taraftar gücünü arkasına alarak tarafsız duruşundan ödün vermesi gereken yönetim. bana ortada durmaya çalışıyor gibi geliyor. kabul edilmesi gereken bir güçtür beşiktaş taraftarı ve bu güçle herkesi haklı olduğu konularda işleri çığırından çıkartmadan tabiri caizse tehdit edebilir.
hükümete yakın durmaya çalışmaktan vazgeçmeli, federasyonun en büyük belalısı olma yolunda artık liderliğini göstermeli ve medya gücünü elinde tutan kurumlara gerekirse isim vererek çatır çatır giydirmeliler. bir türlü tatmin olamıyorum söylemlerden ne yalan söyleyeyim.
bunun dışında transferler operasyonlarını artık gizli yönetmeleri gerektiğini öğrensinler. elimize yüzümüze bulaştırdık bakışlarını görmek istemiyor taraftar. stadyum yok ve bunun zorluğunu çekiyor farkındayız. fakat en fazla bir sezon daha bu krizi yönetebilecek bir taraftar sabrı var, yani benim için öyle.
evimize dönene kadar şu dünya yıldızı fikrinden bir an önce vazgeçsinler. temelleri atılan güçlü ve genç bir kadro konusunda gerekli birimlere destek vermeliler. destek vermiyorlar demiyorum çünkü işi uzaktan izleyen biri olarak ne olması gerektiğini ancak söyleyebiliyorum.
evimize dönmemizle birlikte güçlü takviyelerle bu takımı bir anda bu ligin en güçlü takımı haline getirebilirler. o güne kadar pazarlama anlayışına önem vererek kasaya bol bol para koyacak hamleler yapmaları gerekiyor. lisanslı ürünlerden birer seri çıkmasını ve alan kazanır bir daha böyle bir üretim olmayacak tadıyla mazimize dair bir çok detayı kullanabilirler bu iş için.
taraftar baskısından çekilen federasyon gelecek protestoların önüne geçmek için seve seve yeniden oynanmasına hükmettiği maç.
doğruysa eğer gereksiz sorulara gereksiz yanıtlar vermeye başlayan kişi. bir duruştan bahsederken arkasını doldurmak gerekir başkanım.
alıntı--
Bu arada Beşiktaşlı bir taraftar Başkan Orman'a "Fernandes'i Galatasaray'a verecek misiniz?" diye sordu. Soruya gülen Orman, "Sadece kramponlarını veririz" yanıtını verdi.
alıntı--
alıntı--
Bu arada Beşiktaşlı bir taraftar Başkan Orman'a "Fernandes'i Galatasaray'a verecek misiniz?" diye sordu. Soruya gülen Orman, "Sadece kramponlarını veririz" yanıtını verdi.
alıntı--
üniversite dönemimin ilk senesinde yurtkur da kalıyordum. böyle meşhur yurt şakaları filan olur ve başına gelenler bilir. bizlere de böyle onlarca hikaye anlatıldı durdu ve benim her hikayeye verdiğim tek yanıt kavga çıkartırım oldu.
en fazla bir ya da iki hafta geçmedi saçlar uzun, istanbul'dan gelmiş değişik bi tip olarak direkt dikkatleri üzerimize çekmiştik. bir iki mevzu duyduk tabii ama bize artık gelmezler ne de olsa iki hafta oldu diye rahat bir nefes almaya başladık.
beklentiler boşa çıktı ve bir akşam odada batak oynarken yaklaşık 50 kişi odaya aniden girdi. gözleri kan çanağı olmuş bir hayvanı herif x hanginiz lan dedi. benim dedim.
benim ben olmasına da sen kimsin diyemiyor tabii insan. sen dedi benim kız arkadaşıma asılmıssın.. saçmalama arkadaşım dedim benim ilk senem ve kimseyle daha haşır neşir olmadım derken sözümü kesti ve dik dik kıza bakıp laf atıyormuşsun lan işte dedi. lanlı lunlu konuşma demeyi çok isterdim ama herif harbiden korkutucu. temiz 110 kilo ve 2 metre boy var saplantılı armutta. e gözler kan çanağı? bir iki kızında beni sorduğunu duydum, ulan dedim başka karı kız arkamızdan oyun oynuyor galiba diye düşüncelere daldım gittim.
seni ben şimdi ne yapayım dedi.
kardeşim bak anlatamıyorum galiba dedim
ben senin kardeşin değilim lan dedi.
benim kardeşim olmadığını biliyorum merak etme ancak bir yanlış anlaşılma olmalı dedim.
sen bana laf mı soktun az önce dedi?
sana neden laf sokayım koca adamsın dedim ve o ara gözümün dönmeye başladığını hissettim.
hesap ver lan bana dedi.
bak dedim güzel kardeşim, ben kuvvetle muhtemel sana bakan kıza zaten bakmam ayrıca benim hayatımda elalemin kızına laf atmak gibi bir olayım hiç olmadı. işim gücüm yok mu senin kız arkadaşına laf atacağım derken
şıık şııık iki ses duydum çocuğun ellerinde.
zıbavn kafama dayanmış bir silah. sadece demiri görebiliyorum ve harbiden içime doğru sıçtım o an.
