Her erkek bireyin kendine bir tane bulması şart olan "şey".şey diyorum çünkü hayatınızın hiç bir anına karışmayan,hesap vermediğiniz ve karşılıklı tatmin üzerine kurulu bir ilişki partneri.Kaldı ki böylelerine de değer vermek yersiz olur.
şu adamın oyunu okuyuşunu,takımı yönlendirişini gördükten sonra ona atılan her kötü topta onlar adına ben mahçup oluyorum resmen.Hep garip bir korku var,"eeh yeter,ben gidiyorum hacı" diyecekmiş gibi geliyor.
Bodrum'da gördüğüm kadarıyla,tavuk döneri chicken translate olarak çevirebilmektir.
Zaytung'un direkt olarak kendisiyle olmasa da dalga geçtiği,facebookta her hafta birkaç kişi tarafından yazısı paylaşılmazsa kendini eksik hissedeceğini düşündüğüm köşe yazarı.
"Peeh kimse senin gibi olamadı sevgili sağ elim" gibi bir mantığa sahip olanların yaşadığı durum.sonrasında bir sigara yakar,maziyi anarsınız beraber.
imamdır en basitinden.gerçi bazıları tarikat lideri olup amerikalarda yaşıyor ama en saf şekliyle o an camide kim varsa bir komutuyla harekete geçirebiliyor.
"Ben bulutlarımda bir melekle karşılaştım.çok güzeldi,aşık olamadım" ve "özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali. Kalbi hacize verdim, oysa borçlu sendin" ve buna benzer birçok dizesiyle durduk yerde adamın kafasını attıran,"az önce güzeldi herşey,neden açtım ki şimdi bu şarkıyı" dedirten, yeraltında mum yakmış pesimist adam.
işi gücü bırakıp günümü şu piksellerden oluşan şeye göre planladığım günler çok olmuştur.grafik olarak piyasada çok daha iyi olsa da oynanabilirlik ve iletişim açısından hala zirvedeki mmo oyunudur.South Park'ın "make love,not warcraft" adlı bölümünü her insanoğlu en az bir kere izlemelidir.[ybkz]swh[/ybkz]
teşekkürler.otto,merto el ele hep beraber tribüne
2pac'ın thug life felsefesini benimsemiş,hayatla bir derdi olduğuna kesin gözüyle baktığım,kendini dinletebilen nadir rapçilerden biri."Fırtınalar" "180 km" ve "ne" şarkıları dinlenmelidir.
1 yılda 43 kg gibi pek de kolay olmayan bir işi başarmış olan bir bünyeye sorulabilecek en son soru.izin ver bir yumruğumla öldüreyim..
Bir ender saraç,bir mehmet öz ya da ona benzer herhangi "şu ot çok iyi,günde şu kadar fındık vb" saçmalıklara bağlı kalmadan,spor ve gerçekten düzenliyi geçip disiplinli yemek yiyerek başarıya ulaşmasına çok az kalmış olan yazardır.Sorusu olan varsa posta vb. yollarla ulaşabilir
sanılanın aksine türkçe rapin kurucusu değil,duyuran gruptur.Türkçe rap oluşumu ilk olarak ıslamic Force grubuyla başlamıştı,ilk parça da Alper ağa'dan bir şarkıydı da adını hatırlayamadım sözlük.
öyle futbolcuyu Beşiktaş'ta oynatana da,gelecek vaad eden gençler listesine alana da çok güzel sözler hazırladığım futbolcu benzeri şey.
(bkz: dünyaya tekrar gelsem yine yaparım denilen şeyler) Bu spor hakkındaki doğru bilinen yanlışları en kısa zamanda açıklığa kavuşturacağım sözlük,sen canını üzme.
bugün oynanan (bkz: 15 nisan 2011 beşiktaş gençlerbirliği maçı)'nda 83. dakikada yaptığı vuruş tüm ismail severlere gelsin. izin versinler 1 yumruğumla öldüreyim.
taraftarın futboldan zevk alış şekillerinin farklı olabileceğini unutanların yaptığı yaftalama.kimisi yapılan mücadeleden zevk alır,kimisi estetiğin ön planda olduğu oyundan.Yeri geliyor futsal maçlarını izleme sebebim oluyor o estetik.
viral reklam dediğimiz olaya güzel bir örnek daha.önce gittigidiyor,sonra Thy.gg'nin o kampanyadaki başarısı için:http://vimeo.com/8387381
yaşım itibariyle son zamanlarına denk gelip bildiğin aşık olduğum çizgi film karakteri.her serisini (bir tanesi sadece japonya'da yayınlanmasına karşın) eksiksiz izlemişliğim vardır.olay örgüsünü zaten geçtim,konuşmaların %85'ine yakını biliyorum.
Mahallemizde bir arkadaşta toplanıp Tsubasa'da takım atlamaya çalışırdık ataride,o ev kabul günü yaşardı.her takım geçtikten sonra da şifreleri tutmak benim görevimdi.şifrelerin de japonca olması sebebiyle küçüklüğün etkisiyle türkçe'yle japoncayı benzetmeye çalışır,çoğu zaman kendimi japonca konuşuyor zannederdim.hâlâ aldığım her formanın arkasında 10 numara Tsubasa yazdırmama,animeye başlamama ve topla arkadaş olursam herkesi yenebileceğime inandıran şeydi o,gözlerim yaşlı..
Mahallemizde bir arkadaşta toplanıp Tsubasa'da takım atlamaya çalışırdık ataride,o ev kabul günü yaşardı.her takım geçtikten sonra da şifreleri tutmak benim görevimdi.şifrelerin de japonca olması sebebiyle küçüklüğün etkisiyle türkçe'yle japoncayı benzetmeye çalışır,çoğu zaman kendimi japonca konuşuyor zannederdim.hâlâ aldığım her formanın arkasında 10 numara Tsubasa yazdırmama,animeye başlamama ve topla arkadaş olursam herkesi yenebileceğime inandıran şeydi o,gözlerim yaşlı..
Arkadaş ortamımızdaki tabirle "gg" olan insandır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?