ölümle yaşamı ayıran cizgi

mağlup olduğu bir maçın ardından ,taraftarının '' geçmiş olsun '' gibisinden kafa bulmalara aldırmadığı bir sevdadır.galip ya da maglup olması tamamen teferruattır. sevinmek için sevilmez beşiktaş. karşılıksız bir aşktır.bu yönüyle yeryüzünde ki en saf sevgidir.

tarantino'nun yıllarca beklenen ve beklendiğine değen 4. filmi. iki bölümden oluşan bir intikam destanı.birinci bölümde tarantino'nun da dediği gibi sorular sorulur ;intikamın neden gerektiğine dair.bu sorular sorulurken fonda dövüş sanatlarının en iyi örnekleri verilirken buna müthiş soundtrackler eşlik eder.ikinci bölümde ise büyük bir ustalıkla bu sorulara cevaplar verilir. diyaloglar oldukça sağlam olup bu yönüyle tarantino imzasını hakkıyla taşır.özellikle bill'in sonlara doğru beatrix kiddo için yaptığı bir superman analizi vardır ki kelimenin tam anlamıyla bitirir adamı.
---------------spoiler---------------
final "Beş Nokta Avuç Patlayan Kalp Tekniği"’ ile olur bill'in son sözleri ağlatacak kadar duygusaldır.cast geçmeye başladığında çalan iki şarkı ''malaguena salerosa'' ve ''flower of carnage'' ise kill bill' in neden bir efsane olduğuna dair kanıtlardır
---------------spoiler---------------

unutulmaz soundtracki artık inönü'de beşiktaşıma gaz veren , tarantino'yu dahi çocuk kıvamına getiren filmdir. replikler oldukça sağlamdır.

herkesin sevemediği , değerini bilemediği bu yönüyle itilmiş ve öksüz şehir. 18 ve 29 yaş arasını, soğuğunda yaşadığım gençliğimin başkenti.

futbol sezonunun sonbahar ve kış agırlıklı olmasından dolayı her gittiğimde iliklerime kadar donduğum , buna rağmen beşiktaşıma kavuşmanın verdiği gazın kanyak etkisi yaratıp formayla maç izleyip , sonrasında hasta olduğum stad.

adam gibi adamdır.kariyeri başarılarla dolu bir insaniyet timsalidir. samsun'da lise yıllarımda dalgın dalgın kırmızı ışıkta karşıya geçerken beni ezmemek için acı acı fren yapıp sonra küfür etmek ya da bağırmak yerine arabadan inip ''iyisin bir şey yok değil mi'' diye sorandır.benim için başka söze hacet yoktur

üçer shot sonrasında limon bittiği için ''lan acaba ne olur? ne olur?'' diye kara kara düşünüp sonra bahçede kimsenin yüzüne bakmadığı ,meyveleri her yıl yerde çürüyen ,cinsini bilmediğimiz için ''küçük-ekşi-yeşil elma'' adını verdiğimiz elmayla iki arkadaş bir şişeyi bitirdiğimiz meksika mucizesi

yeryüzüne gelmiş en büyük stardır. bir star gibi yaşamıştır başka şansı yoktur çünkü bu ona allah vergisidir. bütün abartılı hayatı bütün gariplikleri bundandır. bir çok yıldız onun etkisinde kalsa da o taklit edilemezdir.dansını taklit edersiniz ama sesini taklit edemezsiniz. o bir fenomendir

(bkz: kill bill)

an itibariyle onure olan çiçeği burnunda yazardır

çalıştığı yıllarda elleri soğuktan çatlamış , emekliliğinde ise ellerindeki nasırdan hala kurtulamamış , dev yürekli insanın çocuğu olmaktır.

kesinlikle hoşbulmuştur..

bayan ismidir. özellikle liseli olanları kısa filmleriyle bir dönem internet ortamında çok izlenmiştir.(bkz: liseli serap )

ayrılık anında söylenmemesi gereken sözlerdendir.
kendime bakarım elbet, sen hiç korkma!

(bkz: çukulata renkli sanatçı) michael jackson'dan dinliyoruz...

(bkz: gökhan kırdar)dan geliyor ; üstüme basıp geçme

herkesin mutlaka izlemesi gereken bir (bkz: robert zemeckis) filmi ve tom hanksin oyunculuğunun zirvesindeki performansla canlandırdığı ''süper'' kahramanın adıdır.
film iqsu 75 olan forrest'ın hayatını ;eğlence ve hüzünü en ince şekliyle işleyip seyirciye sunar.
forrest'ın hayata bakışını
---------------spoiler---------------
''annem derdi ki ; hayat bir kutu çikolataya benzer , içinden ne çıkacağını asla bilemezsin '' repliği net bi şekilde özetler.
filmin en baba sahnesi jenny'in mezarının başında geçen sahnedir.film boyunca gülen kurban artık ağlama sınırına itilmiştir.nice koç yiğitler bu sahnede kendini tutamamıştır
---------------spoiler---------------

muhtemelen bir karşı karşıya kalma pozisyonunda dizini yere sürtmesiyle her şeyi başlatan çocuktur. hep kalede olacağı için o diz artık iflah olmayacaktır. kanırtan zemin ise kimi zaman beton kimi zaman topraktır bazende inşaat olmaya aday güzelim bir çim sahadır.

susam sokağının müthiş ev arkadaşları en tatlı en şapsal sakinleri. çocuklara skeçleri ile bir şeyler oğretmeyi amaçlayan ikiliden edi'yi altan erkekli seslendirmiştir.
edi safça olanı, büdü ise edinin saflıklarıyla çılgına dönendir.
bunların odasına uzaylıların yep yep diye girdiği bölüm muhteşemdir.
---------------spoiler---------------
edi: napıyosun büdü?
büdü: düşünüyorum..
edi: ne düşünüyorsun?
büdü: en sevdiğim sayıyı..
edi: en sevdiğin sayı ne büdü?
büdü: altı..
edi: ne?! altı mı?!
büdü: evet.. altı.. (ve şarkı başlar.. senin iki gözün bir burnun var bir elinde var 5 parmak 4 ayağı var iskemlenin altının yerini tutaamaz hiiiçç.. sevidiğim saayııı altıııı...)
edi: ama büdü. altı dediğin beşle yedi arasında bir sayı! altıyı kimse sevmez..
büdü: iyidir.....altı iyidir..
---------------spoiler---------------
edi : ama büdü büyük pastayi kendine aldin..
büdü : eee ne olmuş?
edi : ama ben büyügünü sana verir, kücügünü kendime alirdim.
büdü: e öyle yaptim.
---------------spoiler---------------
büdü: ne yapiyorsun edi
edi: dama oynuyorum
büdü: guvercinle mi
edi: evet
büdü: oldukca zeki hayvan bu guvercinler
edi: pek sayilmaz, 8 oyunun sadece 2'sini kazandı

denildikten sonra peşine bir de kadirizm tokadı patlatılmalıdır.