musalla tasi

bu beşiktaşlılık çok zor arkadaş çoook zor. içimizin yandığı yeter. hakikaten yeter. şanssızlık mı, salaklık mı, neyse artık bu iş bilmiyorum ama çok zor oluyor. sakatlık makatlık hikaye arkadaş. bunu bizim ligi falan hiç bilmeyen birine anlatsan bu maçları, desen işte şanssız gol yiyoruz, sakatlanıyoruz, oyunu tutamıyoruz falan desek, lan işine git olum siz salaksınız der. bu takım şampiyonluğa oynuyor lan. biz ilk yarının son maçı "bu takım bu sene sike sike şampiyon" diye bağırdık yeni açıkta. böyle mi şampiyon olunur. şimdi gs demiyor mudur beşiktaş yok artık diye. bizi rakip olarak görür mü? bizi bu hale düşürmeyin artık.

ayrıca samet aybaba, oyun öyle tutulmaz, oyun geride tutulmaz, ileri hiç çıkmayarak tutulmaz oyun. şimdi şanssızlık diyeceksin sen. ama nasıl ki sakatlıklar 1 değil 2 değil ve artık şanssızlık değilse artık, bu da değil. eskişehir, karabük ve artık nurtopu gibi gaziantep.

beşiktaşlılık çok güzeldir, kıymetlidir, sevgimiz hiç bitmez. sivas'a deplasmana gidersin kalbimiz yine seninle olur. ama bu sene artık biz doldurduk bardağı.

drogba servet çetin'i unutamamış yine mi rakip olacağız diye sormuştur. zamanında servetten yediği tekmeden sonra 5 dakika tedavi görüp sonra adam tekmelere devam eder diye oyundan alınmasını istemiştir.

http://skorer.milliyet.com.tr/servet-ten-drogba-yorumu-/galatasaray-eskisehirspor/detay/1667756/default.htm

şimdi bu servet tekrar drogba'yı biçse ki yapar bilirsiniz, neyin hesabı, neyin adaleti olacak bu sakatlık? oğuzhan gibi 20 yaşında bir futbolcunun sakatlanmasını melo olayına bağlayıp oh be diyorsan sen takım tutma arkadaşım. çok tutmak istiyorsan drogba'ya git. tuttursun sana.

futbolcuları gerçek hayatta manav, polis, taksi şöförü falan olup maçlardan 1 gün önce tek antrenmanla sahaya çıkmalarından şüphelendiğim su altı hokey takımı bozmasıdır. bu kadar mı aciz olunur, napalım yılmaz vural'ı verelim başınıza az oynayın diye.

portekiz federasyonundan hakkında açıklama yapılması gerekir. eğer uefa nın turnuvalarında portekizli futbolculara kırmızı verilirse böyle arkadan kasti tekmeye falan portekizli oyuncuları bu turnuvalara göndermeyiz diye. genç cristiano ronaldo'lar rahatsız

http://hizliresimyukle.com/images/2013/02/14/Kmco.png

oyunu daraltmak, rakibi dar alana hapsetmek fenere göre budur.

bate borisov takımını pek bilmem ama başındaki teknik adamın aykut kocaman'ın yerine geçmeye göz kırptığı belli. bu kadar şahsiyetsiz futbol oynatan bir o var. aziz'in yeni paratoneri olur.

alpay erdem'in uykusuz dergisinde her hafta yazdığı köşedir. candır o

fernandes'i beşiktaş'a sattırmaya sanki yemin etmiş, düzenli olarak bu yönde haber yapan gazetedir. aslında gazete değildir. adamlar her hafta üşenmeden yeni fernandes satılıyor haberi yapıyorlar. ulan başkan kaç defa dedi satmıyoruz diye. ara transferde de teklif geldi yine satılmadı. ulan ne dertmiş arkadaş. sözleşmesinde "satışından habertürk %5 komisyon alır" diye madde olsa bu yapılmaz lan.

