gerçek bir olaydır.[ybkz]swh[/ybkz] evet ikna oldum aslında tribüne siyaset sokulmuştur. iktidar yandaşları 1453 kartallarını kurdurarak sokmuşlardır.
ama gezi olaylarının tribünlere taşınması siyasi değildir demek istiyorum. gezi olayları bence bu toplumun en iyi birleştiği süreçtir. izmir'de anarşistlerin önünde hepar flamalarını görünce anlamıştım bu birliği. neydi ki bu iki zıt görüşü savunanları bir araya getiren. bu bölünmüşlük müdür yoksa birlik mi. resmi ideolojinin bize yerleştirdiği en saçma fikirdir herkes aynı olursa eşit oluruz fikri ve en dungaca korkudur bölünme korkusu. bizi biz yapanın farklılıklarımız olduğunu anladığımız zaman gerçek bir birlik sağlayacağız. bir hücreye benzetirsek gezi sürecini, mitokondrisi çarşı ise sentrozomu bdp, kofulu da anarşistlerdir. [ybkz]swh[/ybkz]
#299078 girdisiyle bendeki saygısını bir kaç kat daha arttırmış yazar.
#299078 girdisi üzerine bir daha açıp okumak istemediğim başlık.[ybkz]swh[/ybkz] gidiyorum bu kardeşimi tüm samimiyetimle kucaklıyorum. klavyene sağlık.
ilk kez anarşistler tarafından atıldığını duyduğum anti-militarist slogan.
ilk kez burada sözlükte gördüğüm, yaratıcılığına hayran olduğum beşiktaş taraftarına yakışan bir slogan. biz de gezi olayları sırasında 'ölmeyeceğiz öldürmeyeceğiz kimsenin askeri olmayacağız' sloganını atıyorduk ama artık atmayacağım. çünkü ben de veli kavlak'ın askeriyim artık. [ybkz]swh[/ybkz]
sözlük yazarlarının son zamanlarda fazla yüklendiği kardeşimiz. ben de görüşlerinin çoğuna katılmasam da yaşının ve klavyesinin yüzü suyu hürmetine destek vermek istediğim şahıs.[ybkz]swh[/ybkz] ha otursak itin götüne sokup çıkarırım[ybkz]swh[/ybkz] ama çok yüklendik be. gezi olaylarında bile yazdıkları bu kadar tepki almamışken, bu tayyip erdoğan diktatörse mustafa kemal'in ne olduğu sorunu başlığına aldığı tepkiler bize atatürk'ün bu topraklarda ne kadar mitleştiği hakkında değerli bilgiler verdi.
özgürlükçü, zalimin zulmü karşısında mazlumun yanında, kardeşlik ve eşitlik fikirlerini düstur edinmiş bireylerce oluşturulmuş bir değerler bütünüdür.
bence aslında hiç bir zaman vuku bulmamış olay.
gezi olaylarında çarşı'nın orada olmasının nedeni bir siyasi mesajdan çok bir özgürlük alanı savunması olarak açıklanabilir. 100-200 kişinin gezi parkındaki şiddetsiz, demokratik eylemini gayr-ı meşru sayan, öyle göstermek isteyen ve fiziki saldırı gerçekleştiren zihniyete karşı vicdanlı insanların tepkisidir. yoksa çarşı hiç bir zaman ülkemiz şöyle yönetilsin ya da böyle yönetilsin gibi bir tavır içine girmemiştir.
ayrıca bence sporu yaşamın başka alanlarından kopuk, kendi içinde bir olgu gibi düşünmek de yanlış. her şeyin birbiriyle bir şekilde bağlantısı vardır. bir insanın sadece sporla ilgilenmesi onu gerçek bir birey yapar mı düşünmek lazım. kaldı ki beşiktaş gibi değerleri olan bir kulüpten bahsedersek sporun hangi alanlarla ilişkili olabileceğini daha iyi kavrarız. değerlerin ancak bir felsefesi, ahlaki duruşu olanlarca oluşturulabileceğini söyleyebiliriz. beşiktaşlılık da özgürlükçü, zalimin zulmü karşısında mazlumun yanında, kardeşlik ve eşitlik fikirlerini düstur edinmiş bireylerce oluşturulmuş bir değer bütünüdür.
gezi olaylarında çarşı'nın orada olmasının nedeni bir siyasi mesajdan çok bir özgürlük alanı savunması olarak açıklanabilir. 100-200 kişinin gezi parkındaki şiddetsiz, demokratik eylemini gayr-ı meşru sayan, öyle göstermek isteyen ve fiziki saldırı gerçekleştiren zihniyete karşı vicdanlı insanların tepkisidir. yoksa çarşı hiç bir zaman ülkemiz şöyle yönetilsin ya da böyle yönetilsin gibi bir tavır içine girmemiştir.
