nilhanim

dost sahibi olan insanların birbirlerine uyguladığı bir çeşit terapidir.
günün, hayatın yorgunluğunu, sıkıntısını atabilmenize yardımcı olandır.
(bkz: kartal sözlük zirveleri)

taksim'in eski arka sokağı. şimdinin küçük beyoğlusu.

allah vergisi bir empati yeteneği olmayan insanın, doğru ilişkiyi yakalamak uğruna verdiği mücadeleden kazançlı çıkarak elde ettiği deneyimler toplamı.
"ne kadar uzun?" sorusu insanın kafasını kurcalayadursun karşılıklı anlayış kurtarıcı bir melektir.
(bkz: uzun ilişki insanı)[ybkz]swh[/ybkz]

uzun, zahmetli, taşlı çakıllı, aldatmacalı bir yoldur.
öyle ki %60 şansa, talihe, kısmete, alın yazısına ihtiyaç duyulur. eğer ki şansınız yaver gitmediyse, evet bu yol bayır aşşağı...
kadın erkekten önceleri etkilenmemiş, sonra sonra ısınıyor hele ki bir ilişki için denetim altına alıyorsa ve en önemlisi yanında, yakınında kız arkadaşları varsa diş etlerinize kadar inceleneceksiniz demektir.
kadına giden yolun en enterasan kısmı ise, işin içine aşk karışmış ise bir dağ keçisi görünümünde dahi olsanız, o yol sizindir, sizin içindir.

kısa ve kolay bir yoldur, midesinden geçer, kalp istikametinde ilerler iken son mola yeri kasık bölgesidir. orada otobüsü kaçırmaz iseniz veya sizi gideceğiniz yere kadar bırakacak[ybkz]swh[/ybkz] birini bulmaz iseniz, istediğiniz sonuca[ybkz]swh[/ybkz] ulaşmanız mümkündür.

içinde bulundurduğu süngerler sayesinde, küçük memeli kadınları dış dünyaya irice göğüsleri varmış gibi tanıtmaya yarayandır. erkekler için aldatıcı, bir kadın için olmayanı oldurandır.

elbetki askerlik anıları. hangi erkektir ki o askerlik anılarını anlatırken abartmasın, objektif olsun. yere göğe sığdıramazlar askerliklerini, sanki 15 ayda dünyayı kurtarmış gibi.

uzun yazılar ile karşılaşıldığında peyda olandır. oysa yazıda anlatılan çok güzel, hiç bitmesin denilesi bir hikaye de olabilir fakat ilk bakışta öyle uzun gelir ki insana, üşenir "amaaan" der okumaz.
okuma alışkanlığı olmayan insanların çokça yaşadığı durumdur.

herkes beğenilmek, takdir edilmek ister bu tamam, buna eyvallah. ama bu uğurda saçmalamak göz zevkimizden tut tüm algılarımızı rahatsız eder oldu. kişilik, karakter diye bir şey kalmadı. hanım kızımız sırf beğenilsin diye orasını burasını açar, yüzüne tonca makyaj yapar oldu.
ve erkeklerimiz kış günü böğrünü açarak beğenilmek uğruna soğuk hava şartlarıyla cenkleşiyor. ve böylece yan etkilerinden doğan sonuçta, zatüre, grip ve bilumum hastalık oluyor.[ybkz]swh[/ybkz]

sıkıcı olduğunun farkında olmayan insandır.
herkesi kendisi gibi görür ve aynı şeylerden zevk alacağını zannederek hiç istifini bozmadan girdiği tek kişilik sohbet yolunda dümdüz devam eder. muhabbet olsun diye konu açmaya kalkışır fakat başarılı olamaz. konuyu açtığı gibi kapatmak zorunda kalır.

en rahatsız uyku şeklidir, cam kenarındaysanız kafanızın cama kaç defa çarptığını bile anlayamadan saçma bir baş ağrısıla uyanır veya yanınızda oturan kişi tarafından uyandırılırsınız.
ayağınızı, kolunuzu, kafanızı nereye koyacağınızı bilemeden olduğunuz yerde ineceğiniz durağa kadar sızma durumudur.

reyting cihazı olmayan evlerdeki televizyonlardan gelen sinyallerle belirlenen, bir kanalın ve programın belirli bir zaman diliminde toplam izlenme payıdır.

Belirli bir zaman diliminin dakikası başına düşen ortalama izleyici oranı. Toplam türk televizyon seyircisinin izleme oranıdır.

uzun süren bir ayrılık, özlem sonrası uzak kalınan ortama geri dönmek gibidir. (bkz: internet borcu)

bir gün saçınızda bir değişiklik yaptırmak için veya manikür, pedikür yaptırmak için girdiğiniz kapıdan 10-15 dakika sonra müşteriden çok ahbap olarak çıkarsınız. çünkü kuaförün samimiyet ağına düşmeniz için merhabadan sonraki 5 dakika yeter de artar bile. heleki fön çektiriyor ya da daha uzun süre alacak bir işlem yaptırıyorsanız, bir zaman sonra kendinizle alakalı çoğu şeyi anlattığınızı farkettiğinizde her şey için artık çok geçtir. artık kuaförlük bir işiniz olduğunda hep oraya gidecek ve "ay senin kırıklar almış yürümüş" diyen yarı hanım olan bir beye "hayır" diyemeyeceksiniz. ayıp olmasın diye fön, perma, kesim yaptırmaya başlayacaksınız. eğer ki kuaför evinize yakın bir yerde ise sokakta karşılaştığınızda hayatınızın yarım saatlik bir bölümünü ona ayırmak durumunda kalacak, konuşmalardan hiç bir artı edinemeyeceksiniz.
zaman geçtikçe bu yabancı hanım ile erkek arası kişiliği belirsiz kişi sizin sırdaşınız, dert dinleyiciniz ve her zaman sonsuza dek pohpohçunuz olacak. sizi kendine gitgide bağlayacak ve artık evde oturup canınız sıkkınken kuaföre gider olacaksınız.
sonuç: artık bakımlı birisiniz ve parayı başınızdan aşağıya döküyorsunuz. borçlar kapınızda ama tırnaklarınızın ojesi bozulmasın diye kapıyı açamıyorsunuz. [ybkz]swh[/ybkz]

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (iksv) tarafından bu yıl 30.su düzenlenen festival. her yıl olduğu gibi kült filmlerin yanı sıra son dönem öne çıkmış filmleri, hatta bazı filmleri oyuncusu, yönetmeniyle izlememize olanak sağlayan şehir etkinliği.
2-17 nisan boyunca sürecektir.http://film.iksv.org/tr

3 nisan gecesi boyunca muhabbet kralıında konuşulacak olan mühim meseledir.

bir ilişkinin bitimine yakın kişinin kolları sıvama durumudur. oldukça göz korkutucu olan yalnızlık duygusuyla cenk ediştir.

çoğu erkeğin hayallerini süsleyenlerdir. gerçeklikten uzak, muhteşem bir vicuda sahip olmasının yanı sıra süper yemek yapan, hem ana hem sevgili olabilen süpersonik insanlardır. saatlerce bulaşık yıkayabidikleri gibi ojeleri çıkmayan manikürü bozulmayan, makyajı hiç akmayan kadınlardır. (bkz: olmasan da hep varsın)

1910 tarihinden bu yana süre gelen güzel, sexi resmedilmiş modellerdir.
(bkz: doris day) (bkz: betty page)