işte budur beşiktaş'lı...
çemberin dışındadır beşiktaşlı...
teli yok gitar kasasında siyah bir notadır,
kör bir ihtiyarın sakalına yapışmış blues dur,
siyah çocuğun ağzında rap şarkısı,
yediveren güller içerisinde bir halk türküsüdür
trübünde bir edebi küfürdür beşiktaşlı...
mayıs meydanlarında bir yazısız pankart
kavgada o pankartın sopası
bir tutunamayanın hayalidir beşiktaşlı...
mendilci veledin alnındaki yara bandı
zeytin ağacında sallanan 13.havaridir
akeldama da
golgeta da şarap
gazze de ölü bir arap
ve direnen bir hayattır beşiktaşlı...
kuytular da bir ağıt bulvarlar da söğüt dalıdır beşiktaşlı...
ıssız gecelerde arkadaşçasına sarılabileceğimiz bir türkü
cehennem buz tutana kadar sürecek öykü dür beşiktaşlı...
hırsı ve mücadeleyi kamçılayan,
siyah-beyaz çarşı arasından geçerek,
semt parkında ağaçların rüzgara
çocukların annelere karşı nazını seyrediştir beşiktaşlı...
aslolan hayattır- hayatta beşiktaş-
diyebilendir beşiktaşlı...
özlemiyle kaşkoluna sarılıştır,
çığlık çığlığa haykırıştır beşiktaşlı...
pankartında saklı
sicilinde yasaklıdır beşiktaşlı..
hüznününü festival gibi yaşar
sevincinde sessizce ölür
ney'in üflediği son faslın
en son verdiği nefes'tir beşiktaşlı...
(hakan kirezci-neyzen kartal)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?