musalla tasi

istanbul takımlarında iş yapmayacak topçu.

galatasaraylı futbolcuların bu adamın son maçı vesilesiyle bir hakemi omuzlarında taşımaları oldukça "manidar" oldu. kader böyle bir şey işte.

https://pbs.twimg.com/media/CGQNJ5GW8AAHHpa.jpg

miadını doldurmuş ve başarısız bir sezon geçiren takımı yenilerken futbol aklı olarak düşünülmüş isimdir. ama kimsede önder özen beşiktaş'ta aynı göreve başladığında oluşan his uyanmadı. çünkü aziz yıldırım. fenerbahçe'nin futbol sahasının çimlerinde sorumlu eleman kadar değeri olacağını sanmıyorum. zaten onun kuracağı söylenen kadro şampiyon olsa, o takımı şampiyon yapmış olmayacak. alacağı paralara baksın.

Günay, Opare, Atınç, Sivok, Necip, Kerim, Tolgay, Oğuzhan, Olcay, Cenk, Mustafa

11'i ile çıkacağımız maç. bu kadro bu maçı kazanır. çünkü necip ilk 11'de.

artık dememiz gereken cümle. seni en çok savunanlardan biri olarak şunu biliyorum ki ardından küfürler sallamayacak çokça beşiktaşlı bırakıyorsun. hoşçakal diyorum. iyi denemeydi.

(bkz: borç yiğidin kamçısıdır)

stoper olarak hamleleri yeterli sayılabilecek, kafa topları konusunda başarılı ama ayağına hiç top yakışmayan topçu. radyo'dan bir kaç kez maç dinledim ve spikerlerden hep şunu duydum: " sivok yanındaki ersan'a verdi, ersan pas vereceği arkadaşını aradı bulamadı, şimdi uzun oynuyor, rakip takımın atağı olgunlaşma aşamasında, onu karşılayan veli." şu hasleti kazan artık be adam.

çok değişik senaryosu olacak bir maç gibi doğuyor içime. ilk çeyrek saatte atacağımız bir gol ya da rakibin kırmızı görmesi ya da muslera'nın hem penaltı hem kırmızı yaptırması gibi falan. galatasaray tribünlerinin bolca küfür edeceği bir maç olacakmış gibi geliyor bana.

içime doğanlara değil de gerçeklere bakarsak gerçek durumumuz şundan ibarettir: yenildiğimiz konya maçında oynamayan töre, bir önce ki akhisar maçında hasta hasta oynadı da yokları oynamasına rağmen oyundan "belki bir çalım atar bir şut çıkarır" diye oyundan alınmadı ya, hah işte takım olarak son haftalardaki halimiz tam olarak bu. kimilerine göre de konya maçında kaleye gidemeyişimizin ana sebebi töre'nin yokluğu. bence az da olsa haklılar ve bu akşam gökhan töre yok. onun yerine 4-4-2 çıkmaz arena'ya. kerim seçeneği mantıklı duruyor. bu arkadaşımız da töre'nin aynısının yani topu ayağından çıkarmayanının bir de çalım atamayanı. işimiz zordur bu gece velhasıl.

ama benim içime doğdu renktaşlarım, o enteresan pozisyon ilk yarıda yaşanacak ve galatasaraylılar ecel terleri dökecek, fenerliler "ulan acaba" diyecekler. neticede "at murattır."

3-2 trabzonspor kazanmıştır.

değişik bir bakış açısıyla maalesef mustafa pektemek diyorum.

altına imza attığım kampanyadır. desteklemeyen bilic gitsin diyene de saygım var. ama en azından kalsın diyenleri anlasınlar. beşiktaş'ın "yönetimsel" problemlerini düşünün. stadı bitirememe ile başlayıp, lobisi ve medyası olmamasıyla devam edin. hakemlere doğranırken ağzını açmayanları düşünün. ardından "o hakem, kadıköy'e gelemez gelirse sahanın ortasına otururum" diyenleri düşünün. ismail kartal gibi bir süngerle işi buraya getirdi fener. hakemle kaybettikleri puan "0". kazandıkları puanların haddi yok. (bkz: hedef 1 milyon penaltı). gs lobisi hep vardır zaten. en ihtiyacı olduğu anlarda hep işi götürdüler. 2-0'dan maçlar döndü, elle, ofsayttan goller atıldı. bir de olmazsa olmaz muslera etkisi.

beşiktaş neden şampiyon olamadı sorusuna vereceğiniz ilk 3 cevaptan biri bilic ise yani takımın teknik direktörü ise siz türkiye liginin gerçeklerini bilmiyorsunuz demektir. bilic bir şansı hak etti bence. bu bir kısmın görüşüdür. diğer görüşün de bilic'te eleştirdiği pek çok şey doğrudur. ama kusursuz kimse yok ve bence bilic 3. senesini denemeli. iki kez yenildi bu adam. kredisinin kesinlikle bittiği bir yerde. stadsız oynamaya alıştı ki seneye 2. yarıya geçebilirsek stada öpüp başınıza koyun. transfer yasağıda var ve seneye oyuncu satmazsak transfer yapamayacağız. ya da bonservissiz oyuncu alacağız. beşiktaş'ta yüksek fiyata satıp yerine daha iyisini alabileceğiniz hiç bir oyuncu yok. mesela töre'yi satsan yerine aynı ayarda kimi alacağız. unutmayalım ki yabancı sınırı kalkmışken türkiye için değişmez bir gerçek vardır. işe yarar topçuların türkiye'ye gelme fiyatı. hepimiz bu paranın maaş, imza parası, bonservis ile uefa ile yapılan anlaşmaya uymayacağını anlayabilir.

kısaca a dostlar, seneye yine yarım sezon stadsızız ve bir de bu sefer transfer yapamayacağız. bilic ilk geldiğinde kredisi vardı ki kimse ona geçen sene neden 3. oldun demedi. bilic'in yerine gelecek kim olursa olsun arkasına sığınacağı bahanelerle gelecektir. bilic'in bahanesi yok. kazanmak zorunda artık.

gezi ile ilgili geyik var ya "ilk üç gün ben de destekledim" diye. bilic'i ben de ilk 3 sene desteklemek istiyorum. bu da olmazsa gerçekten "sonra bozdu ya" diyeceğim.

(bkz: sevinmek için sevmedik)

bazı hayal kırıklıklarını ifade edemeyendir.

kornerden gol yediğimiz maç.

bu türkiye ligini hakketen kimse izlemiyor lan dedirten hakem. başarılar diliyoruz.

Günay, Opare, Atınç, Sivok, Motta Sosa, Necip, Tolgay, Olcay, Mustafa Pektemek, Demba Ba

11'i ile çıkacağımız maç. ilginç bir deneme bu kadro. opare ve atınç olumlu necip olumsuz haber gibi duruyor. atiba bu kez yabancı ya takılmış. ah be adam bari değişiklik yapayım dedin cenk tosunu koysaydın ya forvete.

kendi liginde düşen ya da düşmekten kurtulmuş bir avrupa kulübünde boy gösterecektir.

(bkz: mahkeme duvarı suratlı karı)

90+3'te gelen golle fb kazanmıştır.

seneye süper lig'de adının önüne bir reklam ismi alma olasılığı yüksek olan takım.