birini bulmuştum sonunda. mizah ve acı olağanüstü bir kolaylıkla iç içe geçmişti. o kitabın iç sayfaları benim için çılgın ve büyük bir mucizeydi. evet fante beni çok etkiledi. o kitapları okuduktan kısa bir süre sonra bir kadınla yaşamaya başlamıştım. bazen benden daha ayyaştı ve korkunç kavgalar ederdik. bazen ona "bana orospu çocuğu deme! bandini'yim ben, arturo bandini" diye bağırırdım. fante benim tanrımdı ve tanrıların rahatsız edilmeyeceğini, kapılarının çalınmayacağını biliyordum. ana "angels flight"ın neresinde oturduğunu tahmin etmeye çalışır, hâlâ orada yaşadığını tahayyül etmeyi severdim. camilla'nın tırmandığı pencere bu muydu? lobi bu mu? hiç bir zaman emin olamadım.
ve çevirisi avi pardo tarafından yapılmış olduğuna inanamıyorum.
mutluyum son bir senemin en merak ettiğim kitabı elimde. okuduktan sonra anlatılabilecek kadar cesaret edebilir ya da kıyarsam kitaptan bahsedeceğim sanırım.
yes!
futbol harici branşlara olan yabancılığı bir ferdi tayfur şarkısı ile anlamlandırılan ya da mümkün belki kılınan yabancılıklar silsilesi.
evet beşiktaş sesleniyor.
uzaklardan gelip geçme
ben yabancın değilim ki
yıllardır beraberdik
yabancın mıyım?
evet beşiktaş sesleniyor.
uzaklardan gelip geçme
ben yabancın değilim ki
yıllardır beraberdik
yabancın mıyım?
##235406 nolu girisiyle haftanın en beğenilen girileri listesinin en üstünü truva atı ile zapt etmiş yazar.
kulüp yönetiminin medya gücünü kullanamamasından dolayı dünden bu güne gelen yabancılıktır.
sadece voleybol özelinden çıkartıp tüm branşlar bazından düşünüldüğünde taraftar olduğumuzu her fırsatta dile getirsek de, bu iş bir özendirme çalışmasından çok müşteriye yönelik hareket edebilen pazarlama faaliyetleri ile ancak taraftar sayısı arttırılabilinir. yani benim açımdan düşünüldüğü gibi arma aşkı sadece futboldan ibaret olmadığını düşünen binlerce istanbullu var ancak bu kitle medya da yer aldığı kadarıyla beşiktaş'ı takip edebiliyor. medya futbolun peşinde olduğu için taraftarda futbola olan bilgi fazlalığı ile aldığı zevk doğru orantıda ilerliyor.
şunu söylemek istiyorum, haftalık satılan biletlere haftalık kombine yap, bir gazetenin tam sayfa ilanı maksimum 30.000 TL. Futbol bileti x TL / Futbol + basketbol bileti y TL / Futbol + basketbol + voleybol bileti Z TL olarak bir kaç gazeteye yer al. kişilere hafta içinden hafta sonuna plan yapmalarını sağla dolu dolu beşiktaşlı bir hafta sonu geçirebilmeleri için ajandalarını pazarlama teknikleri ile kur.
voleybol basketbol ve diğer branşlara şehrin belirli yerlerinden otobüsler kaldır, bak bakalım o zaman kaç seyircin gidiyor.
kulüplerin en ciddi gelir kaynağı taraftar ve taraftarın üzerinde ki yük çok ağır, bu yükü hafiflet ve beşiktaşlılığı ön plana çıkartarak tüm branşlarından herkesi haberdar et, küçük meblağlar ile medyada yer al maçların önemini gerekirse cebinden para vererek sağla bak bakalım ilgi artıyor mu artmıyor mu?
sadece voleybol özelinden çıkartıp tüm branşlar bazından düşünüldüğünde taraftar olduğumuzu her fırsatta dile getirsek de, bu iş bir özendirme çalışmasından çok müşteriye yönelik hareket edebilen pazarlama faaliyetleri ile ancak taraftar sayısı arttırılabilinir. yani benim açımdan düşünüldüğü gibi arma aşkı sadece futboldan ibaret olmadığını düşünen binlerce istanbullu var ancak bu kitle medya da yer aldığı kadarıyla beşiktaş'ı takip edebiliyor. medya futbolun peşinde olduğu için taraftarda futbola olan bilgi fazlalığı ile aldığı zevk doğru orantıda ilerliyor.
