oyunbozan

ankara seçimleriyle ilgili çok ciddi hilelerin döndüğü bilgileri dönüyor etrafta. sabah 6 operasyonu ile bir anda tüm sandıklardan ak parti çıkıyor diyorlar ve zaten hepsi ak parti çıkmazsa siktin sene melih gökçek'in kazanamayacağını belirtiyorlar.

mansur başkan yüklen, gerekirse on kere saydır o sandıkları ama sakın pes etme.

30 mart 2014 yerel seçimlerini hileyle kazandığına emin olduğum ak parti ankara belediye başkanı. rezil herifi mhp tekrar başkan yaptı. bir ideoloji partisi en güçlü seçim silahını parti başkanının kişisel egosu yüzünden elinden bıraktı ve bu herife ankara'yı yeniden yönetme fırsatı verdi.

bir tane adam gibi seçim vaadi olmadan ankara halkından öyle ya da böyle oy alıyor ya zihniyetinize tüküreyim. hadi istanbul'u bi yerde anlıyorum. kadir topbaş efendi bir duruş sergilemeye çalışıyor ve insanlar bir şekilde hem rte hem topbaş birleşimi ile oy veriyor. lan ankara da dert tasa ne olabilir bu adama hala cayır cayır oy veriyorlar.

en basit örneğiyle mhp ye getirilen eleştiridir. iyi bari chp nin kazanma ihtimali daha yüksek olduğu için mhp ve benzeri partileri siyasi arenaden silelim gitsin. her bir partinin belirli bir oranda oy alması bu ülkenin en büyük ihtiyacıdır. seçimi akp kazanıyordur o başka ancak akp ye terör yönünde baskı kuran mhp, atatürk ilke ve inkilaplarına daha sert sahip çıkan chp, kürt halkıyla ilgili %99 görüşünü savunmasam dahi en nihayetinde bir şeyler yapmaya çalışan bdp vb. partiler bu ülkenin stop tuşudur. bu tuşlardan birini kaldırırsanız asıl o zaman akp yi yukarıda daha güçlü kılarsınız.

ayrıca en başından beri söylediğim gibi 30 mart 2014 yerel seçimleri bir yerel değil genel seçimdir ve ak partiyi titretmiştir. halk sandığına sahip çıktı. istanbul ve ankara kıl payı kaçtı. mhp liler adana ve mesin'i kaybetseydi neden chp ye oy verdiniz deseydi ne derdiniz?

istanbul kartal da tek sandıktan gelen sonuç bilgilerine göre 168 akp, 68 chp, 7 mhp oyu çıkmış.

değişik.

(bkz: diktatör)

akıl sağlının kesinlikle yerinde olmadığını düşünüyorum. bu hırs filan değil başka bir şey.

(bkz: 20 mart 2014 twitter'a türkiye'den erişimin engellenmesi)

gazeteci yazar.

30 mart 2014 yerel seçimleri öncesi patlayan izinsiz dinlemelere adı karıştığı için twitter adresinden sürekli ayet paylaşmaya başlamış. ben kendisini bugüne kadar okumaktan ve dinlemekten yer yer kızsam dahi keyif almış birisiydim. ancak kendileri bir bakanla [ybkz]swh[/ybkz] olan samimiyeti ve yaptığı iğrenç esprileriyle gözümden tamamen düşmüştür.

doğan yayın grubunun ankara temsilcisiydi, siyasi arenalarda kim kime neyi söylemiş ilk bilen insandı. şimdi anlıyorum ilk haber bu arkadaşa nasıl geliyor ve o haber bize kendileri tarafından nasıl servis ediliyor.

#344742

kck tutuklularının serbest bırakılması sonucu kck lılar ve terör örgütü sempatizanları tarafından yalnız bırakılmaya başlayan siyasi parti. kuvvetle muhtemel 30 mart 2014 yerel seçimlerinden sonra milliyetçi bir çizgiye dönüş yaparak kaybettiği oyları yeniden toplamaya çalışarak genel seçimlere hazırlanacaklar.

1990 larla birlikte yaygınlaşan ateri salonlarının vazgeçilmez oyunu. 1993 senesinin türkiye genelinde en iyi oyuncusuydum. yapamadığım fatality yoktu. o tuşlara basarak yüzlerce öğrencinin günlük süt veya vişne suyu parasını yemişimdir.

(bkz: abi geçeyim mi)

kirli düzene karşı ayakta kalan son barikat. nice senelere

sensiz düşünülen hayatın amına koyayım.

deplasman tribünlerinin vazgeçilmezidir. özellikle ev sahibi tribün baskın geliyorsa üçlü çekerek sesinizi her daim duyurabilirsiniz. beşiktaş tribünlerinin uzun alkışlı versiyondan kısa alkışlı versiyona geçmesiyle ateşleyici gücü artmıştır.