çek o silahı dedim.
öldüreceğim lan seni dedi.
öldür lan dedim, öldürmezsen ben seni öldüreceğim.
yaklaşık 1 dakika boyunca sıksana lan köpek gibi haddimi fazlasıyla aşan bir şekilde adama yüklendim.
sık dedim sık orospu çocuğu delikanlıysan.
herif sıkmadıkça bana geldi bir cesaret nasıl yükleniyorum hayvana.
çocuk dayanamadı "abi dedi şakaydı ama sen ne biçim adamsın silahtan korkmadın be"
içime sıçtım diyemedim tabii. abi dedim sokarım yapacağınız şakaya defolun lan odadan dedim ve hepsini tek tek kovdum. bir ikisi atarlanacak gibi oldu ben tam cüneyt arkın'ım o esnada silahtan korkmamışım lan sizden mi korkacağım edalarında kovaladım onlarıda.
ertesi gün bütün yurt beni konuşmuş. çocuğun harbiden aşık olduğu kız varmış ve o kız gelip benimle tanıştı. ımmmm korkusuz erkek belledi herhal.
bu da böyle bir anımdır.
tanım : bazen içinize doğru sıçsanız bile dışarı göstermediğiniz korkudur.
en fazla bir ya da iki hafta geçmedi saçlar uzun, istanbul'dan gelmiş değişik bi tip olarak direkt dikkatleri üzerimize çekmiştik. bir iki mevzu duyduk tabii ama bize artık gelmezler ne de olsa iki hafta oldu diye rahat bir nefes almaya başladık.
beklentiler boşa çıktı ve bir akşam odada batak oynarken yaklaşık 50 kişi odaya aniden girdi. gözleri kan çanağı olmuş bir hayvanı herif x hanginiz lan dedi. benim dedim.
benim ben olmasına da sen kimsin diyemiyor tabii insan. sen dedi benim kız arkadaşıma asılmıssın.. saçmalama arkadaşım dedim benim ilk senem ve kimseyle daha haşır neşir olmadım derken sözümü kesti ve dik dik kıza bakıp laf atıyormuşsun lan işte dedi. lanlı lunlu konuşma demeyi çok isterdim ama herif harbiden korkutucu. temiz 110 kilo ve 2 metre boy var saplantılı armutta. e gözler kan çanağı? bir iki kızında beni sorduğunu duydum, ulan dedim başka karı kız arkamızdan oyun oynuyor galiba diye düşüncelere daldım gittim.
seni ben şimdi ne yapayım dedi.
kardeşim bak anlatamıyorum galiba dedim
ben senin kardeşin değilim lan dedi.
benim kardeşim olmadığını biliyorum merak etme ancak bir yanlış anlaşılma olmalı dedim.
sen bana laf mı soktun az önce dedi?
sana neden laf sokayım koca adamsın dedim ve o ara gözümün dönmeye başladığını hissettim.
hesap ver lan bana dedi.
bak dedim güzel kardeşim, ben kuvvetle muhtemel sana bakan kıza zaten bakmam ayrıca benim hayatımda elalemin kızına laf atmak gibi bir olayım hiç olmadı. işim gücüm yok mu senin kız arkadaşına laf atacağım derken
şıık şııık iki ses duydum çocuğun ellerinde.
zıbavn kafama dayanmış bir silah. sadece demiri görebiliyorum ve harbiden içime doğru sıçtım o an.
çek o silahı dedim.
öldüreceğim lan seni dedi.
öldür lan dedim, öldürmezsen ben seni öldüreceğim.
yaklaşık 1 dakika boyunca sıksana lan köpek gibi haddimi fazlasıyla aşan bir şekilde adama yüklendim.
sık dedim sık orospu çocuğu delikanlıysan.
herif sıkmadıkça bana geldi bir cesaret nasıl yükleniyorum hayvana.