ayrıca bence sporu yaşamın başka alanlarından kopuk, kendi içinde bir olgu gibi düşünmek de yanlış. her şeyin birbiriyle bir şekilde bağlantısı vardır. bir insanın sadece sporla ilgilenmesi onu gerçek bir birey yapar mı düşünmek lazım. kaldı ki beşiktaş gibi değerleri olan bir kulüpten bahsedersek sporun hangi alanlarla ilişkili olabileceğini daha iyi kavrarız. değerlerin ancak bir felsefesi, ahlaki duruşu olanlarca oluşturulabileceğini söyleyebiliriz. beşiktaşlılık da özgürlükçü, zalimin zulmü karşısında mazlumun yanında, kardeşlik ve eşitlik fikirlerini düstur edinmiş bireylerce oluşturulmuş bir değer bütünüdür.
zannımca iktidarın alt kolları tarafından organize edilmiş, ancak gezi olayları sonrası inönü stadına asılmış başbakana destek pankartı kadar ses getirebilecek, daha sonra yok olup gidecek mal topluluğu.
direnişin öteki adı.
tüm kalbimle selamladığım direniş. odtü ve direniş kelimeleri mesela metin-ali-feyyaz gibi veya rakı-balık gibi, ya da izmir-saat kulesi gibi öyle doğal, öyle kendiliğinden bir bütünlük yaratıyor zihnimde.
mantığı bozuk başlık.
birincisi birinin diktatör olması diğerine neden bağlanmış, olsa olsa propaganda kaygısı. ikincisi mustafa kemal'in ne olduğu da sorun olmaz ancak soru olabilir. tüm bu saptamaların ışığında, bu başlığa görüş bildirmeyi kendi mantığıma ters bulduğum için reddediyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
birincisi birinin diktatör olması diğerine neden bağlanmış, olsa olsa propaganda kaygısı. ikincisi mustafa kemal'in ne olduğu da sorun olmaz ancak soru olabilir. tüm bu saptamaların ışığında, bu başlığa görüş bildirmeyi kendi mantığıma ters bulduğum için reddediyorum. [ybkz]swh[/ybkz]
kâh hah işte bu zeki önder özen-bilic transferi dedirten, kâh yönetim yine işi bulandırıyor dedirten transferler toplamıdır. genel anlamda niceliksel olarak bu kadar transfer yapılır mı ile nitel olarak da bir sıçrama arası bir şey oldu sanki bu seneki transferler. ben bir ikisi hariç [ybkz]swh[/ybkz] beğendim.
tanju kayhan'ı da bir yıllığına eskişehirspor'a veren futbol takımı. rüya kadro kurduk wallaha. bu transfer aklı, tam istediğim, özlemle beklediğim şeydi.
ramon'un transferiyle çözülen sorun. iki sol bekin de çapraz bağ sıkıntısı geçirdiği düşünülürse kiralık futbolcunun bonservisi de bir yandan düşünmeli diye düşünüyorum. düşünmekten ölmüşüm haberim yok. [ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaş'ın açıktan ilgilendiği pır pır kanat oyuncusu. semih usta transferi için 'bir ideolojinin paralelinde olan bir transfer' demiş. 19 yaşında olduğu için takımı lig listesine yazmasına gerek yok. ingiltere'de 21 yaş altı listeye yazmaya gerek yok. her türlü oynayabiliyor.
aklıma ihsan oktay anar'ın suskunlar romanındaki mevlevi şeyhini getiren başlık. şeyh çok iyi ney üflediği halde her eserde mutlaka bir hata yapıyordu. kusur imzamdır diyen şeyh, insan olmanın en önemli yanı kusurlu oluşudur fikrindeydi. yani kusur bizim en insani yanımızdır diyor. hoş o müzik eserlerini bilerek bir kusurla çalmak da ayrı bir kibri gizliyor ya neyse. [ybkz]swh[/ybkz]
yazın başında newcastle'ın içine doğmuş ki gelse ne güzel olur dediği, benim de kiralamışlar la diye onu kandırdığım sol bek. gelirse ne güzel olur. newcastle şimdi asker, haberi benden alırsa inanmaz ama güzel sürpriz olmaz mı.
kanımca, bir kaç yıla kaptanlık pazubandını kolunda göreceğimiz sağ bekimiz.
hoş gelmiş yazar. ne güzel, devam devam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?