üçlü nedir ve nasıl çekilir diyorsanız ..https://www.youtube.com/watch?v=HDE8SrasmuY

ak parti'nin belediye seçimleri yerine genel seçimlere hazırlanırmış gibi hazırlandığı seçim. televizyonlarda "kendi silahımızı üretiyoruz" reklamlarının ne işi var?

kenara bir sene önce yazdığım ve ak parti'nin gemisi su almaya başlayınca ilk gemiyi terk edecek kişi olacağına emin olduğum karaktersiz.

az önce yakın bir arkadaşımın 1997 senesinde kaybettiği dedesinin, oy kullanma hakkı olduğunu öğrendiği seçim. yani işler bu sefer aynı karışıklıkta dönecek. yani türkiye de sandık demokrasi filan değil.

tuhaf şehir.

bir bölümünü ayrı tuttuğunuzda tüm il ikiye bölünüyor ve sahil şeridi boyunca uzayıp gidiyor. mini sahil yolunu saymazsanız tek bir yol üzerine kurulmuş bir ilimizdir. denizi gerçekten çok güzel olmasına rağmen yaşadığı göçlerden dolayı tuhaf yapılardaki insanların bir arada nasıl yaşadıklarına hayret edersiniz. mezitli ilçesinden itibaren hani şu sahil kentinde yaşamak istiyorum tipleri vardır ya, hah onlar için kurulmuş olarak düşünebileceğiniz güzellikte siteleri barındırıyor bünyesinde.

siyasi görüşü bi tuhaftır. eskileri milliyetçi kesimdir ama kimseye zararı olmayan bir milliyetçilikleri vardır. tipik yurdum insanı olarak adlandırabilirsiniz. ak partilisi yok denecek kadar azdır. milliyetçiliğin üst seviyede olmasının sebebi pkk terör örgütünü ceket koysa koltuğa oy verecek kalabalıkta bir diğer kalabalık nüfus yaşamaktadır. eğer milliyetçiliklerinden ödün verirlerse şehir bir anda pkk nın gerçekten başkenti konumuna gelebilir. iş tamamen duygusal anlayacağınız.

üniversitesi bol kavgalı, rektörü ağır solcu bir okuldur ya da okuldu. üniversite kocaman bir alan üzerine değişik mimarileriyle kuruludur ve çiftlikköy'de yer alır. yazları gebertircesine sıcak ve nemli, kışları iki ay öldürürcesine soğuk geçer.

benim türkiye'de istanbul'dan sonra en çok yaşamak istediğim ildir.

iyi futbolla kazanmamız gereken müsabaka. kötü futbol ve formayı koysan kazanır tadında geçerse takım hepten kendine olan güvenini kaybedecek. saldır karakartal

rte ve ibrahim hacıosmanoğlu'nun aynı dönemde kendilerini aklamak için kurduğu savunma cümlesi.

bununla ilgili çok güzel bir karikatür vardı. avukat, müvekkilini savunurken bakalım yine işe arayacak mı düşüncesini aklından geçirip hakime "napmış bu adam? adam mı öldürmüş? hırsızlık mı yapmış? hayır yani naağğpmış?" sorusunu soruyor vera hakim beraat diyordu.

muammer güler'in, taksim gezi parkı direnişi esnasında, kalyon inşaatın sahibi orhan cemal kalyoncu ile aralarında geçen telefon konuşmasında sarf ettiği cümle.

(bkz: 14 mart 2014 gezi direnişi ile ilgili ses kaydı)

(bkz: kulaklarından tutar geçmişini siker atarım onların hepsinin)

muammer güler'in boyut boyut küfür ettiği ses kaydı. ya ben kendimi küfürbaz ve seri küfür ustası sanardım, yanılmışım. adamın tam ne dediğini anlamaya başlıyorken çat siki veriyor lan noluyor derken gülüyor ve diğer boyuta geçiyor. o boyutu anlıyorum, bir şeyler yanmış, senin mi? bizim mi? yi anlarken çat gene siki veriyor.

neyse gerizekalı herifi tiye aldıktan sonra şu soruları soralım?

1- geziciler yüzünden öldü dediğiniz 8 genci kim öldürdü? ben vicdan sahibi bir vatandaş olarak mesela lanet olsun parkına avm sine ağacına can gitti diye içim içimi kemiriyordu, şimdi rahatladım.
2- neden bunu yaptınız?

bir dönem askeriye, mülakatlarda denize hz. muhammed mi düşse kurtarırsın yoksa atatürk mü? sorusunu yöneltirmiş.

yukarıdaki soru bir efsaneydi mesela, bu kez benzer soru belgeli . soru tarzı aynı olmasına rağmen isimler değişmiş, bizim atatürk bu sefer kıyasla rte ile karşılaştırılıyor. istediğimiz sorudan ağlayabiliyor muyuz?