çocuk dayanamadı "abi dedi şakaydı ama sen ne biçim adamsın silahtan korkmadın be"
içime sıçtım diyemedim tabii. abi dedim sokarım yapacağınız şakaya defolun lan odadan dedim ve hepsini tek tek kovdum. bir ikisi atarlanacak gibi oldu ben tam cüneyt arkın'ım o esnada silahtan korkmamışım lan sizden mi korkacağım edalarında kovaladım onlarıda.
ertesi gün bütün yurt beni konuşmuş. çocuğun harbiden aşık olduğu kız varmış ve o kız gelip benimle tanıştı. ımmmm korkusuz erkek belledi herhal.
bu da böyle bir anımdır.
tanım : bazen içinize doğru sıçsanız bile dışarı göstermediğiniz korkudur.
1990-1991 sezonunun 1. hafta mücadelesi. Beşiktaş'ımız Ali Gültiken'in golüyle maçı 1-0 kazanmıştır.
eğitim sebebiyle mersin'de berbat bir kahvede izlediğim maç. çok gelmek istemiştim bu maça ancak maddi yetersizlik engel olmuştu. bir önceki senenin şampiyonu beşiktaş 2004 sezonuna fırtına gibi başladığı için önümüzü çatır çatır kestiklerine şahit olmak beni hala çok üzer.
o günden sonra bir türlü kendimize gelemedik mesela. mircea lucescu futbol katillerine karşı savaş açmış ve kaybetmişti. yönetim resmen boşa kürek çeken açıklamalarla konuyu savunamıyor ve beşiktaş'ın göz göre göre hakkı yeniyordu. hala bu maçın acını çeker bu kulüp. eğer bu maçta şu olaylar yaşanmasaydı temiz bir sene daha şampiyon olacak bir beşiktaş vardı sahalarda. allah belanızı versin.
o günden sonra bir türlü kendimize gelemedik mesela. mircea lucescu futbol katillerine karşı savaş açmış ve kaybetmişti. yönetim resmen boşa kürek çeken açıklamalarla konuyu savunamıyor ve beşiktaş'ın göz göre göre hakkı yeniyordu. hala bu maçın acını çeker bu kulüp. eğer bu maçta şu olaylar yaşanmasaydı temiz bir sene daha şampiyon olacak bir beşiktaş vardı sahalarda. allah belanızı versin.
türkiye kupası final maçı. ilk maç beşiktaş inönü stadyumunda 1-1 lik skorla tamamlanmıştır. rövanş maçı olan bu maçta ise Mehmet özdilek'in golune galatasaray arif erdem ile cevap vermiş ve normal süresi beraberlikle sonuçlandığı için maç penaltı atışlarına kalmıştır.
penaltılarda koyup geçtik ve kupayı evimize götürdük uzatmanın alemi yok.
penaltılarda koyup geçtik ve kupayı evimize götürdük uzatmanın alemi yok.
türkiye kupası finali 2. maçıdır. 2-2 beraberlikle tamamlanan müsabakada galatasaray, ilk maçı 1-0 kazandığı içiin kupayı evine götüren taraf olmuştur. maçın hakemli ahmet çakar'dır.
beşiktaş'ın 2-1 kazandığı maç. gollerimizi deivson rogerio da silva bobo ve filip holosko'dan gelmiştir.
maçın hakemi selçuk dereli
maçın hakemi selçuk dereli
beşiktaş inönü stadı'nın açılış maçı.
bu maçın bizim açımızdan bir diğer önemi efsane başkan süleyman seba'nın ilk golü kaydetmesidir.
3-2 mağlul olduk ancak ne diyoruz (bkz: bitmesin dertler)
bu maçın bizim açımızdan bir diğer önemi efsane başkan süleyman seba'nın ilk golü kaydetmesidir.
3-2 mağlul olduk ancak ne diyoruz (bkz: bitmesin dertler)
2-1 kazanarak uefa kupasında 3. tura çıktığımız maç. goller daniel amokachi ve zlatko yankov'dan gelmiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=93pLkpel4kY&feature=youtu.be
1996-1997 sezonu tsyd kupası maçı.
recep çetin'in son dakikalarda attığı penaltı golü ile maç 2-2 ye gelmiş ve beşiktaş gol averajı ile tsyd kupasının sahibi olmuştur. Beşiktaş'ın ilk golünü ise alpay özalan kaydetmiştir.
recep çetin'in son dakikalarda attığı penaltı golü ile maç 2-2 ye gelmiş ve beşiktaş gol averajı ile tsyd kupasının sahibi olmuştur. Beşiktaş'ın ilk golünü ise alpay özalan kaydetmiştir.
vallahi ben.
yani bu mantığa karşı olanları bir türlü anlamıyorum. biz beyaz atlet giyip, rakısını önüne alıp söve söve maç izleyen babaların yanında öğrendik maç izlemeyi. hıncal uluç mu olalım. şal takıp "ımmmmm bu çocukta iş yok" gibi entel dantel yorumlarda mı bulunalım?
