mrkela

bugün ilk kez izleme şansı yakaladığım, çok hoş bir etki bırakan gencecik bir orta saha oyuncusu.
bence fitness salonundan çıkmamalı. güçlenmeli. çok zayıf kalıyor şu an ki haliyle. çok iyi bir orta saha oyuncusu olabilir. çalışır ve oynarsa.

yeni transferlerden quaresma ve rhodolfo'nun oynamadığı hazırlık maçı.
maçın ikinci yarısını izledim. ama takım ve oyun düzeni hakkında fikir verdi açıkçası. shuster dönemi beşiktaş futbol takımını hatırlattı bana. defans epey ileride ve ön alanda sıkı pres var. nice bence karşılaşılacak en iyi ekiplerden biri olmuş bu oyun yapısı için. adamlar iyi kontra atak yapıyor. bilic dönemi defans anlayışı tamamen ortadan kalkmış. çok uyumsuz gördüm. pedro franco için inanılmaz zor bir oyun şekli. bence kesinlikle ön liberoda değerlendirilmeli pedro. bir defans oyuncusuna göre harika bir top tekniği var ama çok ağır kalır bu oyun yapısında. bir de o kadar boş alan kalıyor ki çocuk nereyi kapatsın.
oğuzhan özyakup ve olcay şahan gerçekten çok istekliydiler. cenk müthiş bir golcü. ömer şişmanoğlu'nu ya da mustafa pektemeki uygun bir teklif karşılığında satabilirler bence. zira gelecek santrfor ve cenk bu işi götürür.ilk goldeki top kontrolü ve gol vuruşu ile ikinci golde oğuzhan'ın yaptığı ortaya vurduğu kafa birinci sınıftı. defans oyuncusu ile birlikte zıpladılar ama öyle güçlü zıpladı ki adam direğe toslamış gibi kaldı ve top direkten döndü.
eslem öztürk fitness salonundan çıkmamalı. o vücut gelişecek arkadaş. güçlenirse çok iyi bir orta saha oyuncusu olacak.
serdar kurtuluş gayet istekli ve etkiliydi.
ismail köybaşı izlediğim en kötü ismail'di. toparlanmalı, hoca motive etmeli çocuğu. aksi taktirde kiralık gönderilir muhtemelen.
genel olarak takım yediğinden fazlasını atmaya çalışan bir takım olma görüntüsünde ama defansif olarak beni korkuttu açıkçası. ofansif olarak quaresma girecek ve takımın üretkenliği artacak ama umarım rhodolfo aynı etkiyi yapıp defansı toparlar. aksihalde işimiz zor.

dünyada olanları sadece sosyal medya, yandaş medya ve kahve sohbetlerinden takip edenler için milli gurur kaynağı hadise.
bu tür operasyonların arkasındakini, temel nedenini hiç düşünmeden değerlendiriyorsunuz. yarın bir gün gelecek tabutlara yakılacak türkçe ve kürtçe ağıtlarda bunun bir hollywood filmi olmadığını anlayacaksınız.

sezon başı kampında en çok antrenman kaçıran futbolcuların başında gelen yetenekli forvetimiz.
adam yetenekli ama baldırım ağrıyor, belim ağrıyor, kıçım ağrıyor diye diye sezon sonunu getiriyor. bence hiç bir zaman ilk onbir oynayamayacak. neden, çünkü 90 dklık kondisyonu olmayacak hiç bir zaman.

beşiktaş'ın transfer edip pilot takım bayrampaşa'ya yolladığı iddia edilen 1996 doğumlu forvet.

