musalla tasi

bu söz anadolu'da şiir duyuldukan sonra "ne şehittir ne gazi" anlamında kullanılmıştır uzun süre.

aykut kocaman'ın ikinci yarıda oyundan çıkaracağı oyuncu kontenjanından fenerbahçeye transfer olmuştur. kendisine hayırlı olsun.

22 mayıs 2013 fenerbahçe trabzonspor maçının son dakikasında başına göktaşı düşmüştür. hem de laaaps diye düşmüştür.

bırakmayı çok denediğim bir türlü bırakamadığım melanet. ben bunu bırakacam, en azından 3 ay içmeyecem diye yemin ettim de yeminimi bozmayım diye puroya başladım.

trabzonspor neden kümeye oynadı bize gösteren maç olmaktadır. topu ileri götürecek, yaratıcı özelliği olan tek oyuncusu yok. yine de sen kazan trabzonspor demekten kendimi alamıyorum.

küfür yemek istemiş ve yapmıştır. şu ana kadar hiç küfür etmedim elemana mesela.

sadece nasıl konuşulmasını bildiği için bile beşiktaşa hayırlı olmuştur. sadece konuşmayı bildiği için. bu adamda profesyonel bir hava var. analiz yapacak, kağıdı önüne koyacak, boşa koyup dolduracak, kılı kırk yaracak, artısını eksisini hesap edecek gibi bir duruşu var. kurumsallaşma konusunda atılan dev adımdır. bizim futbol camiamızda herkese önyargı vardır ya bu adama karşı geliştirilen o önyargı bile yok. "eski fenerli" yaftasını profesyonel futboldan nasibini almamışlar yapıştırabilir sadece.

seneye gelecek teknik direktörle hiyerarşi kavgası yaşamazlarsa, çok başarılı olabileceğini düşünüyorum. beklentimi artırdı önder hoca benim. daha rasyonel bir yapılanma bekliyorum. dayıoğlundan sağlık ekibi kurulmaz en azında. oyuncu seçimlerinin azami dikkatle yapılacağını umuyorum. iyi şeyler olacak gibi geliyor. ne yaptığını bilen, hedefi olan bir takım oluşur inşallah.

oğuzhan özyakup ilk kez milli takıma seçiliyor. çok geç kalınmış çok.

bugün spor yazarlarının köşelerini ayırdıkları yazıdır. oldukça cesur ifadeler var ve değerli yazarlar altına imza atmışlar.

--alıntı---

Türkiye’de verilen her cezaya deklarasyonla yanıt verip yurt dışından benzer yaptırımlar geldiğinde kuzu kuzu kabullenenlere;


--alıntı--

bizim ülkede bu sözün adı işe almak için yapılan bir sınav türü olarak geçiyorsa, torpil ile eş anlamlı olan kelimedir. ama bunu tdk yazmaz.

(bkz: ertuğrul sağlam)

batılılar kendisine "suleyman magnificent" yani muhteşem süleyman lakabını takmışlardır.

samet aybaba'nın görevinden ayrıldığı gün, real madrid başkanının mourinho ile yollarının ayrıldığını açıklaması sonucu akıllara "acaba lan" sorusunu getiren durumdur. gelsin işte türkiye'ye, reklamında oynadığı evlerden yapay boğaz manzaralı 5+1'ini kiralasınlar, akşam da fatih terim'le çaylarını içerler. şu cefakar beşiktaş taraftarı da küfür edecekse mourinho'ya küfür etsin lan.

inanır mısın sözlük, bir haftalık oğlumun altını değiştirdim de geldim. zirve desinler yine değiştirir yine gelirim.

emeğine sağlık demekle başlamak isterim. iyileri kötüleri neydi, kabaca değinmek lazım. kötülerinden başlarsak; taraftarla uyuşamadı, oysa ki ligin hemen başında trabzonspor maçı beraberliğinde ne güzel alkışlaşmıştı o taraftar takımını. yine evimizdeki bursaspor beraberliğinde de alkışlar aynı takıma gitmişti maç bitiminde. prenslerini yarattı. olcay gibi holosko gibi. nedenini bilemedik ama sevmediklerini de yarattı. ozzie gibi fernandes gibi. gençleri kullanacağım, takımı gençleştireceğim dedi, son kayseri maçında bile sadece erkan kaş'ı kullandı. malum nedenlerden "sir samet aybaba" lakabını aldı. yanlış yaptık arkadaş diyemedi. takımın defans sorununu gideremedi. gol yememe sorunu çözülmedikçe bizimle oynayan her takım nasılsa atarız diye daha rahat oynadılar kafa olarak. inönü bu sene kalemiz olamadı. içerdeki maçlara nasılsa yeneriz gözüyle bakamadık. sakatlıkları şanssızlık olarak değerlendirdi, yanlış yapılmış bir şeyler olabileceğini sorgulamadı hiç. eşşeğe bile beşiktaş formasını giydirsek o takım kazanmak için sahaya çıkar, şampiyonluğa oynar demedi, diyemedi. bu da aslında taraftarın en sevmediği özelliği oldu.

iyilerine gelirsek; şimdi zihinlerimiz taze değil ama sezonun ilk yarısında göze çok hoş gelen futbol oynattı. bol alkış aldırttı takımına. tribünler ilk yarının son maçı, içerdeki kayserispor maçında takım takır takır oynarken "bu takım bu sene s.ke s.ke şampiyon" tezahüratını defalarca yaptı ya da yapabildi. acaba diyorum herhangi isimli bir yabancı teknik direktör, bu oyunu oynatsa milyon euroluk transferler yapan fenerbahçe ile neredeyse aynı puanda bitirseydi bu sene ligi, aynı tepkileri alır mıydı? bazı maçlarda oyuncu değişikliği zamanı geldiğini biz dışardan da hissedince kulübeye baktığımızda şu girmeli diyebileceğimiz, net oynayan bir oyuncumuz olmadı.

emeğine sağlık samet aybaba. umarım bize çok kızmazsın. biz beşiktaşı düşünüyoruz. umarım senin yerine gelen seni aratmaz. şu takım inanılmaz kontraya çıkma özelliğini unutmaz ama ona mahkum da oynamaz.

(bkz: daniel gabriel pancu)

kaleden forvet hattına neredeyse tüm mevkilerde sorunlar olunca ister istemez çıkan sonuçtur. buna teknik direktör, sağlık ekibi gibi saha dışı kalemleri de eklersek, vay anam vay dedirtir.

(bkz: bobo)

19 mayıs 2013 kayserispor beşiktaş maçında her zamanki gibi yardırmakta olan futbolcumuzdur. bu adam fernendesle orta sahanın ortasında oynasın, arkası dönük topu alıp yüzünü dönsün, gol atmasın. öyle keyifli izlemesi. beşiktaşla adı özdeşleşecek kadar uzun kalmalı bu takımda.

küme düşmüştür. bir daha da zor çıkar süper lige. herkese benden çay.