"yürü be amına koyduğum" bir sevgi cümlesidir ayrıca.
yani bu mantığa karşı olanları bir türlü anlamıyorum. biz beyaz atlet giyip, rakısını önüne alıp söve söve maç izleyen babaların yanında öğrendik maç izlemeyi. hıncal uluç mu olalım. şal takıp "ımmmmm bu çocukta iş yok" gibi entel dantel yorumlarda mı bulunalım?
"yürü be amına koyduğum" bir sevgi cümlesidir ayrıca.
kimsenin susmaması gereken eylem.
alıntı--
Bakana ve TiB başkanına bizzat tek kişi olarak internet sitesi erişim engelleme yetkisi verilecek.
alıntı--
alıntı--
Bakana ve TiB başkanına bizzat tek kişi olarak internet sitesi erişim engelleme yetkisi verilecek.
alıntı--
sesi gibi söz yazarlığı da muhteşem olan eski kadıköy barlarının müdavimi kişilik.
severek dinliyorduk ve bu sabah birden aklıma geldi.
madem bu kadar iyi hadi ispatla diyorsanız, yaparım.http://www.youtube.com/watch?v=nMY9glHSOtI&feature=related
severek dinliyorduk ve bu sabah birden aklıma geldi.
madem bu kadar iyi hadi ispatla diyorsanız, yaparım.http://www.youtube.com/watch?v=nMY9glHSOtI&feature=related
bir çok karikatüre konu olmuş hastalık. hatta illede cinsel içerikli ve esprili bir diyalog yazayım diyen hemen hemen her insanın birinci konu tercihidir bu erken boşalma. düzenli cinsel birliktelik ve anlayışlı bir eş ile rahatlıkla giderilebilinir. en kötü ihtimalle doktora görünmeniz size hiçbir şey kaybettirmez zira evlilik veya flört döneminde dahi olsanız, yatak performansı hiçbir zaman ikinci planda kalmamalı. size neden bu tarz nasihatler veriyorum onu hiç anlamış değilim.
(bkz: son vurgun)
işin içine aslında direkt para yönünü katmamak gerekiyor. bu futbolcular türkiye'ye son kez iyi bir para kazanmak için gelmiyorlar. tribün desteğinde takımın en sevileni olup ego tatmini yapmak işlerine geliyor ve bu bence birinci tercih sebepleri. ikinci tercih sebepleri ise kendilerini bir defa daha ispatlamak ve bu ülke futbolunda bunu rahatlıkla başarabilirler. üçüncü sırada para geliyor ve bu konuda zaten bir korkuları yok. kendi ülkesinde kazandığı paranın iki katını bu tarz 2. sınıf dünya ülkelerine giderek kazanabileceklerinden eminler. direkt para olsaydı katar vb. ülkeleri tercih ederlerdi değil mi?
işin içine aslında direkt para yönünü katmamak gerekiyor. bu futbolcular türkiye'ye son kez iyi bir para kazanmak için gelmiyorlar. tribün desteğinde takımın en sevileni olup ego tatmini yapmak işlerine geliyor ve bu bence birinci tercih sebepleri. ikinci tercih sebepleri ise kendilerini bir defa daha ispatlamak ve bu ülke futbolunda bunu rahatlıkla başarabilirler. üçüncü sırada para geliyor ve bu konuda zaten bir korkuları yok. kendi ülkesinde kazandığı paranın iki katını bu tarz 2. sınıf dünya ülkelerine giderek kazanabileceklerinden eminler. direkt para olsaydı katar vb. ülkeleri tercih ederlerdi değil mi?
edebiyat seven alternatif müzikleriyle güzel işler çıkartan kişiler. sanırım yani çünkü haklarında gerçekten çok fazla bilgi yok. geçtiğimiz ay kendilerine rastlamamla birlikte çok mutlu oldum.
tutunamayanlar isimli şarkıları var.
kürk montlu madonna diye bir şarkıları var ve sebahattin ali'ye selam çakıyorlar.
dinlerken sıkılmayacağınız gibi play tuşunu eskiyebilir.
oyunbozan pasifik okyanusundan bildirdi.
tutunamayanlar isimli şarkıları var.
kürk montlu madonna diye bir şarkıları var ve sebahattin ali'ye selam çakıyorlar.
dinlerken sıkılmayacağınız gibi play tuşunu eskiyebilir.
oyunbozan pasifik okyanusundan bildirdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?