şunu söylemek istiyorum, haftalık satılan biletlere haftalık kombine yap, bir gazetenin tam sayfa ilanı maksimum 30.000 TL. Futbol bileti x TL / Futbol + basketbol bileti y TL / Futbol + basketbol + voleybol bileti Z TL olarak bir kaç gazeteye yer al. kişilere hafta içinden hafta sonuna plan yapmalarını sağla dolu dolu beşiktaşlı bir hafta sonu geçirebilmeleri için ajandalarını pazarlama teknikleri ile kur.
voleybol basketbol ve diğer branşlara şehrin belirli yerlerinden otobüsler kaldır, bak bakalım o zaman kaç seyircin gidiyor.
kulüplerin en ciddi gelir kaynağı taraftar ve taraftarın üzerinde ki yük çok ağır, bu yükü hafiflet ve beşiktaşlılığı ön plana çıkartarak tüm branşlarından herkesi haberdar et, küçük meblağlar ile medyada yer al maçların önemini gerekirse cebinden para vererek sağla bak bakalım ilgi artıyor mu artmıyor mu?
tribüncülük jargonuna yakışmayan hareketleri olmasına rağmen, takımlarına yürekten bağlı ve ciddi kalabalık bir taraftar kitlesine sahip anadolu takımı.
cuma akşamına ve saat sekize konulması inanılmaz mantıklı karşılaşma.
hangi tribünde yerimi alacağımı henüz kestiremedim ancak her hafta içi maçı olduğu gibi bu maçta şairlerde tek başıma bira tuzlu fıstık keyfinden sonra stada gideceğim. gayet mutlu oldum yahu.
hangi tribünde yerimi alacağımı henüz kestiremedim ancak her hafta içi maçı olduğu gibi bu maçta şairlerde tek başıma bira tuzlu fıstık keyfinden sonra stada gideceğim. gayet mutlu oldum yahu.
http://haber1903.com/Besiktas-5793-besiktas_tribunlerinden_q7_tepkisi.html
milli takımın orta sahasına göz kırpan yetenek.
ayrıca; (bkz: atan kazanır)
beşiktaş'ı sık kullanılanlarına gerçekten eklemiş yazar.
tecrübe amatör. kısaca özet bu, ilk periyot terazi mantığı ile benzetmeyi doğru kabul ederek rakibi ölçmenin ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi, maçın kahramanı olmak isterken lütfen kaçırdığın sayılar ikinci periyotla durdurulamaz bir hal aldı ve skorun nereye gideceği aslında maçı objektif bir çift göz ile izleyenler tarafından anlaşılıyordu.
ne olursa olsun kesinlikle çok abartmadan önümüzdeki maçlara konsantre olmamız gerekiyor, barcelona csk iki maçı çok şey öğrenerek kaybettiğimizi düşünürsek ve basketbolda henüz çok yeni takım olmayı öğrendiğimizi atlamadan hareket edersek, gelecekte bizi huzurlu günlerin beklediğini şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz. taraftar dünyaya şeklini koydu kimisine göre gereksiz kimisine göre olması gerekendir, maçın dışında bir şey soracak olursak "yıldırım demirören yeter" diye bağırmayanlara, ne oluyor da hesap sorsana diye var gücüyle bağırıyor? mevcut yönetim kapalı konusunda yaptığı hatadan dönmeli, taraftarda şapkasını önüne alıp düşünmeli.
ayrıca başaramasanda, sokağın tavanı kadar!