birisi bir molotof kokteylinin içinde olduğu otobüse atılması sonucu öldürülen, diğeri ege üniversitesi önündeki solculara saldırırken bıçaklanarak kan kaybından ölen genç. ikisinin ortak noktası genç yaşta öldürülmüş olmalarıdır. özellikle serap'ın ölüm biçimine lanet olsun. o molotofu ister bir mitçi atsın ister bir pkk sempatizanı, kimse lanet olsun, daha acı bir ölüm tatsın. serap'la ilgili olarak yazılacak çok şey var. ama ima edilen şeyin ne olduğunu çok bilmeden yazıyorsunuz arkadaşlar.
http://m.t24.com.tr/haber/erdoganin-hatirlattigi-serap-eser-cinayetinde-molotofu-atan-mitci-oldugunu-itiraf-etmisti,287634
fırat olayı çok farklı. şu girdimde neler olduğunu yazmıştım. fırat sürekli ege edebiyat önünde provakasyon yapan bir ülkücü. ölmesinden 2-3 ay önce üniversite topluluklarının arasına girip, toplulukların tanıtım amacıyla yaptığı yürüyüşü nasıl edebiyat önündeki stantlara saldırtmak amacıyla provake edip olay çıkarttığını fotoğrafçılık topluluğundan bir öğrenciden[ybkz]swh[/ybkz] daha fırat ölmeden önce dinlemiştim. ege üniversitesi ile ilgili bir bilgi verirken orada okuyan, oranın içinde birilerinden bir teyit alın bence. fırat'ın ölüm süreci de şudur;
#393507

arapça konuşan insanlara kürtçe konuştuklarını sanıp saldıran bir zihniyetin, akıl, mantık ve vicdan yoksunu taraftarlarının terörist damgası vurmak için bin bir takla attığı katliam mağduru.
hakkında sosyal medyada çıkan fotoğraflara bakıp onu silahla, şiddetle ilişkilendirme çabasının masum bir aklın ürünü olmadığı apaçık. buna piyon olma naifliği affedilebilir ama bunda ısrar tahammül edilemez.
ece dinç'i bir kenara bırakarak ayrıca şunun altını bir çizeyim. kendine ülkücü gençlik diyen güruhun elindeki satırları, silahları, bıçakları, bu edevatla yaptıkları saldırıları, işkenceleri ve hatta katliamları çok iyi bilirim. sadece ıslık çaldığı için saldırdıkları insanları iyi bilirim. ama karşılığında cezalandırıldıkları zaman da mağdur edebiyatı yaptıklarını da, köpek gibi uluduklarını da iyi bilirim. aynı şekilde islamcıların da sadece ramazanda oruç tutmadığı için nasıl ve neyle saldırdıklarını iyi bilirim. cezalandırıldıklarında da nasıl ağladıklarını. silah ya da şiddet tasvip ettiğim şeyler değil. ama bunun bir zorunluluk olduğunu da kabullenmek zorunda kalıyorum. ernesto che guevara devrimi kitaplarıyla yapmadı. denizler, mahirler filistin kamplarında gerilla eğitimi aldılar. sanki abdullah çatlı elinde gülle yaptı katliamlarını. vesselam birileri birilerinin canını yaktıkça başka birileri de eline silah alacak. firik dede'nin oğlu behzat firik'in öldürülüşü hikayesi ve infazcının sonu bunun bir örneğidir misal. birgün yazarız buraya da.

20 temmuz 2015 suruç katliamında katledilen 32 kişiden biri.
tanımı böyle yazınca ne kadar da soğuk geldi birden. oysa o gencecik bir bedende büyüttüğü umutlarının sıcaklığında hatırlanması gereken biri. yüreğim eridi yaw. bugün açıklanan sonuçlarda istanbul üniversitesi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünü kazandığı belli olmuş ecenin. siyaset ya da hukuk okumak isterken son zamanlarda siyaset okumaya karar vermiş. kararında türkiye'nin hukuk yapısının rolü büyüktür eminim. hukuka inancı sarsılmış belli ki.

arada bir uğrayıp, çok görünmeden kaçan yazar.

biz dediydikçilerin düştüğü nahoş durum.
biliccilik yapmak gibi olmasın ama, ya bir dakika, olsun anasını satayım bilicciyim ben, cesaretle söylüyorum. sabah aklıma geçen sezon bilicli beşiktaş'ın şenol güneşli bursa'ya yaptıkları gelince biraz gerildim hani. bilic'in taktisyenliğini tartışanların o bursa, iki arsenal, iki liverpool maçlarında nerede olduğunu merak ediyorum. tekrar izlense neden bu kadar bilicci olduğumu anlarlar galiba.