ezgi başaran'a verdiği röpörtaj uzun süre ulusal kanal 'da konuşulacağa benzemekte.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1120818&Yazar=EZGI-
BASARAN&CategoryID=97

bu maçın sonunda şu an 2. sırada olan kartalımın 3. sıraya gerilemesini istiyoruz. ironik bir maç.

planlı tiyatro gibi videodur. ayarlasan, önceden yazsan metin olarak. "aziz sen gelirken çocuklar bağıracak, sen dur, camı aç onlar susacak, seni dinleyecek, sen lafını göm git" desen kamera motor desen bu kadar tatlı video olmaz. bu senaryo da en komik kısım ise "ya allah bismillah aziz istifa" olur. öyle şey mi olur lan.

moralleniyor. güçleniyor. çoşuyor. geliyor. (bkz: şimdi onlar düşünsün)

kartal coştukça ürküyorlar. uzatmanın 7 saniye uzatmasında gol attınız diyeni mi, 7 yabancı oynattınız (yabancı dediği veli) diyeni mi, 3. gol ofsayt olabilir de 2. gole bile ofsayt diyeni mi kimi ararsan var, ürküyorlar. adam utanmasa niang'ın ilk taksiti yatmamış, oynayamaz diyecek. ürkün ulan kudurun. geliyoruz. ensenizdeyiz.

görkemin golüyle 1-0 olmuştur.

maça başlayacağımız 11 beni mutlu etmiştir. almeida nın sakatlığı nedeniyle holoskonun forvet oynaması takımın kanat etkinliği ve topu ilerde tutma özelliklerinin kaybolması anlamına gelecekti. ilk yarıdaki inönü'deki skor tekrarlanır. sıradakiler sinan kurumuş var takımda diye önlem alır. hadi kartallar

iyidir, kötüdür, quaresma'yı harcamıştır, harcamamıştır, kapalı tribünü mahvetmiştir, etmemiştir, beşiktaş'ın haklarını savunabilmiştir, savunamamıştır zerre umrumda olmayan yönetimdir. ben bu yönetimden sadece şunu bekliyorum. gençlerle devam etsin yeter. takımı gençleştirsin yeter. bu sene aldığı para ile alakası olmayan -olumlu manada- performanslar gösteren nice oyuncular var takımımda. oğuzhan, olcay, necip dahası. seneye para bulunursa gönderilmesinler, dahası yenileri şimdiden araştırılsın, bulunsun sene sonunda alınsın. baskıyı kaldıramasınlar, bocalasınlar. o da zerre önemli değil. drogba, sneijder gibi olmuş, doymuş oyuncuları oynarken heyecanlanmak istemiyorum, hiç hesapta yokken yıldız olan, koca beşiktaş'ın orta sahasında oğuzhan tek başına kendine güvendirebiliyorsa bizi, ben o zaman heyecanlanıyorum. istekli, yetenekli gençlerin oynamak istedikleri takım olsun istiyorum. milyon euro'luk adamlar gelip formasını alıp, kulübeye göndermesin. bunu yapsın bu yönetim yeter. sadece bunu yapsın yeter.

bu akşam 20:35'te uçağım var sözlük. beşiktaş 1-2 önde girerse o son 10 dakikaya ve ben telefonumun radyosunu kapamak zorunda kalırsam telepati kur benle. olur da o maç öyle biterse, totemim derbilerimizi uçakta beklemektir. dua et thy

baltayı taşa vurmuştur. tekmelediği çocuk ingiltere'nin en zengin 32. kişisinin oğluymuş. evladı bu işi para için değil zevk için yapmaktaymış. babası rekor tazminat davaları açıp binecekmiş hazard'ın sırtına, vuracakmış kırbacı, vuracakmış kırbacı.

milliyetin "sneijder derbide oynar mı" haberine bir okuyucu yorumu:

2. golü yedikten sonra oyuna girer... Diğer golleri yakından izler.