ne olursa olsun kesinlikle çok abartmadan önümüzdeki maçlara konsantre olmamız gerekiyor, barcelona csk iki maçı çok şey öğrenerek kaybettiğimizi düşünürsek ve basketbolda henüz çok yeni takım olmayı öğrendiğimizi atlamadan hareket edersek, gelecekte bizi huzurlu günlerin beklediğini şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz. taraftar dünyaya şeklini koydu kimisine göre gereksiz kimisine göre olması gerekendir, maçın dışında bir şey soracak olursak "yıldırım demirören yeter" diye bağırmayanlara, ne oluyor da hesap sorsana diye var gücüyle bağırıyor? mevcut yönetim kapalı konusunda yaptığı hatadan dönmeli, taraftarda şapkasını önüne alıp düşünmeli.
ayrıca başaramasanda, sokağın tavanı kadar!
münasebetsiz bir zaman diliminde oynanması sebebiyle televizyon başında bira, patates, 14 senelik atkım ve naylon bayraklarla yürü be beşiktaş diyerek destekleyeceğim müsabaka.
ayrıca kahrolsun mersin, ölümüne demirspor
ayrıca kahrolsun mersin, ölümüne demirspor
hakan günday'ın en iyi kitaplarından, kusma demedim dikkat ediyorsanız bu sefer. çünkü bu kitap dünya tarihinin gelmiş geçmiş en iyi satış pazarlama öğretisi. okurken buz kesiyorsunuz kitabın sonunda ise tüyleriniz gök yüzüne değmeye çalışıyor.
okumak isterseniz içeriğinde kuvvetle muhtemel anlamını bulamayacağınız konular hakkında bilgi verelim.
meterlemek:sikmek becermek
dacik:yerli,türk
akçik:kadın
paks:kişi
pıt:ecstasy
mart:adam
pata:penis
koks:kokayin
pörç:ibne
tram:para
tetas:meme ,göğüs
yumoş:euro
çikolata:isviçre frangı
vardik:kilot
daha fazla anlat diyen için kapaktan gelsin;
Bir kuyumcu dükkânının kapısından giriyorsunuz. Gösterişli, albenili bir dükkân burası. Pahalı mücevherlere ulaşıyorsunuz. Ama önce tezgâhtarlar... Yani tezgah. önce tezgahtan geçiyorsunuz. Ya da hep tezgâhta kalıyorsunuz. Hayatta da olduğu gibi... Bir kuyumcu dükkânına kocaman bir dünyayı sığdırıyor Hakan Günday.. Kozan, ana karakaterimiz tezgâhtardır. Eline ne geçerse satabilecek kadar başarılı Ağzı laf yapan, herkesi ikna edebilecek kadar laf yapan bir tezgâhtar. Onun kullandığı dili kullanıyor Günday da. O jargonla konuşuyor. Satmak dışında dünyada olup biten hiçbir şeyi umursamayan Kozan da bugünün insanını yeniden tanımlıyor. Yüzeysellik ve satmak Her şeyden ve hepsinden önemlisi satmak, yani başarı. Kocaman bir yalanın hüküm sürdüğü bu büyük kuyumcu, ona göre, büyük bir kuyu. Bir hayaller ve yalanlar diyarı burası.
okumak isterseniz içeriğinde kuvvetle muhtemel anlamını bulamayacağınız konular hakkında bilgi verelim.
meterlemek:sikmek becermek
dacik:yerli,türk
akçik:kadın
paks:kişi
pıt:ecstasy
mart:adam
pata:penis
koks:kokayin
pörç:ibne
tram:para
tetas:meme ,göğüs
yumoş:euro
çikolata:isviçre frangı
vardik:kilot
daha fazla anlat diyen için kapaktan gelsin;
Bir kuyumcu dükkânının kapısından giriyorsunuz. Gösterişli, albenili bir dükkân burası. Pahalı mücevherlere ulaşıyorsunuz. Ama önce tezgâhtarlar... Yani tezgah. önce tezgahtan geçiyorsunuz. Ya da hep tezgâhta kalıyorsunuz. Hayatta da olduğu gibi... Bir kuyumcu dükkânına kocaman bir dünyayı sığdırıyor Hakan Günday.. Kozan, ana karakaterimiz tezgâhtardır. Eline ne geçerse satabilecek kadar başarılı Ağzı laf yapan, herkesi ikna edebilecek kadar laf yapan bir tezgâhtar. Onun kullandığı dili kullanıyor Günday da. O jargonla konuşuyor. Satmak dışında dünyada olup biten hiçbir şeyi umursamayan Kozan da bugünün insanını yeniden tanımlıyor. Yüzeysellik ve satmak Her şeyden ve hepsinden önemlisi satmak, yani başarı. Kocaman bir yalanın hüküm sürdüğü bu büyük kuyumcu, ona göre, büyük bir kuyu. Bir hayaller ve yalanlar diyarı burası.