bazı yazar arkadaşların özellikle vatan millet sakarya hezeyanıyla düştükleri durum.
sonra kızıyorsunuz ama çok boş şeyler yazılıyor kimi başlıklar altına arkadaşlar yaw. hatta hız alamayıp küfürler falan. sözlüğün niteliği açısından yazarların biraz daha sakin, düşünerek yazmasını öneririm. yirmi tane cümle okuyorum hiç bir şey anlatmıyor. yemin ederim okumuyorum bir kaç cümleden sonra. ben okumuyorsam takipçiler[ybkz]swh[/ybkz] hiç okumuyordur.

barcelona'nın başkanlığına laporta seçilirse barça'ya transfer olacağı menajeri tarafından açıklanan orta saha.

tüm dünyadaki sosyalistler tarafından sahiplenilen ve suriye'nin kuzeyine demokratik bir öz yönetim getiren rojava devriminin en kilit kantonu olan kobane'nin radikal islamcı faşistlerce[ybkz]swh[/ybkz] yağmalanıp, yıkılması sonrası kobane'nin yeniden inşası ve oradaki halkla dayanışma amacıyla kobane'ye geçmek için bekletilen, çoğu üniversite öğrencisi, 32 sosyalistin katledildiği katliam.
ilginize;
http://www.demokrathaber.net/guncel/suruc-ta-yaralanan-doktor-cagla-seven-teshisi-kendi-koydu-h52035.html

bir gültekin gencer zırvasıdır. gündemden düşmeye tahammülsüzlüğü bırakmamış, egosu sıkıştırmış, iki laf sıçmış. uyuz olurum böyle tiplere arkadaş.

beşiktaş eto'o'yu alamadı biz aldık diyerek beşiktaş'a sallayıp gündem yaratmaya çalışan kokot üretimi.

şutmesafesişutpozisyonu ve newcastle aynı anda beğendiğine göre gerçekten iyi olduğuna inandığım yeni transferimiz. [ybkz]swh[/ybkz]
şaka bir yana gökhan keskin gibi akıllı bir eski liberonun defalarca izlediği ve beğendiği yazıldı. eğer öyleyse gerçekten iyi bir transfer olacağını düşünüyorum. ben videolarından izlemiştim. taş gibi olduğunu düşünüyorum. haydi hayırlısı.

şu aralar poetika okuyor galiba dediğim yazar.

#410661 no'lu girdisi ile bir spor sözlüğünde yapılabilecek en önemli şeyi yapmış yazar arkadaş. futbola böyle dışarıdan, duyguların olmadığı bir yerden de bakabilmek önemli. eline sağlık demeye devam ediyorum, edeceğim de galiba.

bugün avusturya kampına katılan yıldız futbolcumuz.

bir polisiye gerilim romanı. yazarı doruk ateştir.

spoiler--

"Gerçeği bulmak istiyorsan, inanman gerekir..."

Doruk Ateş, gerilimi antik dünya ile birleştiren romanında sizleri enerji uğruna tecavüz edilmiş bir coğrafyaya, Ege ile Akdeniz'in birleştiği Bodrum yarımadasının kalbine, Karya Uygarlığı'nın başkenti Milas'a götürüyor...

Yüzyılın arkeolojik buluntusu Hekatomnos anıt mezarında kazı çalışmaları devam etmektedir. Arkeolog Yasemin bu kutsal alanda sadece Karya Uygarlığı'nın tarihini değil, ailesini de aramaktadır. Bu arayışın hayatına köstek vurduğunu, artık ailesini aramaktan vazgeçip yeni bir yaşam kurması gerektiğinin farkındadır.

Bir gece kazı alanına bırakılan cesetle kendini bildi bileli gördüğü sanrıları şiddetlenir. Katilin kutsal alana bıraktıkları ile ona bir mesaj verdiğini düşünür. Olayı soruşturan Başkomiser de bu mesajlarda kendi geçmişinden izler taşıdığını görür. Her cinayet mitolojik bir sahnenin yansıması, gerçeğin önünde duran kapıların bir anahtarı olur. Tüm sahneler sergilenip tüm kapılar açıldığında karşılarında Karya Uygarlığı'nın kutsal mabedini bulurlar.

Hiç bir kötülüğün yok edemediği Mabet onlara sadece katili vermez, kendi gerçeklerini de sunar...

spoiler--

tanıtım bülteninden.