tanım : pi sayısı
konu: doğum günü
giriş : gelişme sonuç olmayan tema
veee perdee.
sen bu satırları okurken ben büyük ihtimalle eve gelip kocaman bir tekila elimde bir sürü limon ile yüzündeki anlamsız tebessüme sebep olacağım
neyse
yarım saatini alır seriye bağlayıp bir şişeyi yarım saatte bitirdikten sonra ufaktan atılacak göbekler ve hafif kırılacak kafalar.
bir dakika bu değil bu değil ben başka birşeyler yazmak istiyorum beni anlamıyorsunuz.
rakı hah diyorum nerede hata yaptım, evet bunu istiyorum 1453 litre rakı ile yarın öbür gün alacağım bir kitabın sözünü vererek doğum gününü çötö çötö kutlamaya geleceğim.
yok buda değil, ha dün leyla ile mecnunu izlemedik onu izleriz doğum gününde.
yok buda değil
oğlum yazacak sekiz kaplan altı fil on iki baykuş altmışbeş serçe tadında birşeyler bulamadım
olsun konforlu bir sohbete ellerini aç
metin ali feyyaz da geliyor
süleyman seba da orda olacak
baba hakkı söz vermedi ama çok uzaklardaymış
fani madidayı davet etmedim ürkütücü pezevenk
samet çirkin gülüyor diye onu da çağırmadım
ha bir de murat gelecek
kuvvetle muhtemel sana hala çok sinirli
gelmeden bulaşıkları yıka
gelirken son kararım rakı, beyaz peynir, ezme, yoğurt ve kalmışsa birazda huzur alıp geliyorum
doğdu gene tipini siktiğim
doğum günün diyorum şomolomolenko!
konu: doğum günü
giriş : gelişme sonuç olmayan tema
veee perdee.
sen bu satırları okurken ben büyük ihtimalle eve gelip kocaman bir tekila elimde bir sürü limon ile yüzündeki anlamsız tebessüme sebep olacağım
neyse
yarım saatini alır seriye bağlayıp bir şişeyi yarım saatte bitirdikten sonra ufaktan atılacak göbekler ve hafif kırılacak kafalar.
bir dakika bu değil bu değil ben başka birşeyler yazmak istiyorum beni anlamıyorsunuz.
rakı hah diyorum nerede hata yaptım, evet bunu istiyorum 1453 litre rakı ile yarın öbür gün alacağım bir kitabın sözünü vererek doğum gününü çötö çötö kutlamaya geleceğim.
yok buda değil, ha dün leyla ile mecnunu izlemedik onu izleriz doğum gününde.
yok buda değil
oğlum yazacak sekiz kaplan altı fil on iki baykuş altmışbeş serçe tadında birşeyler bulamadım
olsun konforlu bir sohbete ellerini aç
metin ali feyyaz da geliyor
süleyman seba da orda olacak
baba hakkı söz vermedi ama çok uzaklardaymış
fani madidayı davet etmedim ürkütücü pezevenk
samet çirkin gülüyor diye onu da çağırmadım
ha bir de murat gelecek
kuvvetle muhtemel sana hala çok sinirli
gelmeden bulaşıkları yıka
gelirken son kararım rakı, beyaz peynir, ezme, yoğurt ve kalmışsa birazda huzur alıp geliyorum
doğdu gene tipini siktiğim
doğum günün diyorum şomolomolenko!
beşiktaş'ın fulya semtinde yer alan türkiye'nin en değerli arsaları arasında gösterilen gayrimenkulüne, hastanesini sormadan sorgulamadan izin detayına bile girmeyi gerek görmeden kondurup, sonra benzin istasyonu varmış ruhsat vermiyorlar deyu deyu diyerek aylarca kira ödemeyen sağlık grubu. bir yıldırım demirören projesi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?